Ünlü şarkıcı Cher, Kraliçe II. Elizabeth paylaşımındaki emoji tercihiyle pot kırdı

Hayranları, "Believe" şarkısının solistinin paylaşımındaki soruna hemen dikkat çekti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Ünlü şarkıcı Cher, Kraliçe II. Elizabeth paylaşımındaki emoji tercihiyle pot kırdı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

The Independent'ta yer alan habere göre Cher hayranları, şarkıcının 96 yaşında hayatını kaybeden Kraliçe hakkında kırdığı şaşırtan pota tepki gösteriyor.
Kraliçe II. Elizabeth, Perşembe (8 Eylül) günü Balmoral'da huzur içinde vefat etti. Haber üzerine ailesi, dünya liderleri ve film, televizyon ve müzik yıldızlarından geniş çapta anma mesajları geldi.
Aralarında Daniel Craig ve Elton John'un da bulunduğu ünlüler, haberin ardından Cher gibi dokunaklı mesajlar gönderdi; ancak "Believe" şarkısının solistinin hayranları, onun paylaşımındaki bir çeşit sorunu fark etti.
Cher, Kraliçe ile 1988'de ve sonrasında 2001'de görüştüğü zamanları hatırlayarak Twitter'da "Onunla tanışmak için uzun bir kuyrukta bekliyordum, sıra bana geldiğinde bana yerinde sorular sordu ve benimle konuşmakla gerçekten ilgileniyor gibiydi" diye yazdı.
Bundan "Gurur duyduğunu" ve onun "harika bir mizah anlayışına sahip olduğunu" söyleyen şarkıcı, daha sonra Kraliçe'ye inek der gibi, "O bir..." yazarak hemen sonrasına inek emojisi ekledi.
Paylaşımla ilgili ilk kafa karışıklıkları azaldıktan sonra, hayranları Cher'in muhtemelen keçi yerine bu emojiyi kullandığını ve "GOAT"un (KEÇİ) "Tüm Zamanların En İyisi"nin (Greatest of All Time) kısaltması olduğunu belirtti.

Cher, Kraliçe'yi anarken pot kırdı (Twitter)

Kraliçe'nin inekleri sevdiğini söylemek de yerinde olur; sıkça paylaşılan bir videoda Kraliçe'nin 2012'deki jübile kutlamasında bu çiftlik hayvanlarını görerek "İnekler!" diye haykırdığı görülüyor.
Kafası karışan bir hayran "Kraliçe boğa mıydı?" diye sorarken, bir başkası da "Sanırım GOAT (KEÇİ) manasında kullanacaktı..." diye ekledi.
Yine de pek çok kişi, Kraliçe hakkındaki dokunaklı paylaşımdan dolayı Cher'i övdü. Kraliçenin yerine Charles geçti ve artık resmi adı Kral III. Charles oldu.



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research