Örümcekler rüya görüyor mu?

"Bu seğiren yüzleri ilk gördüğümde aklımı başımdan aldı çünkü kedi ya da köpeklerin rüya görmesine benziyordu"

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Örümcekler rüya görüyor mu?

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Bilim insanları, örümceklerin REM (rapid eye movement- hızlı göz hareketi) uykusu işaretleri taşıdığını belirledi. Ancak bu yaratıkların rüya görüp görmediği ve hatta uyuyup uyumadığı bilinmiyor.
İnsanların uykusunun yüzde 20-23’lük kısmını oluşturan REM evresinde görülen rüyanın çoğu gerçekleşiyor. Köpekler ve kuşlar gibi bazı hayvanlarda da bu uyku döneminin olduğu biliniyor.
Sıçrayıcı örümceklerin bazen gece boyu baş aşağı sallandığını fark eden davranışsal ekolojist Daniela Rößler, bu hayvanları filme almaya başladı.
Videolar örümceklerin geceleri periyodik olarak gözlerinin hareket ettiğini ve bacaklarının seğirip kıvrıldığını gösterdi.
İzlenen 34 örümceğin hepsinde göz ve uzuv hareketleri, 15-20 dakikada bir meydana gelirken yaklaşık 80 saniye sürdü.
Bu, hayvanların REM uykusu yaşadığı anlamına gelebilir. Zira REM uykusu insanlarda 15-20 dakikada bir meydana geliyor ve yaklaşık 90 saniye sürüyor.
Hakemli bilimsel dergi PNAS'te yayımlanan makalenin başyazarı Rößler, "Bu seğiren yüzleri ilk gördüğümde aklımı başımdan aldı çünkü kedi ya da köpeklerin rüya görmesine benziyordu" dedi.
Araştırma ekibinde yer almayan biyolog Lauren Sumner-Rooney ise "Örümcekler gibi bizimle çok uzaktan akraba olan bir şeyde REM uykusuna bakmak fazlasıyla büyüleyici" ifadesini kullandı.
Çalışmayı yorumlayan entomolog Barret Klein de "Rüyayı nasıl tanımladığınıza bağlı olarak, örümceklerin rüya görmediğini düşünmek için hiçbir sebep yok. Muhtemel sorunlarını çözmelerine sağlayan anıların tekrarını hayal edebiliyorum" diye konuştu.
Rößler ve ekibi, örümceklerin gerçekten uyuyup uyumadığını tespit edebilmek için çalışmalarını sürdürüyor.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news