"Son şans açıklamaları" Trablus'u savaş cehenneminden kurtaracak mı?

Ulusal birlik hükümetinin "ortak güçleri" Trablus Uluslararası Havalimanı'nda toplandı (AFP)
Ulusal birlik hükümetinin "ortak güçleri" Trablus Uluslararası Havalimanı'nda toplandı (AFP)
TT

"Son şans açıklamaları" Trablus'u savaş cehenneminden kurtaracak mı?

Ulusal birlik hükümetinin "ortak güçleri" Trablus Uluslararası Havalimanı'nda toplandı (AFP)
Ulusal birlik hükümetinin "ortak güçleri" Trablus Uluslararası Havalimanı'nda toplandı (AFP)

Libya başkentindeki öfkeli durum, Abdulhamid Dibeybe ve Fethi Başağa hükümetlerinin destekçileri arasında her an bir çatışma patlak verebilecek şekilde tırmandı. Beklenen çatışmaları dizginleme yeteneklerinin kapsamı göz önüne alındığında, “son şans” olarak adlandırılabilecek ifadelere yönelik çağrılar hızlandı.
Libya’nın son iki yılda tanık olmadığı eşi benzeri görülmemiş bir hazırlık şu an Trablus ve çevresindeki silahlı oluşumlar tarafından yapılıyor. Kamu ve özel mülklerin korunmasına yönelik güvenlik çağrıları ve sivillerin başkentin güneyinde etkileri hala devam eden trajedinin tekrarlanmasından korkmaları ışığında olası çatışmalara karşı üç yerel ve uluslararası açıklama yapıldı.
Yeni "istikrar" hükümetinin başkanı Başağa, bu açıklamalara, rakibi "ulusal birlik" hükümetinin başkanı Dibeybe’nin iktidarı barışçıl bir şekilde devretmesini talep ederek başladı. Başağa, Birlik hükümetinin "süresi dolmuş ve meşruiyeti kalmamış" bir hükümet olduğunu söyledi.
Başağa, hükümetine karşı silaha sarılanları “yasal kovuşturma ve yargılanma” ile tehdit ederken Dibeybe hükümeti bunu dikkate almadan kendisini destekleyen güçleri başkentin eteklerinde harekete geçirmeye başladı.
İki hükümet arasında olası bir çatışma beklentisiyle, Trablus'taki partiler ve sosyal bileşenler, “çatışmayı ve Libya kanının dökülmesini” reddettiklerini ifade ettiler.
Cumhurbaşkanı adayı Süleyman el-Beyudi, "BM misyonunu ve Libya'ya müdahale eden tüm uluslararası güçleri, özellikle de Libya seçimlerinin geçen yılın sonunda planlanan tarihte yapılmasını engelleyenleri" suçladı.
Beyudi bugün yaptığı basın açıklamasında, "herhangi bir gerekçeyle, herhangi bir askeri çatışmayı kesinlikle reddettiğini" yineledi.
Dibeybe ve Başağa'yı "yürütme otoritesinin krizine barışçıl bir çözüm" üzerinde anlaşmaya çağıran Beyudi, “Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi sorumluluklarını üstlenmeli ve cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için bir son tarih üzerinde anlaşmalı. Vatandaşların temsilcilerini sandıktan seçmelerine izin verilmeli. İlk tur önümüzdeki Aralık ayında yapılmalı” dedi.
Libya'daki Birleşmiş Milletler Destek Misyonu ise Başağa hükümetinin uyarı hattına girerek, yaptığı açıklamada, ülkedeki "meşruiyet iddiaları" sorununu çözmek için kuvvet seferberliğini ve kuvvete başvurma tehditlerini "derin endişe" ile takip ettiğini açıkladı.  Libya'daki Birleşmiş Milletler Destek Misyonu, “Mevcut siyasi tıkanıklık ve Libya'yı çevreleyen krizin tüm yönleri silahlı çatışma ile çözülemez ve bu sorunların çözümü ancak Libya halkının liderlerini seçme hakkını kullanması ve demokratik seçimler yoluyla devlet kurumlarının meşruiyetinin yenilenmesiyle mümkün olabilir” açıklamasında bulundu.
Misyon, "herhangi bir tarafın güç kullanması kabul edilemez ve uluslararası toplum tarafından tanınmayı sağlamayacaktır" vurgusu yaptı.
Ulusal Ordu Sözcüsü Tümgeneral Ahmed el-Mismari, misyonun "meşruiyet iddiaları" konusundaki açıklaması karşısında Genel Komutanlığın çekincelerini dile getirdi. Televizyonda yaptığı açıklamada Mismari, "Misyonun bu ifadesinin ne anlama geldiğini bilmiyoruz ve bunu açıklayacağını umuyoruz" dedi.
Mismari, Başağa hükümetinin yaptığı açıklamaya da atıfta bulunarak, bu açıklamanın “Trablus'taki silah kampanyası için son çağrı” olduğuna ve bundan sonraki açıklamanın “Trablus'u işgal etme operasyonunun ilanından” başka bir şey olmayacağına inandığını ifade etti.
Trablus ve çevresinden gelen karşılıklı seferberlik çağrıları karşısında toplumsal bileşenler ve bazı silahlı oluşumlar, yeniden savaşa dönmekten kendilerini geri çektiler ve dün akşam yaptıkları açıklamada, "savaş çağrısı yapan tüm açıklamaları" reddettiler.
Libya’daki sosyal Bileşenler mücadeleyi reddediyor ve diyaloğu ve yeniden birleşmeyi destekliyor. Geçiş aşamalarına hayır diyen sosyal bileşenler, Libyalıların yasama seçimlerini düzenleme konusundaki isteklerini desteklemeye evet diyor. Sosyal bileşenler, “Biri yönetsin ya da biri iktidarda kalsın diye yurttaşın kanının dökülmesini kabul etmiyoruz” açıklamasında bulundu.
Olası bir çatışma için hazırlıklar yapılması karşılığında, Başağa hükümetine bağlı İçişleri Bakanlığı, tüm çalışanlarına “kamu ve özel mülkleri, tesisleri ve hayati hedefleri herhangi bir sabotajdan korumak için hazırlığı en üst seviyeye çıkarma” çağrısında bulundu. Bakanlık ayrıca vatandaşların güvenliği ve emniyeti için çalışmanın yanı sıra başkent Trablus ve Libya topraklarındaki tüm şehir ve bölgelerde güvenliği empoze ve tesis etme çağrısını duyurdu.



Hamas yetkilisinden Trump'a cevap: Gazze satılık değil

Donald Trump
Donald Trump
TT

Hamas yetkilisinden Trump'a cevap: Gazze satılık değil

Donald Trump
Donald Trump

Hamas'tan bir yetkili, ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesinin Gazze Şeridi'ni "alıp" "serbest bölge" haline getirme isteğini dile getirdiği açıklamalarına ilişkin yorum yaparak, dün Gazze'nin "satılık olmadığını" söyledi.

Hareketin siyasi büro üyesi Basem Naim yaptığı açıklamada, "Gazze, Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır, açık pazarda satılık bir mülk değildir" ifadelerini kullandı.

Trump, dün Katar'da yaptığı bir iş toplantısında, ABD'nin Gazze Şeridi'ni "serbest bölge yapacağını" ve Filistin topraklarında kurtarılacak hiçbir şey kalmadığını söyleyerek, Gazze Şeridi'ni kontrol altına alma isteğini yineledi.

frgty67uı8
Hamas'ın askeri kanadı el Kassam Tugayları'ndan iki savaşçı (Arşiv- Reuters)

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Trump, Gazze ile ilgili fikrini ilk kez şubat ayında ortaya attı ve ABD'nin bu bölgeyi yeniden geliştireceğini ve Filistinlileri başka yerlere göç etmeye zorlayacağını söyledi.

Plan, Filistinliler, Arap ülkeleri ve Birleşmiş Milletler tarafından etnik temizlik olarak nitelendirilerek dünya çapında kınandı.

İsrail'in yaklaşık 53 bin Filistinlinin ölümüne ve Gazze'nin büyük bir kısmının yıkılmasına yol açan askeri saldırıları sürerken, 2,3 milyonluk Gazze nüfusunun çoğu ülke içinde yerinden edildi.

Asgari şart

Naim, Gazze'ye yardımların ulaştırılmasının, mart ayı başından beri bölgede abluka uygulayan İsrail ile müzakereler için «asgari şartı» olduğunu vurguladı.

Hamas Siyasi Bürosu'ndan bir üye, "Olumlu ve yapıcı bir müzakere ortamı için asgari şart, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümetinin geçiş noktalarını açması ve insani, gıda ve tıbbi yardımların girişine izin vermesidir" dedi.

İsrail, Hamas'ın Ekim 2023'te gerçekleştirdiği saldırının ardından askerî harekâtına başladı.