Pakistan’da terör korkusu yayılıyor

Pakistan Talibanı’nın Svat Vadisi’ndeki eylemleri endişe verici

Pakistanlılar, 14 Ağustos’ta Karaçi’deki Bağımsızlık Günü kutlamaları sırasında (AFP)
Pakistanlılar, 14 Ağustos’ta Karaçi’deki Bağımsızlık Günü kutlamaları sırasında (AFP)
TT

Pakistan’da terör korkusu yayılıyor

Pakistanlılar, 14 Ağustos’ta Karaçi’deki Bağımsızlık Günü kutlamaları sırasında (AFP)
Pakistanlılar, 14 Ağustos’ta Karaçi’deki Bağımsızlık Günü kutlamaları sırasında (AFP)

Pakistan Talibanı’nın (Tehrik-i Taliban Pakistan TTP) Svat Vadisi’nde artan varlığıyla ilgili Pakistan Meclisi’nde artan tartışmaların ardından ordu, vadideki militanların varlığını yakından takip ettiğini ve bu bölgelerde artan etkilerini durdurmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını açıkladı. Pakistan ordusu, TTP’nin Svat Vadisi’nde kaosa neden olduğuna dair asılsız haberleri yalanladı. Ancak Pakistan ordusunun halkla ilişkiler bürosundan yapılan açıklamada, Svat Vadisi ile Dir arasında, halktan uzak bir bölge olan birkaç dağ zirvesinde az sayıda militanın gözlemlendiği belirtildi. Ordu, Afganistan’dan ülkeye sızan bu şahısların dağlardaki varlıklarını ve sınırlı hareketlerini izlemek için durum yakından takip ettiği belirtildi.
Pakistan ordusundan yapılan açıklamaya göre “son günlerde sosyal medya organlarında Svat Vadisi’nde çok sayıda militanın bulunduğu iddiasıyla ilgili bir yanlış anlaşılma ortaya çıktı. Öyle ki bu haberlerin abartılı ve açıkça yanıltıcı olduğu görüldü” ifadeleri kullanıldı. Öte yandan Kabile bölgesinden Milletvekili Muhsin Davar, kuzeydeki Veziristan bölgesi sakinlerinin 26 gündür protesto gösterisi düzenleyip, yalnızca ‘barış ve koruma’ istediğini söyledi.
Milletvekili Davar, terörün Hayber-Pahtunhva bölgesinde yayıldığını iddia ederken, yakın zamanda ülkenin her yerine yayılacağına karşı da uyardı. Birkaç gün önce el-İnsaf Hareketi Partisi Milletvekili Malik Ali Han’ın saldırıya uğradığını, birçok arkadaşının yaralandığını ve şehit olduğunu söyleyen Davar, ayrıca Svat’tan bir polis memuru ve bir binbaşının kaçırıldığını da sözlerine ekledi. Muhsin Davar, TTP’nin yerel halka Pakistan makamları ve TTP arasında devam eden görüşmelerin ardından liderlerine bölgeye dönmeleri talimatı verdiğini bildirdi.
Çarşamba günü Ulusal Toplanma Salonu’nda Savunma Bakanı Khawaja Muhammed Asif, ortaya çıkan endişeleri kabul etti ve Hayber-Pahtunhva’da TTP karşıtlığının tırmandığını belirtti. Bölgedeki TTP varlığında karşı bölgenin farklı yerlerinde vatandaşlar protesto gösterisi düzenledi. Federal Olarak Yönetilen Kabile bölgelerinden bağımsız Milletvekili Muhsin Davar, Taliban’ın Afganistan’dan gelişinin ardından Hayber-Pahtunhva’da terörizmin tırmandığına dikkati çekerken, Savunma Bakanı ise bölgede asayiş durumunun kötüye gittiğini itiraf etti. Ancak Bakan, meseleyi bölgesel bir sorundan ziyade ‘milli güvenlik sorunu’ olarak nitelendirdi.
Öte yandan Afganistan sınırına yakın Pakistan bölgelerinde korku artıyor. Ülkenin kuzeybatı kesiminde meydana gelen patlamada 5 kişi hayatını kaybetti. Yerel polis, 14 Ağustos gecesi bir patlama meydana geldiğini, güvenlik güçlerinin olay yerine intikal ettiğini ve yaralıların hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Askeri bir ekip de militanlar tarafından döşenen mayınları arama-tarama operasyonu gerçekleştirdi. Bölge Emniyet Müdürü Tarık Suheyl Marvat, güvenlik güçlerinin derhal alarma geçirildiğini açıkladı.



Yaklaşık bin İsrailli İran adına casusluk yapıyor

İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
TT

Yaklaşık bin İsrailli İran adına casusluk yapıyor

İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024

İsrail gazetesi Haaretz dün, çoğu Yahudi yaklaşık bin İsrail vatandaşının para karşılığı İran adına casusluk yapmayı kabul ettiğini ortaya çıkardı.

Şimdiye kadar tutuklanan casusların çoğunun güvenlik sırlarına erişimi olmamasına ve verdikleri zararın nispeten sınırlı olmasına rağmen, İsrail iç istihbarat servisi Şin-Bet (Şabak) halen endişeli.

İsrailli güvenlik uzmanı Yossi Melman'a göre istihbarat servislerinin yetkilileri başlangıçta ‘düşmanla iş birliği yapanların’ toplumun uç kesimlerinden olduğunu düşünüyordu, ancak son zamanlarda ‘sıradan ve ana akımdan’ olarak tanımlanabilecek çok sayıda İsraillinin İran'la savaş sırasında bile İranlılarla temas kurmaya başladığı anlaşıldı.

Şabak ve Adalet Bakanlığı verilerine göre sadece geçtiğimiz yıl, İran adına casusluk yapmayı kabul eden İsraillilerin karıştığı 25'ten fazla olay ortaya çıkarıldı ve 35'ten fazla ciddi iddianame hazırlandı.

Pratikte casusluk vakalarının sayısı 7 Ekim 2023'ten bu yana iki katına çıkarken yaklaşık bin İsrailli, çoğunlukla sosyal ağlar aracılığıyla İran’ın casusluk servisleri tarafından temasa geçirildi.

Şimdiye kadar İran adına casusluk yaptığı suçlamasıyla sadece bir kişi hüküm giydi. Aşkelonlu eski bir iş adamı olan 72 yaşındaki Moti Mamman 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Olaya karışanların geri kalanları ise halen yargılanmayı bekliyor. Bazıları ya İran tarafından gelen iletişim girişimlerini görmezden geldi ya da reddetti, bazıları ise yanıt verdi. Buna karşın Şabak müfettişleri bu kişileri erkenden tespit edip devam etmemeleri konusunda uyardı.

Öte yandan Haaretz’e göre bu kişilerin çok azı para ile kandırıldıktan sonra kendilerine verilen görevleri yerine getirdi.

Haaretz'in haberine göre Şabak, yaklaşık iki yıldır İranlı istihbarat servisleriyle irtibata geçmeyi kabul eden yüzlerce İsraillinin yanı sıra onlarla iş birliği yapmayı ve devlete ihanet etmeyi kabul edenleri de engellemek için mücadele ediyor. Şabak, şüphelileri engelleme ve tutuklama konusunda başarılı olsa da İsraillileri İran adına casusluk yapmaktan caydırma konusunda başarısız oldu. İşte bu nedenle Şabak ve Başbakanlık Ulusal Enformasyon Servisi, ‘Kolay Para, Yüksek Fiyat’ başlıklı daha önce eşi ve benzeri görülmemiş ve istisnai bir ulusal propaganda kampanyası başlatmaya karar verdi.

Kampanya, bir asker hakkında başka bir ülkenin ajanıyla irtibat kurma ve düşmana bilgi sağlama suçlarından dava açılmasından bir gün sonra başlatıldı. Söz konusu asker, önceden bilgi sahibi olarak savaş sırasında İranlı kuruluşlarla bağlantı kurmuş ve bir miktar para karşılığında roketleri engelleme, Demir Kubbe bataryaları ve İran roketlerinin iniş yerleri hakkında bilgi aktarmıştı.

Melman'a göre İran'ın İsrail vatandaşlarını kendi adına casusluk yapmak üzere işe alması, son yıllarda endişe verici bir şekilde genişlemiş, muvazzaf ve yedek askerler de dahil olmak üzere çeşitli dini, etnik ve yaş gruplarından İsrail toplumunun geniş kesimlerini kapsar hale geldi.

Melman, İsrail tarihinde Sovyetler Birliği lehine ideolojik olarak motive edilen önceki casusluk vakalarından farklı olarak, olaya karışanların çoğunun ortak paydasının işin maddi karşılığı olduğunu söyledi. Bu değişimin İsrail toplumundaki değerler krizini ve toplumsal dayanışmadaki çöküşü yansıttığını belirten Melman, bu durumun yetkilileri ‘Kolay Para, Yüksek Fiyat’ başlıklı bir medya farkındalık kampanyası başlatmaya ittiğini söyledi.

Devlete ve kurumlarına karşı artan güvensizlik duygusunun ve caydırıcılık eksikliğinin bu olgunun daha da şiddetlenmesine katkıda bulunduğunu ifade eden Melman, bu durumu temel toplumsal değerlere bağlılığın azaldığının tehlikeli bir göstergesi olarak nitelendirdi.