George R.R. Martin, Game of Thrones'un son sezonlarının kitap serisinden kopuk olması hakkında konuştu

Ünlü yazar topu dizinin yaratıcılarına attı

73 yaşındaki George R. R. Martin, Buz ve Ateşin Şarkısı serisini yazmaya devam ediyor (Reuters)
73 yaşındaki George R. R. Martin, Buz ve Ateşin Şarkısı serisini yazmaya devam ediyor (Reuters)
TT

George R.R. Martin, Game of Thrones'un son sezonlarının kitap serisinden kopuk olması hakkında konuştu

73 yaşındaki George R. R. Martin, Buz ve Ateşin Şarkısı serisini yazmaya devam ediyor (Reuters)
73 yaşındaki George R. R. Martin, Buz ve Ateşin Şarkısı serisini yazmaya devam ediyor (Reuters)

Destansı fantastik roman serisi Buz ve Ateşin Şarkısı'nın (A Song of Ice and Fire) yazarı George R.R. Martin, evrenin dizi uyarlaması Game of Thrones'un son sezonlarının kitaplardan kopuk olmasıyla ilgili konuştu.
New York Times'la (NYT) yaptığı söyleşide ünlü yazar, 5. sezon itibarıyla devre dışı kaldığını söyledi.
Dünyayı kasıp kavuran HBO dizisi 2011'de seyirciyle buluşmuştu.
Martin, o zamanlar dizinin kitapları yakalamasından önce seriyi tamamlayacağına emin görünse de Game of Thrones, 2015'te başlayan 5. sezonuyla kitapları geçmiş ve okurların henüz karşılaşmadığı olaylar ekranlarda gözükmeye başlamıştı. Dizi, kitaplardan farklı bir yöne evrilmişti.
Yaratıcıları David Benioff ve Dan Weiss de dizinin sonunu kendileri kaleme almıştı. Yapım, 8. sezonuyla 2019'da ekranlara veda etmişti.
Ayrıca dizinin ilk 4 sezonunun yapım aşamasında büyük rol oynayan Martin, kitap yamaya odaklanmak için 5. sezondan sonra odağını seriye çevirmişti.
Öte yandan çok sayıda hayran, 5. sezon itibarıyla diziyi eleştiri yağmuruna tutmuştu.
Dün yayımlanan söyleşide tartışmalı sezonlar hakkında değerlendirme yapan Martin, "5. ve 6. sezonda ve kesinlikle 7'yle 8'de işin hemen hemen dışında kalmıştım" diye konuştu.
Efsanevi yazar, bunun nedeni sorulduğuysa şu cevabı verdi:
"Bilmiyorum. Bunu Dan ve David'e sormalısın.
NYT, Benioff ve Weiss'in temsilcisinin yorum yapmayı reddettiğini bildirdi. Netflix'le anlaşan ikili, Game of Thrones'un ilk spinoff'u House of the Dragon'da yer almıyor.
21 Ağustos'ta seyirciyle buluşacak dizide Ryan Condal ve Miguel Sapchnik'in imzası var.
2018'de yayımlanan Ateş ve Kan (Fire & Blood) adlı romana dayanan dizinin toplantılarına Martin de katıldı. Ünlü yazar senaryo ve bölümleri de inceledi.
Independent Türkçe, New York Times, Insider



Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
TT

Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)

Köpekbalığı derisinden ilhamla uçaklara film kaplama geliştiren Avustralyalı bilim insanları, sürükleme kuvvetini azaltabileceklerini ve havayolu endüstrisinde milyarlarca dolarlık yakıt tasarrufu sağlayabileceklerini iddia ediyor.

Delta Air Lines, Avustralya merkezli havacılık şirketi MicroTau'yla işbirliği yaparak yakıt verimliliğini artırmak üzere uçaklara uygulanabilecek özel bir filmin kullanımını araştırdı.

Avustralya Ulusal İmalat Tesisi'yle (ANFF) birlikte geliştirilen teknoloji, köpekbalıklarının suda sorunsuzca süzülmesini sağlayan, üst üste binmiş binlerce küçük pula sahip derisini taklit ediyor.

Araştırmacılar yapay film kaplamanın da benzer şekilde uçakların türbülansı azaltmasına, uçuş hızını artırmasına ve yakıt maliyetlerini düşürmesine katkı sağladığını söylüyor.

Bir uçağın içinde ilerlediği hava, uçağın yüzeyini ovalayıp direnç yaratan, saç tokası girdabı (hairpin vortex) adlı küçük girdaplar oluşturur.

Yeni film kaplamasının üzerinde, bu girdaplardan daha dar olan ve girdapların uçak yüzeyinin yakınında oluşmasını engelleyen küçük oluklar var.

İşin zor kısmı filmi sürtünmeye dirençli hale getiren bu tür minik olukların olduğu bölümler oluşturmaktı.

Özel lazer üretim teknolojisini kullanan MicroTau, köpekbalığı derisi benzeri deseni hafif bir malzemeyle hızla üretip bunları kendinden yapışkanlı yamalar haline getirerek bu engeli aştı.

Şirket film kaplamanın, mevcut ulaşım araçlarına uyarlanabilen ölçeklenebilir bir çözüm sunarak taşımacılık endüstrilerinin karbon ayak izini en aza indirebileceğini belirtiyor.

Firma bu teknoloji sayesinde ticari havacılık ve nakliye şirketlerinin yakıt maliyetlerinde 34 milyar doların üzerinde tasarruf sağlayabileceğini ve yüzlerce milyon ton civarında karbondioksit emisyonunu azaltabileceğini iddia ediyor.

MicroTau, örneğin filmin Airbus A380 gibi bir uçağa uygulanması halinde, Sidney'den Los Angeles'a uçuş başına 5 bin dolardan fazla yakıt ve 18 tondan fazla karbondioksit emisyonu tasarrufu sağlanabileceğini ifade ediyor.

Şirket, bu rakamın bir uçağın ömrü boyunca milyonları bulabileceğini dile getiriyor.

MicroTau, kaplamayı Lockheed Martin'in devasa C-130J nakliye uçakları ve Boom Supersonic'in şık XB-1 prototipi de dahil bir dizi hava aracında halihazırda test ediyor.

New Scientist'e konuşan Boom Supersonic sözcüsü "Yamalar gözle görülür bir bozulma olmadan bu koşullara rahatlıkla dayandı" diyor.

Delta'nın Sürdürülebilir Gökyüzü Laboratuvarı Direktörü Sangita Sharma ise CBC News'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Köpekbalığı derisini taklit eden teknoloji, bu mikro oluklardan yararlanarak yüzeydeki bir tür sürükleme kuvvetini azaltıyor. Yüzeydeki bu sürükleme kuvveti yüzde 4'e varan bir yakıt avantajı sağlayabilir.

Sharma'ya göre havayolu şirketleri bu sayede yılda 15 milyar litre yakıt tasarrufu yapabilir. 

Avustralya merkezli şirket, teknolojinin daha da geliştirilmesiyle havayolu şirketlerinin verimliliği yüzde 10'a kadar artırmasını sağlamayı umuyor.

Independent Türkçe