Taliban, Penşir Vadisi’ndeki infaz görüntülerini incelemeye aldı

Ulusal Direniş Cephesi, Taliban’ı ‘savaş suçları işlemekle’ suçladı.

Geçen çarşamba günü Herat’ta düzenlenen mezuniyet törenlerinde yer alan Taliban savaşçıları. (AFP)
Geçen çarşamba günü Herat’ta düzenlenen mezuniyet törenlerinde yer alan Taliban savaşçıları. (AFP)
TT

Taliban, Penşir Vadisi’ndeki infaz görüntülerini incelemeye aldı

Geçen çarşamba günü Herat’ta düzenlenen mezuniyet törenlerinde yer alan Taliban savaşçıları. (AFP)
Geçen çarşamba günü Herat’ta düzenlenen mezuniyet törenlerinde yer alan Taliban savaşçıları. (AFP)

Taliban, sosyal medyada dolaşan ve savaşçılarının bir Afgan direniş grubu üyelerini infaz ettiğini gösteren videoyu ‘incelemeye aldığını’ duyurdu.
Penşir Vadisi’nde faaliyet gösteren Ulusal Direniş Cephesi, söz konusu görüntülerde Taliban’ın ‘savaş suçu işlediğinin’ ve çok sayıda savaşçının infaz edildiğinin yer aldığını belirtti. Sosyal medya organlarında geniş kitlelere ulaşan videoda, bir tepenin yamacında elleri arkadan bağlı olarak oturan iki grup adamın Taliban savaşçıları tarafından vurulduğu görülüyor.
Videoda ayrıca Taliban savaşçılarının ‘Allahu Ekber’ diye bağırdığı ve vurulanlar yere düştükten sonra bir kişinin “Durun” dediği duyuluyor. AFP, videonun ilk versiyonunun son 24 saat içinde internette görünmeye başladığını aktardı.
Afganistan Hükümet Sözcüsü Bilal Kerimi, yetkililerin konuyu araştırdığını belirttiği açıklamasında şunları söyledi:
“Bu videoların tam olarak ne zaman kaydedildiğini ve eski olup olmadıklarını öğrenmek için araştırma yapıyoruz. Ancak henüz videoların nerede ve ne zaman kaydedildiğini ve görünenlerin kimler olduğunu bilmiyoruz.”
Taliban, görüntülerin yayılmasından bir gün önce Penşir Vadisi’ndeki çatışmalarda 40 kişinin öldürüldüğünü duyurmuştu.
Ulusal Direniş Cephesi, videoda infaz edilen esirlerin Penşir’deki çatışmalar sırasında yakalandığını bildirdi.
Ulusal Direniş Cephesi Sözcüsü Sıbgatullah Ahmadi, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “Taliban, Ulusal Direniş Cephesi’nin 8 üyesini öldürerek yeniden savaş suçu işledi” dedi.
Birleşmiş Milletler’de (BM) üst düzey bir insan hakları uzmanı da Penşir’deki son durumla ilgili endişelerini dile getirdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Afganistan İnsan Hakları Özel Raportörü Richard Bennett, Afganistan’daki insan hakları durumuna ilişkin Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Penşir’deki yargısız infaz iddialarından derin endişe duyuyorum. Kapsamlı ve acil bir soruşturma ile faillerden hesap sorulmasını talep ediyorum” ” ifadesini kullandı.
BM Afganistan Yardım Misyonu (UNAMA) geçen temmuz ayında, Taliban’ı iktidarı ele geçirmesinden bu yana yargısız infazlar ve işkenceler de dahil yüzlerce insan hakları ihlali yapmakla suçladı.
UNAMA, kurbanlar arasında çok sayıda eski hükümet yetkilisi ve ulusal güvenlik gücü olduğunu bildirdi.
Doğal güzellikleriyle bilinen Penşir Vadisi, 1980’lerde Sovyet işgaline karşı Afgan direnişinin ve 1990’larda da ilk Taliban yönetimine karşı mücadelenin merkeziydi. Ayrıca Afganistan’da geçen yılın ağustos ayında iktidara dönmesi sonrasında Taliban’ın ilerleyişine direnen son bölgeydi.
Ulusal Direniş Cephesi, Sovyet ve Taliban karşıtı Afgan lider Ahmed Şah Mesud’un oğlu Ahmed Mesud tarafından yönetiliyor. El-Kaide, ABD’deki 11 Eylül saldırılarından iki gün önce, 2001 yılında Pençir Aslanı lakaplı Ahmed Şah Mesud’a suikast düzenledi. O günden bu yana oğlu, Taliban karşıtı güçlerin komutasını üstlendi ve katı rejimi defalarca ‘gayrimeşru’ olduğu iddiasıyla kınadı.
Afganistan’ın kuzeyindeki Penşir vilayetindeki çatışmalar şiddetlenirken, Taliban ve Ulusal Direniş Cephesi, her iki taraftan da ağır kayıplar olduğunu açıkladı. Taliban Sözcüsü Zebihullah Mücahid, Taliban’ın Penşir Vadisi’ndeki üç bölgede düzenlediği operasyonda 40 isyancıyı öldürdüğünü ve 100’den fazla kişiyi tutukladığını duyurdu.
Taliban, Ulusal Direniş Cephesi savaşçılarını ‘isyancılar’ olarak tanımlıyor. Cephe ise Taliban’ın anavatanlarını işgal ettiğini ve halkın mülküne ve onuruna saldırdığını savunuyor. Cephe, son çatışmalar sonucunda Taliban’a mensup can kayıplarının daha yüksek olduğunu bildirdi.
Ulusa Direniş Cephesi’nin Sözcüsü Sıbgatullah Ahmadi, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “Cephe, vilayette son üç gün içinde 71 Taliban savaşçısını öldürdü” dedi. Ahmadi ayrıca, 11 cephe üyesinin Taliban tarafından öldürüldüğü bilgisini paylaştı.
Taliban’a karşı direnişin son kalesi olarak kabul edilen Ulusal Direniş Cephesi, çoğunluğu ülkenin kuzeyinde bulunan kuvvetlerinin 12 vilayette operasyonların davam ettiğini duyurdu.



Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)
TT

Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)

Malezya polisi bugün, sosyal medya üzerinden DEAŞ ideolojisini yayarak ve bağış toplayarak DEAŞ’ı desteklediklerinden şüphelenilen 36 Bangladeşli göçmen işçinin tutuklandığını duyurdu.

Polis Genel Müfettişi Muhammed Halid Ismail, Malezya'ya fabrikalarda, şantiyelerde ve benzin istasyonlarında çalışmak üzere gelen Bangladeşlilerin, nisan ayından bu yana düzenlenen eşgüdümlü operasyonlarda tutuklandığını söyledi.

Bugün televizyonda yayınlanan basın toplantısında konuşan Halid, “Grup, Suriye'de ya da (Irak Şam İslam Devleti -DEAŞ) ile birlikte savaşmak üzere üye toplamaya çalıştı” dedi.

“Suriye'ye ve Bangladeş'e göndermek üzere para topladılar” diyen Halid, toplanan paranın e-cüzdanlar ve uluslararası para transfer hizmetleri aracılığı ile gönderildiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre aşırılıkçı grup 2014 yılında Suriye ve komşu Irak'ta geniş alanların kontrolünü ele geçirerek sözde “halifelik” ilan etti ve 2017 yılında Irak'tan, 2019 yılında da Suriye'den çıkarıldı. Grup varlığını esas olarak Suriye'nin uçsuz bucaksız çöllerinde sürdürdü.

Malezyalı yetkililer tarafından tutuklananlardan 5’i terör örgütlerine üye olmak, aşırılıkçı ideolojileri yaymak ve terör faaliyetleri için fon toplamakla suçlanıyor.

Diğer 16 kişi aşırılık yanlısı grubu destekledikleri şüphesiyle soruşturma altında tutulurken, 15 kişinin de sınır dışı edilmesine karar verildi.

“WhatsApp gruplarında 100 ila 150 arasında üyeleri olduğunu düşünüyoruz” diyen Halid, soruşturmaların devam ettiğini ifade etti.

Halid, “Yıllık 118 $ (RM500) civarında bir üyelik ücreti topladılar, ilave bağışlar ise gönüllü olarak yapıldı” dedi.

Grubun diğer ülkelerdeki DEAŞ hücreleriyle bağlantıları olup olmadığı sorusuna Halid, polisin hala "diğer ülkelerdeki meslektaşlarımızla ve (Interpol) ile birlikte... terörist ağlarını ortaya çıkarmak için" çalıştığını söyledi.

Malezya, ülkenin ana imalat ve tarım sektörlerindeki işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamak için büyük ölçüde yabancı işçilere güveniyor. Her yıl on binlerce Bangladeş vatandaşı bu işleri doldurmak için ülkeye geliyor.