Yemek yedikten sonra acıkmak ciddi sorunlara işaret ediyor

Yemek yedikten sonra acıkmak ciddi sorunlara işaret ediyor
TT

Yemek yedikten sonra acıkmak ciddi sorunlara işaret ediyor

Yemek yedikten sonra acıkmak ciddi sorunlara işaret ediyor

Sağlıklı beslenme uzmanı Dr. Leah Kavasheli, sürekli açlığın ciddi bir hastalığın işareti olduğunu açıkladı. Rus Novosti haber ajansının İzvestiya gazetesinden aktardığına göre, sürekli açlığın devam etmesi diyabet, gastrit, mide ülseri ve diğer ciddi hastalıkların bir işareti olabilir.
Kavasheli’ye göre, yemekten sonra açlık hissi ortaya çıkıyorsa veya bu his devam ediyor ve geçmiyorsa, arka planda vücutta bulunan hormonal dengesizlik yanında diyabet veya mide problemlerini gösterir.
Kalıcı açlığın nedenlerinden biri de tokluk hissinin merkezini etkileyen leptin hormonunun yetersizliği. Leptin, (yağ dokusu hücreleri, özellikle beyaz yağ dokusu tarafından salgılanan bir protein hormonu) gıda alımına yanıt olarak ortaya çıkıyor. Bu nedenle, bu hormon başarısız olursa, hücreler "aç" kalır, çünkü reseptörler hassas olmadığı için glikoz alamazlar. Bu da kişinin insülin direnci yani tip 2 diyabet hastası olduğunu gösterir.
Rus uzman ayrıca sürekli açlık hissinin yemek bağımlılığı gibi psikolojik rahatsızlıklara da işaret ettiğini kaydetti. Bu durum, aşırı yeme bozukluğu olarak isimlendirilir.
Her şeyden önce Kavasheli, psikolojik faktörü dışarda tutup, sorunun tıbbi yönlerini teşhis etmemiz gerektiğini vurguluyor. Sürekli açlık hissetme gibi bir sorununuz varsa Kavasheli ilk önce gastroenteroloji, endokrinoloji ve başka alanlarda uzmanlaşmış doktorlara muayene olmakla başlamayı öneriyor.
Kavasheli, “Bütün muayeneleri ve testleri geçtikten ve sürekli açlığın nedenini teşhis ettikten sonra, doktor hormonal dengeyi ve insülin direncini değiştirmek için gerekli ilaçları yazar” ifadelerini kullanıyor.



10 bin yıl önce eriyen buzulların, kıta kaymasını hızlandırdığı bulundu

Grönland Buz Tabakası yaklaşık 3 milyon kilometreküp buz içeriyor (NASA)
Grönland Buz Tabakası yaklaşık 3 milyon kilometreküp buz içeriyor (NASA)
TT

10 bin yıl önce eriyen buzulların, kıta kaymasını hızlandırdığı bulundu

Grönland Buz Tabakası yaklaşık 3 milyon kilometreküp buz içeriyor (NASA)
Grönland Buz Tabakası yaklaşık 3 milyon kilometreküp buz içeriyor (NASA)

Bilim insanları 10 bin yıl önce buzulların erimesinin, kıtaların hareketini hızlandırmış olabileceğini buldu. 

26 bin yıl önce Kuzey Amerika'nın büyük bir bölümünü kaplayan Laurentide Buz Tabakası erimeye başlamıştı. Buzun erimesiyle su, okyanusa akmış ve küresel çaptaki deniz seviyeleri yılda ortalama 1 santimetre yükselmişti.

Colorado Boulder Üniversitesi'nden jeofizikçiler, Dünya'nın bu döneme ait bilgisayar modelini oluşturarak buz tabakasının erimesinin sonuçlarını analiz etti. 

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (23 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre buzların erimesi,  Kuzey Amerika kıtası levhasının hareketini yüzde 25 hızlandırmış olabilir. 

Hesaplamalar ayrıca Kuzey Amerika ve Avrasya levhaları arasındaki Atlantik Ortası Sırtı'nın genişleme hızının 6 bin ila 12 bin yıl önce yüzde 40 oranında arttığına işaret ediyor.

Araştırmacılar trilyonlarca ton buzun eriyip okyanusa karışmasıyla kıtanın ağırlık kaybettiğini ve levhanın saat yönünde döndüğünü düşünüyor. Modele göre Atlantik Ortası Sırtı'nın genişlemesindeki artış da bundan kaynaklanıyor.

Makalenin yazarlarından Tao Yuan, "Buz hacmi büyük ölçüde azaldığında, yerkabuğunda büyük bir hareket meydana geldi" diyerek ekliyor: 

Bilim insanları, buzun erimesinin plakaların yükselmesine neden olduğunu biliyordu. Ancak biz, buzun erimesi nedeniyle plakaların yatay olarak da epey hareket edebildiğini gösterdik.

Yeni çalışma, kıta kayması ve deniz tabanı genişlemesinin, milyonlarca yıla yayılan yavaş süreçlerin yanı sıra çok daha kısa zaman aralıklarında da gerçekleşebileceğini gösteriyor.

Bilim insanları Grönland buz tabakasının erimesinin, bugün İzlanda'da yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini de söylüyor. 

Atlantik Ortası Sırtı, İzlanda'dan geçiyor ve yaklaşık 10 bin yıl önce adada yoğun bir volkanik aktivite yaşandığı biliniyor. Bu volkanik faaliyetlerin, sırtın genişlemesindeki artışla bağlantılı olup olmadığı henüz kesinlik kazanmadı. Ancak böyle bir durumda genişleme, magmanın yüzeye çıkmasına ve volkanların patlamasına yol açmış olabilir.

Çalışmanın diğer yazarı Shijie Zhong "Bu volkanizma örüntüsü, kısmen bizim incelediğimiz buzul erimesinden kaynaklanmış olabilir" diyor.

Grönland'daki buzların günümüzdeki erime hızı, kıtaların hareketini etkileyecek seviyede değil. Ancak araştırmacılara göre özellikle bu hız artarsa gelecek birkaç yüz yıl içinde İzlanda'da ciddi etkiler yaratabilir.

Yuan, "Grönland ve Batı Antarktika'daki buz tabakaları hâlâ eriyor" diyerek ekliyor: 

Buzların erimesinin gelecekte deniz tabanının yayılmasını ve yakınlardaki okyanus ortası sırtlarında volkanizmayı artırabileceğini düşünüyoruz.

Independent Türkçe, Phys.org, Discover Magazine, IFLScience, Nature