Tahran, Washington ile ‘hemen yapılacak’ bir mahkûm takasına ‘açık’

Morad Tahbaz'ın kızı Roxanne, 13 Nisan'da Londra'da İngiltere Dışişleri Bakanlığı önünde protesto yaparken (AFP)
Morad Tahbaz'ın kızı Roxanne, 13 Nisan'da Londra'da İngiltere Dışişleri Bakanlığı önünde protesto yaparken (AFP)
TT

Tahran, Washington ile ‘hemen yapılacak’ bir mahkûm takasına ‘açık’

Morad Tahbaz'ın kızı Roxanne, 13 Nisan'da Londra'da İngiltere Dışişleri Bakanlığı önünde protesto yaparken (AFP)
Morad Tahbaz'ın kızı Roxanne, 13 Nisan'da Londra'da İngiltere Dışişleri Bakanlığı önünde protesto yaparken (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani dün yaptığı açıklamada, Tahran'ın Washington ile mahkûm takasına hazır olduğunu söyledi. Kenani, ABD Başkanı Joe Biden yönetimini ‘propaganda yapmak yerine harekete geçmeye’ çağırdı.
Reuters’ın aktardığına göre Kenani, açıklamasında, “ABD'de (ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımların aşılmasındaki rolleri nedeniyle) tutuklu bulunan İran vatandaşlarının koşulsuz olarak serbest bırakmalarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’nın aktardığı açıklamasında Kenani, ülkesinin nükleer anlaşmadan bağımsız olarak, çeşitli kanallar aracılığıyla, ABD’deki mahkumlar sorunuyla ilgilenmeye hazır olduğunu defalarca kez ilan ettiğini kaydetti.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Tahran, aralarında İran asıllı 7 ABD’li, ABD'de daimî ikametgahı bulunan iki İranlı ve ABD'de yasal statüye sahip olmayan 4 İranlının olduğu, ABD'de tutuklu bulunan 10'dan fazla İranlının serbest bırakılmasını sağlamaya çalışıyor.
İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Mahmud Abbaszade Meşkini, İran ile ABD arasındaki mahkûm takasının ‘tamamen normal olduğunu ve dışlanmadığını’ söyledi. Meşkini, İran'ın ABD ile nükleer anlaşmayı canlandırmaya yönelik dolaylı müzakerelerin oturum aralarında (mahkumlar konusunda) iletişim kurduğuna’ dikkati çekti.
İran'ın yarı resmi ajansı ISNA’ya konuşan Meşkini, “İran ve ABD arasında bir takas anlaşması olup olmayacağını ve (bunun olması halinde) serbest bırakılacak mahkumların sayısını bilmiyorum” dedi.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Salı günü Twitter'dan yaptığı paylaşımda, (İran asıllı ABD’li iş insanı) Siamak Namazi’nin İran'da 2 bin 500 gündür ‘suçsuz yere gözaltında’ tutulduğunu ve Washington’ın, düşmanının Ortadoğu'da elinde tuttuğu tüm ABD vatandaşlarının özgürlüğünü garanti etmeye kararlı olduğunu yazdı.
Siamak Namazi (50), geçtiğimiz Temmuz ayında New York Times gazetesinde “Ben Bir Amerikalı’yım, Neden İran'ın Rehinesi Olarak Çürümeye Terk Edildim?” başlığıyla yayınlanan yazısında yardım talebinde bulunmuştu.
Ardından ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, ABD tarafının da İran’daki tutukluların serbest bırakılmasını sağlamak için paralel bir yol üzerinde çalıştığını söyledi. Malley, “Nükleer müzakerelerle ilgili ne olursa olsun, bu sorunu çözebilmeyi umuyoruz. Çünkü bu durum bizi her gün rahatsız ediyor” ifadelerini kullandı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Namazi’nin yanı sıra babası Bakır Namazi (85), iş insanı Emad Shargi (57) ve İran asıllı İngiltere ve ABD vatandaşı çevre uzmanı Morad Tahbaz'ı alıkoyuyor.
DMO, son yıllarda çoğu casusluk suçlamasıyla karşı karşıya kalan onlarca çifte vatandaşlığa sahip İranlıyı ve yabancı uyrukluları tutukladı. İnsan hakları savunucuları, tutuklamaların diğer ülkelere taviz verdirmek amacıyla yapıldığını söylüyorlar.
ABD Başkanı Joe Biden geçtiğimiz ay, ABD’lileri ‘suçsuz yere hapse atan’ hükümetlere yaptırım uygulanmasının yolunu açan bir kararnameyi imzaladı.
Bu gelişme, Avrupa Birliği’nin (AB) ve ABD'nin, İran tarafından AB’nin 2015 tarihli nükleer anlaşmayı canlandırmaya yönelik ‘son’ önerisine verilen yanıtı incelediği bir zamanda yaşandı.
Biden yönetimi, bu yılın başlarında tutuklu ABD vatandaşları serbest bırakılmadan nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılamayacağını vurgulamıştı.



Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.