İklim değişikliği: Ren Nehri su seviyesi düştü nakliye fiyatları yükseliyor

İklim değişikliği: Ren Nehri su seviyesi düştü nakliye fiyatları yükseliyor
TT

İklim değişikliği: Ren Nehri su seviyesi düştü nakliye fiyatları yükseliyor

İklim değişikliği: Ren Nehri su seviyesi düştü nakliye fiyatları yükseliyor

Almanya Sanayi ve Ticaret Odası’nın değerlendirmeleri, nehir taşımacılığı açısından büyük önem taşıyan Ren Nehri başta olmak üzere nehirlerin su seviyesinin düşmesi nedeniyle nakliye fiyatlarında önemli bir artış olduğunu gösterdi.
Sanayi ve Ticaret Odası yönetim kurulu üyesi Ilja Nothnagel Deutschland gazetesine yaptığı açıklamalarda, “Mevcut durumda gemilerdeki nakliye alanı azalı, zira gemiler çoğu durumda sadece kısmen yüklenebiliyor, bu nedenle de nakliye fiyatları önemli ölçüde arttı” dedi.
Şarku’l Avsat’ın gazeteden aktardığı habere göre Nothnagel, kimya endüstrisi, çelik endüstrisi ve kömürle çalışan enerji santralleri başta olmak üzere birçok sanayi sektörünün, nehir taşımacılığına bağlı olduğunu belirtirken, “Nehrin su seviyesinin düşüklüğü, su yollarını iyileştirme ve filoyu yenilemeye ilişkin adımları hızla uygulamaya yönelik acil ihtiyacı gösteriyor” ifadelerini sözlerine ekledi.
Alman hükümetine bağlı Su Yolları ve Denizcilik İdaresi (WSV), Renanya-Palatina Eyaleti’ndeki Ren Vadisi’nin ortasında bir boğazda bulunan su seviyesinin deniz seyrüseferi için önemli parametrelerden biri olduğunu, su seviyesinin dün 37 santimetreye ulaştığını dün öğle saatlerinde aynı seviye olduğunu belirtti. Yönetim, bugün seviyenin 30 santimetreye düşmesini öngörmüştü.
Ölçümün bu seviyesi, suyun gerçek derinliğini değil, su yüzeyi ile nehrin en derin noktasındaki sıfır seviyesi ile arasındaki farkı gösteriyor.
Almanya’daki Ren Nehri’nin su seviyesinin düşmesi, iki enerji santralin yeterince kömür alamamasına neden oldu, bu da hükümetin kış gelmeden önce yakıt stoklarını artırmaya yönelik planlarını aksatma tehdidi oluşturuyor. Sıcak hava dalgası, Ren Nehri’nin bazı bölgelerinde su seviyelerinin en az 15 yıldır görülen en düşük mevsimsel seviyesine düşmesine neden oldu. Ren Nehri, gemilerde kömürden petrole kadar birçok ürünü taşımak için önemli bir kanalı temsil ediyor.
Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip olan Almanya, Rusya’nın Kuzey Akım 1 üzerinden gaz tedarikini kesmesinin ardından, kış gelmeden önce elektrik santrallerine kömür temin etmek için elinden geleni yapıyor.
Avrupa Enerji Borsası’nda yayınlananlara göre, Ren Nehri’ndeki iki enerji santral su seviyesinin düşmesi sebebiyle kömür bulmakta zorlanıyor. Düşük su seviyeleri, mavnaların Hollanda ve Belçika’daki büyük kömür limanlarından çıkarak nehir üzerinden ağır yükleri taşımalarını zorlaştırıyor.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC