Mısır neden Rus rublesi kabul etmeyi planlıyor?

Mısır para birimi dolar karşısında gerilemeye devam ediyor (AFP)
Mısır para birimi dolar karşısında gerilemeye devam ediyor (AFP)
TT

Mısır neden Rus rublesi kabul etmeyi planlıyor?

Mısır para birimi dolar karşısında gerilemeye devam ediyor (AFP)
Mısır para birimi dolar karşısında gerilemeye devam ediyor (AFP)

Bu haftanın başından bu yana, Mısır Merkez Bankası'nın Rus rublesini başlıca para birimleri arasına ve ülkede kullanılan para birimleri listesine eklemeyi kabul etmesiyle ilgili birçok açıklama yapıldı. Mısır Temsilciler Meclisi Turizm Komisyonu Başkanı Milletvekili Nura Ali'nin kararı övmesinin ardından konuya olan ilgi daha da arttı.
Merkez Bankası Yönetim Kurulu üyesi ve Temsilciler Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Dr. Fahri el-Feki, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Rusya’nın kredi kartı sistemi ‘Mir’in bu yılın sonlarında Mısır’ın elektronik ödeme sistemleri sağlayıcısı ‘Meeza’ sistemine bağlanmasının planlandığını söyledi.
‘Sada El Balad’ televizyon kanalında yayınlanan ‘Ala Mesuliyyeti’ adlı programa telefonla bağlanan Feki, “Hedef, işlemi resmi para biriminde geçirip ardından para birimini Mısır ile Rusya arasındaki ticaret borsasında tekrar kullanarak ve böylece dolar üzerindeki baskıyı azaltarak Rus turistleri Mısır'a çekmek” dedi.
Rusya’dan Mısır’a turizm hareketliliği, Rusya’ya ait bir yolcu uçağının Sina semalarından geçtiği sırada düşürülmesi nedeniyle 6 yıl aradan sonra 2021 yılının Ağustos ayında yeniden başladı. Hareketlilik, özellikle Rusya’nın Mısır'ı turizm destinasyonu olarak benimseyen ülkelerin başında gelmesinden dolayı doluluk oranlarına ilişkin olumlu beklentileri karşıladı.
Rusya'nın Kahire Büyükelçisi Georgy Borisenko'nun geçtiğimiz şubat ayında Rus haber ajansı RIA Novosti’ye yaptığı açıklamalara göre bu yılın başından sadece iki hafta sonra yaklaşık 125 bin Rus turist Mısır'ı ziyaret etti. Ancak Rusya-Ukrayna savaşının alevlendirdiği küresel ekonomik kriz, Mısır'ın turizm sektörünü canlandırma umutlarını söndürdü.  Uzmanlara göre bu krizi çözmenin bir yolu olarak Rus rublesinin turizmde kullanılması önerildi.
Mısır’dan rublenin bankacılık sistemine dahil edilmesi önerisine ilişkin açıklamalar peş peşe gelirken Çarşamba günü 1 dolar 19,31 Mısır lirasına ulaştı. Mısır lirası geçtiğimiz mart ayında yüzde 17 oranında değer kaybetmişti. Bu oran şu an yüzde 22’ye ulaştı. Bu da ekonomik durum üzerinde etkili olurken temel ürünler ve yakıt ithalatında maliyetlerin artmasına neden oldu. Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin geçtiğimiz mayıs ayında yaptığı açıklaya göre Mısır borçlanma araçlarına (sıcak para) yapılan dolaylı yabancı yatırımlardan yaklaşık 20 milyar dolara çıkardı.
Blom Bank eski Başkan Yardımcısı Tarık Metvalli, Rus rublesini turizmde kullanma adımının ‘olumlu’ fakat çok ‘sınırlı’ bir etkisi olduğu değerlendirmesinde bulundu. Şarku’l Avsat’a konuşan Metvalli, “Bu adımın Merkez Bankası tarafından resmi olarak atılması, gerek turizm sektörü gerekse karşılıklı ticaret faaliyetleri düzeyinde olsun döviz arzı krizine çözüm olacak şekilde Mısır ve Rusya arasındaki çalışmaları kolaylaştıracak olsa da bu ancak iki ülke arasındaki ekonomik işlem hacminin sınırları içerisinde gerçekleşecek” ifadelerini kullandı.
Ticaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından geçtiğimiz haziran ayında yapılan açıklamaya göre Mısır ve Rusya arasındaki ticaret hacmi 2021 yılında 4,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu da Mısır'ın Rusya pazarına ihracatının yaklaşık 591,7 milyon dolarlık artış kaydettiğini gösteriyor.
Mısırlı ekonomist Metvalli’ye göre bu adımla eşit anlaşmalar sistemine geri dönüş olacak.  Bu sistemin eski olduğunu söyleyen Metvalli, bunun para birimleri üzerindeki baskıyı sınırlayan bir sistem olan para yerine karşılıklı ürün ticaretine dayandığını, ancak bu modelin doların değerindeki artış ve kullanılabilirliğiyle ilgili krize gerçek bir çözüm olmayacağını belirtti. Metvalli, Rus rublesinin dolar kıtlığı krizini çözebileceği konusunda gelişigüzel cümleler söylemenin mantıklı ya da doğru olmadığını, çünkü bunun, özellikle Rusya-Avrupa ilişkilerindeki kriz çerçevesinde yalnızca Mısır ve Rusya arasındaki ticaret alışverişini içeren kısmi bir çözüm olabileceğini söyledi.
Mısır'daki para rezervinin düşüşü konusunda gerçekçi çözümlere değinen Metvalli, bu çözümlerin ithalat ihtiyacını azaltmak için yerli üretimi artırmak ve ardından yabancı para birimleri üzerindeki baskıyı azaltmak olduğunu söyledi. Ancak Metvalli bunun Rus rublesinin kullanılması gibi bazı alt çözümlerin önemine halel getirmeyeceğinin de altını çizdi.
Arap Turist Rehberleri Federasyonu Turizm ve Oteller Komitesi Başkanı ve turizm uzmanı Muhammed Karim ise Rus rublesi adımını övdü. Şarku'l Avsat'a bu kararın henüz yürürlüğe girmediğini, ancak yürürlüğe girmesinin ve bu yılın sonlarında uygulanmaya başlamasının beklendiğini söyledi. Dolar yerine Rus rublesi ödemenin Mısır pazarında, özellikle Şarm eş-Şeyh ve Hurgada'da Rus turistlerin harcama oranlarını artıracağına dikkati çeken Karim, “Rus turizmi, turizm sektörünün gelirinin yüzde 50'sine ulaşabilen yoğunluğu nedeniyle Mısır'da özel bir önem taşıyor” dedi. Rus rublesiyle ödeme yapılmasının sadece turizm sektörü ile sınırlı kalmayıp ticaret ve sanayi sektörlerine de katkı sağlayacağını düşünen Karim, “Bu deneyimin başarısı, Mısır'ı diğer ülkelerden gelen turistler için de aynısını yapmaya teşvik edebilir” şeklinde konuştu.
 



Gazze ateşkesi: İsrail'in İran'a yönelik saldırıları görüşmeleri ne ölçüde etkileyecek?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir dağıtım noktasında yiyecek bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir dağıtım noktasında yiyecek bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail'in İran'a yönelik saldırıları görüşmeleri ne ölçüde etkileyecek?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir dağıtım noktasında yiyecek bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir dağıtım noktasında yiyecek bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)

Washington'un Tahran'ın Gazze müzakerelerinin bir parçası olduğunu açıklamasından günler sonra İsrail'den İran'a ani bir darbe geldi. İsrail medyası görüşmelerde ‘gerçek bir ilerleme şansı’ olduğuna dair sızıntılara tanık olurken, Hamas kaynakları da ateşkesle ilgili ‘fikirler’ aldıklarını doğruladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre bu yeni gelişmeler ateşkes sürecine ‘gölge’ düşürüyor. Görüşmelerin er ya da geç sekteye uğraması muhtemel, özellikle de İsrail bölgede zaferler elde ettikçe taleplerini sıkılaştıracak. Diğer taraftan Hamas kapsamlı bir anlaşmada ısrar edecek ve gelecekte Gazze Şeridi'ndeki savaşı durduracak gerçek garantilerin yokluğunda şu anda en önemli kartını (esirler) kaybedebilecek kısmi anlaşmalara sürüklenmeyecek.

İsrail dün, İran'ın ülkenin çeşitli bölgelerindeki nükleer programını vurmayı amaçlayan Yükselen Aslan Operasyonu kapsamında bir saldırı başlattı. İsrail ordusunun açıklamalarına göre bu saldırı, İran Silahlı Kuvvetleri’nin üst düzey liderlerinin öldürülmesiyle sonuçlandı. İsrail ordusu daha sonra İran'dan fırlatılan uzaktan kumandalı insansız hava araçlarını (İHA) durdurmaya başladığını bildirdi, İranlı medya kuruluşları ise yetkililere dayanarak bu iddiaları yalanladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yayınladığı video mesajında ülkesinin İran'a yönelik askeri saldırısını övdü: “Çok başarılı bir açılış saldırısı gerçekleştirdik ve daha fazlasını başaracağız. Bu tehdidi ortadan kaldırmak için operasyon günlerce devam edecek.” Hamas ise yaptığı açıklamada söz konusu saldırıyı, ‘aşırılık yanlısı İsrail hükümetinin bölgeyi açık çatışmalara sürükleme konusundaki ısrarını yansıtan acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirdi.

Söz konusu gelişmeler, Katar'daki Hamas müzakere heyetinden kaynakların basına yaptıkları açıklamalarda ‘ateşkes anlaşması konusunda arabulucularla bir dizi fikrin tartışıldığını’ söylemeleri, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Gazze Şeridi'nde devam eden savaşta acil, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkesi ezici bir çoğunlukla onaylaması ve Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile ‘İran'ın nükleer programı konusunda ABD ile İran arasındaki müzakereler ve arabulucuların Gazze Şeridi'nde hızlı bir şekilde ateşkes anlaşmasına varma çabaları’ üzerine yaptığı görüşmelerin ardından geldi.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği bombardımanda yıkılan bir binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği bombardımanda yıkılan bir binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)

İsrail saldırısı, ABD Başkanı Donald Trump'ın pazartesi akşamı yaptığı “Gazze şu anda Hamas’la İsrail arasında büyük müzakerelerin ortasında ve İran da zaten işin içinde. Gazze'de ne olacağını göreceğiz. Esirleri geri almak istiyoruz” açıklamasından birkaç gün sonra geldi. Ancak İsrail ve Hamas kaynakları, Trump’ın iddialarını yalanladı.

İkinci ateşkes, yürürlüğe girmesinden iki ay sonra 18 Mart'ta çöktü. Bu ayın başlarında Doha'da Hamas ile Washington arasında yapılan doğrudan görüşmelerde herhangi bir ilerleme sağlanamadı.

Mısır'da siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed Yusuf Ahmed, İsrail'in gerilimi artırma girişimlerinin ve bunu takip edecek İran tepkilerinin, ister süreci dondurarak ister hızlandırarak olsun, Gazze Şeridi'ndeki ateşkese hizmet etmediğine inanıyor. Ahmed, “Gazze savaşından bu yana İran ve Lübnan'da ateşkes müzakereleri üzerinde doğrudan bir etkisi olmayan benzer saldırılara zaten tanık olduk” dedi.

Bu saldırıdan sonra Netanyahu'nun içeride popülaritesinin artacağına ve kendisine yönelik iç baskıların üstesinden geleceğine inanan Ahmed, Hamas'ın bu gerilim ışığında kısmi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini ve bir kez daha kapsamlı bir anlaşma için daha fazla ısrar edeceğini, bunun da İsrail tarafından reddedileceğini ve bu nedenle gerçek bir ilerleme olmayacağını ve sürecin olduğu gibi kalacağını belirtti.

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal'a göre Hamas şu anda güçlü bir konumda değil. İran ile İsrail arasında işler daha da kötüye giderse Gazze Şeridi'ndeki operasyonlarda bir azalma olacak ama bu ateşkes görüşmelerini olumlu etkilemeyecek. Nazzal, ‘Hamas’ın kapsamlı anlaşmaya bağlılığını arttıracağını ve en güçlü kartı olan esirlerin elinden alınmasını kabul etmeyeceğini, Netanyahu'nun da küstahlığının artacağını’ düşünüyor.

 ağlayan Filistinli bir çocuk (AFP)Gazze'deki Şifa Hastanesi yakınlarında İsrail bombardımanı sonucu hayatını kaybedenlerin cenaze töreninde ağlayan Filistinli bir çocuk (AFP)

ABD’li arabulucular İsrail'in yanında yer aldıklarını belirtirken, Gazze Şeridi'ndeki durum hakkında bir açıklama yapmadı. Mısırlı ve Katarlı arabulucular ise bölgedeki çatışmanın genişlememesi konusunda uyarıda bulundu.

ABC News'e göre İsrail'in İran'a yönelik saldırısını ‘mükemmel’ olarak nitelendiren Trump, saldırıların devamının geleceğini söylerken, Truth Social platformunda yaptığı bir paylaşımda Tahran'ı uyardı: “Nükleer anlaşma yapılmazsa her şey daha da kötüleşecek.”

Gazze müzakerelerinde arabulucu olan her iki ülkenin dışişleri bakanlıklarından yapılan açıklamalara göre Mısır, saldırının ‘krizi daha da alevlendireceğini ve bölgede daha geniş bir çatışmaya yol açacağını’ savunurken, Katar ‘saldırıların durumu yatıştırma çabalarını engellediğini’ belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Mısır Dışişleri Bakanı ile Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, İran'daki gerilim ve Mısır, Katar ve ABD'nin Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve esirlerin serbest bırakılması için yürüttüğü çabalardaki gelişmeler ele alındı.

Ahmed Yusuf Ahmed, ABD'nin İsrail'e yönelik tutumunun yeni olmadığını ve gerilimi reddeden ne kadar pozisyon olursa olsun ateşkes görüşmelerinin direnişin kararlılığına, yıpratma operasyonlarının devamına ve İsrail'in pozisyonunun gerilemesine bağlı olacağını ve bu konuların sonuçlarının ancak İsrail ve İran'ın karşılıklı saldırılarını durdurmasından sonra netleşeceğini düşünüyor.

Nizar Nazzal, ABD'nin İsrail'i sonuna kadar destekleyen tutumunun, gerilimi azaltma görüşmeleri ile gerçeklik arasında büyük bir uçurum olduğunu, gerilimin devam edeceğini ve Gazze Şeridi'nde bir anlaşmaya ya da bölgede bir ateşkese varma ihtimalinin bulunmadığını gösterdiğine inanıyor.