Atlantik'in derinlerindeki keşif gezisinde "mavi ve yapışkan" bir canlı bulundu

Bilim insanları gizemli hayvan üzerinde kafa yoruyor

Fotoğraf: NOAA
Fotoğraf: NOAA
TT

Atlantik'in derinlerindeki keşif gezisinde "mavi ve yapışkan" bir canlı bulundu

Fotoğraf: NOAA
Fotoğraf: NOAA

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nden (NOAA) araştırmacılar, Atlantik Okyanusu'nda çıktıkları son keşif gezisinde ne olduğu anlaşılamayan ilginç bir hayvanla karşılaştı.
Okeanos Explorer (Okyanus Gezgini) adlı keşif gemisiyle dolaşan araştırmacılar, üzerinde ufak çıkıntıları olan ve mavi bir topu andıran yumuşak deniz canlısını kayda aldı.
NOAA'nın Okyanusun Keşfi biriminin resmi Twitter hesabından yayımlanan görüntülerde deniz canlısının iki bireyi yer aldı. Görüntülenen ilk canlı top gibi yuvarlak bir şekil almıştı. İkincisiyse düzleşmiş ve deniz tabanına yayılmış haldeydi.
Keşif, ABD'ye bağlı Virjin Adaları'ndan biri olan St. Croix açıklarında yapıldı.
Kamera kayıtlarının paylaşıldığı Twitter gönderisinde araştırmacılar, "Okeanos'un son gizemini duydunuz mu?" ifadelerine yer verdi:
"St. Croix açıklarında bu 'mavi, yapışkan' hayvan birçok kez görüldü. Bilim insanları çok şaşırdı. Bunun yumuşak mercan, sünger veya tulumlu olabileceğini düşünüyor. Ancak kesinlikle bir kayaç değil."

Yumuşak mercanlar adından da anlaşılacağı üzere yumuşak gövdeleriyle öne çıkıyor.
Süngerler de yiyeceklerini sudan süzmelerine olanak tanıyan gözenekli gövdelere sahip olduğu için ihtimaller arasında.
Latince adı Turnicata olan tulumlular ise boyları 2-3 santimetre olan, kutuplardan ekvatora kadar birçok okyanusta yaşayabilen omurgasızlar.
Öte yandan, araştırma ekibi görüntülenen bu canlılardan bir örnek alana ve onu laboratuvarda inceleyene kadar gizemin devam edeceği belirtiliyor..
Okeanos Explorer, deniz tabanını haritalamak ve jeolojik özellikleri araştırmanın yanı sıra buradaki yaban hayatını gözlemlemekle görevli.
Atlantik'in büyük ölçüde keşfedilmeden kalan derinliklerini araştıran gemi, orada bilinmeyen, gizemli hayvanları keşfetme yolunda ilerliyor.
Keşif gezilerinden elde edilen görüntüler, Okyanusun Keşfi biriminin internet sitesinde yayımlanıyor.
Independent Türkçe, CNET, NOAA



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Erin Keller Son dakika haberleri ve gündem muhabiri 

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

Görsel kaldırıldı.Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)


Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news