Husilerden ateşkesi sonlandırma tehdidi

Yemen Enformasyon Bakanı İryani (sağda) perşembe günü ABD'nin Yemen Büyükelçisi Fagin ile Riyad'da bir araya geldi. (SABA)
Yemen Enformasyon Bakanı İryani (sağda) perşembe günü ABD'nin Yemen Büyükelçisi Fagin ile Riyad'da bir araya geldi. (SABA)
TT

Husilerden ateşkesi sonlandırma tehdidi

Yemen Enformasyon Bakanı İryani (sağda) perşembe günü ABD'nin Yemen Büyükelçisi Fagin ile Riyad'da bir araya geldi. (SABA)
Yemen Enformasyon Bakanı İryani (sağda) perşembe günü ABD'nin Yemen Büyükelçisi Fagin ile Riyad'da bir araya geldi. (SABA)

Husi milisleri, BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'in önümüzdeki pazartesi günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) vereceği aylık brifing öncesinde, ekonomik kazanımlar elde etmeden insani ve askeri ateşkesi tekrar uzatmayı kabul etmeyecekleri tehdidinde bulundu.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani milislerin gerilimi artırmaya devam ettiğini ve Taiz'deki kuşatmayı bitirmediğini kaydetti. İryani İran'ın milisleri desteklemedeki rolünün ateşkesi baltalamaya ve barış çabalarını engellemeye katkıda bulunduğunu vurguladı.
Husi Sözcüsü Muhammed Abdusselam Felita İranlı bir kanaldan yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:
“Çalışanların maaşlarını ödemek için bir mekanizma bulunamazsa ateşkesi uzatma şansı sonlanabilir. Milislerin kontrolündeki bölgelerde ve satış noktalarında uygulanan kısıtlamalara son verilmeli. İnsani dosyalar çözülmezse ve aynı zamanda, Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu hükümeti desteklemekten vazgeçmezse kapsamlı bir ateşkese ulaşılamayacak.”
Husi Sözcüsü, petrol ve gaz satışından elde edilen gelirin paylaşılması için meşru yönetime baskı yapmak bağlamında, milislerin kurtarılmış bölgelerdeki petrol tesislerini ve limanları hedef alacağı tehdidi ile savaşa geri dönme imasında bulundu.
Grubunun gücüne dikkat bahseden Husi Sözcüsü, milislerin birden fazla valilikte seferber ettiği askeri geçit törenlerine atıfla “Bu törenler, seferberliğin devamını ve ateşkesin herhangi bir gelişme veya başarısızlığıyla yüzleşmeye hazır olunduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer El-İryani de Körfez girişimine, ulusal diyaloğun sonuçlarına ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2216 sayılı kararına atıfta bulunarak hükümetin üç referansa dayalı barışa bağlılığını yineledi.
İryani, Riyad'da ABD’nin Yemen Büyükelçisi Stephen Fagin ile yaptığı görüşmede şunları söyledi:
“Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Alimi liderliğindeki siyasi liderlik ve konsey ve hükümet üyeleri ateşkes çabalarını başarılı kılmak için tavizler üstüne tavizler verdi. Hükümet, Husi milislerinin kontrol alanlarındakiler de dahil olmak üzere vatandaşların acılarını sona erdirmek için ateşkes şartları altındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirdi. Milisler ateşkesin öngördüğü taahhütlerinden cayıyor ve eyaletteki milyonlarca insanın acılarına kayıtsız kalarak Taiz kuşatmasını sona erdirmeyi kabul etmiyor. Husiler çocukların askere alınma hızını artırdı ve Hudeyde Limanı’nın petrol türevleri kaynaklarını savaş hazırlıklarına yönlendirdi. Husi milisleri safları sıklaştırmak ve yeni bir askeri gerilim başlatmak için ateşkesi kötüye kullanıyor. Milisleri sakinleştirme ve barışı tesis etme çabalarında gerçek bir uluslararası baskı uygulanmalı.”
Yemenli Bakan, İran'ın ülkesindeki rolüne ilişkin de sert tepki gösterdi. “İran ateşkes çabalarını baltalıyor ve Yemen ve bölgenin güvenliği ve istikrarının yanı sıra Kızıldeniz ve Babülmendep’teki uluslararası nakliye şeritlerindeki ticari gemilerin güvenliğini istikrarsızlaştırmak için Husi milislerini bir araç olarak kullanıyor.”
ABD yönetiminin Husileri terör listesinden çıkarma kararının, ateşkes çabalarının ilerletilmesine katkıda bulunmadığını kaydeden İryani, milislerin askeri operasyonlarını ve düşmanca yaklaşımını artırdıklarını ve ABD Büyükelçiliği ve Birleşmiş Milletler çalışanlarını tutukladığını söyledi.
Bakan İryani, ABD yönetimini ve uluslararası toplumu ‘Husi milisleri üzerinde etkili baskı uygulamaya, onları terörist bir grup olarak yeniden sınıflandırmaya, liderlerini kovuşturmaya ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılamaya’ çağırdı.
Yemen Enformasyon Bakanı, milisleri insan haklarını ‘acımasızca’ ihlal etmekle suçlayarak Bahailer ve Yahudiler gibi azınlıkları yerinden etmek için baskı uyguladığını, gazetecilerin sürekli bir biçimde kaçırılarak işkence gördüğünü ve haklarında ölüm fermanları çıkartıldığını hatırlattı. Yemenli Bakan, milislerin sanatçılara şarkı söyleme yasağı getirdiğini de belirtti.
Husi milislerin başkent Sana'ya girmesinden bu yana siyasi hayatın erozyona uğradığını söyleyen Bakan İryani, ‘Husilerin Yemen'in ve Yemenlilerin adını lekelediğini ve dünyanın zihninde ülkeyi kaos, şiddet ve terörle ilişkilendirdiğini’ vurguladı.
İryani, Yemen hükümetinin pozisyonuyla ilgili olarak da şunları söyledi:
“Hükümet, savaşı sona erdirmek, sürdürülebilir barışı tesis etmek ve Yemenliler için bölgesel ve uluslararası bir endişe, gerilim veya tehdit kaynağı oluşturmayan güvenli bir Yemen inşa etmek için çalışıyor. Hükümet Husi milis darbesiyle zedelenen ülke imajını düzeltmek, komşu ülkeler, bölge ve dünyaya ile olan güven ilişkisini güçlendirmeye uğraşıyor. Barış ancak Husi milislerinin Yemenlileri öldürmeye ve uluslararası çıkarları tehdit etmeye devam etmek için devlet depolarından yağmaladıkları orta ve ağır silahlardan arındırılması ve İran’dan silah kaçakçılığının durdurulmasıyla sağlanır.”
Husi milislerinin son birkaç gündür ateşkesi ihlal etmeye devam etmesi ise dikkat çekici. Yemen ordusunun son raporunda, ‘Hudeyde, Taiz, Ed-Dali, Abyan, Hacca, El-Cevf ve Marib vilayetleri cephelerinde üç gün boyunca 351 ihlal gerçekleştirdiği’ kaydedildi.
Yemen silahlı kuvvetlerinin medya merkezine göre son 72 saat içinde Marib'in güneyindeki ve batısındaki askeri bölgelere ve Taiz'in batısındaki Makbana cephesindeki askeri alana yönelik gerçekleştirilen beşten fazla Husi sızma girişimi engellendi. Ordu açıklamasına göre milisler söz konusu ihlalleri Katyuşa roketleri, top atışları, çeşitli mermiler, keskin nişancılar ve bubi tuzaklı insansız hava araçlarıyla ihlal gerçekleştirdi.



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.