Kraliçe II. Elizabeth'in tabutunu koruyan asker bayıldı

BBC canlı yayını kesti

Kraliçe II. Elizabeth'in tabutunun dört bir yanında duran askerler, 20 dakikada bir rotasyonla nöbet değişimi yapıyor (BBC)
Kraliçe II. Elizabeth'in tabutunun dört bir yanında duran askerler, 20 dakikada bir rotasyonla nöbet değişimi yapıyor (BBC)
TT

Kraliçe II. Elizabeth'in tabutunu koruyan asker bayıldı

Kraliçe II. Elizabeth'in tabutunun dört bir yanında duran askerler, 20 dakikada bir rotasyonla nöbet değişimi yapıyor (BBC)
Kraliçe II. Elizabeth'in tabutunun dört bir yanında duran askerler, 20 dakikada bir rotasyonla nöbet değişimi yapıyor (BBC)

Birleşik Krallık'ta (BK) Kraliçe II. Elizabeth'in tabutu başında nöbet tutan askerin bayıldığı anlar kameralara yansıdı.
Westminster Sarayı'nda perşembe günü düzenlenen törende nöbet tutan askerlerden biri, canlı yayın sırasında bayılarak yüzüstü yere düştü.
BK'nin kamu yayımcısı BBC ise olayın ardından hemen yayını kesti.
Sosyal medyada viral hale gelen görüntüler kullanıcıları endişelendirdi.
Twitter'da videoya yorum yapan kişilerden biri, "Majesteleri'nin cenaze töreninde canlı yayında az önce korkunç bir olay yaşandı. Askerlerden biri bayılıp yere düştü ve kafasını çarptı. Umarım iyidir, sert şekilde düştü" dedi.
Bir başka kullanıcıysa "Umarım nöbet tutan askerin durumu iyidir. Bayıldığınızda yaralanabilirsiniz" ifadelerini kullandı.
Askerin kimliğine ya da neden bayıldığına dair henüz bir bilgi paylaşılmadı.
II. Elizabeth'in naaşı, dün Buckingham Sarayı'ndan Westminster Sarayı'na taşınmıştı.
Küre, asa ve hükümdarlık tacıyla katafalka yerleştirilen naaş, 24 saat boyunca Kraliyet askerleri tarafından korunuyor.

Dün Kraliyet Ailesi üyelerinin katılımıyla düzenlenen törenin ardından bugün naaş halkın ziyaretine de açıldı.
Pazartesi günü düzenlenecek son resmi cenaze töreni sonrasındaysa II. Elizabeth'in tabutu, Windsor Şatosu'ndaki Aziz George Şapeli'ne götürülüp defnedilecek.
Başkent Londra'daki törene Türkiye'yi temsilen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katılacak.
BK tarihinin "en uzun süre tahtta kalan lideri" unvanına sahip Kraliçe II. Elizabeth, 70 yıllık görev süresinin ardından 8 Eylül'de 96 yaşında hayatını kaybetmişti.
Independent Türkçe, Telegraph, New York Post 



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research