"11 Eylül'ün mimarı" hâlâ yargılanmayı bekliyor

Halid Şeyh Muhammed yeni uyanmış gibi gözüktüğü fotoğrafla ilgi çekmişti

Halid Şeyh Muhammed, Pakistan'ın Pencap eyaletine bağlı Ravalpindi'de Mart 2003'te yakalanmıştı (AP)
Halid Şeyh Muhammed, Pakistan'ın Pencap eyaletine bağlı Ravalpindi'de Mart 2003'te yakalanmıştı (AP)
TT

"11 Eylül'ün mimarı" hâlâ yargılanmayı bekliyor

Halid Şeyh Muhammed, Pakistan'ın Pencap eyaletine bağlı Ravalpindi'de Mart 2003'te yakalanmıştı (AP)
Halid Şeyh Muhammed, Pakistan'ın Pencap eyaletine bağlı Ravalpindi'de Mart 2003'te yakalanmıştı (AP)

Çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği 11 Eylül saldırılarının mimarı olduğunu kabul eden Halid Şeyh Muhammed, ABD'de hâlâ yargılanmayı bekliyor. Muhammed, saldırıların üzerinden 21 yıl geçmesine ve 2003'te yakalanmasına rağmen sivil mahkemeye henüz çıkarılmadı.
Pakistan'da saklanırken yakalanan El Kaide üyesi Muhammed, Guantanamo Kampı'na gönderilmişti.
Muhammed 2008'de ilk kez buradaki askeri mahkemeye çıkarılmıştı. Ancak yargılama süreci yıllara yayıldı ve hemen hemen hiç ilerlemedi.
New York Post'un aktardığına göre uzmanlar, yakalandıktan sonra CIA'in uygulamaları nedeniyle Muhammed'i sivil mahkemede yargılamanın zor olabileceğini söyledi.
Muhammed tutuklanmasının ardından bilgi vermesi için "havasız bırakma, boğulma hissi yaratma, makattan su verme" gibi işkencelere uğramıştı. Bu durum, Muhammed'in o dönemki ifadelerinin sivil mahkemede kabul edilip edilmeyeceğini muğlaklaştırıyor.
Muhammed'in askeri mahkemede yargılanacağının açıklanmasının ardından yaklaşık 10 yıl geçti.
Guantanamo Deniz Üssü'ndeki askeri mahkemede 11 Eylül saldırısını organize etmek ve saldırıyı gerçekleştiren uçak korsanlarına lojistik destek sağlamakla suçlanan Muhammed dahil 5 kişinin yargılanmasına halen devam ediliyor.
Saldırıda kız kardeşini kaybeden Eddie Bracken, Muhammed'in askeri mahkemede yargılanmasını istese de gecikme yüzünden hüsrana uğradığını belirtti:
"Bütün dünya bize bakıp 'Bunca zamandan sonra ne yapıyorlar?' diye soruyor."
Bracken yine de sürecin özen gerektirdiğinin farkında olduğunu ifade etti:
"Adaletin çarkı dönüyor. Yavaş da olsa dönüyor."
George Haberman ise davanın artık sonuçlanmasını istediğini kaydetti. Kızını kaybeden Haberman, "Amerika'nın artık ne olduğu ve nasıl yapıldığı hakkındaki gerçeğe ulaşması benim için önemli" diye konuştu.

Ne olmuştu?
ABD finans sisteminin kalbi olan New York'ta, 11 Eylül 2001'de İkiz Kuleler diye de bilinen Dünya Ticaret Merkezi'ne terör saldırıları düzenlenmişti.
Newark, Boston ve Washington'dan havalanıp San Francisco ve Los Angeles'a giden 4 yolcu uçağı kaçırılmıştı.
Los Angeles'a American Airlines'a ait yolcu uçağı, yerel saatle 08.46'da İkiz Kuleler'in kuzey yönündeki binasına çarpmıştı. United Airlines'a ait bir başka uçak da ilk saldırıdan 17 dakika sonra canlı yayında güney kulesine çarpmıştı.
Geriye kalan uçaklardan biri, başkent Washington'ın yakınındaki Pentagon binasına çarparken, diğeri yolcuların müdahalesiyle Pensilvanya'da açık bir alana düşmüştü.
Uçakları kaçıran El Kaide üyesi 19 saldırgan hariç toplam 2 bin 977 kişi hayatını kaybetmişti.
Independent Türkçe, New York Post, Chicago Tribune, AA



Tahran, Washington ile müzakerelerinde "denklik" arıyor

Tahran'ın bin 200 kilometre güneyindeki İran'ın ana nükleer reaktörü Buşehr (Reuters - Arşiv)
Tahran'ın bin 200 kilometre güneyindeki İran'ın ana nükleer reaktörü Buşehr (Reuters - Arşiv)
TT

Tahran, Washington ile müzakerelerinde "denklik" arıyor

Tahran'ın bin 200 kilometre güneyindeki İran'ın ana nükleer reaktörü Buşehr (Reuters - Arşiv)
Tahran'ın bin 200 kilometre güneyindeki İran'ın ana nükleer reaktörü Buşehr (Reuters - Arşiv)

İran, ABD ile nükleer programı konusunda yapılacak müzakerelerin kaderini tahmin etmeyi reddetti, ancak diyaloğun "eşitlik ortamında ve dayatmalardan uzak" yürütülmesinin önemini vurguladı.

Bu tavır, İsrail'in Kızıldeniz'de Husilerle ateşkes anlaşmasına rağmen İran'a karşı gerginliği artırdığı ve uluslararası alanda askeri gerginliğin tırmanacağı yönündeki endişelerin yaşandığı bir dönemde alındı.

İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ekber Ahmediyan, gelecekteki müzakerelerin sonucunun "öngörülemez" ve ABD'nin davranışlarına ve müzakere koşullarına bağlı olduğunu vurguladı.

Devrim Muhafızları'na bağlı Tasnim haber ajansı, Ahmediyan'ın, "Baskı ve tehdit altında doğrudan müzakereler mantıksız ve onursuzdur" dediğini aktardı. Ahmediyan ise "Eşit bir ortamda ve dayatmalardan uzak bir diyalog, akılcı ve onurlu bir yaklaşımdır" ifadesini kullandı.

Ahmediyan, "İran'ın kırmızı çizgileri açık ve net"dedi ancak müzakerelerin seyri ve gelecekteki sonuçlarının "diğer tarafın, özellikle de ABD yönetiminin bu konuyu nasıl ele aldığına bağlı olduğunu" vurguladı.

ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Washington ile Husiler arasında Kızıldeniz'de seyrüsefer serbestisini de içeren ateşkesin açıklanmasının ardından, ülkesinin Tahran ile "İran'ın küresel ekonomiye yeniden entegrasyonunu içeren" bir anlaşmaya varacağını öngördü.

dcfgth
İran Dini Lideri Ali Hamaney ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Vance, dün yaptığı basın açıklamasında, "İran sivil amaçlı nükleer enerjiye sahip olabilir, ancak nükleer silah elde edemez" ifadesini kullanarak, iki ülke arasındaki görüşmelerin "şimdiye kadar iyi" gittiğini kaydetti.

New York Times gazetesi, İranlı yetkililerin, ülkelerinin Kızıldeniz saldırılarını durdurmak için Husiler üzerindeki nüfuzunu kullandığını söylediğini aktardı ve bunun, Washington ile Tahran arasında bir anlaşmanın yakın olduğunu gösterdiğini belirtti.

İran ordusu hazır

Son saatlerde İsrail tarafında gerilim arttı. Kızıldeniz ateşkesine yol açan anlaşmadan dışlandığını hisseden İsrail'in doğrudan bir çatışmaya doğru koştuğu görülüyor.

Şarku’l Avsat’ın İran'ın ISNA haber ajansından aktardığına göre İran Hava Kuvvetleri Komutanı, ajansa yaptığı açıklamada, hava kuvvetlerine ait tüm savaş uçaklarının mühimmat, teçhizat ve yerli üretim uzun menzilli füzelerle donatıldığını belirterek sert bir tavır sergiledi.

Tuğgeneral Hamid Vahidi, İran Hava Kuvvetleri'nin en üst düzeyde hazırlıklı ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı'nın emirlerini yerine getirmeye hazır olduğunu belirtti.

Rusya ve Çin daha sonra ortak açıklama yaparak, İran'ın nükleer programı konusunda gerginliğin tırmandırılmaması ve askeri eyleme başvurulmaması çağrısında bulundu.

İran petrolüne yaptırımlar

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, İran'dan petrol satın aldıkları gerekçesiyle Washington'da özel bir Çin petrol rafinerisi ve Çin'deki liman işletmecilerine yaptırım uyguladı. ABD Hazine Bakanlığı, Hebei Xinhai Kimyasal Rafinerisi ve üç Çinli liman işletmecisi şirkete yaptırım uyguladı. Bu, Trump yönetiminin İran'ın ihracat gelirlerini kesme ve Tahran'a nükleer programını sınırlama anlaşması yapması yönündeki baskısını artırma çabalarını yoğunlaştırdığı bir dönemde hedef aldığı son bağımsız Çin rafinerisi oldu.