İsrailli yetkili: Halep Havalimanı’nın bombalanması ‘Esed’e bir mesaj’

İsrail’in 31 Ağustos’ta düzenlediği hava saldırısının ardından Halep Havalimanı’nda meydana gelen yıkımın uydu görüntüsü (AFP)
İsrail’in 31 Ağustos’ta düzenlediği hava saldırısının ardından Halep Havalimanı’nda meydana gelen yıkımın uydu görüntüsü (AFP)
TT

İsrailli yetkili: Halep Havalimanı’nın bombalanması ‘Esed’e bir mesaj’

İsrail’in 31 Ağustos’ta düzenlediği hava saldırısının ardından Halep Havalimanı’nda meydana gelen yıkımın uydu görüntüsü (AFP)
İsrail’in 31 Ağustos’ta düzenlediği hava saldırısının ardından Halep Havalimanı’nda meydana gelen yıkımın uydu görüntüsü (AFP)

İsrail Knesset’inde Dışişleri ve Güvenlik Komitesi Başkanı Ram Ben Barak, önceki akşam Suriye’nin Halep Havalimanı’nda meydana gelen ve İsrail’e atfedilen saldırının, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimine ‘terörizme’ hizmet etmeyi seçmesi halinde, kendi çıkarlarının, ülkesinin çıkarlarının ve Suriye’deki uluslararası ulaşım kabiliyetinin zarar göreceğini gösteren bir mesaj olduğunu belirtti.
Ben Barak, İsrail’in resmi olarak benimsemediği saldırının, Beşar Esed rejimine uçaklarının ‘terörist hedeflere’ hizmet etmek için iniş yapmaya devam ederse, Suriye’deki uluslararası ulaşım kapasitesinin de etkileneceğini aklında tutması gerektiğine yönelik bir mesaj olarak değerlendirdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, Halep Havalimanı’na saldırı düzenlendi. Saldırı 3 kişinin ölümüne ve havalimanının hizmet dışı kalmasına neden oldu.
Ben Barak Ynet web sitesine yaptığı açıklamada “Bu ve bunun gibi belirli bir saldırıyı ele almayacağım ancak Halep havalimanını hedef alan saldırı, bazı uçakların iniş yapamamasına neden oldu. Ayrıca Esed’e hedefi terör olan uçakların inmesi halinde Suriye’nin uluslararası ulaşım imkanının hedef alınacağını hesaba katması gerektiği mesajını iletti” ifadelerini kullandı.
Ben Barak şu ifadeleri sözlerine ekledi:
“Genel olarak, İsrail Devleti’nin stratejisi, İran’ın bizi İran’a karşı veya bölgedeki diğer unsurlara karşı çalışmaktan caydırmak amacıyla etrafımıza hassas silahlarla donatılmış silahlı milisler yerleştirme girişimini engellemektir. Zira İran’ın planı bu ve yıllardır bunu uygulamaya çalışıyorlar. Daha önce bunu Kasım Süleymani yönetti ve biz de kendimiz için bunu engelleme hedefi koyduk.”
Ayrıca “Aynı zamanda, Suriyelilere ve Esed’e böyle bir planı uygulamayı tercih etmesinin kendi çıkarlarının da hedef alınmasına yol açacağını belirtiyoruz” ifadelerine de yer verdi.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz