Salva Kiir ve Hamideti, Güney Sudan’da barışın tesisini görüştü

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir (Reuters)
Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir (Reuters)
TT

Salva Kiir ve Hamideti, Güney Sudan’da barışın tesisini görüştü

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir (Reuters)
Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir (Reuters)

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit, Sudan Başbakanı konumundaki Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) ile iki ülke arasındaki ilişkiler ve güneyde yeniden canlanan barış sürecini görüştü.
Hamideti dün bir günlük ziyarette bulunmak üzere Güney Sudan'ın başkenti Cuba'ya geldi. Hamideti, Salva Kiir'in yeniden canlandırılan barış anlaşmasını tamamlamak için bir yol haritasına ulaşma çabalarını övdü. Barış sürecinde taraflarca varılan sonuçlara tam desteğini ifade eden Hamideti, taraflarca kararlaştırılan iki yıllık sürenin çok uzak olmadığını kaydederek, “Güney Sudan halkının istikrara kavuşması ve barışın sürmesi için çabalar devam ettirilmeli” dedi.
Hamideti ayrıca barış anlaşmanın uygulanmasının takibinin devam ettiğini ve tüm taraflarla temasların yoğunlaştırıldığını kaydetti.Güney Sudan Başbakanı'nın Güvenlik İşleri Danışmanı Tut Gatluak, basın açıklamasında şunları söyledi: “Ziyaret, Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısının barış anlaşmasının uygulanmasını takip etmeye yönelik sürekli çabaları çerçevesinde gerçekleşti. Başkan Salva Kiir, ülkede istikrarın sağlanması için taraflar arasında varılan anlaşmalar hakkında Hamideti’ye brifing verdi.”
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Hamideti, Cuba Uluslararası Havalimanı'nda, Güney Sudan Başbakanı'nın Güvenlik İşleri Danışmanı Tut Gatluak, Güney Sudan Dışişleri Bakanı Miek Deng, Güney Sudan Yatırım Bakanı Dhio Matouk, Doğu Afrika İşleri Bakanı Deng Alor, Sudan'ın Cuba Büyükelçisi Cemal Malik ve büyükelçilik üyeleri tarafından karşılandı.
Hamideti, Güney Sudan'da Yeniden Canlandırılmış Barış Anlaşmasının Uygulanması Yüksek Komitesi'nin başkanı. Sudan Hükümeti'ni temsilen, güneyli taraflar arasındaki müzakere süreçlerinde arabuluculuğa öncülük eden Hamideti’nin çabalarıyla, Güney Sudan'da Ulusal Birlik Hükümeti'nin kurulması ve muhalefet lideri Riek Machar'ın hükümette başyardımcı konumunu üstlenmesi sağlandı.
Güneydeki barış anlaşması, muhalif grupların güçlerinin eğitim kamplarına entegrasyonunu sağladı ve birleşik güçlerin ve ulusal parlamentonun oluşumuna yol açtı. Şubat 2020'de Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir, aktif Barış Anlaşması kapsamında hükümetin feshedilmesi ve beş başkan yardımcısının atanması da dahil olmak üzere bir dizi karar yayınladı. Aynı zamanda muhalefetin on eyaletten oluşan federal bir sisteme dönüş yönündeki ana talebine de yanıt verdi.
Güney Sudan'da güvenlik düzenlemelerinin uygulanmasının sağlanması maddesi, destek ve finansman eksikliği ve ülkedeki barış sürecinin bazı gruplarının tanınmaması sorunu ile karşı karşıya. Güney hükümeti ile bazı muhalif gruplar arasında imzalanan barış anlaşmasındaki güvenlik düzenlemeleri, askeri sektörde reform yapılmasını ve ülkenin gelecekteki ordusunun çekirdeğini oluşturacak ortak güçlerin oluşturulmasını şart koşuyor.
Güney Sudan Hükümeti, daha önce görevden alınan Sudan hükümeti ile silahlı gruplar arasındaki görüşmelerde arabuluculuk yapmıştı. Bu, barış için Juba Anlaşması’nın imzalanmasına ve hizip liderlerinin geçiş otoritesinin organlarına dahil edilmesine yol açtı.
Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Hamideti’nin Cuba ziyareti, yaklaşık iki ay kaldığı Darfur'dan başkent Hartum'a gelişinden bir gün sonra gerçekleşti.



Gazze'deki yardım noktalarının yakınında altı haftada 875 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki açlık krizi sırasında Filistinliler bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için çabalarken (Reuters)
Gazze'deki açlık krizi sırasında Filistinliler bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için çabalarken (Reuters)
TT

Gazze'deki yardım noktalarının yakınında altı haftada 875 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki açlık krizi sırasında Filistinliler bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için çabalarken (Reuters)
Gazze'deki açlık krizi sırasında Filistinliler bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için çabalarken (Reuters)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (UNHCR) bugün, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından yürütülen yardım dağıtım noktalarında ve Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere diğer yardım kuruluşlarının konvoylarının yakınlarında son altı hafta içinde en az 875 kişinin öldürüldüğünü gözlemlediğini açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre can kayıplarının çoğu Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) tesislerinin yakınında meydana gelirken, kalan 201 kişi diğer yardım konvoylarının kullandığı güzergahlarda hayatını kaybetti.

GHF, Gazze Şeridi'ne malzeme ulaştırmak için özel Amerikan güvenlik ve lojistik şirketlerini kullanıyor ve bu, İsrail'in Hamas militanlarının sivillere yönelik yardım sevkiyatlarını yağmalamasına olanak sağladığını iddia ettiği BM liderliğindeki bir sistemi büyük ölçüde atlatıyor. Hamas ise bu iddiayı reddediyor.

Örgüt, İsrail'in 11 haftalık yardım ablukasını kaldırmasının ardından, mayıs ayı sonunda Gazze'de gıda paketleri dağıtmaya başladı.

Kuruluş daha önce Reuters'a yaptığı açıklamada, tesislerinde böyle bir olayın meydana gelmediğini söylemiş ve BM'yi yanlış bilgilendirme yapmakla suçlamıştı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Thameen Al-Kheetan, Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Elimizdeki veriler, insan hakları, insani yardım ve sağlık örgütleri de dahil olmak üzere çeşitli güvenilir kaynaklar aracılığıyla toplanan kendi bilgilerimize dayanmaktadır” dedi.

BM, GHF'nin yardım modelini “doğası gereği güvensiz” ve insani tarafsızlık standartlarının ihlali olarak tanımlıyor.

GHF cuma günü yaptığı açıklamada, beş hafta içinde Gazze'deki Filistinlilere 70 milyondan fazla yemek ulaştırdığını ve Hamas ya da suç çetelerinin diğer yardım kuruluşlarına ait “yardımların neredeyse tamamını yağmaladığını” bildirdi.

İsrail ordusu Reuters'e daha önce yaptığı bir açıklamada, son zamanlarda meydana gelen ölümleri gözden geçirdiğini ve çit ve tabelalar yerleştirerek ve ilave yollar açarak Filistinlilerle İsrail ordusu arasındaki sürtüşmeyi en aza indirmeye çalıştığını belirtti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) daha önce de yardımların şiddet kullanılarak yağmalandığını kaydetmişti.

BM Dünya Gıda Programı (WFP) geçen hafta yaptığı açıklamada Gazze'ye gıda yardımı taşıyan kamyonların çoğunun “aç siviller” tarafından durdurulduğunu ifade etti.