Yakınlarda tamamen suyla kaplı bir gezegen keşfedildi

Bilim insanları, uzaylıların yaşadığı gerçek bir su dünyası olabilecek, tüm gezegeni kaplayan okyanusa sahip bir ötegezegenin izini sürüyor

TOI-1452 b, iki yıldızın olduğu bir sistemde yer alıyor (Montreal Üniversitesi)
TOI-1452 b, iki yıldızın olduğu bir sistemde yer alıyor (Montreal Üniversitesi)
TT

Yakınlarda tamamen suyla kaplı bir gezegen keşfedildi

TOI-1452 b, iki yıldızın olduğu bir sistemde yer alıyor (Montreal Üniversitesi)
TOI-1452 b, iki yıldızın olduğu bir sistemde yer alıyor (Montreal Üniversitesi)

The Independent'ta yer alan habere göre gökbilimciler yakın bir bölgede, suyla kaplandığı kanıtlanan ilk gezegen olabilecek bir ötegezegen keşfetti.
TOI-1452 b, Ejderha (Draco) takımyıldızında ve Dünya'dan yaklaşık 100 ışık yılı uzaklıkta yer alan, gezegenimizden biraz daha geniş ve büyük bir ötegezegen. Bilimsel dergi The Astronomical Journal'da çarşamba günü yayımlanan bir makalede, Montreal Üniversitesi'nden araştırmacılar, gezegenin kütlesinin büyük ölçüde, kayadan daha seyrek ama gazdan daha yoğun bir şeyden oluştuğunu gösterdiğini belirledi. Bu da küresel bir okyanusun olası bir işareti.
Montreal Üniversitesi'nde astrofizik doktora öğrencisi Charles Cadieux, yapılan açıklamada, "TOI-1452 b, bugüne kadar bulduğumuz en iyi okyanus gezegeni adaylarından biri. Yarıçapı ve kütlesi, Dünya gibi temelinde metal ve kayadan oluşan bir gezegen için beklenenden çok daha düşük bir yoğunluğa işaret ediyor" dedi.
TOI-1452 b, gökbilimcilerin dikkatini ilk olarak NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (TESS) uzay aracıyla çekti. Bu uydu, uzak yıldızların ışığında meydana gelen karartılara odaklanıyor. Çünkü bu karartılar o yıldızların önünden bir ötegezegen geçtiğini gösteriyor. TESS verileri de bir ötegezegenin varlığına işaret ediyordu ama bu gözlem kesin değildi.
TOI-1452 b'nin yörüngesinde döndüğü yıldız, ikili bir yıldız sisteminin parçası ve TESS bu sistemdeki yıldızları tek tek çözümleme gücüne sahip değil. Ancak üniversitenin Observatoire du Mont-Mégantic (OMM) gözlemevi, yeni analitik yöntemlerle birlikte TOI-1452 b'nin var olduğunu doğrulayabildi.
Cadieux, "OMM, bu sinyalin doğasını doğrulamada ve gezegenin yarıçapını tahmin etmede çok önemli bir rol oynadı. Bu, rutin bir kontrol değildi. TESS tarafından tespit edilen sinyalin gerçekten de bu ikili sistemdeki iki yıldızdan en büyüğü olan TOI-1452'nin etrafında dönen bir ötegezegenden kaynaklandığından emin olmamız gerekiyordu" dedi.
Hawaii'deki Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu'na yerleştirilen bir alet daha sonra gezegenin kütlesini ölçtü.
Çoğunlukla kayalık ve metalik bir gezegen olan ve yüzeyinin yaklaşık yüzde 70'inin suyla kaplı olduğu Dünya'nın aksine, TOI-1452 b tamamen olmasa da büyük ölçüde sudan oluşuyor ve kütlesinin yaklaşık yüzde 30'u sıvıdan meydana geliyor gibi görünüyor. Bu, Dünya'nın okyanuslarından çok Satürn'ün uydusu Enceladus'un buzlu kabuğunun altında gizlendiğine inanılan derin sulara benzeyen bir tür derin küresel okyanus. Zira su, gezegenimizin kütlesinin yüzde 1'inden daha azını oluşturuyor.
Ötegezegenler, güneş sistemimizin dışında yer alıyor.
TOI-1452 b'nin bir okyanus gezegeni olup olmadığı ve bunun, sularında uzaylı yaşamı keşfetme ihtimali hakkında ne anlama geldiği hâlâ kesin değil. Ancak araştırmacılar James Webb Uzay Teleskobu'nun yakında bu tuhaf yeni sulu dünyanın gizemini çözmeyi sağlayabileceğini belirtiyor.

 



Elon Musk'ın Starship'i NASA'nın Ay görevini yıllarca geciktirebilir

SpaceX'in Starship İnsan İndirme Sistemi'nin çizimi (SpaceX)
SpaceX'in Starship İnsan İndirme Sistemi'nin çizimi (SpaceX)
TT

Elon Musk'ın Starship'i NASA'nın Ay görevini yıllarca geciktirebilir

SpaceX'in Starship İnsan İndirme Sistemi'nin çizimi (SpaceX)
SpaceX'in Starship İnsan İndirme Sistemi'nin çizimi (SpaceX)

Sektör uzmanları, NASA'nın insanları yeniden Ay'a gönderme planının SpaceX'in Starship roketindeki gecikmeler nedeniyle yıllarca ertelenebileceği uyarısında bulunuyor.

ABD uzay ajansının güvenlik danışmanları, 2027'de Artemis 3 görevini gerçekleştirmesi beklenen Starship'in İnsan İndirme Sistemi'nde (HLS) temel problemlerin çözülmediğini söyledi.

Görev başlangıçta Aralık 2025 için planlanmıştı ancak Starship testlerindeki aksaklıklar nedeniyle ertelenmek zorunda kaldı.

Geçen ay SpaceX'in Teksas'taki Starbase tesisini ziyaret eden Havacılık ve Uzay Güvenliği Danışma Paneli üyeleri, uzay aracının yörüngede yakıt ikmalinde yaşanan sorunlar nedeniyle muhtemelen daha fazla gecikme yaşanacağını söyledi.

Ay görevini tamamlamak için Starship'in HLS'sinin alçak Dünya yörüngesinde kriyojenik yakıt transferi adı verilen bir işlemi gerçekleştirebilmesi gerekiyor ancak SpaceX henüz böyle bir yakıt ikmalinin mümkün olduğunu kanıtlayamadı.

NASA'nın eski Görev Operasyonları Direktörü Paul Hill, "HLS programı önemli ölçüde zorlanıyor ve tahminlerimize göre 2027 Artemis 3 Ay inişinin yıllarca gecikebileceğini düşünüyoruz" dedi.

Önümüzdeki 6 aylık Starship fırlatmaları, HLS uçuş mürettebatının 2027'de veya 2030'a kadar göreve başlama olasılığını ortaya koyacak.

SpaceX, 50 yıldan uzun süre sonra ilk kez Ay'a insan indirebilecek bir uzay aracı inşa etmek için 2021'de NASA'yla milyarlarca dolarlık sözleşme imzalamıştı.

Elon Musk'ın şirketi o zamandan beri birçok Starship deneme uçuşu gerçekleştirdi ancak patlamalar ve teknik arızalar ilerlemeyi engelledi.

Görsel kaldırıldı.
SpaceX'in mega roketi Starship, 26 Ağustos 2025'te Teksas'taki Starbase'ten uçuş denemesi gerçekleştirdi (AP)

Eski NASA Başkanı Jim Bridenstine bu ay, Musk'ın Starship roketindeki sorunların, ABD'nin Ay'a yönelik son uzay yarışında Çin'in gerisinde kalmasına neden olduğunu söyledi.

Senato Ticaret, Bilim ve Ulaştırma Komitesi'ne, "Karmaşık mimarimiz kısa süre içinde bir düzine veya daha fazla fırlatma gerektiriyor, uzayda kriyojenik yakıt ikmali gibi henüz geliştirilmemiş çok zorlu teknolojilere dayanıyor ve yine de insanlı olması gerekiyor" dedi.

Bir şey değişmediği sürece, Birleşik Devletler'in Çin'in Ay yüzeyine ulaşma planını geçmesi pek olası değil.

Independent Türkçe


Avrupa'dan internet çerezlerine çözüm

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Avrupa'dan internet çerezlerine çözüm

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Avrupa Birliği, internetteki en can sıkıcı sorunlardan birini çözmek üzere olabilir.

İnternet siteleri yıllardır ziyaretçilerden çerezleri kabul etmelerini istiyor. Kullanıcıların herhangi bir içeriği görebilmesi için genellikle bunu yapması gerekiyor ve seçenekler arasında gezinmek en az birkaç tıklama daha demek.

Çerezler, internetin önemli bir parçası: İnternet sitelerinin ziyaretçilerden bilgi toplamasına ve onları hem o sitede hem de diğerlerinde izlemesine olanak tanıyor. Örneğin şifreleri saklamak için de kullanılabiliyorlar, kullanıcılara gösterilen reklamları belirlemek üzere onları izlemek için de.

Her seferinde çerezleri onaylama zorunluluğu, 2009'da kabul edilen ve internet sitelerinin kullanıcılardan açık rıza almasını gerektiren Avrupa çerez onay kurallarının sonucu. Bu kurallar, kullanıcıların internette nasıl izlendiklerini kontrol etmelerine olanak tanıyarak gizliliklerini korumayı amaçlıyordu ancak büyük ölçüde ziyaret edilen sitelerin görülmesini gerçekten engelleyen bir set ve kesinti olarak algılanmaya başlandılar.

Avrupa Komisyonu artık internette gezinmeyi daha az kesintiye uğratacak bir çözüm bulmak için bu engele müdahale etmeye hazır görünüyor. Politico'nun haberine göre, çerezleri yönetmenin yeni ve daha kolay bir yolunu bulmak için sektörle istişare ediyor.

Örneğin bu, kurallara daha fazla istisna eklemeyi içerebilir. Önceki öneriler arasında yalnızca teknik amaçlarla veya ziyaretçiler hakkında müdahaleci olmayan istatistikler toplamak için kullanılıyorlarsa çerezlerin zorunlu tutulmaması yer alıyordu.

Ayrıca tercihlerini bir kez ayarlayan internet kullanıcılarının, çerezler hakkında ne karar verdiklerini bilmelerinin otomatikman sağlanması da olası. Bu, örneğin tarayıcılara, kullanıcıların tüm internet sitelerinde çerezleri kabul etmekten memnun olduklarını belirtmelerine olanak tanıyan bir ayar eklemek anlamına gelebilir.

Avrupa'da bazıları yıllardır çerez açılır pencerelerinin yarattığı rahatsızlığı gidermenin yollarını arıyor. Örneğin, Avrupa Komisyonu 2017'de çerez açılır pencerelerinden kurtulmaya çalışmış ancak bunda başarılı olamamıştı.

Independent Türkçe


Yeni buluş tüm pencereleri güneş paneline çevirebilir

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yeni buluş tüm pencereleri güneş paneline çevirebilir

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Çinli bilim insanları, sıradan pencereleri güneş panellerine dönüştürebilen yeni bir kaplama türü icat etti.

Araştırmayı yürüten Nanjing Üniversitesi ekibine göre bu keşif, dünya çapında temiz enerjiye geçişi hızlandırabilir.

Bu çığır açan buluş, güneş ışığını pencerenin kenarına yönlendirerek elektriğe dönüştüren, kırınım tipi güneş yoğunlaştırıcı (CUSC) adlı teknolojiye dayanıyor.

En yeni CUSC teknolojisi, düşük verimlilik veya görsel bozulma gibi sorunlar görülen önceki tasarımlardaki kısıtlamaların üstesinden geliyor. Yeni şeffaf kaplama, mevcut pencerelere görünümlerini değiştirmeden uygulanabiliyor.

Optik mühendisi Wei Hu, "CUSC tasarımı, güneş enerjisi teknolojisini çevredeki yapılara estetikten ödün vermeden entegre etmede ileriye doğru atılmış bir adım" dedi.

Karbon azaltımı ve enerji öz yeterliliği için pratik ve ölçeklenebilir bir strateji.

Bu çığır açan buluş yüksek apartmanları, gökdelenleri ve diğer yüksek binaları temiz enerji santrallerine dönüştürmekte kullanılabilir.

Kaplama, ölçeklenebilir olması için rulodan ruloya imal yoluyla üretilebilen kolesterik sıvı kristal katmanlarından yapıldı.

Optik mühendisi Dewei Zhang, "Kolesterik sıvı kristal filmlerin yapısını tasarlayarak, dairesel polarize ışığı seçici olarak kırıp dik açılarla cam dalga kılavuzuna yönlendiren bir sistem oluşturuyoruz" diye açıkladı.

Bu, gelen yeşil ışık enerjisinin yüzde 38,1'ine kadarının kenarlarda toplanmasını sağlıyor.

gh
Şeffaf güneş panelleri gökdelenleri enerji santrallerine dönüştürebilir (MSU)

Son zamanlardaki güneş penceresi atılımları, mevcut pencereleri şeffaf güneş pilleriyle değiştirmeye odaklansa da bu durum mevcut binaların donatılmasını zor ve maliyetli hale getiriyor.

Yeni kaplamaya sahip 2,5 cm çapındaki prototip, güneş parladığında 10 mW'lık fanı çalıştırabildi.

Araştırmacılar, teknolojinin ölçeklendirildiğinde "küresel terawatt ölçeğinde yeşil enerji arzı ve milyar ton yıllık karbon emisyonu azaltımı sağlayarak insan toplumunun sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunabileceğini" belirtti.

Araştırmacılar, teknolojinin ticari olarak daha uygulanabilir hale getirilmesi için güç dönüşüm verimliliğinin artırılabileceğini ve üretim tekniklerinin de optimize edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Yeni kaplama, PhotoniX adlı akademik dergide yayımlanan "Colourless and unidirectional diffractive-type solar concentrators compatible with existing windows’" (Mevcut pencerelerle uyumlu renksiz ve tek yönlü kırınım tipi güneş yoğunlaştırıcılar) başlıklı çalışmada ayrıntılı olarak ele alındı.

Independent Türkçe