Gazze'nin gizli kalmış kurbanları kimler?

En son kaydedilen savaş, kısa sürse de Gazze halkında ciddi psikolojik etkiler bıraktı

Her 5 yetişkinden 1’i travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor (Independent Arabia / Meryem Ebu Dakka)
Her 5 yetişkinden 1’i travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor (Independent Arabia / Meryem Ebu Dakka)
TT

Gazze'nin gizli kalmış kurbanları kimler?

Her 5 yetişkinden 1’i travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor (Independent Arabia / Meryem Ebu Dakka)
Her 5 yetişkinden 1’i travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor (Independent Arabia / Meryem Ebu Dakka)

İzzeddin Ebu Ayşe
‘Gizli kalmış kurbanlar’ tabirini duymuş muydunuz? Bu ifade, çatışmalarda yaşadıkları travmanın tesirinde kalan, ancak insanlardan çekindikleri için yahut yaşadıkları korku neticesinde psikolojik destek almaya cesaret edemeyen, iyi hissetmedikleri için kendilerine eve kapatan insanlar için kullanılıyor.
Nitekim İsrail’in Gazze’ye düzenlediği askeri operasyonun ardından gizli kalmış kurbanların sayısı gün geçtikçe artıyor, ruh sağlığı krizi körükleniyor.

Savaşın ardından
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Gazze Toplumu Ruh Sağlığı Programı Direktörü Yasir Ebu Cami, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere başvurdu:
“Savaşın ardından kaydedilen sıkıntıların boyutu, psikolojiyle ilgilenen kurumlardaki müdahale programlarının gücünü aşabiliyor. Zirâ İsrail saldırganlığının insanlar üzerinde bıraktığı travmalar oldukça büyük, tarif edilemez boyutta. Son çatışmalar, Gazze’nin henüz Mayıs 2021’deki savaşın etkilerini atlatamadığı bir aşamada kaydedildi. Tüm Gazze nüfusu savaşlardan etkilenirken çatışmaların psikolojik etkileri ise askeri operasyonların ardından da sürüyor. Bu etkilerin başka bir dönemece girilmeden ele alınıp tedavi edilmesi, acilen aksiyon alınmasını, ebeveynler ve çocuklar için terapilerin düzenlenmesini gerekli kılıyor.”
Psikologların değerlendirmelerine bakıldığında mağdurlardan bazıları yaşadıklarının travma sonrası stres bozukluğu olduğunun farkında, dolayısıyla acil psikolojik destek almaktan çekinmiyor. Ancak birçoğu ise yaşadıklarının bir travma olduğunu anlamadıkları için psikolojik sıkıntıları ile yaşamaya çalışıyor. Böylece tedavileri gün geçtikçe zorlaşıyor.
İsrail’in Gazze’ye yönelik sürekli askeri operasyonlarında can kayıpları ve yaralılar resmi düzeyde kaydedilirken söz konusu gizli kalmış kurbanların sayıları ise bilinmiyor.

Tüm gruplardan insanlar yer alıyor
Psikologlar, son savaşın kısa sürmesine rağmen erkekler, kadınlar ve çocuklar üzerinde ciddi psikolojik yaralar bıraktığını tahmin ediyor. Zirâ bunun Gazze’de 10 yıldır kaydedilen beşinci çatışma olduğuna dikkat çeken Ebu Cami, İsrail saldırılarının tekrarlanmasının insanların yaşadığı travmaların birikmesine neden olduğunu söylüyor. Henüz bir travmanın etkileri ele alınmadan diğer birinin kaydedildiğini vurguluyor.
Toplumsal hizmet sunucuları çatışmada zarar gören evlerin enkazları çevresinde acil psikolojik destek programları uygularken ateşkesin yürürlüğe girmesi ardından İsrail ve Batı Şeria’dan psikologlar da bu yönde destek veriyor.

Bedelini siviller ödüyor
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Sözcüsü Suheyr Zekkut, savaşların ve çatışmaların bedelini ödeyen sivillerin çektiği acıları hafifletmek için ilk günden bu yana ateşkes çağrısında bulunduklarını hatırlattı. Gazze'de her 5 yetişkinden 1’inin silahlı çatışma bölgelerinde yaşadığına, bu nedenle psikolojik sorunların yanı sıra çeşitli travmalardan mustarip olduklarına değinen Zekkut, her 10 çocuktan 9’unun travma sonrası stres bozukluğuna maruz kaldığını ifade etti. Bu rakamların her çatışmanın ardından attığını da ekledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Sağlık Direktörü Akihiro Seita, Gazzelilerin 3’te 1’inin İsrail'in eylemleri dolayısıyla psikolojik sorunlar yaşadığını, ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin yüzde 40’ının ise sağlıklarında ve psikolojilerinde sıkıntılar olduğunu aktardı.

Çocukların sorunları artıyor
Psikologlar, Gazze’deki çocukların son askeri operasyonda diğerlerinin üzerine yeni bir psikolojik travma yaşadığını, özel tedavi görenlerin veya zaten bu sorunlardan mustarip olanların konuşma ve öğrenme yeteneklerinin gerilediğini ifade ediyor. Bu sorunların daha kötüye gitmemesi için hızlı ve acil müdahale gerektiğini de ekliyor.
Psikolog Dr. Sami Avida, bu husustaki ifadelerinde şöyle söylüyor:
“Savaşın ardından çocuklarda travma sonrası stres bozukluğu gözlemliyoruz. Küçük çocuklar uyumakta zorluk çekiyor, ürkütücü rüyalar, kabuslar görüyorlar. Yahut konsantrasyon bozukluğu kaydediliyor. Bunların depresyon veya sürekli kaygı haline dönüşmemesi için acil müdahale gerekiyor. Bununla birlikte bazı belirtiler ise günler, haftalar sonra ortaya çıkıyor.”
Gazze-3.jpg
Birbiri ardına gelen çatışmalar, Gazze sakinlerinin psikolojik sıkıntılarının çözümünü zorlaştırıyor (Independent Arabia/Meryem Ebu Dakka)
Üç aşamalı tedavi sağlamak için çalıştıklarını belirten Avida, çocuğu acı verici sahne ve görüntüler gibi ruhunu etkileyen kirliliklerden uzak tutmak ile başladıklarını belirtiyor. Sonrasında çocuğun içindeki olumsuz duyguları boşaltması ve duygusal açıdan rahatlaması için çaba sarf ettiklerini belirten Avida, son adımda ise pratik adımlarla mağdurun kişiliğini geliştirmek için uğraştıklarını söylüyor.

Ruhsal sıkıntıların artması
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Örgütü, 2021’de yayınladığı açıklamada, Mayıs ayındaki çatışmaların ardından Gazzeli çocukların yüzde 91'inin travmaya maruz kaldığını, her 10 çocuktan 9’unun şiddete bağlı travma yaşadığını vurguladı.
Şiddet olaylarının ardından psikolojik destek arayan kişi sayısının önemli ölçüde arttığını vurgulayan Ebu Cami, yetişkinlerin derin bir umutsuzluk hissi, hayal kırıklığı ve geleceğe olumlu bakamama, aynı zamanda şiddetli depresyon, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ve panik ataklardan mustarip olduğunu belirtti. Aile ve toplum içerisindeki şiddetin arttığını, çocuklarda yatak ıslatma ve korku halinin çokça görüldüğünü de ekledi.
Bu konudaki verilere bakıldığında psikolojik destek hizmeti sağlayıcıları 2012 yılındaki çatışmaların ardından 2 bin 200, 2014 yılındaki çatışmaların ardından 3 bin 700, 2021 yılındaki çatışmaların sonrasında ise 3 bin 920 travmatik vakayı ele aldı. Son çatışmalar ile ilgili veriler ise henüz mevcut değil. Ebu Cami, konuyla ilgili açıklamasında “Bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor, zirâ çektiği acıları gizleyen, yahut tam bir gizlilik içerisinde yardım arayan birçok kişi var” ifadelerini kullandı.



(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


Palmira saldırısı kapsamında Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı’nda gözaltına alınanları sayısı 11’i geçti

Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
TT

Palmira saldırısı kapsamında Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı’nda gözaltına alınanları sayısı 11’i geçti

Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)

Suriye İçişleri Bakanlığına bağlı Genel Güvenlik Teşkilatı mensubu bir kişinin, Palmira’da (Tedmur) ABD-Suriye ortak devriyesini hedef alan saldırının faili olduğu açıklandı. Yetkililer, saldırının ardından aynı teşkilattan 11’den fazla personelin gözaltına alındığını ve soruşturma sürecinin başlatıldığını bildirdi.

Adının açıklanmasını istemeyen bir güvenlik kaynağı, Tedmur saldırısını gerçekleştiren kişinin yaklaşık 10 aydır Genel Güvenlik Teşkilatında görev yaptığını, farklı şehirlerde çalıştıktan sonra Tedmur’a atandığını söyledi. Kaynak, olayın hemen ardından 11’den fazla personelin gözaltına alındığını ve haklarında soruşturma başlatıldığını ifade etti.

Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin el-Babba da saldırganın Genel Güvenlik güçlerine mensup olduğunu ve daha önce yapılan bir güvenlik değerlendirmesi doğrultusunda görevden uzaklaştırılmasının planlandığını belirtti. Babba, resmi televizyona yaptığı açıklamada, saldırganın “tekfirci veya aşırı fikirler taşıyabileceğine” dair bir değerlendirme yapıldığını ve bu doğrultuda hakkında karar alınmasının gündemde olduğunu söyledi.

Sözcü, Badiye bölgesindeki iç güvenlik komutanlığının 5 binden fazla personelden oluştuğunu ve personelin haftalık değerlendirme mekanizmasına tabi tutulduğunu, gerekli görüldüğünde idari ve güvenlik tedbirleri alındığını kaydetti.

Önceki yönetimin devrilmesinin ardından iç güvenlik ve polis teşkilatlarında yaşanan çöküş nedeniyle yeni yönetimin güvenlik açığını kapatmak amacıyla geniş çaplı gönüllü alımına gittiği hatırlatıldı.

ABD Başkanı Donald Trump, cumartesi günü yaptığı açıklamada saldırıya karşılık verileceğini belirterek, olayın Suriye makamlarının tam kontrolünde olmayan ve “son derece tehlikeli” olarak nitelendirdiği bir bölgede meydana geldiğini söyledi.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), saldırıyı gerçekleştiren kişinin öldürüldüğünü, üç ABD askerinin ise yaralandığını açıkladı. CENTCOM, askeri heyetin Tedmur’da DEAŞ’a karşı yürütülen operasyonlara destek kapsamında bulunduğunu bildirdi.

Suriye yönetimi, Tedmur’da meydana gelen saldırının bir terör saldırısı olduğunu belirterek, ABD hükümeti ve halkına başsağlığı mesajı gönderdi. Açıklamada, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’nın geçen ay Washington’a yaptığı ziyaret sırasında Suriye’nin DEAŞ’la mücadele kapsamında uluslararası koalisyona resmen dahil olduğu kaydedildi.

Suriye çölünde 2015–2016 yıllarında etkisini artıran DEAŞ, bu dönemde Tedmur’u kontrol altına alarak tarihi mirasa büyük zarar verdi ve siviller ile askerleri hedef alan infazlar yaptı. Örgüt, Rusya destekli Suriye güçleri ile ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun operasyonları sonucunda bölgeden çıkarılırken, 2019’dan itibaren geniş alanlardaki varlığını kaybetti. Ancak çöl bölgelerinde faaliyet gösteren hücreleri hâlen saldırılar düzenliyor.

ABD güçleri Suriye’de ağırlıklı olarak ülkenin kuzeydoğusunda Kürtlerin kontrolündeki bölgelerde ve Ürdün sınırı yakınındaki Tanf Üssü’nde konuşlu bulunuyor. Washington, askeri varlığının temel amacının DEAŞ’la mücadele ve yerel müttefiklere destek olduğunu vurguluyor.