Alman hükümetinden enflasyona karşı 65 milyar avroluk üçüncü yardım paketi

Fotoğraf: DPA
Fotoğraf: DPA
TT

Alman hükümetinden enflasyona karşı 65 milyar avroluk üçüncü yardım paketi

Fotoğraf: DPA
Fotoğraf: DPA

Alman hükümeti, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan enerji krizi sonrası hane halkını ve şirketleri yükselen enflasyonun etkisinden korumak için 65 milyar avroluk üçüncü yardım paketini hazırladı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Maliye Bakanı ve Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı Christian Lindner, SPD Eş Genel Başkanı Saskia Esken ve Yeşiller Partisi Eş Genel Başkanı Omid Nouripour ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında hükümetin enerji krizine ve fiyat artışlarına karşı alacağı önlemleri açıkladı.
Alman halkının yüksek enerji fiyatlarından, artan yaşam maliyetlerden ve geleceklerinden “endişe” duyduğunun bilincinde olduğunu ifade eden Scholz, “Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Bu gerçeğin ifadesi edilmesi lazım” dedi.
Olaf Scholz, hükümetinin de bu konularda (artan yaşam maliyetleri) kaygılı olduğunu vurgulayarak, bu zor duruma Rusya-Ukrayna savaşını sebep olduğunu savundu.
Almanya Başbakanı Scholz, “Rus savaşının sonuçlarını hepimiz hissediyoruz. Tüm Avrupa ve tüm dünya sonuçları hissedecek” ifadesini kullandı.

"Rusya gaz sözleşmelerini ihlal ediyor"
Söz konusu savaşın enerji tedarikinde de etkisi olduğuna işaret eden Scholz, “Rusya gaz sözleşmelerini ihlal ediyor ve uzun süredir tedarik sözleşmelerini yerine getirmiyor. Soğuk Savaş döneminde geçerli olan şey artık geçerli değil. Putin'in Rusya’sı artık güvenilir bir enerji tedarikçisi değil. Bu yeni realitenin bir parçasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Scholz, Alman hükümetinin bu duruma önceden hazırlandığını belirterek, bu dönemi atlatmak için gaz depolarını doldurmaya devam ettiklerini ve kömür santrallerini çalıştırdıklarını ve LNG terminalleri kurmayı hızlandırdıklarını söyledi.
“Kimseyi yalnız bırakmayacağız” sözünü yineleyen Scholz, yapıcı görüşmelerle hükümetteki partilerin alınacak önemler konusunda anlaştığını kaydetti.
Almanya Başbakanı Scholz, Rusya’nın gaz sevkiyatını azaltması için bir sebebin bulunmadığına işaret ederek, Rus gazına yönelik yaptırımların bulunmadığını anlattı.
Halkın üzerindeki mali yükün azaltılması için üçüncü paketi hazırladıklarını ve kapsamının 65 milyar avro olduğunu bildiren Scholz, bu rakamın daha önce açıklanan iki paketin toplamından fazla olduğunu aktardı.

10 ayda üçüncü yardım paketi
Almanya’nın koalisyon ortakları, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) tarafından söz konusu yardım paketine ilişkin hazırlanan 13 sayfalık belgede de, “yüksek enerji fiyatlarının hızla artan yükü nedeniyle hane halkı ve şirketler için zamanında ve orantılı bir rahatlama gerekli" denilerek, paketin toplam değerinin "65 milyar avronun üzerinde" olduğu ifade edildi.
Bugün açıklanan paketin, Alman hükümetinin yükselen enerji fiyatlarına karşı 10 ayda hazırladığı üçüncü paket olması dikkati çekti.
Önceki paketlerinin her birinin değeri 30 milyar avronun üzerindeydi. Bu paketlerle, geçici bir süre için akaryakıt vergileri belli bir miktar kaldırılarak, artan enerji fiyatlarının vatandaşlara yansımasını azaltmak için vergi mükellefi her çalışana bir defaya mahsus 300 avro ödeme yapılmıştı. Toplu taşımanın teşvik edilmesi için haziran-eylül döneminde aylık 9 avroya tren, otobüs ve metroda geçerli sınırsız toplu taşıma bileti sunulmuştu.
Üçüncü pakette ise artan enerji faturalarının karşılanmasına yardımcı olmak için emeklilere tek seferlik 300 avroluk, öğrenciler ve kursiyerler için de 200 avro bir ödeme bulunuyor.
Söz konusu pakette, ülke çapında haziran-eylül döneminde uygulanan 9 avroluk aylık biletin halefi olacak yeni bir toplu taşıma bileti getirilmesi öngörülüyor.
Pakette, çocuk yardımının birinci ve ikinci çocuk için ayda 18 avro artırılması, temel tüketim için elektrik fiyatlarının düşürülmesi ve şirketlere yönelik mevcut destek programlarının 31 Aralık 2022'ye kadar uzatılması planlanıyor.
Alman hükümetinin son yardım paketinin, Rus enerji şirketi Gazprom’un Kuzey Akım boru hattından doğal gaz sevkiyatının belirsiz bir süreliğine durdurulduğunu açıklamasından iki gün sonra gelmesi de dikkati çekti.

Enerji fiyatlarında Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkisi
Almanya’da gaz ve elektrik fiyatları, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Moskova'ya uygulanan yaptırımların etkisi ve doğal gazda tedarik endişeleri nedeniyle yükseliyordu.
Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya, Moskova’nın Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattı üzerinden gaz akışını durdurma kararının tetiklediği sarmal bir enerji kriziyle karşı karşıya bulunuyor.
Doğal gazın aylık vadeli satış fiyatı 25 Ağustos'ta megavatsaat başına 300 avronun üzerine çıkmıştı.
Almanya'da gelecek yıl teslimatlı elektrik kontratının fiyatı, Rusya'nın doğal gaz arzını kısmasıyla artan enerji krizinin etkisiyle 29 Ağustos'ta ilk kez 1.000 avroyu aşmıştı.
Ülkede enerji maliyetlerindeki artış, enflasyonu yukarı yönlü körüklerken, hane halkı ve şirketler üzerinde de baskıyı artırıyor.
Almanya'da, temmuzda yüzde 7,5 olan yıllık enflasyon, enerji ve gıda fiyatlarındaki son yükselişle ağustosta yeniden yüzde 7,9'a çıkarak 1974'ten bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı.
Hükümet, enerji krizini daha da hafifletmek için temel enerji ve çevre politikalarının birçoğunu gevşetmeyi planlanıyor.
Alman hükümeti, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte başlayan enerji krizinde yüksek doğal gaz ve elektrik faturalarını hafifletmek için fatura desteği ve tasarruf gibi çeşitli tedbirlerin yanı sıra daha önce kapatılması planlanan kömür ve nükleer santrallerini faal hale getirerek gaz depolarını hızla doldurmak gibi çeşitli adımlar atıyor.

Almanya'nın Gaz Acil Durum Planı
Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip olan ve Rusya’ya gazda en fazla bağımlı ülke konumundaki Almanya'da hükümet, kıtadaki "gaz krizinin" ortasında ülkenin 3 aşamalı Gaz Acil Durum Planı'nın 2'nci aşaması olan "uyarı" seviyesini 23 Haziran’da etkinleştirmişti.
Almanya'nın Gaz Acil Durum Planı, erken uyarı, uyarı ve acil durum olmak üzere üç seviyeden oluşuyor ve aşamalara göre piyasada alınacak tedbirleri içeriyor.
Rusya'dan gelen doğal gazın kesintiye uğrama ihtimaline karşı Gaz Acil Durum Planı'nda erken uyarı seviyesi etkinleştirilirken, bir sonraki seviyenin etkinleştirilmesi halinde doğal gaz dağıtımında devlet kontrolü öngörülüyor.
Bu arada, Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı, Almanya'daki doğal gaz depolama tesislerinde doluluk oranının Rusya'dan gelen gaz miktarının önemli ölçüde azalmasına rağmen yüzde 85'in üzerine çıktığını bildirdi.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nda sonra yapılan yeni düzenleme, Alman doğal gaz depolama tesislerinin 1 Ekim'e kadar en az yüzde 85 oranında dolu olmasını şart koşuyor.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”