Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde 4 asker şehit oldu

Milli Savunma Bakanlığı'nca, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada 4 askerin şehit olduğu bildirildi.

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde 4 asker şehit oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde, arama tarama faaliyeti esnasında terör örgütü mensuplarıyla çıkan çatışmada, Piyade Uzman Çavuş Harun Yıldırım ve Piyade Uzman Çavuş Savaş Borlu'nun şehit olduğu belirtildi.
Yaralı askerlerin derhal hastaneye sevk edilerek tedavilerine başlandığı aktarılan açıklamada, "Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda, hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza da acil şifalar dileriz" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, bölgede operasyonların sürdüğü bildirildi.
Yaralanan askerlerden 2'si şehit oldu
Bakanlıktan yapılan açıklamada, çıkan çatışmada yaralanan Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Gökhan Ağıl ve Piyade Uzman Çavuş Fatih Kalkan'ın tedavi gördüğü hastanede şehit oldu belirtildi.
Bölgede operasyonların devam ettiği vurgulanan açıklamada, "Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda, hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza da acil şifalar dileriz" ifadelerine yer verildi.

Şehitlerin ailelerine şehadet haberi verildi
Şehit olan Piyade Uzman Çavuş Harun Yıldırım, Piyade Uzman Çavuş Savaş Borlu, Piyade Uzman Çavuş Fatih Kalkan ve Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Gökhan Ağıl'ın şehadet haberi, ailelerine verildi.
Toroslar Kaymakamı İbrahim Çenet ve askeri yetkililer, Harun Yıldırım'ın şehadet haberini, Sağlık Mahallesi'nde yaşayan babası Orhan ve annesi Ayşe Yıldırım'a verdi.
Haberin ardından şehidin babaevinin önüne taziye çadırı kuruldu, çevreye Türk bayrakları asıldı.
Taziye çadırına giden ailenin yakınları ve komşuları da başsağlığı dileklerini iletti.
Şehit Piyade Uzman Çavuş Savaş Borlu'nun Niğde'nin merkeze bağlı Değirmenli beldesinde yaşayan evine gelen Vali Yardımcısı Resul Özdemir ile diğer yetkililer, acı haberi anne Hanife Borlu'ya verdi.
Şehidin babası Mustafa Borlu'nun Ankara'da olduğu öğrenildi.
Acı haberin duyulmasının ardından vatandaşlar, eve gelerek taziyelerini iletti.
Bekar olduğu öğrenilen şehidin evine ve sokağına Türk bayrağı asıldı. 
Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Gökhan Ağıl'ın ailesinin Esenyurt'ta bulunan evine gelen askeri yetkililer, baba Ziya Ağıl'a acı haberi verdi. Şehit için dualar edildi, ailenin evine ve sokağına Türk bayrağı asıldı.
Bekar olduğu öğrenilen şehidin evine Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde, darbeci general Semih Terzi'yi öldürerek darbe girişimini engelleyen isimlerin başında gelen Şehit Astsubay Ömer Halisdemir'in kardeşi Savaş Halisdemir ile vatandaşlar da geldi.
Şehit Ağıl'ın cenazesinin, yarın Tokat İl Garnizon Komutanlığınca düzenlenecek törenin ardından kılınacak ikindi namazını müteakip Turhal Şehitliği'nde toprağa verilmesi bekleniyor.
Askeri yetkililer, Fatih Kalkan'ın (28) şehadet haberini Mareşal Fevzi Çakmak Mahallesi'nde yaşayan karısı Gül Kalkan'a verdi. Baba Yusuf Kalkan'ın Malatya'da olduğu öğrenildi.
Haberin ardından 3 aylık kızı olan şehidin evinin önüne taziye çadırı kuruldu, çevreye Türk bayrakları asıldı.
Taziye çadırına giden ailenin yakınları ve komşuları, başsağlığı dileklerini iletti.
Şehit Piyade Uzman Çavuş Fatih Kalkan'ın naaşı, yarın Asri Mezarlık Camisi'nde düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.



Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı uzmanlar, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Hasm Hareketi’nin terör planını Türkiye'deki Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) unsurlarıyla ilişkilendiren açıklamasının iki ülke arasındaki ilişkiler üzerindeki etkisini küçümsedi. Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan yetkililer, Kahire ve Ankara'nın şu anda iki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Müslüman Kardeşler meselesini bir kenara bırakarak ‘daha derin’ stratejik konulara odaklandığını vurguladı.

Mısır İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler'e bağlı Hasm Hareketi’ne ait bir sığınağa baskın düzenlendiğini duyurdu. Açıklamaya göre, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçan askeri kanadı Hasm Hareketi’nin liderlerinin faaliyetlerini yeniden canlandırmak ve ülkedeki güvenlik ve ekonomik tesisleri hedef alan düşmanca operasyonlar düzenlemek için hazırlık ve planlama yaptıkları yönünde bilgi alındı.

Açıklamada, “Hasm Hareketi, ileri askeri eğitim aldığı bir sınır ülkesine kaçan unsurlarından birini, söz konusu planı gerçekleştirmek üzere ülkeye yasadışı yollardan sızmaya zorlayarak operasyonlarını planladı” denildi.

Komşu ülkenin adını açıklamayan bakanlık, hareketin ‘birçok sosyal medya sitesinde dolaşıma sokulan, komşu bir ülkedeki çöllük alanda elemanlarına eğitim verdiğini ve ülkede terör operasyonları gerçekleştirme sözü verdiğini içeren bir video hazırladığını’ bildirdi.

Açıklamada Türkiye'ye atıfta bulunulması, özellikle de Mısırlı yetkililerin terör örgütü olarak sınıflandırdığı Müslüman Kardeşler'in iki ülke arasında yaklaşık on yıldır süren soğukluğa neden olduğu düşünüldüğünde, Kahire ile Ankara arasındaki ilişkilerin güçlenme hızına etkisi konusunda soru işaretleri yarattı.

Ulusal güvenlik ve uluslararası ilişkiler danışmanı Tümgeneral Muhammed Abdulvahid, Mısır İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında Türkiye'ye yapılan atfın iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi. Abdulvahid, “Türkiye'den bahsedilmesi, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçtığı gerçeğinin kabul edilmesi bağlamında tesadüfi bir durumdu” dedi.

Abdulvahid, Türkiye ile ilişkilerin ‘pek çok alanda çok iyi ve güçlü olduğunu ve Müslüman Kardeşler dosyasının artık etkili olmadığını’ belirtti. Abdulvahid, Mısır'ın ‘hareketin kaçak unsurlarının’ iadesine yönelik taleplerine işaret ederek şöyle dedi: “Açıklamada Türkiye'den bahsedilmesi iade sürecinin tamamlanması için bir tür baskı olabilir.”

İki ülke arasındaki normalleşme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin Katar'da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılışında el sıkışmalarından bu yana hız kazandı. Erdoğan'ın Şubat 2024'te Kahire'ye yaptığı ziyaretle zirveye ulaşan yakınlaşmayı, Sisi'nin aynı yılın eylül ayında Ankara'ya yaptığı ziyaret izledi ve iki ülke arasında ‘yeni bir iş birliği dönemi’ başladı.

Demokrasi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve bölgesel ilişkiler araştırmacısı Kerem Said'e göre “Müslüman Kardeşler dosyası artık Mısır-Türkiye ilişkilerinde acil bir mesele değil. İki ülke arasındaki ilişkiler Kahire ile Ankara'nın çıkarlarına hizmet eden daha büyük ve daha derin stratejik meseleler tarafından yönetiliyor.”

Şarku’l Avsat'a konuşan Said, “Mısır ve Türkiye arasında Müslüman Kardeşler dosyası konusunda ilan edilmemiş bir koordinasyon var. Zira Kahire bazı hükümlülerin iadesini talep ediyor, bu da Kahire ve Ankara arasındaki anlaşmalara göre belirli prosedürlerin tamamlanmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

Said sözlerini şöyle sürdürdü: “İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması ve Hasm Hareketi’ne yapılan atıf, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilere yönelik bir meydan okuma içermiyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi şu anda Libya'daki durum, Akdeniz gaz dosyasının çözümü ve diğer bazı konular gibi daha önemli dosyalarla bağlantılı.”

Mısırlı akademisyen ve uluslararası ilişkiler araştırmacısı Beşir Abdulfettah da İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında Hasm Hareketi'nin terör planının Türkiye'deki Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasının ‘Kahire ile Ankara arasındaki ikili ilişkilerin gidişatını etkilemeyeceği’ görüşünde.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulfettah, ‘Mısır ve Türkiye'nin Müslüman Kardeşler dosyasındaki herhangi bir çatışmanın iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini etkilemesine izin vermeme konusunda anlaştıklarını’ söyledi ve ‘Müslüman Kardeşler dosyasının diğer dosyaların önüne geçtiği bir dönemde ilişkilerin merkezinde yer aldığını ve anlaşmazlık nedeni olduğunu’ belirtti.

Abdulfettah, “Müslüman Kardeşler dosyasının yerine stratejik ve ekonomik dosyalar konuldu ve bu da Mısır ve Türkiye'nin ikili ilişkileri güçlendirmede ilerleme kaydetmesini sağladı. Ankara, Mısır'ın Hasm Hareketi’ne karşı attığı adımları anlıyor ve destekliyor. Türkiye, Mısır tarafıyla stratejik çıkarlara değer veriyor” şeklinde konuştu.

Mısır-Türkiye ilişkileri, Ankara'nın 30 Haziran 2013'teki gösterilerin ardından yasaklı Müslüman Kardeşler'e verdiği destek nedeniyle on yıldır süren kopukluk ve gerginliğin ardından giderek normalleşme eğilimine girdi.

Mart 2021'de Ankara, Mısır ile diplomatik temasların yeniden başladığını duyurdu. Türk makamları daha sonra Müslüman Kardeşler yanlısı üç kanaldan (Mekameleen, Vatan ve eş-Şark) ‘Mısır'a karşı kışkırtıcı programlarını durdurmalarını ya da Türkiye topraklarından yayınlarını kalıcı olarak durdurmalarını’ talep etti.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye yaptığı atfın ‘Ankara-Kahire ilişkilerini etkilemeyeceğini’ söyledi. Hasan Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ankara, Kahire ile ilişkilerine önem veriyor ve şu anda komşu ülkelerle sıfır sorun politikası izliyor” dedi. Hasan, İçişleri Bakanlığı açıklamasında Hasm Hareketi’nin Türkiye'ye kaçan Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasını ‘örgüt unsurlarının 2013 yılında Türkiye'ye kaçtığı gerçeğini kabul ettiği ve Ankara'ya yönelik herhangi bir suçlama içermediği’ değerlendirmesinde bulundu.