Misrata Gençlik Hareketi tüm siyasi yapıların istifa etmesi ve seçimlerin düzenlenmesi çağrısında bulundu

Misrata Gençlik Hareketi, protesto gösterilerini, ülkenin dört bir yanına taşıma sözü verdi

Misrata Gençlik Hareketi’nin Misrata’daki Şehitler Salonu’nda gerçekleştirdiği toplantıdan bir kare (Twitter)
Misrata Gençlik Hareketi’nin Misrata’daki Şehitler Salonu’nda gerçekleştirdiği toplantıdan bir kare (Twitter)
TT

Misrata Gençlik Hareketi tüm siyasi yapıların istifa etmesi ve seçimlerin düzenlenmesi çağrısında bulundu

Misrata Gençlik Hareketi’nin Misrata’daki Şehitler Salonu’nda gerçekleştirdiği toplantıdan bir kare (Twitter)
Misrata Gençlik Hareketi’nin Misrata’daki Şehitler Salonu’nda gerçekleştirdiği toplantıdan bir kare (Twitter)

Libya’da kendisini ‘Misrata Gençlik Hareketi’ olarak adlandıran bir gençlik hareketi, iktidardaki tüm siyasi yapılara istifa etme ve ülkede bir an önce parlamento seçimlerini düzenleme sözüne bağlı kalmaları çağırısında bulundu. Misurata Gençlik Hareketi ayrıca, hedefleri birleştirme ve seçimlere ulaşmak için gerçek bir proje formüle etme talebiyle, Libya sokaklarında ve meydanlarında barışçıl gösterilere bir aylık aranın ardından yeniden başlayacağını duyurdu.
Misrata Gençlik Hareketi, Uluslararası Gençlik Günü kutlamaları sırasında yayınladığı video aracılığıyla yaptığı açıklamada, sessizce çalışmayı seçtiğini ve diğer hareketlerin gerçek niyetlerinin anlayabilmek amacıyla sahneyi terk ettiğini, ancak hepsinin ortadan kaybolmasının ardından mevcut tüm siyasi yapıların istifa etmesi, devletin askerileştirilmesinin reddedilmesi ve seçimlerin yapılması talebiyle düzenlenen gösterileri yeniden başlattığını ilan etti.
Misrata Gençlik Hareketi organizatörlerinden biri, Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin daha önce savunduğu bir görüşü hareketin benimsemesinin nedeni hakkında Şarku'l Avsat'ın bir sorusuna, “Anayasal sürecin karmaşıklığı ve mevcut siyasi yapılar arasındaki anlaşmazlığı sona erdirecek bir çözümle ilgili fikir birliği olmaması nedeniyle böyle düşünüyoruz” cevabını verdi. Hareketin üyesi, çözümün öncelikle anayasa referandumu sürecini yönetecek ve ülkeyi cumhurbaşkanlığı seçimlerine taşıyacak güçlü bir parlamentonun seçilmesiyle ortaya koyulması gerektiğini vurguladı.
Ülkedeki herhangi bir siyasi akımı temsil etmediğini söyleyen Misrata Gençlik Hareketi, Libya'yı kurtarma planını çerçevesinde halk tarafından seçilen yeni bir yasama organı oluşturmanın ‘ilk adımı’ olarak mini bir hükümetin kurulmasını sağlaması şartıyla parlamento seçimlerinin bir an önce düzenlenmesi çağrısında bulundu. Hareket, böylece Temsilciler Meclisi'nin (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi’nin (DYK) düşeceğini ve Dibeybe’nin lideri olduğu UBH’nin ile Fethi Başağa’nın lideri olduğu İstikrar Hükümeti’nin çalışmalarının sona ereceğini vurguladı.
Söz konusu mini hükümetin ülkeyi en fazla üç aylığına yöneteceğini belirten Misrata Gençlik Hareketi,  mini hükümetin halkın anayasa için oy kullanmasına ve (ikinci adım olarak) cumhurbaşkanlığı seçimleri yapmasına olanak sağlayacağını düşünüyor.
Libya, geçtiğimiz Temmuz ayı başlarında Trablus ve Tobruk dahil olmak üzere ülkenin çeşitli yerlerinde gençler tarafından kötü hayat şartlarının protesto edildiği ve tüm siyasi oluşumların ayrılmasının talep edildiği kitlesel gösterilere tanık oldu. Gösteriler sırasında yaşanan şiddet olayları sırasında TM bina ateşe verildi.
Belli bir partiyi takip etmediğini, hedefinin seçimlerin yapılmasını ve ülkenin istikrarını sağlamak olduğunu vurgulayan Misrata Gençlik Hareketi, siyasi yapılar üzerinde daha fazla baskı oluşturmak için protesto gösterilerini ülke geneline taşımayı istediğini kaydetti.
Libyalı aktivistlerden Muhammed Ahmed Cibril, Misrata Gençlik Hareketi’nin Misrata’daki Şehitler Salonu’nda bir toplantı düzenlediğini ve toplantıda ülkedeki çatışmanın nedenleri, gençlerin karar alma süreçlerine katılımı ve seçimlerin yapılması çağrısının ele alındığını kaydetti. Cibril, katılımcıların, ‘sokağa çıkıp haklarını talep ederek seçimlerin yapılması yönünde baskı yapılması gerektiği’ konusunda hemfikir olduklarına dikkati çekti.
Misrata Gençlik Hareketi, Temmuz ayı başlarında ‘BelTress Gençlik Hareketi’ adıyla biliniyordu. Vatandaşların içinde bulundukları kötü hayat şartlarını kınayan gençlik hareketi, elektrik krizinin çözülmesinin yanı sıra ülkenin doğusunda, batısında ve güneyindeki tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin çekilmesi çağrısında bulundu. Ancak daha sonra sesi giderek azalan gençlik hareketi, organizatörleri tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden sahneden tamamen geri çekildi.
 



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.