Japonya’da koronavirüs sebebiyle intiharlar artıyor

Geçen ay Tokyo’da koronavirüs enfeksiyonunu engellemek için maske takan insanlar (EPA)
Geçen ay Tokyo’da koronavirüs enfeksiyonunu engellemek için maske takan insanlar (EPA)
TT

Japonya’da koronavirüs sebebiyle intiharlar artıyor

Geçen ay Tokyo’da koronavirüs enfeksiyonunu engellemek için maske takan insanlar (EPA)
Geçen ay Tokyo’da koronavirüs enfeksiyonunu engellemek için maske takan insanlar (EPA)

Japonya’da yapılan yeni bir araştırmaya göre, koronavirüs (Kovid-19) pandemisi, Mart 2020-Haziran 2022 tarihleri arasında, bu dönemde beklenenden fazla 8 bin intihara neden oldu.
Japonya merkezli Kyodo haber ajansına göre pandemi olmaması durumunda beklenen rakamlara kıyasla, intihar vakalarında gözlemlenen en büyük artış yirmili yaşlardaki kadınlar arasında gerçekleşti.
Japonya’da Tokyo Üniversitesi’nde doçent olan Taisuke Nakata’nın da aralarında bulunduğu araştırma ekibi tarafından yürütülen çalışmaya göre, söz konusu dönemde 19 yaş ve altındaki kadınlar arasındaki intihar vakalarında da önemli bir artış görüldü.
Nakata, “Düzenli olmayan işlerde çalışma olasılığı erkeklere göre daha yüksek olan kadınlar, ekonomik olarak daha fazla etkilenme eğilimindeler ayrıca davranış kısıtlamaları nedeniyle gençlerin izole olma olasılıkları daha yüksek oluyor. Finansal baskı intihar oranındaki artışa katkıda bulunuyor” değerlendirmesinde bulundu.
Hükümet tarafından sunulan veriler, önceki iki yılda toplam yaklaşık 20 bin olan intihar sayısının hem 2020 hem de 2021’de 21 bine ulaştığını gösterdi. Ancak koronavirüs pandemisinin etkisi net değil.
Resmi veriler, intihar sayısının 2020 ve 2021 yıllarında yaklaşık 21.000'e ulaştığını, bu rakamın önceki iki yılda kaydedilen ve yaklaşık 20.000'e ulaşan sayıdan daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ancak bu vakalarda koronavirüs pandemisinin etkisi net değil.
Japonya’da, işsizlik oranı arttığında ölümlerde artış eğilimi kaydedildiği için ekonomik zorlukların intihar oranının itici faktörlerinden biri olduğuna inanılıyor.



Barrack, Lübnan'ın ABD belgesine verdiği yanıttan ‘çok memnun’

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)
TT

Barrack, Lübnan'ın ABD belgesine verdiği yanıttan ‘çok memnun’

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Baabda Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştü. (Reuters)

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack bugün yaptığı açıklamada, son günlerde tüm silahlarını bırakmayacağını belirten Hizbullah'ın nasıl silahsızlandırılacağına ilişkin ABD'nin önerisine Lübnan hükümetinin verdiği yanıttan ‘çok memnun’ olduğunu söyledi.

Barrack Beyrut'ta Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştükten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hükümetin çok kısa bir süre içinde bize verdiği yanıt inanılmazdı, bu yanıttan çok memnunum” dedi.

Barrack 19 Haziran'da Lübnan'ı ziyaret ederek Lübnanlı yetkililerle bir araya geldi ve bir önceki hükümetin kasım ayında kabul ettiği çatışmaların durdurulmasıyla ilgili güvenlik düzenlemelerinin uygulanmasına yönelik bir dizi öneri sundu.

Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Başbakan Nevvaf Selam ve Meclis Başkanı Nebih Berri, ABD'nin önerilerini görüştü.

İsrail dün akşam Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın silahları teslim etmeyi reddettiğini açıklamasından saatler sonra Lübnan'da birçok noktaya saldırı düzenleyerek Hizbullah'ın askeri mevzilerini hedef aldığını açıkladı.

İsrail son günlerde Hizbullah tarafından rehabilite edildiğini söylediği askeri bölgeleri bombalayarak ya da Hizbullah üyelerini hedef alarak Güney Lübnan'a yönelik saldırılarını arttırdı. Söz konusu saldırılar sonucu cumartesi günü bir kişi öldü, altı kişi de yaralandı.

Gözlemciler, Barrack'ın Beyrut'a gelişiyle aynı zamana denk gelen bu operasyonların Lübnan devletine ve beş üyeli ateşkes izleme komitesine, Lübnan devletinin Hizbullah'ı silahsızlandırmaması halinde askeri operasyonlara devam edileceği ve bu görevi tek başına üstleneceği mesajını taşıdığını düşünüyor.

Lübnan'la ateşkesin yürürlüğe girdiği 27 Kasım'dan bu yana İsrail'in Lübnan'daki operasyonları durmamış olsa da, ABD elçisinin Beyrut'a gelişinin arifesinde bu operasyonların yoğunlaşması İsrail'in ve arkasındaki ABD yönetiminin Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını hızlandırmak için Lübnan'a azami baskı uyguladığını gösteriyor.

Barrack cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Lübnan'ın umudu uyanıyor! Şimdi elimizde fırsat var. Geçmişin gergin mezhepçiliğini aşmak ve Lübnan'ın gerçek vaadi olan ‘tek ülke, tek halk, tek orduyu’ gerçekleştirmek için tarihi bir an yaşıyoruz. ABD Başkanı'nın da dünya ile paylaştığı gibi Lübnan harika insanları olan harika bir yer. Gelin Lübnan'ı yeniden büyük yapalım” ifadelerini kullandı.