İran Cumhurbaşkanı Reisi: Bölgede coğrafi sınırların değişmesini kabul etmeyiz

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AA)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AA)
TT

İran Cumhurbaşkanı Reisi: Bölgede coğrafi sınırların değişmesini kabul etmeyiz

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AA)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (AA)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, ülkesinin bölgedeki coğrafi sınırların değişmesini hiçbir şekilde kabul etmeyeceğini söyledi.
İran Cumhurbaşkanlığının resmi internet sitesine göre Reisi, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
İki ülkenin tarihi ve derin ilişkilere sahip olduğunu dile getiren Reisi, Tahran-Erivan arasında kalıcı ekonomik işbirliğinin artırılması gerektiğini vurguladı.
Kafkas bölgesinde son günlerde çıkan çatışmalara değinen Reisi, şunları kaydetti:
"Üçlü ateşkes bildirisini imzalayan ülkelerin anlaşma hükümlerine uyması ve kalan sorunları diyalog ve diplomatik yollarla çözmesi, Kafkas bölgesinde barış ve güvenliği sağlamanın en iyi yoludur. İran, bölgede coğrafi sınırların değişmesini hiçbir şekilde kabul etmemektedir."
Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ın ise görüşmede, "ülkesinin Azerbaycan ile son çatışmaları hakkında detaylı bilgi verdiği" aktarıldı.
Paşinyan ayrıca Tahran-Erivan ilişkilerinin gelişmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, iki ülke arasında mal transitini kolaylaştırma, kara yolu ve enerji dahil olmak üzere altyapı alanlarında işbirliğini artırmaya hazır olduğunu ifade etti.



Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, ülkede sürdürülebilir barışın sağlanması çağrısı yaptı

(AA)
(AA)
TT

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, ülkede sürdürülebilir barışın sağlanması çağrısı yaptı

(AA)
(AA)

Alimi, ABD'nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu'nda konuştu.

Uluslararası toplumun Yemen'in egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Alimi, Yemen'de barışa yönelik çabalara değindi.

Alimi, "Suudi Arabistan ve Umman Sultanlığı'nın övgüye değer çabalarını sürdürmesiyle Husilerin uluslararası, bölgesel irade ve halk iradesine boyun eğmesine yönelik umutlar tazeleniyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Ayrımcılık ve dışlama" olmaması talebinde bulunan Alimi, sürdürülebilir barışın sağlanması çağrısı yaptı.

Alimi, istenen barışın, "Yemenlilerin hak ve özgürlüklerini koruyan, vatandaşlar arasında eşitlik, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleriyle iyi komşuluk ilişkileri ve ortak çıkarlar oluşturulmasını sağlayan kurumlardan oluşan bir devlet inşa etme gücünü" kapsadığını söyledi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, 14 Eylül'de ateşkes ve siyasi çözüm görüşmelerini tamamlamak üzere Husileri Riyad'a davet etmişti.

Riyad'ın davetini kabul eden Husi heyeti, 5 gün süren görüşmelerinin ardından 19 Eylül'de Riyad'dan ayrılmıştı.

Böylece, Yemen'de iç savaşın başlamasından bu yana ilk kez Husi bir heyet Suudi Arabistan'ı ziyaret etmişti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan, Husi heyetin Riyad temaslarına ilişkin dün yapılan açıklamada, "Yemen'deki barış sürecini destekleyecek bir yol haritası oluşturulmasına yönelik gerçekleştirilen görüşmelerin olumlu sonuçlarının memnuniyetle karşılandığı" ifade edilmişti.

Husilerin Sözcüsü Muhammed Abdusselam da, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, heyetin Riyad'a varır varmaz Suudi tarafıyla kapsamlı toplantılar yaptığını ve bu toplantılarda önceki turda ortaya çıkan anlaşmazlıkların üstesinden gelmek için bazı seçenekleri ve alternatifleri konuştuklarını belirtmişti.


Fas, ülkeye turist olarak giren 2 Fransız gazeteciyi sınır dışı etti

Fas, ülkeye turist olarak giren 2 Fransız gazeteciyi sınır dışı etti
TT

Fas, ülkeye turist olarak giren 2 Fransız gazeteciyi sınır dışı etti

Fas, ülkeye turist olarak giren 2 Fransız gazeteciyi sınır dışı etti

Hükümet Sözcüsü Mustafa Baytas, kabine toplantısının akabinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Baytas, 2 Fransız gazetecinin ülkeye turist olarak girdiğini, mesleklerine dair beyanda bulunmadığını ve izin almadığını söyledi.

Baytas, söz konusu gazetecilerin, kanun gereği, ülkelerine geri gönderilmelerinin olağan olduğunu belirtti.

Hükümet Sözcüsü ayrıca Fransız gazeteciler tarafından Fas'ta yaşanan depremle ilgili yapılan bazı haberlerin objektif olmadığını ancak hiç birinin herhangi bir baskıya maruz kalmadığını sözlerine ekledi.

Fas'tan deprem haberleri nedeniyle Fransız basınına tepki

Fas Ulusal Basın Konseyi, 20 Eylül'de yaptığı açıklamada, Fas'ta meydana gelen depreme ilişkin haberlerinde ihlaller gözlemlediği Fransız "Charlie Hebdo" dergisi ve "Liberation" gazetesi hakkında şikayette bulunduğunu duyurmuştu.

Konsey, depremi haberleştirmek için ülkede 78'i Fransız 312 yabancı gazetecinin görev yaptığını ve hepsinin gerekli akreditasyonu aldığını kaydetmişti.

Fransız "Liberation" gazetesinde 11 Eylül'de, Fas Kralı 6. Muhammed'in Fransa'nın yardım teklifine yanıt vermemesine atıfla "Şahsen ben hiçbir şey hissetmedim" yazılı bir karikatür yayımlanmıştı. Gazetenin aynı tarihli ilk sayfasında ağlayan Faslı bir depremzedenin fotoğrafının yanında sanki onun ağzından veriliyormuşçasına "Burada sessizce ölüyoruz" şeklinde bir başlık kullanılmıştı.

Fas İçişleri Bakanlığı, son verilere göre depremde can kaybının 2 bin 946, yaralı sayısının 6 bin 125 olduğunu duyurmuştu.


Hartum’da İHA savaşı tırmanırken, ordu komutanlığı çevresinde çatışmalar yaşanıyor

Burhan, BM Genel Kurulu oturumu sırasında (Sudan Egemenlik Konseyi Medya Ofisi’nin Facebook hesabı)
Burhan, BM Genel Kurulu oturumu sırasında (Sudan Egemenlik Konseyi Medya Ofisi’nin Facebook hesabı)
TT

Hartum’da İHA savaşı tırmanırken, ordu komutanlığı çevresinde çatışmalar yaşanıyor

Burhan, BM Genel Kurulu oturumu sırasında (Sudan Egemenlik Konseyi Medya Ofisi’nin Facebook hesabı)
Burhan, BM Genel Kurulu oturumu sırasında (Sudan Egemenlik Konseyi Medya Ofisi’nin Facebook hesabı)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün kesintisiz bir şekilde altıncı gün de başkent Hartum’un merkezindeki Sudan Ordusu Genel Komutanlık karargâhını hedef alırken, kentin güneyinde, özellikle Zırhlı Birlikler Komutanlığı çevresinde iki taraf arasında ağır, hafif silahlar ve insansız hava araçlarıyla (İHA) şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Başkentin çeşitli bölgelerinde ordunun HDK mevzilerine yönelik İHA saldırıları arttı. Her iki taraf da geçen ay Zırhlı Birlikler karargâhı çevresindeki çatışmalarda İHA’ları yoğun bir şekilde kullandı.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı görgü tanıkları, ordu karargâhına yapılan top atışlarının güçlü patlamalara yol açtığını ve karargâhtan yoğun dumanların yükseldiğini söyledi. HDK, komuta karargahını kontrol altına almak için saldırılarını yoğunlaştırırken, ordu, askeri uçak ve İHA’larla direniyor.

Öte yandan Dr. Abdullah Hamduk hükümetinin eski siyasi merkezi olan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) Merkez Konseyi, daha önce çatışmanın iki tarafı arasındaki müzakerelere ev sahipliği yapan Cidde Platformu’nu değerlendirerek bunun “Sudan krizini çözmek için en ideal seçenek” olduğunu belirtti. ÖDBG Sözcüsü Ammar Hammuda, Cidde Platformu için “Uzun yol kat etmiş, birçok bölgesel gücün yanı sıra uluslararası güçlerin de desteğini kazanmış bir platformdur ve yeni platform arayışlarından daha iyidir” değerlendirmesinde bulundu.


İsrail ordusu Golan Tepeleri'nde Suriye rejimine ait geçici yapıları vurdu

Gazze Şeridi sınırında bir İsrail tankı (arşiv - Reuters)
Gazze Şeridi sınırında bir İsrail tankı (arşiv - Reuters)
TT

İsrail ordusu Golan Tepeleri'nde Suriye rejimine ait geçici yapıları vurdu

Gazze Şeridi sınırında bir İsrail tankı (arşiv - Reuters)
Gazze Şeridi sınırında bir İsrail tankı (arşiv - Reuters)

İsrail ordusu, işgal altındaki Golan Tepeleri yakınlarındaki Suriye rejimine ait iki geçici yapıyı tankla vurduklarını açıkladı.

İsrail Ordu Sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre, Golan Tepeleri'nde İsrail ve Suriye arasında 1974'te imzalanan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiği savunulan Suriye rejimine ait iki geçici yapı dün tespit edildi.

İsrail ordusuna ait tanklar iki yapıyı bugün vurdu. İsrail ordusu, Suriye rejimini, "topraklarında yaşanan her türlü olaydan sorumlu tutarak İsrail'in egemenliğine karşı bir ihlali kabul etmeyeceğini" açıkladı.

İsrail ve Suriye, "1973 Arap-İsrail Savaşı" veya "Yom Kippur Savaşı" olarak bilinen çatışmayı sonlandıran ateşkes anlaşmasını 1974'te imzalamıştı.


Sudan HDK Komutanı: Ordu, benzeri görülmemiş bir yıkıma neden olan bir savaşı ateşledi

19 Şubat’ta HDK Komutanı Hamideti (Reuters)
19 Şubat’ta HDK Komutanı Hamideti (Reuters)
TT

Sudan HDK Komutanı: Ordu, benzeri görülmemiş bir yıkıma neden olan bir savaşı ateşledi

19 Şubat’ta HDK Komutanı Hamideti (Reuters)
19 Şubat’ta HDK Komutanı Hamideti (Reuters)

Sudan’daki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, nisan ayının ortasından beri devam eden savaşı ateşleyenlerin Silahlı Kuvvetler olduğunu ve siyasi süreci baltalamak istediklerini söyledi.

Hamideti, Birleşmiş Milletler’e (BM) hitaben yaptığı konuşma olarak tanımladığı bir video kaydında, “Ordu bize saldırdıktan sonra kendimizi savunmaktan başka seçeneğimiz yoktu” dedi.

Hamideti savaşın Sudan’da, özellikle de Hartum’da “benzeri görülmemiş” yıkıma yol açarken, Darfur’da da bir insani kriz yarattığını belirtti.

Suudi Arabistan’ın Cidde’de ev sahipliği yaptığı müzakerelere ekibinin “içten bir şekilde” katıldığını ve savaşı durdurmak için uzun vadeli bir ateşkese varmayı ve adil seçimlere dayalı sivil demokratik bir hükümet kurmayı içeren bir vizyon önerdiğine dikkat çekti.


Sudan’a komşu ülkelerden savaşın durdurulması yol haritası

Sudan'a komşu ülkelerin dışişleri bakanlarının ikinci toplantısı, Mısır'ın Birleşmiş Milletler nezdindeki misyonunun New York'taki merkezinde gerçekleşti. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Sudan'a komşu ülkelerin dışişleri bakanlarının ikinci toplantısı, Mısır'ın Birleşmiş Milletler nezdindeki misyonunun New York'taki merkezinde gerçekleşti. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Sudan’a komşu ülkelerden savaşın durdurulması yol haritası

Sudan'a komşu ülkelerin dışişleri bakanlarının ikinci toplantısı, Mısır'ın Birleşmiş Milletler nezdindeki misyonunun New York'taki merkezinde gerçekleşti. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Sudan'a komşu ülkelerin dışişleri bakanlarının ikinci toplantısı, Mısır'ın Birleşmiş Milletler nezdindeki misyonunun New York'taki merkezinde gerçekleşti. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Sudan'ın komşu ülkeleri, ülkedeki savaşı durdurmak için siyasi, güvenlik ve insani boyutları da kapsayan bir yol haritası oluşturduklarını duyurdu. Açıklamada yol haritasının, Sudan’ın egemenliğine saygı ve istikrarı sağlayacak şekilde uygulamaya başlandığı vurgulandı.

Mısır, Çad, Orta Afrika, Etiyopya, Eritre, Libya ve Güney Sudan’dan oluşan Sudan'a komşu ülkelerin dışişleri bakanlarının ikinci toplantısı dün Mısır’ın New York'taki Birleşmiş Milletler’in genel merkezinde gerçekleşti. Toplantıya Arap Birliği ve Avrupa Birliği temsilcileri de katılım sağladı. Toplantı, Kahire'nin temmuz ayı ortasında ev sahipliği yaptığı Sudan'a Komşu Ülkeler Zirvesi çerçevesi, geçtiğimiz yıl 7 Ağustos'ta Encemine’de yapılan ilk bakanlar toplantısında yayınlanan açıklamanın uygulanması kapsamında gerçekleşti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre ikinci toplantıda, Encemine toplantısı sırasında geliştirilen ‘yol haritasının’ benimsenmesi, Sudan'ın komşu ülkelerinin mevcut krizle başa çıkmak için siyasi, güvenlik ve insani boyutları içeren özel önlemlerin alınmasına yönelik ortak çabalar yoluyla toplantı sonrası alınan kararların hükümlerinin uygulanması, istikrarın sağlanması ve Sudan'ın egemenliğine saygı gösterilmesi konuları ele alındı.

scdf
Geçtiğimiz temmuz ayında Kahire'de düzenlenen Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların çektirdiği grup fotoğrafı. (Mısır cumhurbaşkanlığı)

Toplantıda Sudan'a komşu ülkelerin krizi çözme çabaları, Sudan'daki çeşitli taraflarla temasları ve komşu ülkeler ile Sudan'daki krize yönelik diğer mekanizmalar arasındaki mevcut koordinasyon gözden geçirildi. Ayrıca istişareler yapılarak bir sonraki aşamadaki eylem öncelikleri konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Diğer yandan Sudan'da sürdürülebilir bir ateşkese ulaşmak için pratik önlemlerin alınması, sayıları giderek artan Sudanlıya ev sahipliği yapan komşu ülkelere gerekli desteğin sağlanması da dahil olmak üzere insani duruma müdahale etmek için uluslararası çabaları yoğunlaştırmaya yönelik fikir birliğine varıldı. Dışişleri bakanları, uygulanan yol haritasını değerlendirmek üzere, diplomatik kanallar aracılığıyla üzerinde anlaşmaya varılacak üçüncü bakanlar toplantısının yakın bir tarihte Kahire'de düzenleneceğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri salı günü New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths ile yaptığı görüşmede, Sudan krizini ve bunun Sudan ve komşu ülkelerdeki insani durum üzerindeki yansımalarını ele aldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd'in aktardığına göre Şükri krizin başlangıcından bu yana Mısır'ın Sudanlı kardeşlere insani yardım sağlama çabalarını gözden geçirirken, ülkesinin yaklaşık 58 ülkeden 9 milyondan fazla göçmen ve mülteciye ev sahipliği yapmanın yanı sıra 300 binden fazla Sudanlıyı da kabul ettiğini bildirdi.

Sözcü, Griffiths’in, Mısır’ın Sudan halkına insani destek sağlama konusundaki kararlılığına dikkat çekerek ‘Mısır'ın krizi çözme ve Sudan'ın birliğini, güvenliğini ve halkının refahını koruma yönündeki çabalarını’ övdüğünü bildirdi. Zeyd, toplantıda Sudan'dan komşu ülkelere gelenlerin gıda, sağlık, kalkınma ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması için uluslararası desteğin harekete geçirilmesinin önemi vurguladı.

Şükri, Sudan ve bölgede geçtiğimiz haziran ayında, insani müdahale çalışmalarını desteklemek için açıklanan 1,5 milyar dolarlık mali yardım taahhüdü ve bakanlar toplantısında üzerinde anlaşılan başlıkların uygulanması çağrısında bulundu. Ayrıca Sudan'ın 2,6 milyar dolara ihtiyacı olduğu yönünde uluslararası alanda yapılan tahminlere rağmen, bu meblağın yüzde 30'una denk gelen, yalnızca 761 milyon doların mevcut olduğuna dikkat çekti.


Libya Ulusal Ordusu: Uluslararası kurtarma ekiplerinin Derne’deki çalışmaları devam ediyor

Etkilenen bölgeleri desteklemek için Trablus’ta dörtlü toplantı (Başkanlık Konseyi)
Etkilenen bölgeleri desteklemek için Trablus’ta dörtlü toplantı (Başkanlık Konseyi)
TT

Libya Ulusal Ordusu: Uluslararası kurtarma ekiplerinin Derne’deki çalışmaları devam ediyor

Etkilenen bölgeleri desteklemek için Trablus’ta dörtlü toplantı (Başkanlık Konseyi)
Etkilenen bölgeleri desteklemek için Trablus’ta dörtlü toplantı (Başkanlık Konseyi)

Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO), uluslararası kurtarma ekiplerinin felakete uğrayan Derne şehrindeki çalışmalarının devam ettiğini açıkladı. Ayrıca uluslararası kuruluşların ve Batı medyasının bazı temsilcilerinin engellendiklerini ve kendilerinden şehri terk etmelerinin istendiğini belirtmesine rağmen Hafter, hiçbir medya unsurunun bölgeden uzaklaştırılmadığını belirtti. Başkanlık Konseyi ise zarar gören bölgelere mali destek konusunu görüştü.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Daniel Fırtınası’nın ardından Libya’da yaşanan felaketin boyutunu tahmin etmenin hâlâ mümkün olmadığını açıkladı. Libya’da arama kurtarma çalışmaları devam ederken, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) hastanelerde 400’den fazlası göçmen olmak üzere yaklaşık 4 bin ölüm kaydettiğine dair raporlar aldığını belirtti. Rapora göre fırtına nedeniyle selden etkilenen bölgelerde yaklaşık 37 bin kişi yerinden edildi.

xcsdf
Yardım ve kurtarma ekipleri, Derne’nin yıkıntıları arasında hayatta kalanları aramaya devam ediyor (Reuters)

Ancak Hafter’in sözcüsü Tümgeneral Ahmed el-Mismari, salı akşamı Bingazi şehrinde düzenlediği basın toplantısında, kurbanlara ilişkin belgelenen resmi istatistiklerin 3 bin 332 kişinin öldüğünü doğruladığını söyledi. Mismari, “Kimliği belirlenmeden gömülen cesetler var. Kayıplar olabilir. Diğerlerinin cesetleri ise sel nedeniyle onlarca kilometre sürüklendi” dedi. Green Mountain Operasyon Odası’na 35 kayıp ihbarı yapıldığını söyleyen Mismari, sel nedeniyle Derne şehir merkezinin deniz suları altında kaldığına dikkati çekti. Ahmed el-Mismari, yalan söyleme ve milli birliği bozmaya yönelik girişimlerin olduğunu belirtirken, bu felaketin, ülkenin her yerinden vatandaşların katıldığı büyük bir ulusal ses oluşturduğunu vurguladı.

Öte yandan 166. Misrata Taburu Komutanı Muhammed el-Hussan, Batı bölgesindeki bölüklerin şu anda ülkenin doğusunda bulunduğunu ve orada temizlik, elektrik ve diğer konularda çalışmalar yürüttüğünü dile getirdi. Arama kurtarma faaliyetlerine ve cesetlerin doğrudan çıkarılması çalışmalarına 10 binin üzerinde astsubay ve askerin katıldığına dikkati çeken Mismari, “Felaketin ardından hava, deniz ve kara kuvvetlerinden tüm askeri birlikler görevlendirildi” dedi. Ordu komutanlığının, maddi ve ayni yardımların alınması ve dağıtılması görevini, malzeme ve ayni yardımların alınıp dağıtılması ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması amacıyla karargâhını Sirte’de kuran Libya Kızılayı’na devrettiğini ifade etti.

Öte yandan ordu medya bölümü, yerel ve uluslararası kurtarma ekiplerinin, yıkılan evlerin enkazını kaldırmak, yolları açmak ve bölgedeki tüm şehirlere gıda, tıbbi ve insani yardım malzemeleri ulaştırmak için çalışan ordu birimleriyle birlikte arama ve kurtarma operasyonlarını sürdürdüğünü açıkladı.

Ordunun güvenlik birimleri, Mareşal Hafter’in oğlu Genelkurmay Başkanı Halid’in, Mısır kurtarma ekiplerinin Derne şehrindeki karargâhını ziyaret ettiği açıklandı.

Öte yandan Ulusal Güvenlik Otoritesi, şehirde arama kurtarma çalışmalarına katılan ekiplerin görevlerini ‘mükemmel’ bir şekilde tamamlayarak dün dönüş yolculuğuna başladığını dile getirdi. Şehir genelinde iletişimin kesildiğine dikkat çekilirken, Hava Ambulans Servisi Genel Müdürü ise yabancı kurtarma ekiplerinin Derne’den ayrıldığı iddialarını yalanladı. Arama çalışmalarının devam ettiğini, can kurtarma ve enkaz altından ceset çıkarma çalışmalarının sürdüğünü vurgulayan Genel Müdür, kuruluşun kolaylıklar sağlama ve mevcut ekiplere destek verme konusunda çalışmalarını sürdürdüğüne dikkati çekti.

Ancak OCHA Sözcüsü Nacva Mekki, Libyalı yetkililerin, ülkede yaşanan en kötü doğal felaketin etkileriyle yüzleşmek için şehre gitmesi planlanan uluslararası organizasyon ekibinin girişine izin vermediğini söyledi.

Reuters’ın haberine göre Mekki, halihazırda Derne’de bulunan arama kurtarma ve acil sağlık ekipleri ile Birleşmiş Milletler’den (BM) meslektaşlarının çalışmaya devam ettiğini, ancak Bingazi’den Derne’ye gitmesi planlanan BM ekibine izin verilmediğini açıkladı. Mekki ayrıca, ekiplerin engelsiz erişimine izin verilmesi çağrısı yaptı.

Günlerdir şehirden canlı olarak olayları aktaran gazeteciler ve medya kuruluşları, kendilerine ‘şehri terk etme emri verildiğini’ söyledi. Doğu Libya yönetimindeki yetkililer ise bu iddiaları yalanladı.

Birlik hükümetine bağlı Libya Haber Ajansı, acil durum ekiplerinin çaba ve çalışmalarının devam ettiğini açıkladı. Hayatta kalanları bulma şansının sona ermesi nedeniyle, hayatta kalanları arama konusunda uzmanlaşmış ekipler haricinde, yerel ve uluslararası kurtarma ve yardım ekiplerinin ve misyonlarının çalışmalarının durdurulduğunu yalanladı. Derne şehrinde yetkililerin zarar gören bölgenin çevresine acil olarak çit çekmeye başladıkları açıklandı. Yetkili kaynakların aktardığına göre bu adımın amacı, ekiplerin cesetleri kurtarma çalışmalarını kolaylaştırmak ve vatandaşları bazı hastalık veya virüslere yakalanma olasılığından korumak için bölgeyi kapatmak ve bölgeye girişi engellemek. Öyle ki özellikle hala molozların altında olan ölü hayvanlardan ve çürüyen cesetlerden kaynaklanan böcekler tarafından hastalık ve virüs taşınması muhtemel. Libya Ulusal Ordusu’nun askeri enformasyon yetkilisi ise çitin salgın hastalıkların yayılmasını durdurmak ve kurtarma ekiplerinin performansını artırmak için kurulacağını söyledi.

zxcsdvfg
Derne halkına yapılan yardım kapsamında bir çocuğa gıda yardımı yapılıyor (AFP)

Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, geçtiğimiz salı akşamı Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir’in de katılımıyla Geçici Birlik Hükümeti’nin Başkanı Abdulhamid Dibeybe ve Devlet Yüksek Konseyi Başkanı ile bir araya geldiğini söyledi. Menfi, görüşmede Libya’nın doğusundaki felakete uğramış şehirlere destek sağlamanın ve mali ödeneklerin hak edenlere ulaşmasını sağlamanın yollarını ele aldıklarını belirtti. Görüşmede ayrıca, yasal merciiler çerçevesinde etkilenen şehirlere verilen desteğin ele alındığına ve mali tahsislerin son derece şeffaf bir çerçevede sağlandığına dikkat çekildi. Menfi, Yüksek Finans Komitesi’ni acil toplantıya çağırmayı düşündüğünü söylerken, komitenin, Libya ve uluslararası toplumun desteği ve güveni çerçevesinde sorumluluklarını üstleneceğini dile getirdi.

Dibeybe, hükümetin etkilenen bölgelerdeki insani krizle mücadele etme çabalarına değindiğini belirtirken, sahada çalışan uluslararası destek ekiplerinin karşılaştığı engellerin üstesinden gelme yollarının incelendiğine ve bazı dost ülkelerin sunduğu destek taleplerinin incelendiğine dikkati çekti.

Sıddık el-Kebir ile yaptığı görüşme sırasında ise Dibeybe, Birlik Hükümeti’nin ülkenin doğusundaki etkilenen bölgelere desteğini, bölge sakinlerinin isteklerini gerçekleştirme taahhüdü olarak nitelendirdi. Ayrıca Derne’de ve ülkenin doğusundaki etkilenen tüm bölgelerde yaşanan insani krizle mücadele çabalarının tartışıldığına, bunun devamlılığının sağlanması ve acil ihtiyaçların karşılanması için koordinasyonun önemine dikkat çekildi.

Geçtiğimiz salı günü Dibeybe, selden zarar gören bölgelerin ihtiyaçlarını belirlemek için tıbbi tesisi denetledi ve etkilenen bölgelerin ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyacı hakkında bilgi edinmek için kuruluşun doğu bölgesi şubesinin müdürüyle iletişime geçti. Kuruluştan, selden etkilenen bölgelere gönderilen sevkiyat miktarının doğu bölgesindeki tüm hastanelere yetecek miktarda kara ve hava yoluyla beş aşamada taşınan 99 konteyner ilaç ve tıbbi malzemeyi bulduğu bildirildi.


New York’taki görüşmelerin gündeminde Yemen’de barışın sağlanması var

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan ile New York’ta bir araya geldi. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan ile New York’ta bir araya geldi. (SABA)
TT

New York’taki görüşmelerin gündeminde Yemen’de barışın sağlanması var

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan ile New York’ta bir araya geldi. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan ile New York’ta bir araya geldi. (SABA)

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun New York’taki yıllık toplantısına katılımında ülkesindeki krizi anlatmaya, üzerinde anlaşmaya varılan görev tanımına uygun olarak kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için Husilere baskı yapmak üzere uluslararası arenadan destek çekmeye odaklandı.

Konsey’in hareketliliği

Yemen kaynaklarının bildirdiğine göre Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Arap Birliği Genel Sekreteri, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı ve Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerinin de yer aldığı toplantılarına New York’ta da devam etti.

Görsel kaldırıldı.
Alimi, BM toplantılarının oturum aralarında düzenlenen iklim zirvesine katıldı. (SABA)

Kaynaklar, Alimi’nin konsey üyesi Aidaoos ez-Zubeydi’nin de katılımıyla Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu el-Gayt’ı New York’taki evinde kabul ettiğini aktardı. Kaynakların belirttiğine göre Zubeydi, Yemen’deki durumun bir tablosunu, ateşkesi yenilemek ve BM himayesinde kapsamlı bir siyasi süreç başlatmak için Suudi Arabistan ve Umman’ın övgüye değer arabuluculuk çabalarını sundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Alimi, BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan ile de bira araya geldi. BAE’li Bakan, Yemen’deki en son gelişmeler, İran tarafından desteklenen Husi milislerinin uzlaşmazlığı ortasında ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde mutabakata varılan ilkeler uyarınca adil ve kapsamlı bir barışa ulaşma fırsatları hakkında bilgi aldı.

İklim zirvesine de katılan Alimi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Achim Steiner ile görüştü. Resmi Yemen medyasına göre görüşme sırasında çeşitli alanlardaki uluslararası kalkınma müdahaleleri ve daha sürdürülebilir ve etkili programlar için daha fazla fonun harekete geçirilmesi amacıyla uluslararası toplumla yürütülen koordineli çabalar ele alındı.

SABA haber ajansının aktardığına göre Reşad el-Alimi, yardım aşamasından sürdürülebilir kalkınma aşamasına geçme yönündeki uluslararası eğilimlere övgüde bulundu. Ayrıca mayınlarla mücadele alanında Husilere yönelik desteğin durdurulması gerekliliği de dahil olmak üzere BM’nin bazı müdahalelerine ilişkin gözlemlerini dile getirdi.

Trajedinin sorumlusu Husiler

Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed bin Mübarek, ülkesindeki gıda güvensizliğinin Husilerin yaklaşık dokuz yıldır yürüttüğü savaşın sonucu olduğunu açıkladı. Bin Mübarek, bu krizin ve ülkede temel hizmetlerin bozulmasının nedenlerinin anlaşılmasının, çözüm bulunmasında önemli unsurlar olduğuna dikkat çekti.

Görsel kaldırıldı.
Yemen Dışişleri Bakanı, New York’ta gıda güvenliği konulu BM toplantısına katıldı. (SABA)

Bakan, New York’ta düzenlenen ‘Küresel Gıda Güvensizliği Karşısında Dayanıklılığın Desteklenmesi’ konulu üst düzey toplantı sırasında, insanların yaşam masraflarını ve yüklerini kaldıramadıklarını, Husilerin açlığı bir savaş silahı olarak kullanarak özellikle 4 milyondan fazla insanın yaşadığı Taiz olmak üzere şehirleri kuşattığını vurguladı.

Ülke ekonomisinin yarı yarıya daralması nedeniyle hükümetin kapasitesinin tükendiğini söyleyen Ahmed bin Mübarek, Husilerin petrol tesislerine ve limanlara yönelik saldırılarının geçen yılın ortasından bu yana ülkeye, yaklaşık bir milyar dolara mal olduğunu kaydetti. Belirtilene göre bu miktar, kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi ve çalışanların maaşlarının ödenmesi için tahsis edilmişti.

Bin Mübarek, ülkesindeki kırılgan durumun, dünyadaki jeopolitik gerginlikler sonucunda ithalat zincirleri ve küresel ticarette karşılaşılan zorluklardan etkilendiğini vurguladı. Ayrıca istenmeyen sonuçlara yol açacak kıtlık ve felaketlerin önlenmesi için gıda güvensizliği çeken ülkelerin dikkate alınması ve küresel pazarda onlara öncelik verilmesi çağrısında bulundu.

Görsel kaldırıldı.
ABD-Suudi Arabistan ve BAE heyetleri New York’ta Yemen konulu görüşme gerçekleştirdi. (X-eski adıyla Twitter)

Diğer yandan geçen çarşamba günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suudi mevkidaşı Faysal bin Farhan ve BAE’li mevkidaşı Abdullah bin Zayed ile Yemen’de barışın sağlanmasına yönelik pozisyonları koordine etmek için bir toplantı yaptığını açıkladı.

Blinken, X (eski adıyla Twitter) platformu üzerinden yaptığı açıklamada, toplantıyı verimli olarak nitelendirdi ve Yemen’deki çatışma için kalıcı bir çözüme yönelik acil ihtiyaç ve diğer öncelikleri ele aldıklarını belirtti.

Blinken açıklamasında ayrıca, “Yemen ve bölgesel zorluklar konusunda ortaklarımızla koordinasyon; barış ve istikrarın sağlanması açısından hayati öneme sahiptir” dedi.


Faslı muhalif lider: Macron’un depremle ilgili olarak Fas halkına doğrudan hitap etmesi diplomatik normlara aykırı bir davranış

Muhammed Ouzzin Faqih Tetouani Vakfı’nın etkinliğinde konuşuyor (Şarku’l Avsat)
Muhammed Ouzzin Faqih Tetouani Vakfı’nın etkinliğinde konuşuyor (Şarku’l Avsat)
TT

Faslı muhalif lider: Macron’un depremle ilgili olarak Fas halkına doğrudan hitap etmesi diplomatik normlara aykırı bir davranış

Muhammed Ouzzin Faqih Tetouani Vakfı’nın etkinliğinde konuşuyor (Şarku’l Avsat)
Muhammed Ouzzin Faqih Tetouani Vakfı’nın etkinliğinde konuşuyor (Şarku’l Avsat)

Fas’ta muhalefetteki Fas Halk Hareketi Partisi Genel Sekreteri Muhammed Ouzzin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un depremle ilgili olarak Fas halkına doğrudan hitap etmesinin ‘uygunsuz ve diplomatik normlara aykırı bir davranış’ olduğunu söyledi.

Faqih Tetouani Vakfı’nın dün Sale şehrinde düzenlenen etkinliğinde konuşan Ouzzin, Faslıların Macron’un bu davranışını kabul etmediğini vurgulayarak, Macron’un doğrudan halka değil, Kral 6. Muhammed’e hitap etmesi gerektiğini belirtti.

Macron, Fransa’nın Fas’ta meydana gelen depremin etkileriyle mücadele çabalarını desteklemek için ayırdığı yardımla ilgili olarak Fas halkına doğrudan hitap etmişti.

Faslı yetkililer, iki ülke arasındaki siyasi gerginlik nedeniyle Fransa’dan yardım alma konusunda isteksiz davranırken, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İspanya ve İngiltere’den kurtarma ekiplerinin gelmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Ouzzin, Fransız medyasında ‘yardımları kabul etmeyen’ Fas’a yönelik yapılan eleştirilere değinerek şunları söyledi;

“Yardım meselesi yüzünden, Fransız medyasındaki bu eleştirilere anlam veremedim. ABD gibi yardım teklifinde bulunan birçok ülke var, ancak hiçbiri Fransa gibi tepki vermedi” dedi.

Ouzzin, partileri depremden etkilenenlere yardım ve destek sağlamada başarısız olmakla suçlayanlara dair bir soruya da yanıt verdi.

Faslı siyasetçi, “Felaket zamanlarında devlet birincil aktör oluyor. Bir parti yetkilisi, mağdurları siyasi olarak istismar etmek amacıyla yardım sağlamak için köylere gidemez ve mağdurlarla fotoğraf çekilemez” diye konuştu.

Ouzzin’e göre, Fas Halk Hareketi Partisi kendisine üye milletvekillerinden, bu bölgelerde kurtarma çalışmaları ve yardımlarda bulunan partinin seçilmiş yetkilileri dışında deprem bölgelerine gitmemelerini istedi.


Uluslararası Göç Örgütü: Libya’da meydana gelen sel nedeniyle 43 binden fazla kişi yerinden edildi

Libya’nın doğusundaki Derne şehrinde enkaz arasında oturan insanlar (AFP)
Libya’nın doğusundaki Derne şehrinde enkaz arasında oturan insanlar (AFP)
TT

Uluslararası Göç Örgütü: Libya’da meydana gelen sel nedeniyle 43 binden fazla kişi yerinden edildi

Libya’nın doğusundaki Derne şehrinde enkaz arasında oturan insanlar (AFP)
Libya’nın doğusundaki Derne şehrinde enkaz arasında oturan insanlar (AFP)

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Libya’nın kuzeydoğusunda meydana gelen şiddetli sel nedeniyle 43 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l-Arabi Haber Ajansı’ndan (AWP) aktardığı habere göre, IOM tarafından bugün yapılan açıklamada, temiz su kaynaklarının olmaması nedeniyle, yerinden edilmiş pek çok insanın Derna şehrinden ülkenin doğu ve batısındaki diğer bölgelere gitmek zorunda kaldığı ifade edildi.

Söz konusu açıklamada, “Yerinden edilmiş kişiler Derne’yi terke ederek, Tobruk (bin 320 kişi) ve Bingazi (730 kişi) gibi ülkenin doğusundaki bölgelere gitmeye devam ediyor ve bunların çoğu akrabalarının yanında kalıyor” denildi.

IOM, sahadaki gözlemcileri aracılığıyla, bu ailelerin Derne’dan Trablus, Endülüs mahallesi ve Misrata dahil Libya’nın batısındaki bölgelere hareketini izledi.

IOM, yerinden edilenlere acilen gıda, içme suyu ve psikolojik destek sağlanması çağrısında da bulundu.

Daniel Kasırgası, Libya’nın doğusundaki bazı bölgeleri vurarak binlerce kişinin ölümüne ve birçok bölgede büyük yıkıma yol açtı. Sağanak yağışlar nedeniyle iki barajın çökmesinin ardından en çok Derne etkilendi.