Biden yönetimi, Ukrayna'nın Darya Dugina cinayetine karıştığına dair iddiaları yalanladı

Washington yarın Ukrayna’nın Bağımsızlık Günü'nü kutlayacak

Ruslar, Daria Dugin'in fotoğrafına çiçek bırakıp mum yaktı (Reuters)
Ruslar, Daria Dugin'in fotoğrafına çiçek bırakıp mum yaktı (Reuters)
TT

Biden yönetimi, Ukrayna'nın Darya Dugina cinayetine karıştığına dair iddiaları yalanladı

Ruslar, Daria Dugin'in fotoğrafına çiçek bırakıp mum yaktı (Reuters)
Ruslar, Daria Dugin'in fotoğrafına çiçek bırakıp mum yaktı (Reuters)

Joe Biden yönetimi, Putin'e yakınlığıyla bilinen Rus tarihçi Aleksander Dugin’in kızı Darya Dugina'nın ölümüne yol açan bombalı araç saldırısının arkasında kimin olduğuna dair değerlendirme yapmayı reddetti.
Aleksander Dugin, Rusya'nın en önde gelen ideologlardan biri olarak kabul ediliyor. Dugin’in Rus İmparatorluğu'nu yeniden inşa etme ve eski Sovyetler Birliği'nin ihtişamını geri getirme fikrine ilişkin yayınlanmış çok sayıda kitabı var.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, gazetecilerin sorularına yanıt olarak şunları söyledi: “Elimde, saldırıda Ukrayna'nın herhangi bir rolü olmadığına dair kamuoyu önünde duyduklarımızdan başka bir kanıt yok. Kiev, Bucha, Harkov veya Moskova'da sivillerin hedef alınmasını kategorik olarak kınıyoruz. Bu nedenle ABD, Darya Dugina suikastının arkasında Ukrayna'nın olmadığından emin ve Moskova'nın olayın arkasında Ukrayna'nın olduğu yönündeki suçlamalarını reddediyor.”
Price ayrıca Washington'ın Ukraynalıların Sovyetler Birliği'nden ayrıldığı günü temsil eden Bağımsızlık Günü'nü kutlayacağını da doğrulayarak, “Bu, Ukrayna'da veya dünyanın farklı yerlerinde bulunan tüm Ukraynalılar için olmazsa olmaz bir kutlama ve neşe günüdür. Bu gün aynı zamanda, Rusya’nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü acımasız saldırganlığının altıncı ayı” dedi.
Price, pazartesi akşamı düzenlediği basın toplantısında, Rusya'nın önümüzdeki günlerde Ukrayna'daki askeri saldırılarını tırmandırabileceğini belirterek,“Rusya'nın Ukrayna halkına ve ülkenin toprak bütünlüğüne yönelik vahşi saldırılarını sürdüreceğinden, buna mukabil Ukraynalı ortaklarımızın yanında olmaya devam edeceğimizden hiç şüphemiz yok. İlave askeri yardım sağladık. Yardım miktarı toplamda 10 milyar dolara ulaştı” ifadelerini kullandı.
Sözcü Price, Putin'i ve Moskova'daki karar vericileri Ukrayna'ya karşı sürdürülen acımasız ve haksız savaştan sorumlu tutmanın önemine değindi. Price, “ABD yönetimi, Rus hükümet yetkililerine vize yasağı getirip sıradan Rus vatandaşlarına yönelik vize yasağını kaldırarak, Rus hükümeti ile Rus vatandaşlarını muamele açısından birbirinden ayırmaya çalışıyor” dedi. Ayrıca Rus halkının, Putin'in Ukrayna'ya yönelik sürdürdüğü savaş nedeniyle bedel ödediğine de işaret etti.
 



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.