ABD Temsilciler Meclisinden enflasyonun düşürülmesine yönelik yasa tasarısına onay

ABD Kongresi oturumu (arşiv - AFP)
ABD Kongresi oturumu (arşiv - AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisinden enflasyonun düşürülmesine yönelik yasa tasarısına onay

ABD Kongresi oturumu (arşiv - AFP)
ABD Kongresi oturumu (arşiv - AFP)

ABD Temsilciler Meclisi, enflasyonun düşürülmesine yönelik kapsamlı sağlık, iklim ve vergi düzenlemelerini içeren yasa tasarısını onayladı.
ABD tarihinin en büyük "iklim paketi" olarak da görülen ve "Enflasyonu Düşürme Yasası" olarak adlandırılan tasarı, Temsilciler Meclisinde yapılan oylamada 207'ye karşı 220 oyla kabul edildi.
Kapsamlı sağlık, iklim ve vergi düzenlemelerini içeren tasarı, yasalaşması için ABD Başkanı Joe Biden'ın imzasına sunulacak.
ABD'de 8 Kasım'daki ara seçimler öncesi Biden yönetiminin siyasi ve ekonomik "zaferi" olarak değerlendirilen tasarı, pazar günü ABD Senatosundan geçmişti.
50 Cumhuriyetçi ve 50 Demokrat Partilinin bulunduğu Senatoda, tasarının kaderini Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in kullandığı oy değiştirmişti. Cumhuriyetçi senatörlerin tamamı, ilgili yasa tasarısının ekonomiyi daha da kötüleştireceğini savunarak "Hayır" oyu kullanmıştı.

Gelecek 10 yılda 737 milyar dolarlık gelir sağlaması bekleniyor
Söz konusu yasa tasarısı, iklim değişikliğiyle mücadele, ilaç fiyatlarının düşürülmesi ve vergi uygulamalarına ilişkin düzenlemeleri içeriyor.
Tasarıyla, sera gazı emisyonunun azaltılması ve tüketicilerin yeşil enerjiye yönlendirilmesi, yaşlılar için reçeteli ilaç maliyetlerinin düşürülmesi ve şirketler ile zenginler için vergi uygulamalarının sıkılaştırılması amaçlanıyor.
Enflasyonu düşürmeye yardımcı olacağı savunulan yasa tasarısı kapsamında, yeni vergi düzenlemeleri ve reçeteli ilaç fiyatlandırma reformuyla gelecek 10 yılda 739 milyar dolarlık gelir sağlanması ve 433 milyar dolarlık harcama yapılması öngörülüyor. Tasarının bütçe açığını da 300 milyar doların üzerinde azaltacağı kaydediliyor.

İklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yatırımlara 369 milyar dolarlık kaynak
Tasarıda, enerji güvenliği ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yatırımlar için 369 milyar dolarlık kaynak ayrılıyor.
Bu yatırımlarla, enerji faturalarının yılda 500 ila 1.000 dolar arasında düşürülmesi, karbon emisyonunun 2030'a kadar yüzde 40 oranında azaltılması ve hayata geçirilecek yeni projelerle istihdama katkı sağlanması hedefleniyor.
Vergi indirimleriyle elektrikli otomobil satın almayı teşvik etmeyi de öngören tasarı kapsamında, Kuzey Amerika'da üretilen bataryaların kullanıldığı ve bu bölgedeki madenlerden çıkan mineralleri içeren elektrikli araçlara 7 bin 500 dolara kadar vergi indirimi verilmesi planlanıyor.
Avrupa Birliği (AB), tasarıdaki bu düzenlemeye yabancı üreticilere karşı ayrımcılık anlamına geldiğini savunarak tepki gösterirken, ABD kamuoyunda ise hangi araçların teşvikten yararlanabileceği tartışılıyor.
Cumhuriyetçiler, tasarıya, kurumlar vergisini artırarak işletmelere zarar vereceği, hükümet harcamalarıyla enflasyonu daha da artıracağı ve yeni ilaçların geliştirilmesini engelleyeceği gerekçeleriyle karşı çıkıyor.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.