Uzaylılara inanan Harvard profesörü, ipucu bulmak için Pasifik'in derinliklerine inecek

Loeb ve ekibi, keşif gezisi için bağışçılardan bir milyon dolardan fazla para toplamayı umuyor

2012 ve 2103 arasında Uluslararası Uzay İstasyonu'nda görev yapan Sefer 34 ekibi, Pasifik Okyanusu'nu uzaydan böyle görüntülemişti (Wikimedia Commons)
2012 ve 2103 arasında Uluslararası Uzay İstasyonu'nda görev yapan Sefer 34 ekibi, Pasifik Okyanusu'nu uzaydan böyle görüntülemişti (Wikimedia Commons)
TT

Uzaylılara inanan Harvard profesörü, ipucu bulmak için Pasifik'in derinliklerine inecek

2012 ve 2103 arasında Uluslararası Uzay İstasyonu'nda görev yapan Sefer 34 ekibi, Pasifik Okyanusu'nu uzaydan böyle görüntülemişti (Wikimedia Commons)
2012 ve 2103 arasında Uluslararası Uzay İstasyonu'nda görev yapan Sefer 34 ekibi, Pasifik Okyanusu'nu uzaydan böyle görüntülemişti (Wikimedia Commons)

Astrofizik profesörü Avi Loeb, Beyaz Saray'daki bilim ve teknoloji danışmanlığının ve Harvard Üniversitesi'nde Astronomi bölüm başkanlığının ardından yeni bir maceraya atılmaya karar verdi.
Ünlü bilim insanının yeni hedefiyse Pasifik Okyanusu'nun dibinde uzaylılara ait işaretler aramak.
NBC'nin aktardığına göre Loeb, Güneş Sistemi'nin dışından geldiği düşünülen ve 2014'te Dünya'da okyanusa düşen bir meteoritin parçalarını toplamak için görev tasarladı.
ABD Uzay Kuvvetleri Komutanlığı, 8 yıl önce Papua Yeni Gine açıklarına düşen meteoritin "yıldızlar arası bir nesne" olduğunu önceki aylarda teyit etmişti. Loeb, bu araştırmanın makalesinin de başyazarıydı.
CNEOS-2014-01-08 adı verilen bu cisim, "keşfedilen ilk yıldızlararası nesne" unvanlı Oumuamua'yı tahtından etmiş olabilir.
Loeb, Oumuamua'nın da Dünya dışı uygarlıklara ait bir uzay aracından kopmuş bir parça olabileceğini ileri sürmüştü.
Bilim insanı bu iddiasının CNEOS-2014-01-08 için de geçerli olabileceğini savunuyor ve bir süredir bu göktaşının parçalarını okyanustan çıkarmak gerektiğini sesli bir şekilde dile getiriyor.
Loeb nihayet bu görevi gerçekleştirmek için tasarladığı projeyi kamuoyuyla paylaştı.
"Bu kelimenin tam anlamıyla bir balık avı gezisi. Yapabileceğimiz tek şey, bu meteoritin yörüngesini okyanusun yüzeyine kadar izlemek" diyen bilim insanı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mıknatıslar inşa edeceğiz. Etkisi okyanus tabanını kaplayacak. Bu mıknatısı bineceğimiz gemiye bağlayacağız. Sonra 10 kilometrelik bölgede çim biçer gibi gezineceğiz. Mıknatısların çektiği parçaları toplayacağız ve laboratuvarda yapılarını inceleyeceğiz."
Loeb, meteoritin hızına ve Dünya'nın atmosferine girdiğinde ne kadar yandığına dayanarak, cismin demirden daha sert bir malzemeden oluştuğu sonucuna vardı.
Bilim insanı bu nedenle cismin kalıntılarının mıknatıslarla bulunabileceğine inanıyor.
Loeb, "Bileşimi açısından aykırıydı. Aynı zamanda Güneş Sistemi'nin dışındaki hızı açısından da aykırıydı. Diğer yıldızların Güneş'in etrafındaki hareketinden en az iki kat daha hızlı hareket ediyordu" ifadelerini kullandı.
Loeb ve ekibi, bu keşif gezisi için bağışçılardan bir milyon dolardan fazla para toplamayı umuyor.

İlk yıldızlararası nesne
Loeb ve öğrencisi Amir Siraj, 2019'da bu göktaşı üzerine bir makale yazmıştı. Henüz hakem onayından geçmeyen bu makalede cismin yıldızlararası bir göktaşı olduğu, yani Güneş Sistemi'nin dışından geldiği ilk kez öne sürülmüştü.
Makaleden üç yıl sonra ABD'li yetkililer, Loeb ve Siraj'ın iddialarını doğrulamıştı. Bilim insanı, bu durumu şöyle açıkladı:
"Birkaç yıl sonra, Savunma Bakanlığı'na bağlı Uzay Komutanlığı'nda yüzde 99,999 oranında doğruluk payıyla yapılan hesaplamalar yapıldı ve bu meteorun Güneş Sistemi'nin dışından geldiğini açıkça belirten bir mektup yayımlandı."
Böylece gizemli meteorit, 2017'de tespit edilen ve "keşfedilen ilk yıldızlararası nesne" unvanını alan Oumuamua'nın yerine geçmiş oldu.

Tanımlanamayan yıldızlararası ziyaretçi Oumuamua, ilk defa Hawaii'deki bir gözlemevi tarafından tespit edilmişti (NASA)

Loeb'in daha önce Oumuamua'yla ilgili teorileri, bilim insanına dünya çapında ün kazandırmıştı. Astrofizikçi bu gizemli gök cisminin uzaylılara ait bir "ışık yelkenlisi"nden koptuğunu ve 25 ışık yılı uzaktaki Vega yıldızı yönünden, Güneş Sistemi'ne doğru savrulduğunu ileri sürmüştü. 
Gökbilimci ışık yelkenlisini, kitabın tanıtımı için verdiği bir röportajda şöyle tanımlamıştı:
"Işık yelkenlisini rüzgar gücünden yararlanan bir yelkenli [uzay aracı] gibi düşünebilirsiniz. Rüzgar yelkenliyi iter. Işık yelkeni söz konusu olduğunda ise onu iten şey, yüzeyinden yansıyan ışıktır."
 Independent Türkçe, NBC, Futurism



Fırlatmaların daha çok izlenmesini isteyen NASA, Netflix'le ortaklık kurdu

Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)
Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)
TT

Fırlatmaların daha çok izlenmesini isteyen NASA, Netflix'le ortaklık kurdu

Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)
Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)

Netflix, bu yazdan itibaren platformunda roket fırlatmalarını canlı yayımlamak için NASA'yla işbirliği yaptı.

Pazartesi günü duyurulan yeni ortaklık, yayın devinin canlı etkinlik kapsamını genişletmek istediği bir dönemde geldi.

İzleyiciler roket fırlatmalarının yanı sıra astronotların uzay yürüyüşlerini, görev yayınlarını ve Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan Dünya'nın çarpıcı canlı görüntülerini de izleyebilecek.

Ajansın Washington'daki merkezinde NASA+ Genel Müdürü görevini üstlenen Rebecca Sirmons, "1958 tarihli Ulusal Havacılık ve Uzay Yasası bizi uzay keşfi hikayemizi mümkün olan en geniş kitleyle paylaşmaya çağırıyor" dedi.

Birlikte, ister koltuklarında ister avuçlarının içindeki telefonlarda olsun, yeni nesillere ilham verecek bir İnovasyon ve Keşif Altın Çağı yaratmaya kararlıyız.

Bu yeni ortaklıkla NASA, Netflix'in 700 milyondan fazla kişiden oluşan küresel kitlesinden yararlanmayı umuyor.

NASA'dan yapılan açıklamada, "Ajansın daha geniş kapsamlı çabaları arasında video, ses, sosyal medya ve canlı etkinlikler aracılığıyla mümkün olduğunca çok kişiyle bağlantı kurmak yer alıyor" dendi.

Amaç basit: Ajansın keşiflerinin, icatlarının ve uzay araştırmalarının heyecanını nerede olurlarsa olsunlar insanlara ulaştırmak.

Bu yayınların Netflix'e özel olmayacağını, NASA uygulaması ve NASA.gov üzerinden ücretsiz olarak izlenebileceğini belirtmekte fayda var.

NASA+ içeriğinin Netflix'te ne zaman yayımlanacağına dair kesin bir tarih henüz açıklanmadı ancak bu yaz başlayacak.

Aboneler NASA+ canlı yayınlarını hesaplarıyla entegre bir şekilde, en sevdikleri dizilerin hemen yanında bulabilecek.

Bu yeni girişim Netflix'in canlı yayın dünyasına ikinci büyük adımını oluşturuyor. Platformun ilk büyük spor etkinliğini, yani Jake Paul ve Mike Tyson arasında Kasım 2024'te gerçekleşen karşılaşmayı canlı yayımlamasından aylar sonra geliyor.

Maç Netflix'te rekor kırarak 108 milyon küresel izleyici çekerken, yayında teknik zorluklar ve donma sorunları yaşanması büyük bir öfkeye neden olmuştu. Daha sonra Floridalı bir adam, yayın sırasında sürekli yaşanan teknik sorunlardan etkilenen tüketiciler adına yayıncıya karşı dava açmıştı.

Bir sonraki ay ilk kez ABD Ulusal Futbol Ligi Noel Maçı'nı yayımlayan platform, Kansas City Chiefs-Pittsburgh Steelers ve Baltimore Ravens-Houston Texans maçlarını ekrana getirmişti. Bu canlı yayın etkinliği oldukça sorunsuz geçmiş ve izleyicilerden önemli bir şikayet gelmemişti.

Öte yandan şubatta, Netflix'in Formula 1'in Birleşik Devletler'deki canlı yayın haklarına göz diktiği bildirilmişti. ABD'de F1'in canlı yayın haklarını ESPN elinde bulunduruyor ancak kanalın F1 yöneticileriyle şartları görüşmek için münhasırlık süresi sona erdi. 2026 ve sonrasındaki sezonlar için teklif verme süreci bu yıl başlayacak.

Independent Türkçe