Bilim insanları, ormanları geri getirmek için İspanya'da "sis toplayıcıları" kurdu

Araştırmacılar, yangından zarar gören bölgelerin yeniden canlandırılabileceğini söyledi

Bilim insanları, ormansızlaşma tehlikesi altındaki bölgeleri etkili şekilde korumaya çalıştıklarını söyledi (Life Nieblas)
Bilim insanları, ormansızlaşma tehlikesi altındaki bölgeleri etkili şekilde korumaya çalıştıklarını söyledi (Life Nieblas)
TT

Bilim insanları, ormanları geri getirmek için İspanya'da "sis toplayıcıları" kurdu

Bilim insanları, ormansızlaşma tehlikesi altındaki bölgeleri etkili şekilde korumaya çalıştıklarını söyledi (Life Nieblas)
Bilim insanları, ormansızlaşma tehlikesi altındaki bölgeleri etkili şekilde korumaya çalıştıklarını söyledi (Life Nieblas)

İspanya'ya bağlı Kanarya Adaları ve Portekiz'de kuraklığa karşı sisten su elde ediliyor.
Avrupa Birliği'nin de desteğiyle oluşturulan Life Nieblas projesi kapsamında bilim insanları, küresel ısınma nedeniyle zarar gören arazileri yeniden ormanlaştırmaya çalışıyor.
Barselona Otonom Üniversitesi'nden projenin başındaki Vicenç Carabassa, özel yapım plastik örgülerle tasarlanan sistemin, rüzgarın getirdiği sisteki su damlacıklarını toplayıp alt katmanda yer alan kaplara dolmasını sağladığını belirtti.
Üniversiteye bağlı Ormancılık Uygulamaları ve Ekolojik Araştırma Merkezi'nin (Creaf) yürüttüğü projede, Büyük Kanarya adasında bir yıl içinde, sis ve çiyden elde edilen 215 bin litre suyun depolanmasının hedeflendiği ifade edildi.
Bu miktarla, yangın nedeniyle ormansızlaşma tehlikesi altındaki Doramas Ormanı'nda yer alan 35 hektarlık alanda 20 bin Akdeniz defnesi ağacı yetiştirilmesi amaçlanıyor.
Carabassa, "Sis toplama sistemi, kendileri de sisteki suyu toplayarak hayatta kalan Akdeniz defne ağaçlarının popülasyonunu yeniden artırmak için uygulanabilir bir model" dedi.
Sis toplama sisteminin yanı sıra bölgede "koza" adı verilen bir başka sistem daha deneniyor.
Söz konusu düzenekte "koza" adı verilen, geridönüştürülmüş bir mukavvayla çevrelenmiş ve biyolojik olarak çözünebilme özelliğine sahip bir kap yer alıyor. Kaba dikilen fidelerin hem korunması hem de 25 litreye kadar su tutabilmesi hedefleniyor.
"Kozaların" özellikle en önemli olan ilk yılında fidelere kuraklık koşullarında gelişebilme şansı sağlayabileceği düşünülüyor.
Bilim insanları, İtalya ve Yunanistan'da da denenen bu sistemde fidelerin hayatta kalma oranının yüzde 60, "kozaların" kullanılmadığı senaryolardaysa yüzde 40 olduğunu belirtti.

Independent Türkçe, Guardian



Neandertaller 200 bin yıl önce tahta mızraklarla at avlamış

Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)
Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)
TT

Neandertaller 200 bin yıl önce tahta mızraklarla at avlamış

Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)
Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)

Bilim insanları, Neandertallerin 200 bin yıl önce tahta mızraklarla at sürülerini avladığını öne sürdü. Yeni çalışma modern insanların en yakın akrabasının geçmişinde az bilinen bir döneme ışık tutuyor.

Almanya'nın Schöningen bölgesindeki arkeolojik kazı alanında 1994'te yapılan çalışmalarda, Paleolitik dönemden kalma bugüne kadarki en sağlam tahta mızraklar keşfedilmişti. 

İlk başta 400 bin ve sonra 300 bin yıl önceye tarihlenen mızrakları, modern insanlar (Homo sapiens) ve Neandertallerin ortak atası Homo heidelbergensis'in yaptığı düşünülüyordu. 

Ancak bulguları hakemli dergi Science Advances'ta 9 Mayıs Cuma günü yayımlanan çalışmaya göre mızraklar daha yeni ve muhtemelen Neandertaller tarafından kullanıldı.

Yeni bir yönteme başvuran bilim insanları, mızraklarla aynı tortu tabakasında bulunan salyangoz kabuklarının amino asit analizini yaparak silahları tarihledi. Bulgular aletlerin yaklaşık 200 bin yıl önce yapıldığına işaret ediyor.

Neandertallerin kullandığı anlaşılan bu silahlar, bozulmamış haldeki en eski tahta mızrak olma özelliğini koruyor. 

Araştırmacılar Neandertaller hakkındaki bilgilerin büyük bölümü 60 bin ila 40 bin yıl önceden geldiği için yeni çalışmanın önem arz ettiğini söylüyor.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nden makalenin ortak yazarı Dr. Jarod Hutson "Schöningen, Neandertal davranışının daha eski yönünü gösteriyor ve bu da bir boşluğu dolduruyor ve 200 bin yıl önce Neandertallerin hayatında neler olup bittiğine dair çok net bir resim veriyor" diyor.

Dr. Hutson örneğin mızrakların "bu kadar eski bir şey için epey gelişmiş" seviyede olduğunu belirtiyor.

Kazı alanında, kesilerek öldürülmüş yaklaşık 50 atın kalıntıları da keşfedilmişti. Bilim insanları Neandertallerin bu hayvanları mızrakla avladığını düşünüyor. 

Araştırmacılar bölgenin, at ailelerinin hedef alındığı bir pusu ve avlanma alanı olduğunu öne sürerek makalede şöyle yazıyor:

Bu rutin başarı seviyesine ulaşmak için Schöningen'deki av saldırıları, ortak bir dizi hedefle tam bir işbirliği içinde gerçekleştirilmiş olmalı. 

Bu kadar koordineli bir avlanma stratejisinin varlığı, yaklaşık 200 bin yıl önce ciddi bir organizasyon ve iletişim becerisine işaret ediyor.

Ekip, bu dönemde yeni yeni ortaya çıkan Homo sapiens'le Neandertallerin birbirine daha önce düşünülenden daha fazla benzediğini tahmin ediyor.

Ancak bazı uzmanlar bulgulara şüpheyle yaklaşarak mızrakların ne zaman ve kim tarafından kullanıldığını anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Göttingen Üniversitesi'nden arkeolog Thomas Terberger, yer almadığı çalışma hakkında "Şu an için argümanları ilgi çekici buluyorum ama kesinlikle ikna edici değiller" diyor. 

Independent Türkçe, IFLScience, Interesting Engineering, AP, Science Advances