ABD ve Rusya, Türkiye’nin operasyonlarını ele almak üzere SDG liderleriyle görüşüyor

Washington, Suriye’nin kuzeydoğusunun istikrarsızlaştırmasına karşı olduğunu belirtti.

26 Ağustos’ta el-Hol kampında bir teftiş sırasında askeri araç üzerindeki SDG savaşçısı (EPA)
26 Ağustos’ta el-Hol kampında bir teftiş sırasında askeri araç üzerindeki SDG savaşçısı (EPA)
TT

ABD ve Rusya, Türkiye’nin operasyonlarını ele almak üzere SDG liderleriyle görüşüyor

26 Ağustos’ta el-Hol kampında bir teftiş sırasında askeri araç üzerindeki SDG savaşçısı (EPA)
26 Ağustos’ta el-Hol kampında bir teftiş sırasında askeri araç üzerindeki SDG savaşçısı (EPA)

ABD Dışişleri Bakanlığı Suriye Özel Temsilcisi Nicolas Granger, Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Kürt Ulusal Birlik Partileri (PYNK) liderleri ile Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine düzenlediği operasyonları görüştü. Granger görüşme sırasında Washington’un, Suriye’nin kuzeydoğusunda istikrarı ve güvenliği bozacak her türlü adımı reddeden tutumunu vurguladı. Diğer yandan, Suriye’de görev yapan subay ve generallerden oluşan üst düzey bir Rus askeri heyeti, Rakka şehrinin kuzey kırsalında Özerk Yönetim liderleriyle görüştü. Heyet, günlük olarak Türk operasyonları kaydettiklerini ve bunları Rus liderliğine ve Hmeymim üssüne rapor verdiklerini belirttiler. Ayrıca söz konusu operasyonlara karşı duracaklarına dair söz verdiler. Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Haseke’nin doğusundaki el-Hol kampında terör örgütü DEAŞ’a bağlı bir hücreyle çıkan çatışmada iki üyesinin öldüğünü açıkladı.
Granger dün (Perşembe) Kamışlı’da Demokratik Birlik Partisi Başkanı Asya Abdullah, PYD Eş Başkanlık Kurulu üyesi Aldar Halil ve Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) başkanlarıyla bir toplantı yaptı. İki taraf, Türkiye’nin Özerk Yönetim bölgelerindeki faaliyetlerini, bölgenin geleceğini, uluslararası desteği ve en büyüğü el-Hol kampı olmak üzere onlarca kampın yanı sıra DEAŞ militanlarının ve savaşçılarının barındığı gözaltı merkezlerini ele aldı. Granger, Washington'un, DEAŞ’a bağlı hücrelerin aktif olduğu ve ‘bölgeye olumsuz etkisi olan’ Türk insansız hava araçları (İHA) ile düzenlenen saldırıları desteklemediğini vurguladı.
Diğer yandan Rus askeri polisinin üst düzey yetkilileri, Rakka’nın kuzey kırsalındaki Ayn İsa ve Tel Abyad bölgelerinin sivil ve askeri liderleriyle dün bir toplantı yaptı. Rus tarafı, Türk operasyonlarında ve gerilimi azaltma anlaşmalarında ihlal tespit ettiklerini vurguladı. Rus hükümetine ve Suriye’nin Tartus şehrindeki Hmeymim üssüne günlük raporlar sunduklarını açıklayan yetkililer ayrıca, bu operasyonlara karşı durma taahhüdünü ve tüm tarafların anlaşmalara uyması gerektiğini belirtti.
Özerk yönetimin idari birimlerinden Rakka’daki Tel Abyad Bölge Meclisi Başkanı ve Ayn İsa kırsalında Rus heyetini ağırlayan Hamid el-Abed, sivil ve askeri konseylerin liderlerinin, ziyaret eden heyete, şiddetli Türk bombardımanlarına yönelik bilgi aktardıklarını söyledi.
Abed, Şarku’l Avsat ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde “Türk tarafı tesislerimizi sürekli bir şekilde bombalıyor ve Ayn İsa ve Tel Abyad köylerini hedef alan bu vahşi saldırılar bölgenin güvenliğini ve istikrarını bozuyor. Ayrıca askerler arasında ölüm ve yaralanmalara da neden oluyor” dedi. Abed, “Bu gelişmeler, insanların hayatlarını etkiledi ve hizmetlere erişimi engelledi. Zira uluslararası karayolunda sık sık bombalama, transit geçiş yapan vatandaşların ve yolcuların hayatlarını tehlikeye atıyor” dedi.
Yetkili, Rus tarafının düşmanlıkların sona ermesinin garantörü olarak taahhütlerine ve Moskova ile Ankara arasında imzalanan Soçi Anlaşması şartlarına uyması gerektiğini vurgularken “Moskova’dan yükümlülüklerini yerine getirmesini ve Türkiye’yi kara ve hava saldırılarından caydırmasını talep ettik” dedi.

SDG: 2 mensubumuz öldü
Öte yandan SDG medya merkezi direktörü Ferhad Şami, Haseke’nin doğusundaki el-Hol kampına yönelik bir gece baskınına katılan iki mensubunun hayatını kaybettiğini söyledi. Şami, Şarku’l Avsat’a, ikisi kadın 7 kişiden oluşan DEAŞ’a bağlı bir hücrenin, Beşinci Bölge’de kampın dışına kaçmaya çalıştığını açıkladı. Şami “Güçlerimiz DEAŞ unsurlarıyla çatıştı ve karşılıklı ateş açıldı, bu sırada üniformalı kadın bir DEAŞ’lı öldürüldü, diğerleri yakalandı” ifadelerini kullandı. Ayrıca hücre üyelerinden birinin canlı bomba yeleği giydiği ve bir silaha sahip olduğuna dikkati çekti.
Haseke’nin 45 kilometre doğusunda bulunan el-Hol kampı, tekrarlanan güvenlik sorunları ve cinayetlere tanık oldu. Bu olaylar sonucunda çoğu Iraklı mülteci olmak üzere yaklaşık 47 kişi hayatını kaybetti. SDG ve İç Güvenlik Güçleri, uluslararası koalisyon güçlerinin ve ABD ordusunun desteğiyle iki hafta önce, uluslararası insani yardım kuruluşlarının çalışanlarına yönelik saldırıların artması üzerine geniş çaplı bir güvenlik operasyonu başlattı.
Washington liderliğindeki Uluslararası Koalisyona bağlı Doğal Kararlılık Harekâtı’nın Twitter sayfasında dün yapılan bir açıklamada güvenlik operasyonunun kamp içindeki onlarca örgüt üyesinin tutuklanması ve ana ağlarının dağıtılmasıyla sonuçlandığı belirtildi. Açıklamada el-Hol kampının ve Suriye’nin kuzeydoğusuna dağılmış diğer kampların güvenliğini ve emniyetini korumak için güvenlik güçleri ve SDG tarafından sarf edilen çabalara övgüde bulunuldu.
SDG, 5 Ağustos’ta kampta işkence edildikleri bir çadırda bulunan ve zincirlerle bağlı 4 Iraklı kadını kurtarmayı başardı. Kadınlar, örgüt destekçileri tarafından işkence görüyorlardı. SDG, söz konusu durumun detaylarını öğrenmek ve faillerini tutuklamak için soruşturma başlattı.
El-Hol kampı, Suriye’deki en büyük kamplardan biri ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 56 bin kişiyi içeriyor. Kampta kalanların çoğunluğu Iraklı mülteciler ve Suriyeli yerinden edilmiş kişiler. Aynı zamanda kamp içinde DEAŞ saflarında savaşırken ölen silahlı unsurların aileleri içinde bir bölüm bulunuyor. Söz konusu bölüm, 60 Batı ve Arap ülkesinden 10 bin kişiyi barındırıyor.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.