İsrail’de yayınlanan yeni veriler Etiyopyalılara yapılan ayrımcılığı ortaya koyuyor

İsrail polisi pazartesi günü Kudüs'teki bir mahallede Haredi Yahudi göstericilere tazyikli su ile müdahale etti. (EPA)
İsrail polisi pazartesi günü Kudüs'teki bir mahallede Haredi Yahudi göstericilere tazyikli su ile müdahale etti. (EPA)
TT

İsrail’de yayınlanan yeni veriler Etiyopyalılara yapılan ayrımcılığı ortaya koyuyor

İsrail polisi pazartesi günü Kudüs'teki bir mahallede Haredi Yahudi göstericilere tazyikli su ile müdahale etti. (EPA)
İsrail polisi pazartesi günü Kudüs'teki bir mahallede Haredi Yahudi göstericilere tazyikli su ile müdahale etti. (EPA)

İsrail’de İsrail vatandaşı Filistinlilerin (1948 Arapları) ve Haredi Yahudilerin maruz kaldığı ırkçı ayrımcılığın yanı sıra Etiyopya kökenli Yahudi vatandaşlara karşı da ırkçılık yapıldığına ilişkin yeni resmi veriler yayınlandı. Ardından Tel Aviv'deki Ulusal Güvenlik Araştırma Enstitüsü'nden uzmanlar, ulusal güvenliği ve Yahudi devletinin geleceğini tehdit eden ciddi bir toplumsal krizin patlak verebileceği uyarısında bulundu.
Merkez İstatistik Bürosu dün, ardı ardına yönetime geçen İsrail hükümetlerinin Etiyopya'dan gelen Yahudileri kabullenemediğini, neticede bu kesimin yüzde 41'inin (bu oranın tüm İsrail genelinde ise yüzde 14 olduğu biliniyor) ekonomik ve toplumsal bozulmadan muzdarip tutulduğunu gösteren verileri yayınladı. Bu kesimden şahıslar aleyhindeki suç dosyaları yüzdesinin yaklaşık yüzde 12 (diğer Yahudi mezhepleri genelinde ise yüzde 5), okulu terk edenlerin ise yüzde 10 olduğu ifade edildi.
Etiyopyalı Yahudilerin yüzde 68’ini bünyesinde toplayan ordu dahi Etiyopyalıları korumayı başaramıyor. Yüzde 15 oranında Etiyopyalı ordu saflarını terk ederken bu oranın Yahudiler genelinde yüzde 11 olduğu kaydediliyor.
Devlet Hizmetleri Komisyonu’nun 2021 tarihli raporunda şu ifadelere yer verildi:
“İsrail hükümeti, devlet hizmetlerinde en zayıf kesimlere verilen payın artırılmasını öngören yasayı uygulamadı. Kanun; devlet hizmetlerindeki üst düzey pozisyonların yüzde 50'sinin kadınlara, yüzde 5'inin engelli erkeklere, yüzde 10'unun Araplara, yüzde 1,7'sinin Etiyopyalılara, yüzde 7'sinin ise Haredilere tahsis edilmesini öngörüyor. Ancak devlet hizmetlerinde hiçbir grubun yeterince temsil edilmediğini görüyoruz.”
Bazı ofislerde ve birimlerde söz konusu kesimlerin temsil edilmediği, 22 bakanlık ve 102 devlet dairesinden yalnızca dört bakanlık ve 29 dairenin belirli hedeflere ulaştığı kaydediliyor. Engellilerin yalnızca yüzde 3,3 oranında temsil edildiği, Etiyopyalılar açısından bakıldığında ise yedi bakanlık ve 44 birimin kendileri için belirlenen hedefleri karşılamadığı görülüyor. Bu durum Araplar ve Harediler açısından ise daha vahim.
Devlet hizmetinde üst düzey pozisyonlardaki toplam çalışan sayısı incelendiğinde durumun ürkünçlüğü daha da belirginleşiyor. Bu kategoride Haredilerin yüzde 0,8, Arapların yüzde 0,6, Etiyopyalıların ise yüzde 0,3 oranında temsil edildiği kaydediliyor. Orta düzeydeki pozisyonlarda da aynı durum mevcut. Etiyopyalıların oranının tüm çalışanlara kıyasla beş kat (yüzde 15,2’ye kıyasla yüzde 2,9), Arapların yüzdesinin ise yaklaşık iki kat (yüzde 15,2’ye kıyasla yüzde 8) daha düşük olduğu görülüyor. Diğer yandan bu iki gruptan çalışanlardan çoğunun (Etiyopyalılarda yüzde 83,5, Araplarda ise yüzde 61 oranında) temizlik işçisi olarak çalıştığı belirtiliyor.
Ulusal Güvenlik Araştırma Enstitüsü'nün verilerini inceleyen uzmanlar konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Başbakan ve bakanların bu konunun önemsiz olmadığını anlamaları yerinde olacaktır. Yeterli temsilin ulusal bir görev olarak görülmesi gerekir. Ancak ne yazık ki veriler, bu konunun düşük önceliğe sahip olduğunu, çoğu bakanın da bu önemli konuya kayıtsız kaldığını gösteriyor. Bu konu, yalnızca yasal açıdan değil, temelde de sistematik bir yaklaşımı gerekli kılıyor. Zira kanunun tam olarak uygulanmaması eşitlik, istikrar ve büyümenin temeli sayılan sosyal güvenliği zedeleyen bir ruh halini yansıtıyor. Bu durum ulusal güvenliği de etkileyebilir.”
Etiyopyalıların, Arapların ve Haredilerin yürüttüğü protestolar da dahil olmak üzere son yıllarda kaydedilen olayların daha da güçlü bir şekilde tekrarlayacağından korkuluyor. Bu sefer gösterileri hayal kırıklığı ve ikinci sınıf vatandaşlık duygularını körükleyeceği, bunun yabancılaşmaya yol açacağı ve devlet kurumlarına olan güveni zedeleyeceği düşüncesi hakim.



İngiltere, Suriye ile diplomatik ilişkilerini yeniden başlattı

Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)
Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)
TT

İngiltere, Suriye ile diplomatik ilişkilerini yeniden başlattı

Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)
Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)

İngiltere, dün Suriye ile diplomatik ilişkilerini yeniden tesis ettiğini duyurdu. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Şam'ı ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüşmelerde bulundu.

Lammy, Londra'da yayınlanan bir açıklamada, “Suriye halkı için yeniden umut var. Birleşik Krallık, yeni hükümeti desteklemek ve tüm Suriyeliler için daha istikrarlı, daha güvenli ve daha müreffeh bir gelecek inşa etme taahhüdünü yerine getirmek için diplomatik ilişkileri yeniden kuruyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanlığı, Şara'nın Lammy'yi Dışişleri Bakanı Esad Şeybani'nin de hazır bulunduğu bir törenle karşıladığını ve ikili ilişkilerle, iş birliğinin güçlendirilmesi ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerin ele alındığını açıkladı.

Şeybani ayrıca Lammy ile ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarında diyalog ve iş birliğinin güçlendirilmesi konusunda kapsamlı görüşmelerde bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, Lammy'nin Şeybani'ye Londra'nın Suriye'nin tarım ve eğitim sektörlerini destekleme taahhüdünü ilettiğini belirtti. Bakanlık, Şeybani'nin İngiltere'yi ziyaret için resmi davet aldığını doğruladı. Bakanlık, Suriye'nin Londra'daki büyükelçiliğinin yeniden açılması için çalışmaların süreceğini belirtti, ancak bu konuda başka ayrıntı vermedi. Bakanlık, Suriye-İngiltere Ekonomi Konseyi'nin kurulması konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı.

İngiltere Dışişleri Bakanı, “X” platformunda yaptığı açıklamada, “Suriye'nin kaydettiği ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyoruz ve Suriye'de kapsamlı bir siyasi geçişin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguluyoruz” ifadelerini kullandı. İngiltere'nin yeni Suriye hükümetine destek vermeye hazır olduğunu belirtti.

 İngiltere'nin Suriye Özel Temsilcisi Ann Snow, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ortak güvenlik önceliklerini ele aldığını açıkladı.

İngiliz elçisi, X platformu aracılığıyla, İngiltere'nin Suriye'ye "terörizmin her türüyle mücadele" konusunda desteğini teyit etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İngiltere, Suriye'deki protestoların artmasının ardından 2012 ortalarında Suriye ile ilişkilerini kesti.

İngiltere Hazine Bakanlığı, geçen nisan ayında, Suriye'ye yönelik yaptırımların tamamen kaldırılmasına yönelik Avrupa önlemleri kapsamında, daha önce Savunma ve İçişleri Bakanlıkları ile güvenlik birimlerine uygulanan varlık dondurmalarının kaldırıldığını duyurmuştu.