Ukrayna'daki savaşı Batı'ya doğru devam ettirmenin riskleri neler?

Biden yönetimi, seçimden sonra Senato’nun desteğinin azalabileceği endişesiyle Ukrayna’ya yönelik yardımları çabuklaştırdı.

Çek hükümeti, Ukraynalılara vatandaşlarından daha fazla ilgi gösterdiği gerekçesiyle Prag’da protesto edildi (EPA)
Çek hükümeti, Ukraynalılara vatandaşlarından daha fazla ilgi gösterdiği gerekçesiyle Prag’da protesto edildi (EPA)
TT

Ukrayna'daki savaşı Batı'ya doğru devam ettirmenin riskleri neler?

Çek hükümeti, Ukraynalılara vatandaşlarından daha fazla ilgi gösterdiği gerekçesiyle Prag’da protesto edildi (EPA)
Çek hükümeti, Ukraynalılara vatandaşlarından daha fazla ilgi gösterdiği gerekçesiyle Prag’da protesto edildi (EPA)

Ukrayna'da devam eden savaş, ekonomik kriz, Amerika seçimlerindeki belirsizlik ve Pekin ile Washington arasında bir çatışma olasılığı ile karşı karşıya kalan Batılı destekçileri için iyi bir haber değil.
Rusya’nın hakkında net bir bilgi olmadığı için savaşın Rusya üzerindeki etkisi belirsizliğini koruyor. Ukrayna'nın son günlerde açıkladığı gelişmelere rağmen, söz konusu durum kışa veya daha sonrasına uzanabilir.
FRS müdür yardımcısı Bruno Tertrais, geçen hafta Bükreş'teki Yeni Strateji Merkezi (New Stratgy Center) tarafından düzenlenen bir seminerde, şu ifadeleri kullandı: “Rusya'nın neredeyse muzaffer olarak görülebileceği senaryo, Çin'in giderek daha saldırgan hale geldiği, 2024'te Trump tarzı bir cumhurbaşkanının seçildiği ve Avrupa'da popülizmin ilerlediği bir senaryo demektir.”
Prag'da 70 bin kişi, savaşın parçaladığı Ukrayna'ya kendi vatandaşlarından daha fazla ilgi gösterdiği gerekçesiyle hükümeti protesto etti.
Yakın tarihli bir kamuoyu yoklamasına göre, Fransızların yüzde 68'i ‘savaşa karşı, barış için’ gösteri yapma yanlısı olduklarını ifade ettiler.
Avrupa toplumları, uzun yılların en yüksek enflasyonu altında ezilmeleri, gaza bağımlı olmaları nedeniyle zor durumdalar. Bu kış karşı karşıya kalacakları ısınma endişesi, bilgilendirme eksikliği sonucu gruplaşmaların artması sebebiyle bölünmüş ve savaşın yansımalarını kabullenmeye hazır değiller.
IPSE Araştırma Merkezi Başkanı Emmanuel Dubey konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Bir anda toplumsal bir kırılganlık yaşanabilir veya Fransa'daki sarı yeleklilere benzer protestolar yaşanabilir. Bu durum, göreceli bir çoğunluğun olduğu Fransa, ittifakın sarsıldığı Almanya, İspanya ve İngiltere gibi liderlik sorunu yaşayan ülkeler üzerinde baskı oluşturacak ve toplumsal kırılganlıkları artıracaktır.”
Bu durumda Avrupa hükümetleri, Kiev'i müzakereye zorlayarak veya mali - askeri yardımları kısarak, Ukrayna'ya verdikleri desteği azaltma eğilimine girebilirler.
Ayrıca, Kremlin'e yakın olduğu söylenen aşırı sağın iyi durumda göründüğü İtalya gibi bazı ülkelerde 2023 yazına kadar seçim yapılacak.
Bükreş bulunan İspanyol düşünce kuruluşu Elcano Direktörü Charles Powell, “Yeni ABD başkanı Ukrayna'ya desteği sürdürmenin ulusal çıkarlara aykırı olduğuna karar verirse ne olacak ?” sorusunu şu şekilde yanıtladı: “Bu üzücü olur. Bence, Donald Trump'ın veya ona benzer bir adayın zafer kazanma ihtimalinin söz konusu olduğunu bu dönemde, zafere yönelik fırsat penceresi Ukrayna için daralıyor”
Öte yandan, Fransız Askeri Okulu Stratejik Araştırma Enstitüsü'nün Avrupa-Atlantik Programı Direktörü Maud Caesard, Kasım ayından itibaren ara seçimlerle işlerin değişebileceğini belirtti. Caesard, AFP'ye verdiği demeçte, “Savaşa yönelik yardımlarla ilgili her şey Kongre'den geçiyor. Bu nedenle Biden yönetimi, seçimden sonra yardımlara daha az destek verecek bir Senato tarafından bloke edilmemek için mümkün olduğu kadar çok yardım sağlamak için acele ediyor. Bir sonraki Senato'daki siyasi güçlere gelince, her şey müzakere edilecek. Yönetimin işini engelleme noktasında bir çıkar varsa, bu oyunun bir parçası olarak kullanılacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa’da konuşlanan NATO kuvvetleri eski komutanı emekli ABD'li General Ben Hodges geçen hafta Bükreş'te yaptığı konuşmada “Yaklaşan bir çatışma var. Ne zaman bilmiyorum ama beş yıldan az bir süre içinde olacak” dedi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Hodges, 21. yüzyılın en büyük sorununun ABD ile Çin arasındaki rekabet olduğunu belirtti.
Zayıflayan bir güç – ABD gibi- genellikle yükselen bir güç -Çin- ile karşı karşıya gelir. Örneğin Tayvan'da işler ters giderse, Amerika Birleşik Devletleri Pekin'e karşı tamamen harekete geçmek ve Ukrayna ile Rusya'yı baş başa bırakmak zorunda kalacak.
Washington'da bulunan Güvenlik Politikası Merkezi'nden Andrey İllarinov ise Batı'nın Rusya'ya karşı zaferinin Ocak 2025'e kadar elde edilmesi gerektiği görüşünde.
Öte yandan, Elcano Direktörü Charles Powell “Ukrayna'daki savaş, ABD için baş belası bir durum. ABD, Çin çevresindeki Hint-Pasifik'teki hedefine odaklanabilseydi daha da memnun olacağını” vurguladı.          
Rus askeri gücünün gerçek durumu, ülke ekonomisinin sağlamlığı ve rezervleri büyük bir gizem içinde. Ama öyle görünüyor ki, halk, Putin'i desteklemeye devam ediyor.
The Economist Ekonomik İstihbarat Birimi (EIU) Tahmin Direktörü Agathe Demarais,  “Rusya iyi durumda değil, ancak Rus ekonomisinin çökmesi de pek olası değil” görüşünü dile getirdi.
Rusya’nın endüstriyel gücü, savaş ekipmanlarına konvansiyonel füzeler gibi ilkel teçhizatı sağlama yeteneğine sahip görünüyor. Ceres ortak araştırmacısı Pierre Grasser, konuya ilişkin, “Onların ihtiyacı olan şey füzeleri üretmek için zaman ve tabii ki para. Hammadde maliyeti arttı. Rus BOF58 152 mm mermi üretiminin maliyeti 2005 ile Mayıs 2022 tarihleri arasında 329 dolardan 659 dolara yükseldi” dedi.
Agathe Demarais, Moskova'nın bir savaş ekonomisi geliştirdiğine dikkat çekerek, “Asıl soru bunun ne kadar süreceği. Çünkü yaptırım uygulamayan ülkelere petrolünü ihraç ederek nakit elde etmeye devam etse bile döviz rezervlerinin tükenmesi muhtemel” değerlendirmesinde bulundu.



Didarul İslam... New York'taki silahlı saldırıda ‘başkalarının hayatını kurtaran ve kendi canını feda eden’ Bangladeşli göçmen polis memuru

New York Polis Departmanı’nın X platformundaki hesabında Didarul İslam'ın fotoğrafı paylaşıldı. (Reuters)
New York Polis Departmanı’nın X platformundaki hesabında Didarul İslam'ın fotoğrafı paylaşıldı. (Reuters)
TT

Didarul İslam... New York'taki silahlı saldırıda ‘başkalarının hayatını kurtaran ve kendi canını feda eden’ Bangladeşli göçmen polis memuru

New York Polis Departmanı’nın X platformundaki hesabında Didarul İslam'ın fotoğrafı paylaşıldı. (Reuters)
New York Polis Departmanı’nın X platformundaki hesabında Didarul İslam'ın fotoğrafı paylaşıldı. (Reuters)

ABD medyasında yer alan haberlere göre, dün New York'un Manhattan semtinde bir gökdelene giren silahlı bir kişi, intihar etmeden önce aralarında bir polis memurunun da bulunduğu dört kişiyi öldürdü.

Medya, öldürülen polis memurunun fotoğrafını ve adını yayınladı. Şehir yetkilileri, Bangladeşli bir göçmen olan ve ‘kahraman’ olarak nitelendirdikleri polisin adının Didarul İslam olduğunu, ‘başkalarının hayatını kurtardığını ve kendi hayatını tehlikeye attığını’ belirtti. İslam, iki küçük çocuğu ve üçüncü çocuğuna hamile olan eşini geride bıraktı.

New York Polis Şefi Jessica Tisch, İslam'ın mesai saatleri dışında olduğunu, ancak üniformasını giymiş şekilde binada güvenlik görevlisi olarak çalışırken 27 yaşındaki Shane Devon Tamura tarafından vurularak öldürüldüğünü açıkladı.

vfghyju
New York Polis Şefi Jessica Tisch, dün New York'ta düzenlenen basın toplantısında (AFP)

Tisch dün akşam düzenlediği basın toplantısında, “O, kendisinden istediğimiz görevi yerine getiriyordu. Kendini tehlikeye attı ve büyük bir fedakârlık yaptı. Soğukkanlılıkla vuruldu, bu şehre verdiği sözü simgeleyen resmi üniformasını giyiyordu. Yaşadığı gibi öldü, bir kahraman olarak…” ifadelerini kullandı.

Tisch, İslam'ın silahlı saldırı sırasında binada ücretli güvenlik görevlisi olarak çalıştığını belirterek, bu tür güvenlik görevlerinin ‘şirketlerin ek güvenlik sağlamak için resmi üniforma giyen güvenlik görevlilerini istihdam etmesine’ olanak tanıdığını kaydetti.

New York Belediye Başkanı Eric Adams basın toplantısında, “Bir başka anlamsız silahlı şiddet olayında dört can kaybettik, bunlardan biri de New York Polis Departmanı mensubu İslam'dı” dedi.

Adams sözlerini şöyle sürdürdü: “Didarul İslam, Bronx'taki New York Polis Departmanı'nın 47. bölgesinde üç buçuk yıl görev yaptı... Hayat kurtarıyor ve New York sakinlerini koruyordu. O, bu şehri seviyordu. Konuştuğumuz herkes onun dindar ve Allah'a inanan bir kişi olduğunu söyledi.”

bghyj
New York Belediye Başkanı Eric Adams, dün düzenlediği basın toplantısında (AFP)

Adams, “O hayat kurtarıyordu, New York sakinlerini koruyordu. Bu şehrin özünü temsil ediyordu. O gerçek bir New Yorkluydu” şeklinde konuştu.

Adams, dün akşam polis memurunun ailesiyle görüştüğünü belirtti.

New York Valisi Kathy Hochul ve Los Angeles gibi uzak yerlerden diğer polis teşkilatları da merhum memura saygı mesajları yayınladı.

New York Polis Departmanı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Polis memuru Didarul İslam, teşkilatımızın en yetenekli mensuplarından biriydi. Bugün trajik bir şekilde hayatını kaybettiğinde New York sakinlerini tehlikeden koruyordu. Bu zor ve acı dolu zamanda dualarımızı onunla paylaşıyoruz. Onun anısını sonsuza kadar yaşatacağız” denildi.

Saldırı, geçen yılın sonlarında United Healthcare CEO'sunun bir otelin önünde vurularak öldürüldüğü Manhattan'ın aynı bölgesinde gerçekleşti. Güvenlik kameralarının kaydettiği görüntülerde, adamın saat 18:30'dan biraz önce park halindeki BMW arabasından M-4 tüfeği ile indiği, ardından bir meydandan geçerek binaya girdiği görülüyor. Tisch, adamın daha sonra ateş etmeye başladığını ve Didarul İslam'ı öldürdüğünü, lobiyi kurşun yağmuruna tutarken saklanmaya çalışan bir kadını da yaraladığını söyledi.

zsdfrg
New York polisi dün Manhattan'daki silahlı saldırı mahallinde (AFP)

Tisch, adamın daha sonra asansöre doğru gittiğini, güvenlik masasında oturan bir güvenlik görevlisine ateş açtığını ve ardından lobide başka bir adama ateş ettiğini bildirdi. Tisch, adamın asansörle binanın sahibi olan Rodin Management şirketinin ofislerinin bulunduğu 33. kata çıktığını ve o katta bir kişiyi vurarak öldürdüğünü söyledi. Tisch, adamın daha sonra kendini vurduğunu ifade etti. Park Avenue'deki 345 numaralı binada, finans hizmetleri şirketi KPMG'nin ofisleri de bulunuyor. Yetkililer, silahlı adamın üzerinde, Las Vegas'tan alınmış gizli silah taşıma izni de dahil olmak üzere bir kimlik kartı buldu. Bu bilgi, devam eden soruşturma sırasında ayrıntıları açıklamaya yetkili olmadıkları için kimliklerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan iki kaynak tarafından verildi.