Esed rejimi Dera kırsalında askeri gerilimi arttırıyor

Şam rejiminden Dera’ya bağlı Câsim kasabasına saldırı tehdidi

Rus güçleri Suveyda’da insani yardım dağıtıyor (Şarku’l Avsat)
Rus güçleri Suveyda’da insani yardım dağıtıyor (Şarku’l Avsat)
TT

Esed rejimi Dera kırsalında askeri gerilimi arttırıyor

Rus güçleri Suveyda’da insani yardım dağıtıyor (Şarku’l Avsat)
Rus güçleri Suveyda’da insani yardım dağıtıyor (Şarku’l Avsat)

Esed rejimi, Dera'nın kuzey kırsalındaki Câsim kasabasını, yerleşim biriminde terör örgütü DEAŞ’a bağlı hücreler olduğu iddiasıyla kuşatma altında tutuyor. Şam rejimi Câsim’deki muhaliflerin tahliyesini, DEAŞ’lıların da teslim edilmesini talep ediyor. Kasabadaki yerel yönetim ise DEAŞ iddialarını yalanlıyor. Esed güçleri daha önce de aynı  bölgede yer alan Tafas kasabasını benzer gerekçelerle kuşatmış ve sonrasında çatışmalar çıkmıştı.
Şarku’l Avsat’ın Câsim’deki yerel kaynaklardan aktardığına göre Şam rejimine bağlı Güvenlik Komitesi, kasabanın ileri gelenleri ve müzakerecilerden DEAŞ unsurlarını şehirden çıkarmalarını talep etti. Aksi halde teröristleri yakalamak için askeri operasyon düzenleneceğini belirtti. Güvenlik Komitesi kasaba ileri gelenlerini il merkezi olan Dera’da müzakerelere katılmaya çağırdı. Ancak bu çağrıyı reddeden ve müzakerelerin Câsim’de yapılmasını yerel yöneticiler, “Bu talepler, muhaliflere yönelik bir askeri operasyonun uygulanmasına yol açacak iddialardır” vurgusunda bulundu.
Kaynaklar, “Güvenlik Komitesi, rejimin arananları şehirden çıkarma yönünde baskı yapmak için askeri gerilim politikası izlediği Tafas senaryosunu tekrarlamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Son günlerde rejime bağlı askeri güçlerin Câsim şehrine girdiği, şehri çevreleyen noktalarda takviyelerin yapıldığı görülmüştü. Çeşitli suikastların kaydedildiği Câsim şehri ve çevresinde de Dera’daki diğer bölgelerde gibi kaos hakim. 2018’de kaydedilen uzlaşma anlaşmasının uygulandığı alanlara dahil olduğundan bu yana Câsim şehri, müzakere komiteleri ve Güvenlik Komitesi arasında çeşitli anlaşmalara tabi tutuluyor. Rejime bağlı komite, DEAŞ’ın hücrelerini teşkil ettiği ve Suriye ordusu aleyhinde saldırılar düzenlediği iddiasıyla kasabada aranan yabancıların teslim edilmesi talebinde bulunuyor. DEAŞ ile bağlantılı olmayan ılımlı muhalefet gruplarından liderler ve muhalifler ise Câsim’den ayrılmayı reddediyor. Aynı zamanda bulundukları yerde kalmaları ve üzerlerindeki güvenlik baskısının kaldırılması karşılığında anlaşmayı kabul ediyorlar.
Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda hususunda ise "Suveyda 24" adlı yerel haber ağının bildirdiğine göre Rus güçleri, Suveyda’nın batı kırsalındaki Ara kasabasına son kullanma tarihi geçmiş yoğunlaştırılmış süt paketlerinin de yer aldığı gıda yardım paketleri dağıttı. Rus Uzlaşı Merkezi, dört gün önce Ara kasabasında ihtiyaç sahibi ailelere 500 adet insani yardım paketinin dağıtıldığını açıklamıştı.
Bazı vatandaşlar bu hususta “Suriye'nin milyarlarca dolarlık servetini yağmalayan Rusya, medyadaki imajını tazelemek için ise basit yardımlarda bulunuyor” vurgusunda bulundu. Diğerleri ise “Ruslar, doğudaki petrol ve gaz sahalarının kontrolünü ele geçiren A   BD gibi ülkenin zenginliğinden nemalanıyor. Suriye halkının çektiği acılara kayıtsızlar. Buradaki varlıklarını yardım iddiası ile haklı çıkarıyorlar. Suriye'de kullandıkları silahlar maddi desteğe evrilmiş olsa, Suriye halkı en zengin halklardan olabilirdi. Savaştan bitkin düşen, sefaletten nasibini almış Suriyelilerden ihtiyaç sahibi kalmazdı” ifadelerine başvurdu.
Geçtiğimiz günlerde Suveyda halkı devlet kurumlarının önünde su, elektrik gibi hizmetlerin eksikliğini protesto etti. Yerel er-Rasid haber ağının bildirdiğine göre protestolar bilhassa Atil ve el-Gariye kasabalarında yoğunlaştı. Hizmetlerde kötüleşme ile daha da bıkkın hale gelen halk, protesto düzenlemekten başka bir yol bulamıyor.



ABD'nin desteğiyle çeyrek asır sonra üst düzey Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)
Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)
TT

ABD'nin desteğiyle çeyrek asır sonra üst düzey Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)
Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)

Suriye-İsrail ilişkileri, İsrail'in hava saldırıları ve Suriye'nin iç işlerine, özellikle de Suveyda vilayetine doğrudan müdahalesine rağmen normalleşme yolunda hızla ilerliyor. Ayrıca ABD yönetimi, Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack aracılığıyla, iki tarafı, özellikle de İsrail'i uzlaşma yoluna yönlendirmek için çaba gösteriyor gibi görünüyor.

Bu bağlamda Paris perşembe akşamı, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ile İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer arasında 4 saat süren bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Dermer, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya çok yakın ve Washington'a zor görevler için gönderilen bir elçi. Toplantı, Tom Barrack'ın himayesinde gerçekleştirildi. Barrack, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bu akşam (perşembe) Paris'te Suriyeli ve İsrailli yetkililerle bir araya geldim. Toplantının amacı diyalog ve gerginliğin azaltılmasıydı ve bunu gerçekten başardık. Tüm taraflar bu çabaları sürdürme taahhüdünü teyit etti” ifadelerine yer verdi. Barrack, görüşmelerin başarılı olduğunu ve amacına ulaştığını vurguladı.

Olağanüstü toplantı

Toplantı, sadece süresi açısından değil, gerçekleştiği düzey açısından da olağanüstüydü. Son benzer toplantı 25 yıl önce, 2000 yılında eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın, Suriye Dışişleri Bakanı Faruk eş-Şara ve İsrail Dışişleri Bakanı Ehud Barak'ı, iki taraf arasında barış anlaşması sağlanması çabaları kapsamında bir araya getirdiği toplantıydı. Ancak hedef gerçekleştirilemedi. Başkan Donald Trump, tamamen farklı koşullarda bu tür bir başarıya ulaşmaya çalışıyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ve İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (AFP)Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ve İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (AFP)

Toplantıya katılanların, Suriye ile İsrail arasındaki gerginliği azaltacak ve güvenlik konusunda mutabakat sağlayacak düzenlemeler üzerinde odaklandıkları öğrenildi. Söz konusu düzenlemeler, geçtiğimiz günlerde Suveyda'da çıkan çatışmalara İsrail'in Dürzileri korumak gerekçesiyle müdahale etmesi, ordunun mevzilerini bombalaması ve daha fazla müdahale tehdidinde bulunması gibi olayların tekrarlanmasını önleyecek. Toplantıya yakın kaynaklar, görüşmelerde her iki tarafın ‘güven artırıcı önlemler’ olarak adlandırılan konulara odaklandığını bildirdi. Kaynaklara göre, İsrail'in Suriye'nin çıkarlarını hedef almaktan çekinmemesi endişe vericiyken, Suriyeli yetkililer açıkça kimseyle savaşmak istemediklerini, iç durumlarını düzeltmek istediklerini ve İsrail ile yakınlaşmaya karşı olmadıklarını söylüyorlar.

İsrail'in bu hamlesi, Netanyahu'yu sert bir şekilde eleştiren Trump'ı öfkelendirdi. Alman haber ajansı DPA, ismini vermediği bir İsrailli yetkiliye dayanarak, güvenlik düzenlemelerinin yanı sıra, toplantının ‘Suriye'nin İsrail ile diplomatik adımlar atmaya daha hazır hale gelmesini’ sağlamayı da amaçladığını aktardı.

Paris toplantısı, her iki tarafın da bir sonuç elde etmek için acele ettiğini gösteriyor. Bu toplantı, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Türkiye'ye yakın bir ülke olan Azerbaycan'a yaptığı ziyaret vesilesiyle düzenlenen bir toplantının ardından gerçekleşti. İsrail Kanal 12 televizyonu bu toplantıyı ‘tarihi bir zirve’ olarak nitelendirdi.

Fransa – ABD – Suriye toplantısı

Dün Paris'te, Fransa ve Suriye dışişleri bakanları ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’nin katıldığı, türünün ilk örneği olan bir başka toplantı daha düzenlendi. Bu toplantının önemi, Paris'in Suriye'de bir konuma sahip olmak istediğini, Şam'ı ağırlayan tek Batı başkenti olduğunu ve Suriye ekonomisini desteklemek için bir konferans düzenleyen tek ülke olduğunu hatırlatmasıdır. Paris, Suriye'ye uygulanan Avrupa yaptırımlarının kaldırılması için uğraşan en güçlü destekçilerden biriydi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Alman mevkidaşı Annalena Baerbock ile birlikte Şam'ı ziyaret eden ilk Batılı bakan olmuştu. Paris, Barrack'ın üçlü toplantıyı kabul etmesini, ülkedeki rolünün ‘tanınması’ olarak görüyor.

 Suveyda'nın sokaklarından birinde asılı olan Dürzi bayrağı, 25 Temmuz 2025 (Reuters)Suveyda'nın sokaklarından birinde asılı olan Dürzi bayrağı, 25 Temmuz 2025 (Reuters)

Toplantının ardından, Suriye'deki gergin bölgelerde diyalog ortamının oluşması ve gerginliğin azaltılmasına yönelik büyük çabanın vurgulandığı ortak bir bildiri yayınlandı. Bildiri, geçiş sürecinin başarıya ulaşması için hızlı bir şekilde harekete geçilmesini öngören 6 mutabakat veya karar içeriyordu. Son aylarda, bir bölgeden diğerine yayılan kanlı olayların ardından bu süreçle ilgili birçok soru ve endişe ortaya çıktı. Batı'yı özellikle ilgilendiren önemli noktalardan biri, her türlü terörle mücadele ve Suriye devletinin ve kurumlarının güvenlik sorunlarıyla başa çıkma kapasitelerinin desteklenmesi. Batı'nın korktuğu şey, DEAŞ'ın geri dönüşü ve bunun Suriye'deki mültecilerin Avrupa'ya göç etmesine yol açması.

Bildiri, siyasi geçiş sürecinde Suriye hükümetine destek olunması ve Suveyda ile ülkenin kuzeydoğusunda (Kürt bölgeleri) ulusal uzlaşmanın sağlanması çağrısında bulundu. Bildiri ayrıca, Suriye'nin bölgenin istikrarını korumak için komşularının güvenliğine herhangi bir tehdit oluşturmama taahhüdünü ve aynı zamanda komşu ülkelerin de Suriye'nin istikrarına herhangi bir tehdit oluşturmaması gerektiğini belirtti. Kürt heyetinin katılımıyla yapılması planlanan dörtlü toplantının iptal edilmesi nedeniyle, bildiride Suriye hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında Paris'te mümkün olan en kısa sürede bir görüşme turu düzenlenmesinin önemi vurgulandı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Fransız bir kaynak, ‘Şam ile Suriye halkının (başta Kürtler olmak üzere) çeşitli bileşenleri arasında diyalog çerçevesinin yeniden başlatılması gerektiğini’ vurguladı. Kaynak, “Bu bağlamda ABD ve Fransa, diyaloğun gerçekleşmesini ve Suriye'deki geçiş sürecini güçlendirecek barışçıl bir müzakere çözümüne yol açmasını sağlamak için son derece proaktif bir şekilde hareket etmeye devam ediyor” dedi. Barrack, X platformunda Washington'un ‘dostları ve ortaklarıyla iş birliği içinde Suriye'de refah için çalışmaya devam edeceğini’ yazdı ve ‘istikrarlı, güvenli ve birleşik bir Suriye'nin büyük komşular ve müttefikler temelinde inşa edileceğini’ belirtti. Barrack, geçen hafta başında Suriye'yi ziyaret ettikten sonra Beyrut'a geçmişti.