Fransa’da hijyen için günde bir defa duş yerine tuvalet sonrası bölgesel temizlik öneriliyor

Fotoğraf: iStock
Fotoğraf: iStock
TT

Fransa’da hijyen için günde bir defa duş yerine tuvalet sonrası bölgesel temizlik öneriliyor

Fotoğraf: iStock
Fotoğraf: iStock

Kuraklık kaynaklı su sıkıntısının üst seviyelerde yaşandığı Fransa'da uzmanlar, temizlik için günde bir defa vücudun tamamını yıkamak yerine belirli bölgelerin yıkanmasının yeterli olacağı önerisinde bulunuyor.
Kamuoyu Araştırma Enstitüsü'nün (IFOP) araştırmasına göre, Fransızların yüzde 76'sı günde en az bir defa tam duş alıyor.
Bu oran Avrupa ülkelerinin toplamında ise yüzde 71 olarak araştırmaya yansıdı.
Uzmanlar ise her gün yıkanmak yerine tuvalet sonrası "taharet" gibi gerektiğinde vücudun bazı bölgelerinin günlük olarak yıkanmasının yeterli olacağı önerisinde bulunuyor.

Parmak araları gibi bazı bölgelerin yıkanması yeterli
BFMTV'nin araştırma üzerine dermatologların görüşlerine başvurduğu habere göre, Fransızlar Kovid-19 ile hijyen konusunda ilerleme kaydetmiş gibi görünse de hala temizlik konusunu tam çözmüş değil.
İnsan derisi, ince partikül, kirlilik, ultraviyole gibi dış etmenlere karşı kalkan vazifesi görürken, su ve yağdan oluşan cildin hidrolipidik tabakasının aşınması bakterilere karşı zayıf düşmesine yol açıyor.
Dermatolog Laurence Netter, her gün yıkanmaya gerek olmadığını belirterek, günlük temizlik gerektiren parmak araları gibi fazla bakteri barındıran bazı bölgelerin yıkanmasının yeterli olacağını aktardı.

Yetkililer ve medyadan tasarruf çağrısı
Diğer bir dermatolog Marie Jourdan da hijyen eksikliği enfeksiyon riskine yol açsa da aşırı cilt temizliğinin derinin dengesini bozduğuna, cildi aşındırdığına ve egzamaya sebep olduğuna dikkati çekti.
Öte yandan ülkede yaşanan kuraklık nedeniyle hükümet yetkilileri ve medya organları sık sık halka enerji ve su kullanımında iktisada riayet edilmesi ve tasarruf yapılması çağrısı yapıyor.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.