Dera'nın batı kırsalında kurulan pusuda 5 kişi öldürüldü

Dera ve Suveyda’da güvenlik sorunları devam ediyor

Dera’daki pusuda öldürülen kişiler için Tafas’ta düzenlenen cenaze töreni. (Sosyal medya)
Dera’daki pusuda öldürülen kişiler için Tafas’ta düzenlenen cenaze töreni. (Sosyal medya)
TT

Dera'nın batı kırsalında kurulan pusuda 5 kişi öldürüldü

Dera’daki pusuda öldürülen kişiler için Tafas’ta düzenlenen cenaze töreni. (Sosyal medya)
Dera’daki pusuda öldürülen kişiler için Tafas’ta düzenlenen cenaze töreni. (Sosyal medya)

Suriye’nin güneyindeki Dera ilinde yerel milis liderlere pusu kuruldu, saldırıda biri milis lideri beş kişi hayatını kaybetti. Alınan bilgiye göre, Dera’nın batı kırsalında Dahiye bölgesinde rejimin kontrolünde olan Muftira yolunda önceki gün yerel milis güçlerin liderlerinin de içinde olduğu araçlara pusu kuruldu. Kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirilen saldırıda milis lideri Haldun es-Zubi ve dört milis hayatını kaybetti, Muhammed Cadallah ez-Zubi ise ağır yaralandı.  
Yerel kaynaklara göre söz konusu saldırı, liderlerin güney Suriye'deki Askeri Güvenlik Servisi yetkilisi Luey el-Ali ileTafas ilçesiyle ilgili anlaşmayı tamamlamak için bir güvenlik toplantısı yaptıktan sonra Dera’ya döndükleri sırada gerçekleştirildi. Olayın, Dahiye bölgesinde Dera’nın batı girişindeki benzin istasyonunun yakınında vuku bulduğu bildirildi. Pusu kuran kişilerin önce roketatarla araçları hedef aldığı, ardından otomatik silahlarla araçları taradığı belirtildi. 
Saldırıda hayatını kaybedenler Tafas’ta cenaze namazının ardından toprağa verildi. Cenaze töreninin ardından Tafas’taki yerel milisler yürüyüş düzenledi ve havaya ateş açtı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre rejimin bölgedeki güçleri olası tepkilerle yüzleşmek için teyakkuz halinde. Haldun ez-Zubi batı Dera bölgesinin en etkili yerel milis liderlerinden biri olarak gösteriliyor. Rusya’nın aracılığıyla varılan ‘uzlaşma mutabakatından’ önce bölgedeki önemli muhalif gruplardan birinin başkanıydı. 2018’de uzlaşı sağlandıktan sonra da konumunu ve askeri mevzilerini korudu. Rejim tarafından aranan kanun kaçaklarının kendisine sığınması nedeniyle zaman zaman rejimle gerginlikler yaşamaktaydı. Haldun Zubi, Tafas’taki son olaylarda da belirgin bir rol üstlendi. Tafas’ta son dönemlerde rejim güçleri, DEAŞ mensubu olduğunu iddia ettikleri kişilere operasyon düzenleme gerekçesiyle ilçenin bazı bölümlerine girdi. Haldun Zubi bazı muhalifler tarafından rejimle iş birliği yapmakla itham edilirken, rejim tarafından da DEAŞ mensuplarını korumakla suçlanmaktaydı. Geçen ayın sonunda Zubi’nin de aralarında olduğu Tafas ilçesinin ileri gelenleri, ilçede herhangi bir yabancının barındırılmayacağını taahhüt etmiş ve varılan anlaşma gereği rejim güçleri ilçeden çekilmişti.  
Pusuda ağır yaralanan milis lideri Muhammed Cadallah ez-Zubi ise Yaduda beldesinde ikamet ediyor. Muhammed Zubi’nin rejim tarafından arananlar listesinde olduğu biliniyor. Dördüncü Tümen daha önce, ‘uzlaşı anlaşmasına’ uygun hareket etmediği ve rejime karşı eylemlerde bulunduğu için Muhammed Zubi’nin Yaduda’dan çıkarılmasını talep etmişti. Anlaşma öncesinde Dera’da küçük bir milis gruba liderlik eden Muhammed Zubi, anlaşmanın ardından Haldun Zubi’nin Tafas’taki grubuna katıldı.  
Perşembe sabahı, Suriye rejim güçleri ve yerel milislerin ortak güvenlik devriyesi, Suriye ordusundan ayrılmış olan eski Albay Fevvaz Tayasine’nin Neva’daki evine baskın düzenledi. Tayasine baskın sırasında evde değildi, bunun üzerine rejim güçleri oğlunu gözaltına aldı. Baskının ardından yerel unsurlarla rejim güçleri arasında çatışma çıktığı, bir kişinin öldüğü ve birkaç kişinin yaralandığı öğrenildi. Rejim güçleri ayrıca Dera’nın doğu kırsalındaki Meliha’da bazı çiftlik evlerine baskın düzenledi ve iki kişiyi gözaltına aldı. Dera’nın kuzey kırsalında Mahacce kasabası yolunda iki ceset tespit edildi. Yerel kaynaklar kimliği belirsiz bu kişilere yakın mesafeden ateş açılmış olduğunu aktardı. Dera'daki Askeri Güvenlik Teşkilatına bağlı yerel grupların bir üyesi olan Cemil es-Suveydan Giza beldesinde, kimliği belirsiz kişiler tarafından uğradığı saldırıda yaşamını yitirdi.  
Öte yandan Dürzi nüfusu ağırlıklı olan Suveyda’da, içme suyu projesinde çalışan bir işçinin silahlı saldırı sonucu öldüğü bildirildi. Suveyda kırsalındaki Atil beldesinde kuyu çalışması yapan Firas Şaban isimli kişi uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Söz konusu saldırının hırsızlık amaçlı gerçekleştirilmiş olabileceği değerlendiriliyor. Suveyda’da Hişam Ebu Fahr isimli bir kişi ise evinin önünde silahlı saldırıya uğradı, ağır yaralanan Hişam, tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldı.  



Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi, ihlallere karışan 298 şüpheliyi tespit etti

TT

Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi, ihlallere karışan 298 şüpheliyi tespit etti

Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi Sözcüsü Yaser el-Ferhan (Reuters)
Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi Sözcüsü Yaser el-Ferhan (Reuters)

Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi bugün yaptığı açıklamada, şiddet eylemlerine karışan 298 kişinin kimliğini tespit ettiğini ve bin 426 Alevinin ölümüyle sonuçlanan ‘ağır ihlalleri’ doğruladığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre, Komite Sözcüsü Yaser el-Ferhan bugün düzenlediği basın toplantısında, komitenin öldürülen bin 426 kişinin isimlerini doğruladığını, bunlardan 90'ının kadın olduğunu, geri kalanların ise siviller ve yerleşim yerleri kuran eski askeri personel olduğunu bildirdi.

Ferhan, komitenin açık kaynaklardan, mezar kayıtlarında veya görgü tanıklarının ifadelerinde yer almadığı için doğrulamadığı ek ölü sayıları öğrendiğini söyledi. Komite ayrıca, bazıları sivil, bazıları da hükümet güçleri mensubu olan 20 kayıp kişi hakkında da bilgi aldı.

Ferhan, komitenin, dijital delillerin incelenmesi, resmi ve sivil makamlarla yapılan görüşmeler ve yazışmalar da dahil olmak üzere çeşitli yollarla faillerin tespitine odaklandığını ifade etti.

Komitenin ihlallere karıştığından şüphelenilen 298 kişinin kimliğini tespit ettiğini ifade eden Ferhan, Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi’nin Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın sivillerin korunması ve yasalara uyulmasına odaklanan bir dizi tedbir ve talimatına dikkat çektiğini kaydetti.

Ferhan, “Komite, görevini yerine getirirken genel izleme, bilgi toplama ve soruşturma yöntemlerine dayandı. Bu çalışmalar, yetki alanı çerçevesinde mekânsal olarak Lazkiye, Tartus ve Hama illerinde; zamansal olarak ise mart ayı başında meydana gelen olaylar ve sonrasını kapsayacak şekilde yürütüldü. Ayrıca, olayların meydana gelmesine yol açan koşul ve etkenleri araştırmak, sivillerin maruz kaldığı ihlalleri ve kamu kurumlarına, güvenlik ve ordu mensuplarına yönelik saldırıları soruşturmak, her bir olayın sorumlularını belirlemek ve suçluluğu kanıtlananları yargıya sevk etmek de komitenin çalışma kapsamına dâhildi” ifadelerini kullandı.

dfgthy
Lazkiye'deki bir güvenlik görevlisi (Arşiv – Reuters)

Ferhan, komitenin Suriyelilerle doğrudan ve medya aracılığıyla şeffaf bir şekilde iletişim kurduğunu, çeşitli sivil ve toplumsal taraflarla, meslek birliklerinin temsilcileriyle, elitlerden, eşraftan ve ileri gelenlerden birçok şahsiyetle çok sayıda ve faydalı toplantılar gerçekleştirdiğini açıkladı.

Komitenin raporunu tamamladığını ve eş-Şera'ya teslim ettiğini belirten Ferhan, güney bölgesindeki olayların raporun tesliminin açıklanmasını geciktirdiğini ifade etti.

Komitenin 33 bölgeyi ziyaret ettiğini, olay yerlerini incelediğini, mezarlıkları ve çoklu defin alanlarını denetlediğini ve gözlemlerini muhtarlar, din adamları ve çok sayıda aile temsilcisinin huzurunda anlattığını belirten Ferhan, komitenin her bir kasabada onlarca şahsiyetle çeşitli toplantılar düzenlediğini de belirtti.

Ferhan, komitenin ayrı oturumlarda aile üyelerinin tanıklıklarını dinlediğini ve 452'si cinayet, 486'sı silahlı soygun, hırsızlık, ev ve dükkanların yakılması veya işkenceyle ilgili olmak üzere 938 ifade aldığını söyledi.

Ferhan, ifadelerin yazıya dökülmesinde komitenin, etkilenen Alevi toplumundan yedi uzman hukuk asistanından ve er-Rusafa'daki duruşmalara katılan kurbanların ailelerinden üç kadından yardım aldığını bildirdi.

Ferhan ayrıca, komitenin resmî kurumlardaki görevlilerden 23 brifing ve açıklama dinlediğini, tutuklanan şüphelilerin sorgulandığını ve yargıya sevk edilmeleri için gerekli tedbirleri aldığını kaydetti.

Komite, Birleşmiş Milletler’deki (BM) ilgili uluslararası taraflarla yoğun istişarelerde bulunduğunu açıkladı. Bu kapsamda, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı, BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu Başkanı, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi, BM Suriye Özel Temsilciliği Ofisi, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü ile üst düzey toplantılar gerçekleştirdi. Komite, bu toplantılarda, soruşturmalarda mümkün olan en iyi yöntem, standart ve prosedürlerin nasıl benimsenebileceğini tartıştı.

Ferhan, “Geçtiğimiz 6 Mart’ta rejim kalıntıları geniş çaplı saldırılar düzenledi. Ağır, orta ve hafif silahlarla ordu ve genel güvenlik merkezlerini, kontrol noktalarını ve devriyeleri hedef aldılar, ana yolları kestiler. Komitenin ulaştığı bilgilere göre, Lazkiye, Tartus ve Hama illerinde iç güvenlik güçleri ve orduya mensup 238 genç öldürüldü” ifadelerini kullandı.

Ferhan sözlerine şöyle devam etti: “Bunların bazıları, silahlarını bırakmalarına rağmen öldürüldü; bazıları ise yaralı halde tedavi görürken öldürüldü; diğerleri ise esirken infaz edildi. Rejim kalıntıları, ölenlerin bir kısmını toplu mezara gömdü. Ayrıca kamu yollarını ve hastaneleri hedef aldılar, altı hastaneyi hizmet dışı bıraktılar ve komitenin kaydını tutamadığı bazı Sünni sivilleri öldürdüler.”

Kurbanların ailelerinden, bölge halkından ve kamu çalışanlarından alınan ifadeler, gözaltındaki kişilerin sorgu tutanakları, dijital kanıtların incelenmesi ve diğer delil ve bulgular doğrultusunda komite, yasa dışı silahlı isyancı gruplara (rejim kalıntıları) katıldığı düşünülen 265 potansiyel şüphelinin ismine ulaştı. Bu kişilerin ağır suçlar ve ciddi insan hakları ihlallerine karıştığına dair makul gerekçelerin bulunduğu belirtildi.

Ferhan, “Bu olaylar sırasında ve sonrasında rejim kalıntıları bazı şehir, kasaba, köy ve yolları tamamen ya da kısmen ele geçirdi. Geriye kalan devlet kurumlarını kuşatarak Suriye’nin sahil bölgesini geri kalanından ayırmayı hedeflediler. Amaçları, eğitimli ve birbirine bağlı gruplar tarafından dikey ve yatay örgütsel bir yapıyla planlanan, finanse edilen ve uygulamaya konulan bir Alevi devleti kurmaktı” şeklinde konuştu.

Suriye kıyılarında yer alan Tartus ve Lazkiye, mart ayında devrik lider Beşşar Esed'e bağlı gruplar ile ülkenin yeni yönetimine bağlı güvenlik güçlerinin saldırılarına sahne oldu. Gruplar yaptıkları açıklamada, Suriye'yi mevcut yönetimden ‘kurtarmak’ istediklerini duyurdu. İki taraf arasında çıkan çatışmalarda her iki taraftan da yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.