Kraliyet ‘gizli’ danışma heyeti: Privy Council

13. yüzyılda kurulan Privy Council çeşitli yetkilere sahip

Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda dün, Kral III. Charles’ın kral olduğunun ilan edildiği bildiri okundu (AFP)
Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda dün, Kral III. Charles’ın kral olduğunun ilan edildiği bildiri okundu (AFP)
TT

Kraliyet ‘gizli’ danışma heyeti: Privy Council

Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda dün, Kral III. Charles’ın kral olduğunun ilan edildiği bildiri okundu (AFP)
Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda dün, Kral III. Charles’ın kral olduğunun ilan edildiği bildiri okundu (AFP)

Kraliçe II. Elizabeth'in ölümüne kadar adını pek duymadığımız Birleşik Krallık Özel Konseyi’nin başta kralın ilan edilmesi olmak üzere hangi yetkilere sahip olduğuna bir bakalım. Kral III. Charles'ın dün sabah Londra'daki St. James Sarayı’nda resmen kral ilan edildiği resmi duyuru töreni Birleşik Krallık tarihinde ilk kez televizyonda canlı olarak yayınlandı. Bu sayede İngilizler, Privy Council (Kraliyet Danışma Meclisi) adlı Kral’ın özel danışma meclisi hakkında daha fazla bilgi sahibi oldular. Privy, İngilizce'deki ‘private (gizli)’ kelimesinin kısaltılmış halidir. Adından da anlaşılacağı gibi, bu meclisin yapısı tamamen gizliliğe dayanıyor.
Privy Council, esasen Kraliçe'nin en yakın danışmanlarından oluşan ve devlet meselelerinde ona gizli tavsiyeler veren bir heyetti.
Başbakan adayları arasında yer alan Penny Mordaunt, geçtiğimiz günlerde başbakan seçilen Liz Truss tarafından Privy Council’in başkanlığına atandı. Şu anda konseyin 718 üyesi var.

Privy Council’in kuruluşu
Birleşik Krallık Avam Kamarası Kütüphanesi’ne göre aslen 13. yüzyıldan bu yana İngiliz hükümetinin yürütme kolu olan Privy Council’in yetkileri 17. yüzyılın sonlarında ve 18. yüzyılın başlarında siyasi gücün Kabine'ye devredilmesiyle azalsa da resmi olarak, ‘The Right Honourable’ (Birleşik Krallık’ta üst düzey yetkililer için kullanılan bir saygı ifadesi) olarak tanımlanan ve özel bir yemin etmeleri gereken Kraliyet Danışma Meclisi Üyeleri’nden (Privy Counsellors) oluşan Kraliyet özel danışma heyeti olmaya devam ediyor.
Kraliyet Danışma Meclisi Üyeleri, başbakanın tavsiyesi üzerine Kral tarafından atanır ve ömür boyu bu meclisin üyeliğini yaparlar. Birleşik Krallık'ta üst düzey siyasi, yargı ya da dini görevler yapmış yahut halen yapmakta olan kişilerden seçilirler. Kraliyet Danışma Meclisi Üyeleri arasında örneğin, Canterbury ve York Başpiskoposu, Avam Kamarası Başkanı, İngiltere Baş Adaleti ve İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’nın ilk bakanlarının yanı sıra Kral III. Charles’ın eşi Camilla ve Galler Prensi Prens William’ın da yer alıyor. Bu yüzden dün yapılan resmi ilan törenine katıldılar ve bildiriyi imzaladılar.
Privy Council'in görevi temel olarak, Privy Council'deki ilan ve emirlere ve yasal yetkiler altında yapılacak yasal araçlara resmi bir şekilde uygulanması konusunda tavsiyelerde bulunmaktır.

Privy Council'in yetkileri neler?
Privy Council’in yetkileri arasında, ‘emir’ adı verilen ve yasal ağırlığı olan resmi belgeler yayınlamak yer alıyor. Emirleri kralın onayını gerektirmez ve bakanlar bu emirleri yalnızca özel danışman olarak onaylarlar. Birleşik Krallık Parlamentosu’nda onaylanan 400'den fazla yasa Privy Council'e emir verme yetkisi veriyor.
Kral, yasayı kabul etmek için, Privy Council başkanı Penny Mordaunt'un toplantılarda okuduğu her emrin ‘onaylandığını’ söylüyor. Ayrıca Kral, özel danışma meclisinin tavsiyesi üzerine Parlamentoya toplanma çağrısı yapabilir.
Parlamento’nun ilgilenmesinin uygun olmayacağı konularda ya da mevzuatın belirli bir bakana özel olarak sorumluluk vermediği durumlarda kullanılan bu imtiyazlı emirler, ya yasal ya da özel oluyor.

Toplantıların gündemi
Privy Council toplantıları, yalnızca Privy Council başkanı tarafından çağrılan ve gizli danışmanlarla ayda ortalama bir kez yapılan toplantılardır. Toplantılara kral başkanlık eder. Privy Council katibi, hazır bulunanların adları ve imzaları ile kralın emirleri onayladığını tasdik ederler.
Kralın da katıldığı sadece özel danışmanların yer aldığı mecliste komiteler yer alır ve bunların en önemlisi Yargı Komitesi’dir.
Burada Kraliçe Elizabeth'in, ölümünden önceki gece, kötüleşen sağlık durumu nedeniyle Zoom uygulaması aracılığıyla bir Privy Council toplantısı yapıldığını belirtmekte fayda var.

Privy Council’in kralın ilan edilmesindeki önemi
Fransızlar ve Kapusenler tarafından başlatılan tahtın otomatik olarak tahtın varisine geçmesi geleneği, İngiliz kraliyet ailesi tarafından benimsenmiştir. Yasaya göre Charles, annesi Perşembe öğleden sonra öldüğü anda kral oldu. Ancak çok eski geleneklere göre Privy Council’in toplanması ve bazı prosedürleri yerine getirmesi gerekiyor. Ayrıca Privy Council, kralın göreve başladığını resmi olarak duyurmalı.
Hem geleneğin hem de modernliğin bir arada olduğu kutlama
Charles'ın ülkenin yeni kralı olduğu St. James Sarayı'nda düzenlenen resmi tören ilk kez televizyonlardan canlı yayınlandı. Medya, sarayın duvarları ardında gerçekleşen töreni aktaramadan, dışındaki gelişmeleri aktarmakla yetindi.
 Kral III. Charles’ın törende geleneksel, ancak bir o kadar  da modern bir jaketatay (Morning dress) giydiği görülürken İncil üzerine yemin edilmesi ve İngiltere'nin Protestan bir ülke olduğunun vurgulanması gibi birçok geleneksel ifadelerin kullanılması ve aynı zamanda geçmişte sır olarak kabul edilen her şeyin televizyon ekranlarında yayınlanması dikkat çekiciydi. Ardından bildiri, St James Sarayı'nın balkonundan aşağıda toplanan kalabalığa baş asil tarafından yüksek sesle okundu. Bildiri okunurken selamlama amacıyla Hyde Park'ta, Londra Kulesi'nde ve Birleşik Krallık'taki askeri alanlarda silah sesleri duyuldu.
Kalabalık, son olarak 70 yıl önce okunan, ‘Tanrı Kralı Korusun’ marşını söylediler ve kırmızı ceketli Coldstream Muhafızları yeni kralın şerefine üç kez coşkulu tezahüratlarda bulundular.



Övgü ile eleştiri arasında... Trump-Putin ilişkisinde öne çıkan noktalar neler?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2018 yılında Finlandiya'da düzenlenen bir toplantının başında el sıkıştılar. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2018 yılında Finlandiya'da düzenlenen bir toplantının başında el sıkıştılar. (AP)
TT

Övgü ile eleştiri arasında... Trump-Putin ilişkisinde öne çıkan noktalar neler?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2018 yılında Finlandiya'da düzenlenen bir toplantının başında el sıkıştılar. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2018 yılında Finlandiya'da düzenlenen bir toplantının başında el sıkıştılar. (AP)

ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin, dün telefonda 90 dakika süren bir görüşme gerçekleştirerek iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açtı.

Şarku’l Avsat’ın Washington Post'tan aktardığına göre Trump'ın ilk dönemindeki ilişkiler, dramatik ve öngörülemezdi. Söz konusu dönemdeki ilişkiler, Putin'in diplomatik zaferleri ve ABD başkanının sert çizgiler çizdiği anlarla noktalandı.

hy6u78ı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki son telefon görüşmesini manşetlerine taşıyan gazeteler (Reuters)

İşte ABD Başkanı'nın ilk döneminde Trump ve Putin arasındaki ilişkide öne çıkan bazı önemli anlar:

Seçimlere müdahale

Trump'ın ilk döneminde Putin ile olan etkileşimleri, Moskova'nın Trump'ın 2016 seçimlerine müdahale ettiği yönündeki suçlamaların gölgesinde kaldı. Hem CIA hem de FBI, Rusya'nın seçimlere müdahale ettiği sonucuna varmış olsa da Trump bu bulguları defalarca sorguladı. ABD hükümetinin değerlendirmelerine göre müdahale, diğer yöntemlerin yanı sıra, halkı kutuplaştırmak ve seçim sürecini baltalamak için bir etki kampanyası, oylama sistemlerini bozma girişimleri ve Demokrat Parti ağlarının ve personelinin Rusya tarafından hacklenmesi şeklinde gerçekleşti.

Ancak Putin müdahaleyi reddetti ve Trump da ona inandı. İkili 2018'de Helsinki'de ortak bir basın toplantısı için yan yana geldi ve Trump, Putin'in söz konusu iddiayı ‘çok güçlü’ bir şekilde yalanladığını söyledi.

scdfgrthy
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump 2018 yılında Helsinki'de gerçekleştirdikleri görüşme öncesinde (AFP)

Trump, Rusya'nın müdahalesine yönelik soruşturmanın ‘tam bir cadı avı’ olduğunu söyleyerek kendi Adalet Bakanlığı ile çelişti.

Trump'ın sözleri Moskova'da büyük yankı uyandırdı; Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov o sırada zirvenin ‘harikadan da öte’ olduğunu söyledi.

Övgü ve eleştiri

Hem Trump hem de Putin birbirlerinin yeteneklerini -zekâ ve güç açısından- övdüler.

Trump'ın ilk seçim kampanyası sırasında Putin onun ‘çok etkileyici ve yetenekli bir adam’ olduğunu söyledi.

Trump ise Barack Obama henüz görevdeyken Putin için şöyle demişti: “Liderlik konusunda AA aldığını düşündüğümü söyleyebilirim.”

2016 seçim kampanyası sırasında Trump Obama'yı defalarca Putin ile kıyasladı. Trump, “Putin'in ülke üzerinde çok güçlü bir kontrolü var. O bu sistemde kesinlikle bir liderdi, bizim başkanımızın lider olduğundan çok daha fazla” dedi.

Eylül 2016'da bir NBC muhabiri Trump'a Putin ile olan ilişkisini sordu. Başkan şöyle cevap verdi: “Eğer o benim hakkımda harika şeyler söylerse, ben de onun hakkında harika şeyler söylerim.”

Putin, Trump'ın ilk seçim zaferinden sonra bir radyo röportajında şunları söyledi: “İş dünyasında başarı elde edebilmesi, onun akıllı bir insan olduğunu gösterir.”

Şubat 2017'de Fox News'ten Bill O'Reilly Trump'ı Rusya Devlet Başkanı’nı övmeye çağırdı. O'Reilly “Putin bir katil” deyince Trump şöyle cevap verdi: “Çok fazla katil var. Bizde de bir sürü katil var. Peki, bizim ülkemizin o kadar masum olduğunu düşünüyor musunuz?”

Suriye

Trump ilk döneminde ABD askerlerini Suriye'den çekeceğini açıklayarak müttefiklerini şaşırttı, Putin'e güç verdi ve DEAŞ'ı savuşturan Kürt güçlerini belirsizlik içinde bıraktı. ABD askerlerinin çekilmesi, Moskova'nın iç savaş boyunca desteklediği Suriye'de tartışmasız uluslararası arabulucu olacağı anlamına geliyordu.

Aynı yılın başlarında Trump, Suriye'de Beşşar Esed rejimi altında yaşanan ölümlerden Putin'i sorumlu tutarak nadir görülen bir şekilde Putin'i eleştirmişti.

Ukrayna

Trump yönetimi ilk olarak 2017 yılında ayrılıkçılara karşı savaşında yardımcı olması için Ukrayna'ya Javelin füzeleri ve rampalarının satışını onayladı.

İki yıl sonra Trump, Ukrayna'ya Kongre tarafından onaylanmış yüz milyonlarca dolarlık güvenlik yardımını dondurdu. Yardımın dondurulması, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin daha fazla Javelin füzesi istediği ve Trump'ın Zelenskiy'den bir ‘iyilik’ istediği (Demokrat başkan adayı Joe Biden'ın yanı sıra oğlu Hunter'ın Ukrayna'daki iş ilişkileri hakkında bilgi almak) telefon görüşmesinin ardından geldi. Trump, Zelenskiy’nin talebini reddetti.

2022 yılında Trump bir radyo programında Rus ordusunu ‘barış gücü’ olarak tanımlayan açıklamalar yaptı. Daha sonra Putin'in savaştan önce Ukrayna sınırlarına yaptığı yığınağı, ‘çok ileri’ gitmeden ve ‘Ukrayna'ya girmek gibi talihsiz bir karar’ vermeden önce bir müzakere taktiği olarak övdüğünü söyledi.

2024 seçim kampanyası sırasında Trump, başkan olarak Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa derhal son vereceğini defalarca vurguladı.

Skripal saldırısı

Trump'ın eski bir Rus istihbarat görevlisine yönelik suikast girişimine verdiği tepki 2018 yılında mercek altına alındı.

4 Mart 2018'de İngiliz vatandaşı ve eski Rus istihbarat görevlisi Sergey Skripal ve kızı, sakin bir İngiliz kasabası olan Salisbury'de bir parktaki banka uzanmış halde ölüme yakın bir halde bulundu.

Daha fazla bilgi ortaya çıktıkça, İngiltere bu açık saldırıyı hızlı ve güçlü bir şekilde kınadı. Dönemin Başbakanı Theresa May 12 Mart'ta şunları söyledi: “Bir İngiliz kasabasında sinir gazı kullanılarak gerçekleştirilen bu cinayet girişimi sadece Skripallere karşı işlenmiş bir suç değildir; Birleşik Krallık'a karşı ayrım gözetmeyen ve pervasız bir eylemdir.”

Rus hükümeti olayda herhangi bir rolü olduğunu reddetti.

Aynı zamanda basında çıkan haberlere göre Trump başlangıçta sert bir yanıt verme konusunda isteksiz görünüyordu. Sonunda ABD yönetimi Moskova'ya geniş kapsamlı yaptırımlar uyguladı.

Aynı yılın ekim ayında Trump verdiği bir röportajda, Rusya Devlet Başkanı'nın suikast ve zehirleme olaylarına karışmış ‘olabileceğini’ söyledi, ancak “Bu bizim ülkemizde değil” dedi.