Kraliçe 2. Elizabeth hangi ülkeleri yönetti?

2. Elizabeth, 1953 yılındaki taç giyme töreninde 7 ülkenin kraliçesi oldu. Kraliçe, saltanatı boyunca toplamda 32 ülkenin devlet başkanı oldu

Kraliçe 2. Elizabeth, 1950 yılında iki kez İngiltere Başbakanı olan Winston Churchill ile el sıkışıyor (AFP)
Kraliçe 2. Elizabeth, 1950 yılında iki kez İngiltere Başbakanı olan Winston Churchill ile el sıkışıyor (AFP)
TT

Kraliçe 2. Elizabeth hangi ülkeleri yönetti?

Kraliçe 2. Elizabeth, 1950 yılında iki kez İngiltere Başbakanı olan Winston Churchill ile el sıkışıyor (AFP)
Kraliçe 2. Elizabeth, 1950 yılında iki kez İngiltere Başbakanı olan Winston Churchill ile el sıkışıyor (AFP)

Kraliçe 2. Elizabeth’in saltanatı, bir zamanlar dünya imparatorluğu olan Birleşik Krallık’ın demokrasi ile yönetilen bir ülkeye dönüşmesine tanıklık etti.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Kraliçe 2. Elizabeth’in saltanatı sırasında Birleşik Krallık’ın dünya üzerindeki egemenliği azaldı. Ancak Kraliçe, dünyaya gözlerini yumduğunda Birleşik Krallık (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda), Kanada, Jamaika, Avustralya ve Yeni Zelanda’ya kadar çeşitli ülkelerin Milletler Topluluğu’nun (Commonwealth of Nations) başındaki isimdi.
2. Elizabeth, 1953 yılındaki taç giyme töreninde 7 ülkenin kraliçesi oldu: Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Pakistan ve Seylan (daha sonra ismi Sri Lanka oldu).
Kolonizasyon faaliyetleri hızlandıkça Milletler Topluluğu’na yeni ülkeler katıldı. Bazı ülkeler, 2. Elizabeth’i devlet başkanları olarak tanıdı.
2. Elizabeth’i, Kraliçe olduğu ülkelerdeki rolü büyük ölçüde sembolikti. Kraliçe’nin yardımcısı, Kraliçe 2. Elizabeth’in yerine görev yapabilirdi, aslında devlet başkanının görevlerini yerine getirirdi.
2. Elizabeth, öldüğünde Antigua ve Barbuda, Avustralya, Bahamalar, Belize, Kanada, Grenada, Jamaika, Yeni Zelanda, Papua Yeni Gine, Saint Kitts ve Nevis, Saint Lucia, Saint Vincent ve Grenadinler, Solomon Adaları ve Tuvalu’nun Kraliçesiydi.
Bu ülkeler, Birleşik Krallık ile tarihsel bağları olan, ancak Kraliçe’nin zorunlu olarak devlet başkanı olduğu 54 ülkeli olduğu Milletler Topluluğu'ndan farklıydı.
Kraliçe, saltanatı boyunca toplamda 32 ülkenin başkanı oldu. 1983 - 1987 yılları arasında aynı anda 18 ülkenin başkanı oldu. Fiji 1987 yılında, Mauritius 1992, Barbados 2021 yılında cumhuriyet oldu.
Birleşik Krallık, Karayiplerde Bermuda, Güney Amerika’da Falkland Adaları (Malvinas Adaları), Afrika’da Cebelitarık ve güney kutbunda Antarktika Bölgesi dahil olmak üzere toplamda 14 denizaşırı ülkeyi kontrol ediyor.
Kraliçe 2. Elizabeth’in en kısa saltanatı Kenya, günümüz Tanzanya’sının eski ismi Tanganika ve Uganda oldu. Birleşik Krallık’tan bağımsızlığını ilan eden bu ülkeler, 1 sene sonra cumhuriyet ilan etti.
Kraliçe 2. Elizabeth’in tahtta kaldığı süre boyunca Gana ve Güney Afrika 1960 yılında, Gambiya 1970 yılında cumhuriyete geçiş için referandum yaptı. Bu referandumlar, Kraliçe tarafından onaylandı. Barbados, referandum yapmadan cumhuriyet ilan etti.
Gambiya’nın 1965 yılında, Tuvalu’nun 1986 ve 2008 yılında, Avustralya’nın 1999 yılında, Saint Vincent ve Grenadinler’in 2009 yılında yaptığı bağımsızlık referandumları ise reddedildi.



İran, Bender Abbas patlamasını araştırıyor... İsrail olaya müdahil olduğunu reddediyor

TT

İran, Bender Abbas patlamasını araştırıyor... İsrail olaya müdahil olduğunu reddediyor

İran, Bender Abbas patlamasını araştırıyor... İsrail olaya müdahil olduğunu reddediyor

İranlı yetkililer ülkenin en büyük limanında meydana gelen patlamayı araştırırken, patlamanın nedenine ilişkin çelişkili haberler geliyor. Washington ile Tahran arasında Umman'ın başkentinde müzakereler sürerken İsrail patlamayla ilgisi olduğunu reddetmekte gecikmedi.

Patlama dün İran'ın güneyindeki Bender Abbas kentinde bulunan Recai Limanı’nda meydana geldi. Görüntülerde olay yerinden dumanların yükseldiği görülürken, İran devlet medyası beş kişinin öldüğünü ve yaklaşık 700 kişinin de yaralandığını bildirdi.

Hürmüzgan eyaletindeki Kızılay departmanından bir yetkili, “Patlamanın nedeni henüz belirlenmedi; değerlendirme sürecindeyiz ve Recai Limanı’na acil müdahale ekipleri gönderildi” dedi.

Hükümet Sözcüsü Fatma Muhacerani ise “Recai Limanı’ndaki olayın nedeninin açıklanması zaman alacaktır. Limanın bir köşesinde istiflenmiş olan ve kimyasal madde içeriyor olabilecek konteynerler patladı. Yangın tamamen söndürülene kadar, olayın nedeni ve mahiyeti hakkında doğru açıklamalar yapmak zor olacak. Bu biraz zaman alacak” ifadelerini kullandı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Tesnim haber ajansı dün öğleden sonra patlamayla ilgili haberini “Başlangıçta bir yakıt deposundan kaynaklandığı söylenirken, daha sonra yapılan incelemeler bunun limandaki bir konteyner patlamasından kaynaklandığını gösterdi” şeklinde özetledi, ancak bu incelemeler hakkında daha fazla bilgi vermedi.

Tesnim haber ajansı, durumun güvenlik güçleri ve kurtarma ekipleri tarafından hızla kontrol altına alınmasını sağlamak amacıyla limandaki faaliyetlerin şu anda askıya alındığını kaydetti.

Muhacerani, ön incelemelerin limanda muhtemelen kimyasal madde taşıyan birkaç konteynerin patladığını gösterdiğini söyledi. İran televizyonu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Rıza Arif'in İran'ın güneyindeki kenti sarsan patlamanın nedenlerinin araştırılması talimatı verdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim haber ajansından aktardığına göre Hürmüzgan Valiliği, ‘patlamanın nedenlerine ilişkin herhangi bir spekülasyonun değersiz olduğunu ve doğru bilgilerin elde edilir edilmez kamuoyuna duyurulacağını’ vurgulayarak ‘patlamayla ilgili çelişkili ifadelerin dolaştığını’ belirtti.

sdefrgty
Recai Limanı’ndaki patlamada yaralanan bir kişiyi taşıyan sağlık görevlileri (Tesnim)

Tesnim’in haberinde “Patlamanın şiddeti çok yüksekti ve büyük hasara neden oldu” denildi. DMO’ya bağlı Fars haber ajansı ise “Bender Abbas ve Keşm sakinleri patlamayı açıkça hissettiler” diye bildirdi.

İran Ulusal Petrol Rafinerisi ve Dağıtım Şirketi, Recai Limanı’ndaki patlamanın rafineriler, yakıt tankları, dağıtım tesisleri ve petrol boru hatlarıyla hiçbir ilgisi olmadığını ve Bender Abbas tesislerinin şu anda kesintisiz olarak çalıştığını duyurdu.

İran Acil Durum Teşkilatı Sözcüsü, gümrük işlemlerini tamamlayan tüm tırların şu anda Bender Abbas limanı sahasından çıkarıldığını söyledi.

İran Gümrük İdaresi ise patlamanın kaynağının liman sahasında bulunan tehlikeli mal ve kimyasal madde deposu olduğunu, patlamanın idari gümrük binasından iki kilometre uzaklıkta, Recai Limanı sınırları içinde bulunan Sina şirketine ait konteyner sahasında meydana geldiğini öne sürdü.

Tekrarlanan olaylar

Sosyal medyada dolaşan videolarda patlamanın ardından yoğun duman bulutlarının yükseldiği görülürken, depremin merkez üssünden kilometrelerce uzakta bulunan binaların camlarının kırıldığı görüldü.

İran'da, özellikle de uluslararası yaptırımlar nedeniyle yedek parça sıkıntısı çeken eskiyen petrol tesislerinde sık sık endüstriyel kazalar meydana geliyor. Ancak İran devlet televizyonu, patlamaya enerji altyapısının neden olmadığını ve herhangi bir zarar görmediğini doğruladı.

xcdsfvgy
Recai Limanı’ndaki patlamanın ardından yükselen dumanlar (Tesnim)

Hürmüzgan Kriz Yönetimi Genel Müdürü Mehrdad Hasanzade devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, kurtarma ekiplerinin olay yerine ulaşmaya çalıştığını, diğer ekiplerin ise bölgeyi tahliye etmek için uğraştığını söyledi.

Hasanzade patlamanın Recai Limanı’ndaki konteynırlardan kaynaklandığını ifade ederken daha fazla ayrıntı vermedi. İran devlet televizyonu da patlama sonucu bir binanın çöktüğünü bildirdi, ancak şu ana kadar daha fazla ayrıntı açıklanmadı.

Recai Limanı, başkent Tahran'ın yaklaşık bin 50 kilometre güneydoğusunda, dünya petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 20'sinin geçtiği hayati bir koridor olan Hürmüz Boğazı üzerinde yer alıyor.

Patlama, İran ile ABD arasında Tahran'ın hızlandırılmış nükleer programı konusunda Umman'da üçüncü tur görüşmelerin yapıldığı sırada meydana geldi.

Hürmüzgan Limanlar ve Denizcilik Genel Müdür Yardımcısı Abbas Kemali devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, güvenliği arttırmak ve Recai Limanı'ndaki yangının yol açtığı hasarı kontrol altına almak amacıyla liman ve denizcilik operasyonlarının geçici olarak askıya alındığını, ancak bunun limandaki operasyonların tamamen durdurulduğu anlamına gelmediğini söyledi.

İran Petrol Bakanlığı'ndan bir yetkili patlamanın ardından Recai Limanı'ndaki petrol tesislerinde operasyonların halen devam ettiğini doğruladı.

İsrail ordusu olaya müdahil olduğunu reddetti

Aktivistler, DMO tarafından kullanılan limanda meydana gelen patlamayla balistik füzeler için yakıt sevkiyatının hedef alınma olasılığı arasında bağlantı kurdu.

Newsweek dergisi 31 Mart'ta, Maritime Executive gemi takip sitesinin verilerine göre, ABD yaptırımlarına tabi olan İran füze parçalarının taşınmasıyla bağlantılı bir geminin Çin'den gelerek Bender Abbas limanına yanaştığını bildirdi.

Financial Times'ın haberine göre ‘Jiran’ adlı gemi, İran'ın katı roket yakıtında kullanılan bir kimyasal olan sodyum perklorat satın almasıyla bağlantılıydı.

Newsweek ocak ayında istihbarat kaynaklarının İran'ın, amonyum perklorata dönüştürüldüğü takdirde yüzlerce orta menzilli füzenin üretimini destekleyebilecek bin metrik ton sodyum perklorat ithal etmeye çalıştığına inandıklarını söylediklerini bildirmişti.

Maariv gazetesi İsrail ordusundan kaynakların İran'daki patlamayla hiçbir ilgilerinin olmadığını söylediklerini aktardı.

Ekim ayında İran ve İsrail karşılıklı saldırılarda bulundu. İsrail'in 26 Ekim'deki saldırısının ardından Batılı raporlar İsrail saldırısının Tahran'ın doğu ve güneydoğu banliyölerindeki Parçin ve Hucayr tesislerindeki roket yakıtı karıştırma tesislerini imha ettiğini belirtti.