John Bolton, İran’a verilecek ‘garantiler’ konusunda Biden yönetimine uyarıda bulundu

John Bolton (AFP)
John Bolton (AFP)
TT

John Bolton, İran’a verilecek ‘garantiler’ konusunda Biden yönetimine uyarıda bulundu

John Bolton (AFP)
John Bolton (AFP)

Eski Başkan Donald Trump yönetiminde Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yapan John Bolton, Washington Times'a yaptığı açıklamada, gelecekteki ABD başkanlarının yenilenmiş nükleer anlaşmadan çıkabileceğini, bu yüzden İran’a verilen garantiler nedeniyle Başkan Joe Biden yönetiminin Tahran ile ‘ihanet’ anlaşması imzalayabileceğini söyledi.
2018'de nükleer anlaşmadan çekilen Trump yönetiminde yer alan Bolton, gelecekteki Cumhuriyetçi başkanın İran ile herhangi bir anlaşmayı iptal etmeye çalışabileceğini belirtti.
Bolton, İran rejimine muhalif ‘Halkın Mücahitleri’ örgütüyle bağlantılı İran Ulusal Direniş Konseyi tarafından düzenlenen bir konferansta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bolton’un açıklamaları, İranlı müzakerecilerin Biden yönetiminden, herhangi bir ABD başkanının anlaşmadan çekilmesi halinde Tahran'ın ‘tazminat’ talebinde bulunacağına dair ‘garanti’ istedikleri yönündeki haberler sonrası geldi. Biden yönetimi ise konu hakkında yorum yapmadı.
İran'ın ne tür bir tazminat isteyeceği belli olmasa da Bolton, İranlı yetkililerin Washington'un anlaşmadan geri çekilmeye karar vermesi halinde İran'ın ABD'ye maliyet yüklemek için çeşitli yollara başvurabileceğini kaydetti. Boltın açıklamasında, “Bir yönetim anlaşmadan çekilirse İran'a tazminat ödemek zorunda kalacaklar” dedi.
Bolton, "Haftalar ve aylar önce, İran'ın Rusya'ya veya diğer ülkelere göndermiş olabileceği zenginleştirilmiş uranyumu geri alacağına dair bir iddia vardı. Biden yönetimi bu tür hükümleri ABD’ye zarar verecek şekilde müzakere ederse, müstakbel başkanın anlaşmadan çekilmesi ihanet olur" dedi.
Bolton, Demokratlar arasında anlaşmaya karşı muhalif seslerin arttığına dikkati çekerek, "Anlaşmaya geri dönme konusuna artık Demokratların daha fazla muhalefeti var. Bence temelde savunulamaz bir politikayı savunmaktan endişe duyan ve yaklaşan Kongre seçimlerini dört gözle bekleyen pek çok Demokrat var" dedi.

Price: Yorumlarımızı özel olarak AB’ye ilettik
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price Pazartesi günü yaptığı açıklamada,  “ABD, İran'ın yanıtını Avrupa Birliği aracılığıyla aldı. Bunu inceliyoruz AB ile Avrupalı müttefiklerimizle istişare ediyoruz. Yorumlarımızı özel olarak AB’ye ilettik” ifadelerini kullandı. Yetkili ayrıca, değerlendirmenin zaman alacağını söyleyerek, yanıt için zaman çerçevesi belirtmeyi reddetti.
Price, bunun İranlıların amaçlarının ciddiyetini gösterdikleri son aşama olması gerektiğini belirterek, 2021 baharında bu sürecin başlamasıyla birlikte Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na (KOEP) uyum konusunda karşılıklı dönüş sağladıklarını ve bunların basit meseleler olmadığına vurgu yaptı.
Sözcü, “Bu anlaşma temelde Mart ayından beri masada. KOEP uyumluluğuna karşılıklı dönüş konusunda nihai bir anlaşmanın nasıl görüneceğini biliyoruz. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile ana noktalar üzerinde anlaşıyoruz. 16 ila 17 ay boyunca müzakere edilebilecek her şeyi müzakere ettik” dedi.

İran nükleer anlaşmasının yeniden canlandırılması nihai metnin ‘taslağına’ bağlı
İran merkezli Iran International haber kanalına göre müzakereler, 'yaptırımlar ve nihai metnin formülasyonu’ konuları ile sınırlı kaldı
İran, Pazartesi akşamı, nükleer programıyla ilgili anlaşmayı canlandırma çabalarının bir parçası olarak Avrupa Birliği (AB) tarafından sunulan öneriye yanıt verdikten sonra ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, ‘öneriden kaynaklanabilecek veya kaynaklanmayacak herhangi bir dilin ayrıntılarına girmeyeceğini’ söyledi.
Iran International haber kanalının aktardığına göre Tahran, özellikle Avrupa Birliği'nin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) üç gizli tesiste uranyum etkileriyle ilgili araştırmaları bağlamında soruşturmalarını bırakma çağrısında bulundu.
Iran International’a göre anlaşmadaki diğer konular, Tahran ile altı büyük uluslararası güç arasında imzalanan anlaşmada belirtilen şartlar altında İran'ın küresel pazarlara erişimiyle ilgili elde etmeye çalıştığı ekonomik ‘garantileri’ konu ediyor.
Aynı haber kanalına göre İran, anlaşma kapsamında tarafların yeniden anlaşmadan çekilmesi durumunda tazminat ödemesini öngören bir maddeyi kabul etmedi. Diğer yandan, anlaşmayı yeniden canlandırmanın önündeki temel zorluklar, İran'ın KOEP ile uyumsuz olduğunu düşündüğü ABD yaptırımları etrafında dönüyor.
Nükleer programla ilgili olarak Iran International, 2015 anlaşması kapsamında yasaklanan gelişmiş santrifüjleri kapatmak yerine depolama alanlarında tutmak gibi İran'ın bazı nükleer faaliyetleri için onay almaya çalıştığına dikkati çekti.

İran’ın endişesi
CNN tarafından dün yayınlanan bir haberde, konuyla ilgili brifing veren bölgesel bir diplomat, İranlı müzakerecilerin ABD'nin gelecekte anlaşmadan çekilmesi konusunda hala endişeli olduklarını söyledi. Diplomat, "Anlaşmanın yeniden canlandırılmasının önündeki ana mesele, ABD yönetimlerinin gelecekte anlaşmadan tekrar çekilme kararı alması durumunda İran'ın tazminatını talep eden garantiler” dedi. 
İran'ın Batı ile nükleer müzakerelerini yürüten heyetin danışmanı Muhammed Marandi, Tahran'ın herhangi bir ABD başkanının restore edilmiş nükleer anlaşmadan çekilmesi halinde ABD'nin ‘bir bedel ödemek zorunda kalacağına’ dair garanti arayışında olduğunu doğruladı.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.