David Beckham, Kraliçe Elizabeth’in naaşı görmek için 12 saatten fazla bekledi

Ünlü futbolcu Beckham, sırada yemek yiyerek açlığını giderdi

İngiltere Milli Takımı’nın eski kaptanı David Beckham, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth için yas tutanlar ile sırada bekliyor (Reuters)
İngiltere Milli Takımı’nın eski kaptanı David Beckham, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth için yas tutanlar ile sırada bekliyor (Reuters)
TT

David Beckham, Kraliçe Elizabeth’in naaşı görmek için 12 saatten fazla bekledi

İngiltere Milli Takımı’nın eski kaptanı David Beckham, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth için yas tutanlar ile sırada bekliyor (Reuters)
İngiltere Milli Takımı’nın eski kaptanı David Beckham, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth için yas tutanlar ile sırada bekliyor (Reuters)

İngiltere Milli Takımı’nın eski kaptanı David Beckham, Londra’daki tarihi Westminster Hall’da İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in naaşını görmek için binlerce kişi ile 12 saat sırada bekledi.
AP’nin haberine göre Beckham, sabah 02:15’te yaklaşık 8 kilometre uzunluğundaki kuyruğa girdi.  

David Beckham, 12 saatten fazla bir süre boyunca kuyrukta bekledi (Reuters)
47 yaşındaki eski Manchester United ve Real Madrid oyuncusu, Westminster Hall’de Kraliçe 2. Elizabeth için sıraya girerken görüntülendi. Beckham, beyaz gömlek üstüne siyah kravat, koyu renk şapka ile koyu renk takım elbise giymişti.

Ünlü futbolcu, Kraliçe Elizabeth için yas tutanlar arasında (AFP)
Westminster Hall’den çekilen fotoğraflarda Beckham, 70 yılı aşkın tahtta oturan Kraliçe 2. Elizabeth ile birkaç kez bir araya geldi. Beckham’ın saat 15:25 civarında tabutunun önünde ağladığı ve başını eğdiği görüldü.

Beckham, Westminster Hall’den ayrılırken (Reuters)
Beckham, Westminster Hall’deki ziyaretinin ardından şu yorumda bulundu:
“Üzücü bir gün ama Kraliçe Elizabeth’in bıraktığı muhteşem mirası hatırlamamız gerekiyor. Hepimiz burada birlikte olmak ve bir şeyleri deneyimlemek istiyoruz. Kraliçemizin muhteşem yaşamını kutlayın. Bugün böyle bir şeyi birlikte deneyimlememiz gerekiyor.”
Beckham, sırada beklerken tatlı ve kek yiyerek açlığını giderdi

Ünlü İngiliz futbolcu David Beckham, takım arkadaşları ile sırada (AP)
İngiltere’nin eski kaptanı, geçtiğimiz hafta Instagram üzerinden yaptığı açıklamada Kraliçe 2. Elizabeth’in vefatı hakkında üzüntüsünü paylamıştı. Beckham, açıklamasında “Bugün hissettiğimiz yıkımın boyutu, onun bu ülkedeki ve dünyadaki insanlar için ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Bize liderlik ederek bizlere ilham oldu, zor zamanlarda bizleri teselli etti” dedi.



Zombi geyik hastalığı insanlara mı sıçradı?

Her yaştan geyiğe bulaşabilen zombi geyik hastalığı, bazı hayvanları belirtiler görülmeden öldürebiliyor (AFP)
Her yaştan geyiğe bulaşabilen zombi geyik hastalığı, bazı hayvanları belirtiler görülmeden öldürebiliyor (AFP)
TT

Zombi geyik hastalığı insanlara mı sıçradı?

Her yaştan geyiğe bulaşabilen zombi geyik hastalığı, bazı hayvanları belirtiler görülmeden öldürebiliyor (AFP)
Her yaştan geyiğe bulaşabilen zombi geyik hastalığı, bazı hayvanları belirtiler görülmeden öldürebiliyor (AFP)

Araştırmacılar zombi geyik hastalığının insanlara sıçradığından şüpheleniyor. Bundan muzdarip geyiklerin etini yedikten sonra hayatını kaybeden iki kişinin ölümü bu düşünceye yol açtı.

Diğer adı kronik zayıflama hastalığı olan bu rahatsızlığın insanlara bulaştığı bir vakaya daha önce rastlanmamıştı. Sinir sistemini hedef alan bu tarz hastalıklar, prion denen proteinlerin beyinde anormal şekilde birikmesi sonucu ortaya çıkıyor. 

Sığırlardaki deli dana ve insanlardaki Creutzfeldt Jakob, prion hastalıklar arasında yer alıyor. Prionların beyin dokusunda yayılması demansa benzer belirtiler yaratıyor fakat hastalık daha hızlı ilerliyor. Henüz tedavisi bulunmayan Creutzfeldt Jakob hastalığı, genellikle bir yıl içinde ölümle sonuçlanıyor.

Neurology adlı bilimsel dergide yayımlanan raporda araştırmacılar kronik zayıflama hastalığı taşıyan geyiklerin etini 2022'de yiyen 72 yaşındaki bir adamın kafa karışıklığı ve saldırganlık içeren davranışları aniden göstermeye başlamasından kısa süre sonra hayatını kaybettiğini aktarıyor. 

Aynı geyik grubundaki hayvanların etini yiyen başka birinin de kısa süre sonra benzer belirtileri göstererek hayatını kaybettiğini söyleyen araştırmacılar ikinci hastanın otopsi sonuçlarının Creutzfeldt Jakob hastalığından öldüğünü ortaya koyduğunu belirtiyor. Bu vakanın gerçekleştiği yılı raporda yazmayan araştırmacılar, hastanın belirtileri gösterdikten bir ay sonra hayatını kaybettiğini ifade ediyor.

Araştırmacılar neden-sonuç ilişkisi doğrulanmasa da bu raporun hastalığı taşıyan hayvanları yemenin yarattığı risklere yönelik daha fazla inceleme yapılması gerekliliğine dikkat çektiğini söylüyor. 

Deli dana hastalığı diye bilinen bovin süngerimsi ensefalopati bulaşmış sığırların etinin yenmesi de uzun zamandır insanlardaki Creutzfeldt Jakob hastalığının ortaya çıkmasıyla ilişkilendiriliyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'ne göre zombi geyik hastalığı ABD'nin 32, Kanada'nın 4 eyaletindeki yabanda ve çiftliklerde yaşayan geyik, Kanada geyiği ve sığınlarda görülüyor. 

Tedavisi ve aşısı olmayan hastalığın hayvanlar arasında kolayca yayıldığı gözlemlenirken uzmanlar zombi geyik hastalığının kan ya da tükürük gibi vücut sıvılarıyla doğrudan temas veya bunların çevreye bulaşması yoluyla hastalığın taşındığını düşünüyor.

Independent Türkçe, Science Alert, CBS News, ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri, Neurology


Simpsonlar'ın yapımcısı dizideki şok ölüm için hayranlardan özür diledi

Matt Groening'in yarattığı sitcom, Homer Simpson ve ailesinin Springfield kasabasındaki macaralarını konu alıyor (FX)
Matt Groening'in yarattığı sitcom, Homer Simpson ve ailesinin Springfield kasabasındaki macaralarını konu alıyor (FX)
TT

Simpsonlar'ın yapımcısı dizideki şok ölüm için hayranlardan özür diledi

Matt Groening'in yarattığı sitcom, Homer Simpson ve ailesinin Springfield kasabasındaki macaralarını konu alıyor (FX)
Matt Groening'in yarattığı sitcom, Homer Simpson ve ailesinin Springfield kasabasındaki macaralarını konu alıyor (FX)

Simpsonlar'ın (The Simpsons) yönetici yapımcısı, son sezonun 15. bölümü olan Cremains of the Day'de, kurgusal kasaba Springfield'da uzun süredir yaşayan bir karakterin şaşırtıcı derecede duygusal vedasını ele aldı.

Dizinin hayranları neye uğradığını şaşırdı

Halen yayımlanmakta olan 35. sezonun 15. bölümünde, Moe'nun Barı'nın müdavimi Larry Dalrymple'ın ölümü, hem izleyicileri hem de Homer ve arkadaşlarını şoke etti.

Bu bölümde, Dan Castellaneta'nın seslendirdiği Homer ve trajediyle bir araya gelen arkadaşları, Larry'nin son dileğini yerine getirmek üzere bir yolculuğa çıktı.

21 Nisan'da gösterime giren bölümü John Frink kaleme aldı ve Gabriel DeFrancesco yönetti.

Larry dizide arka planda yer alan bir karakterdi ve 1989'da ekranlara gelen ilk sezonda ortaya çıkmıştı. Çoğunlukla Moe'nun Barı'nda Homer Simpson ve arkadaşlarının yanında görünen Larry, ara sıra bir ya da iki replik söylüyordu.

Yapımcı Tim Long, Larry'nin ölümüne verilen şaşırtıcı tepki hakkında TMZ'ye konuştu. 

Ölümün izleyicileri etkilemesini istemiş

Uzun soluklu animasyon sitcom'un ortak yapımcısı Long, yaptığı açıklamada yaratıcı ekibin, Larry Dalrymple'ın ölümünün izleyicileri çok etkilemesini istediğini itiraf etti. 

Long ayrıca Larry'nin ölümü için hayranlardan özür diledi ama izleyicilerin etkilendiğini görmenin kendisini rahatlattığını da söyledi:

Çünkü bu dizinin hâlâ sevildiğini gösteriyor.

Long, Larry'nin rolünün küçüklüğünün önemli olmadığını söyleyerek, Simpsonlar'daki karakterlerin pek sık ölmediğini hatırlattı. 

Bu yüzden karakterler öldüğünde büyük bir olay oluyor.

Long, dizinin hayranlarına korkmamalarını söyleyerek ekledi:

Sonuçta Barney ya da Moe gibi önemli bir karakteri öldürmedik!

Independent Türkçe, TMZ, ScreenRant 


Yapay zeka Microsoft'a büyük kâr getirdi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Yapay zeka Microsoft'a büyük kâr getirdi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Büyük teknoloji firmalarının üç aylık döneme ilişkin perşembe günü yaptığı mali açıklamalar karışık bir tablo çizdi: Microsoft, yapay zeka yeteneklerine yaptığı güçlü yatırımların ardından analist tahminlerini aşan büyük bir gelir artışı bildirirken, Meta'nın hisseleri bu hafta kendi yapay zeka yatırımlarını duyurmasının ardından darbe aldı.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI'la ortaklık kurduktan sonra yapay zeka alanında lider haline gelen Microsoft, imzası niteliğindeki ofis hizmetlerine oyunun kurallarını değiştiren yapay zekayı ekleyerek Copilot'u oluşturdu. Copilot, toplantıları yazıya dökebilen, e-posta gönderebilen ve elektronik çizelge hazırlayabilen bir yapay zeka asistan.

Washington merkezli teknoloji firması, bu çeyrekte gelirlerinin bir önceki yıla göre yüzde 17 artarak 61,9 milyar dolara yükseldiğini, net gelirinin yüzde 20 arttığını ve yapay zekanın Azure bulut hizmetlerine yönelik talebin bu çeyrekte yüzde 31 artmasına katkı sunduğunu bildirdi.

D.A. Davidson'dan yazılım analisti Gil Luria, The Wall Street Journal'a, "Yapay zekada lider oldular" diye konuştu. 

Yapay zekadan gerçekten gelir elde edebilen tek şirket onlar.

Diğer teknoloji firmaları da benzer şekilde cesaret verici raporlar yayımladı.

Snapchat'in arkasındaki şirket olan Snap'in hisseleri, firmanın bir önceki yıla göre yüzde 21'lik bir gelir artışı açıklayarak piyasa beklentilerini aşmasının ardından perşembe günü genişletilmiş işlemlerde yüzde 27 kadar fırladı.

2021'de Apple cihazlarında reklamları hedefleme kabiliyetini sınırlayan büyük bir değişiklikle mücadele eden şirket, son üç çeyrektir gelirlerini artırıyor.

Google'ın ana şirketi Alphabet'te de durum benzer şekilde iyimserdi ve bu çeyrekte gelirlerin geçen yılın bu dönemine kıyasla yüzde 15 artarak 80,5 milyar dolara ulaştığını bildirdi. Şirket ayrıca ilk üç aylık nakit temettüsünü ve 70 milyar dolarlık hisse geri alımını açıkladı.

CEO Sundar Pichai kazanç duyurusunun yanı sıra yaptığı açıklamada, "Yapay zeka araştırma ve altyapısındaki liderliğimiz ve küresel ürün ayak izimiz, bizi bir sonraki yapay zeka inovasyonu dalgası için iyi bir konuma getiriyor" dedi.

Facebook ve Instagram'ın ana şirketi Meta'daysa işler daha karmaşıktı.

Çarşamba günü ilk çeyrek kazançlarını açıklayan şirket, ilk çeyrek kârının bir önceki yıla göre iki kattan fazla arttığını ve gelirin yüzde 27 yükseldiğini açıkladı.

Ancak, yapay zeka yatırımlarını 5 milyar dolar kadar artırma planları piyasayı ürkütmüş gibi görünüyor ve Meta'nın hisse fiyatı çarşamba ve perşembe günleri boyunca düşerek teknoloji hisselerinde daha büyük bir satışa yol açtı.

Independent Türkçe


Bilim insanları 80 yıllık gizemi çözen "devrim niteliğinde" bir olay keşfetti

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki araştırmacılar fotomoleküler etki adı verilen bir olay keşfetti (Unsplash)
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki araştırmacılar fotomoleküler etki adı verilen bir olay keşfetti (Unsplash)
TT

Bilim insanları 80 yıllık gizemi çözen "devrim niteliğinde" bir olay keşfetti

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki araştırmacılar fotomoleküler etki adı verilen bir olay keşfetti (Unsplash)
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki araştırmacılar fotomoleküler etki adı verilen bir olay keşfetti (Unsplash)

Bilim insanları, dünyanın nasıl işlediğine dair anlayışımızı temelden değiştiren ve yepyeni teknolojilere önayak olabilecek bir su olayı keşfetti.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) bir ekip "fotomoleküler etki" adı verilen ve suyun ısı kaynağı olmadan sadece ışık kullanılarak buharlaşabileceğini ilk kez gösteren bir süreci ortaya çıkardı.

Araştırma aynı zamanda bulutların Güneş ışığını neden fizik kurallarına meydan okuyan bir şekilde emdiğine dair 80 yıllık bir gizemi de çözebilir. Bilim insanları ve iklimbilimciler, bulutların teorinin mümkün gördüğünden daha fazla ışığı nasıl emdiğine dair tutarsızlığı onlarca yıldır anlamaya çalışıyor.

Purdue Üniversitesi'nde makine mühendisliği profesörü olan ve araştırmada yer almayan Xiulin Ruan, "Isı yerine ışığın neden olduğu buharlaşma bulgusu, ışık-su etkileşimi hakkında yeni yıkıcı bilgiler sağlıyor" dedi.

Güneş ışığının bulut, sis, okyanuslar ve diğer doğal su kütleleriyle nasıl etkileşime girerek hava durumunu ve iklimi etkilediği üzerine yeni bir anlayış kazanmamızı sağlayabilir... Bu araştırma, camiada hemen genel kabul görmeyen ancak doğrulanması zaman alan, bazen uzun zaman alan, gerçekten devrim niteliğindeki nadir keşifler arasında yer alıyor.

Bu keşif, iklim değişikliği hesaplamalarından hava tahminlerine kadar her şeyi etkileyebilirken, enerji ve temiz su üretimi gibi alanlarda da yeni pratik uygulamaların önünü açabilir.

Araştırmacılara göre, ilk uygulamalar muhtemelen güneş enerjisiyle tuzdan arındırma sistemlerinde görülecek ve mevcut tekniklerden daha verimli bir şekilde tatlı su üretilmesine olanak sağlayacak.

Araştırmada yer alan MIT profesörü Gang Chen, "Bunun pek çok uygulaması olduğunu düşünüyorum" dedi.

Tüm bu farklı yönleri keşfediyoruz. Ve elbette, bulutların iklim üzerindeki etkileri gibi temel bilimi de etkiliyor, çünkü bulutlar iklim modellerinin en belirsiz yönü.

Bulgular Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) akademik dergisinde "Photomolecular effect: Visible light interaction with air-water interface" (Fotomoleküler etki: Görünür ışığın hava-su ara yüzeyiyle etkileşimi) başlıklı bir çalışmada yayımlandı.

Çalışmada bilim insanlarının, görünür ışık spektrumundan gelen fotonların havaya maruz kalan su kümelerini “parçalayabildiğini” kanıtlamak için titizlikle yürüttükleri 14 deney anlatılıyor.

Çalışmada ayrıca fotomoleküler etkinin laboratuvarla sınırlı olmadığı ve doğada yaygın görüldüğü ileri sürüldü.

Georgia Tech'te makine mühendisliği doçenti olan ve araştırmada yer almayan Shannon Yee, "Makaledeki gözlemler, buharlaşmanın kinetiği hakkındaki düşüncelerimizi temelden değiştiren yeni bir fiziksel mekanizmaya işaret ediyor" dedi.

Suyun buharlaşması kadar sıradan bir şey hakkında hâlâ bir şeyler öğrenmekte olduğumuzu kim düşünebilirdi ki?

Independent Türkçe


Esaretin Bedeli'nin yıldızı, filmin mantık hatasına 30 yıl sonra açıklık getirdi

IMDb'nin En İyi 250 Film listesinin zirvesindeki Esaretin Bedeli, Stephen King uyarlamaları arasında en başarılılardan biri kabul ediliyor (Castle Rock Entertainment)
IMDb'nin En İyi 250 Film listesinin zirvesindeki Esaretin Bedeli, Stephen King uyarlamaları arasında en başarılılardan biri kabul ediliyor (Castle Rock Entertainment)
TT

Esaretin Bedeli'nin yıldızı, filmin mantık hatasına 30 yıl sonra açıklık getirdi

IMDb'nin En İyi 250 Film listesinin zirvesindeki Esaretin Bedeli, Stephen King uyarlamaları arasında en başarılılardan biri kabul ediliyor (Castle Rock Entertainment)
IMDb'nin En İyi 250 Film listesinin zirvesindeki Esaretin Bedeli, Stephen King uyarlamaları arasında en başarılılardan biri kabul ediliyor (Castle Rock Entertainment)

Tüm zamanların en sevilen filmleri arasında başı çeken Esaretin Bedeli'nin (The Shawshank Redemption) yıldızı Tim Robbins, 30 yıl sonra filmin kötü şöhretli mantık hatasına değindi.

İkonik karakter Andy Dufresne'i canlandırdı

Stephen King'in 1982 tarihli öyküsünden uyarlanan ve Frank Darabont'un yönettiği Esaretin Bedeli'nde Robbins, eşiyle yasak aşkını öldürmekle haksız yere suçlandıktan sonra Shawshank Hapishanesi'nde müebbet hapis cezasına çarptırılan Andy Dufresne'i canlandırıyordu.

Mahkum Ellis "Red" Redding rolünde Morgan Freeman'ın da yer aldığı film, güçlü performansları ve mesajlarıyla büyük beğeni toplamıştı. Ancak filmin Raquel Welch posterini de içeren meşhur finali, uzun zamandır bir "mantık hatası" olarak görülüyordu.

Filmin 30. yıldönümünü kutlamak üzere Turner Klasik Filmler Festivali'nde yapılan son röportajda Freeman, Robbins'e Esaretin Bedeli'nin ikonik finaline yaklaşırken ortaya çıkan "mantık hatasını" sordu.

Sözkonusu mantık hatası, filmde destansı bir kaçışa imza atan Andy'nin, kazdığı tünelden sürünerek geçtikten sonra posteri duvardaki eski yerine sabitleyemeyeceği fikrine dayanıyor. 

"Bu çok kolay"

Ancak Robbins'e göre bunun çok net bir çözümü var. Sözlerine "Bu çok kolay" diye başlayan oyuncu, elleriyle posterin üst köşelerini işaret ederek şöyle dedi:

Buraya sabitle. Alt kısmını kaldır. Posterin altına gir ve ardından delikten içeri gir.

Andy'nin posterin sadece üst yarısını sabitlediğini ve ardından altından sürünerek geçtiğini anlatan Robbins'in cevabı, salondan büyük bir alkış aldı.

65 yaşındaki aktör, filmdeki performansıyla 1995'te En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ına aday gösterilmişti.

İlk gösterime girdiğinde gişede çakıldı

Esaretin Bedeli, gösterime girdiğinde hikayesi, Robbins ve Freeman'ın performansları, Darabont'un yönetmenliği ve Roger Deakins'in görüntü yönetmenliğiyle eleştirmenlerin beğenisini kazanırken, 25 milyon dolar bütçeli film ilk gösterime girdiğinde sadece 16 milyon dolar kazanarak gişede hayal kırıklığı yaratmıştı.

O dönemdeki başarısızlık için Ucuz Roman (Pulp Fiction) ve Forrest Gump'la rekabeti, hapishane filmlerinin genel olarak popüler olmaması ve kadın karakterlerin eksikliği gibi nedenler gösterilmişti. 

Toplam 7 Akademi Ödülü adaylığı da dahil olmak üzere çok sayıda adaylık elde eden filmin yeniden gösterime girmesi, gişe hasılatını 73,3 milyon dolara yükseltmişti.

Independent Türkçe, ScreenRant, CBR.com


Zombi serisinin merakla beklenen yeni filmine üç ünlü isim birden

Sadece 8 milyon dolar bütçeyle çekilen 28 Gün Sonra'da Cillian Murphy, komadan uyandığında insanları kana susamış saldırganlara dönüştüren bir virüsün kasıp kavurduğu Britanya'da yaşayan bir bisikletli kuryeyi canlandırmıştı (20th Century Studios)
Sadece 8 milyon dolar bütçeyle çekilen 28 Gün Sonra'da Cillian Murphy, komadan uyandığında insanları kana susamış saldırganlara dönüştüren bir virüsün kasıp kavurduğu Britanya'da yaşayan bir bisikletli kuryeyi canlandırmıştı (20th Century Studios)
TT

Zombi serisinin merakla beklenen yeni filmine üç ünlü isim birden

Sadece 8 milyon dolar bütçeyle çekilen 28 Gün Sonra'da Cillian Murphy, komadan uyandığında insanları kana susamış saldırganlara dönüştüren bir virüsün kasıp kavurduğu Britanya'da yaşayan bir bisikletli kuryeyi canlandırmıştı (20th Century Studios)
Sadece 8 milyon dolar bütçeyle çekilen 28 Gün Sonra'da Cillian Murphy, komadan uyandığında insanları kana susamış saldırganlara dönüştüren bir virüsün kasıp kavurduğu Britanya'da yaşayan bir bisikletli kuryeyi canlandırmıştı (20th Century Studios)

Danny Boyle'un heyecanla beklenen devam filmi 28 Yıl Sonra (28 Years Later), oyuncu kadrosuna üç ünlü ismi ekledi. 

Deadline'ın aktardığına göre 28 Gün Sonra (28 Days Later) serisinin devamı olan filmin oyuncu kadrosuna Jodie Comer, Aaron Taylor-Johnson ve Ralph Fiennes katıldı.

28 Gün Sonra, 2002'de gösterime girmiş ve o zamanlar pek tanınmayan Cillian Murphy'yi başrole taşımıştı. 

Filmin yönetmenliğini Boyle üstlenmiş, senaryosunuysa Alex Garland kaleme almıştı. Devam filmi 28 Hafta Sonra (28 Weeks Later) ise 2007'de gösterime girmişti.

Garland tarafından yazılan yeni senaryonun olay örgüsüne ilişkin ayrıntılar hâlâ gizli tutuluyor. Bu film, ikinci filmi yönetmek üzere Nia DaCosta'nın adının geçtiği üçlemenin parçası olacak.

Boyle ve Garland'ın yanı sıra ilk filmin prodüktörleri Andrew Macdonald ve Peter Rice da yapımcılığı üstleniyor. 

Cillian Murphy yapımcılar arasında

Oppenheimer'ın yıldızı Cillian Murphy de seriye yönetici yapımcı olarak geri dönüyor. Oscarlı aktörün filmde rol alıp almayacağı henüz açıklanmadı.

31 yaşındaki Jodie Comer sevilen dizi Killing Eve'deki Villanelle rolüyle Emmy kazanmıştı.

Gece Hayvanları'nın (Nocturnal Animals) yıldızı Aaron Taylor-Johnson'ın adıysa James Bond'la birlikte anılıyor. Aktörün bu yıl vizyona girecek üç filmi var: Dublör (The Fall Guy), Avcı Kraven (Kraven The Hunter) ve Nosferatu.

Fiennes ise en son Wes Anderson'ın Şeker Henry'nin İnanılmaz Öyküsü ve Diğerleri'nde (The Wonderful Story of Henry Sugar and Three More) rol almıştı.

Independent Türkçe, Variety, Deadline, Guardian


İki ünlü yıldız 14 yıl sonra Netflix dizisinde bir arada

Shawn Levy'nin yönettiği Çılgın Bir Gece, dünya çapında 153 milyon dolar hasılat yapmayı başarmıştı (20th Century Fox)
Shawn Levy'nin yönettiği Çılgın Bir Gece, dünya çapında 153 milyon dolar hasılat yapmayı başarmıştı (20th Century Fox)
TT

İki ünlü yıldız 14 yıl sonra Netflix dizisinde bir arada

Shawn Levy'nin yönettiği Çılgın Bir Gece, dünya çapında 153 milyon dolar hasılat yapmayı başarmıştı (20th Century Fox)
Shawn Levy'nin yönettiği Çılgın Bir Gece, dünya çapında 153 milyon dolar hasılat yapmayı başarmıştı (20th Century Fox)

Ünlü oyuncu Steve Carell, Netflix'in yeni komedi dizisi The Four Seasons'ta Tina Fey'le birlikte rol alacak.

Dizi, Alan Alda'nın yönettiği ve Carol Burnett, Rita Moreno, Sandy Dennis'le Len Cariou'nun oyuncu kadrosunda yer aldığı 1981 yapımı Dört Mevsim (The Four Seasons) filminden uyarlanıyor.

Prodüksiyon yıl sonunda başlıyor

Komedinin 8 bölümlük bir diziye uyarlanacağı ocakta duyurulmuştu. Netflix uyarlamasının prodüksiyona yılın sonlarında başlaması planlanıyor.

Filmde, üç evli çift her sezon birlikte tatile çıkıyor ancak erkeklerden biri eşini terk edip yanında daha genç bir kadın getirmeye başlayınca işler karışıyor. 

Film, daha önce CBS için 1984 yapımı bir televizyon dizisine uyarlanmıştı.

Carell ve Fey ekranda ilk kez birlikte çalışmıyor. İkili daha önce 2010 yapımı hit komedi filmi Çılgın Bir Gece'de (Date Night) evli bir çifti canlandırmıştı. 

Bu Carell'in ilk Netflix dizisi de değil. 61 yaşındaki aktör, daha önce yayın devinin Space Force adlı komedi dizisinde başrol oynamıştı. Carell'e John Malkovich ve Ben Schwartz gibi isimler eşlik etmişti.

Üst üste 6 Emmy adaylığı

Carell en çok NBC'nin hit komedisi The Office'le tanınıyor. Ünlü aktör bu diziyle En İyi Erkek oyuncu dalında üst üste 6 Emmy adaylığı elde etmişti. Amerikalı aktör dizideki başarılı performansıyla 2006'da bir de Altın Küre kazanmıştı.

Carell aynı zamanda 2014 yapımı Foxcatcher Takımı'ndaki (Foxcatcher) rolüyle En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar'a da aday gösterilmişti.

40 Yıllık Bekar (The 40 Year Old Virgin) ve Büyük Açık'la (The Big Short) da tanınan oyuncu, son dönemde FX'in mini dizisi The Patient'ta ve Apple TV+'ta ekranlara gelen The Morning Show'da rol alıyor.

Fey Netflix'in yeni dizisinde başrol oynamanın yanı sıra Lang Fisher ve Tracey Wigfield'la birlikte dizinin yaratıcılığını da üstlendi. Üçü daha önce NBC'nin sevilen sitcom'u 30 Rock'ta da birlikte çalışmıştı. 

Independent Türkçe, Variety, Deadline


Hit dizinin yıldızından Netflix izleyicilerine çağrı

Senarist Richard Gadd, başrolleri Jessica Gunning ve Nava Mau'yla paylaşıyor (Netflix)
Senarist Richard Gadd, başrolleri Jessica Gunning ve Nava Mau'yla paylaşıyor (Netflix)
TT

Hit dizinin yıldızından Netflix izleyicilerine çağrı

Senarist Richard Gadd, başrolleri Jessica Gunning ve Nava Mau'yla paylaşıyor (Netflix)
Senarist Richard Gadd, başrolleri Jessica Gunning ve Nava Mau'yla paylaşıyor (Netflix)

Baby Reindeer'ın yıldızı Jessica Gunning, bazı izleyicilerin dizideki karakterlerin kimliklerini çözmeye çalışmasının "üzücü" olduğunu söyledi.

Dizinin yazarı ve yaratıcısı Richard Gadd da hayranlarından Netflix'in hit dizisindeki karakterlere ilham veren gerçek hayattaki insanlarla ilgili spekülasyon yapmayı bırakmalarını istedi.

Polise haber verdiler

Baby Reindeer, 38 yaşındaki Gunning tarafından canlandırılan ve İskoç komedyeni birkaç yıl boyunca taciz eden ısrarlı takipçinin gerçek hikayesini anlatıyor.

Daha önce Onur (Pride) filminde ve BBC dizisi The Outlaws'da rol alan Gunning, bazı hayranların "diziyi anlayamadığını" söyledi.

Bazıları ısrarlı takipçi Martha'nın gerçek kimliğinin yanı sıra dizide Gadd'ın canlandırdığı Donny'ye tecavüz edilen senaristin kimliği hakkında da spekülasyonlarda bulundu.

Kimlik tespitini önlemek için, karakterlerin isimleri için takma adlar kullanmak da dahil olmak üzere farklı adımlar atılmıştı.

Ancak bazı kişiler, izleyicilerin kendilerini programla ilişkilendirmesi üzerine polise haber verdi. 

"Dizinin amacı bu değil"

Gunning, BBC'ye yaptığı açıklamada dizide "kurban ve kötü adam" olmadığını, Martha'yla Gadd'ın "ortak noktasının yalnızlık olduğunu" söyledi.

Eğer diziyi seviyorsanız ve hayranıysanız, sizi birbirinize bağlayan Martha ve Donny'nin hikayesine sadık kalmalı, herhangi bir dedektiflik çalışması yapmaya ve gerçek kimlikleri bulmaya çalışmamalısınız. Bunun son derece üzücü olduğunu düşünüyorum ve onlara diziyi tekrar izlemelerini, dizinin amacının bu olmadığını görmelerini tavsiye ediyorum.

Gunning, Netflix'in ilgili kişilerin kimliklerini korumak için "büyük çaba" harcadığını da sözlerine ekledi:

Richard hikayeyi siyah-beyaz yapmama konusunda harika bir iş çıkardı, yani iyi ya da kötü, kötü ya da kurban diye bir şey yok. Onlar da tüm insanlar gibi karmaşık kişiler.

34 yaşındaki Gadd, daha önce sosyal medya üzerinden paylaştığı bir mesajla hayranlarına uyarıda bulunmuştu.

"Spekülasyon yapmayın"

Gadd, Instagram'daki paylaşımında şöyle demişti:

Lütfen gerçek hayattaki insanların kim olabileceği konusunda spekülasyon yapmayın. Dizimizin amacı bu değil. Sevgilerimle, Richard.

Gunning, "hayatımın rolü" diye tanımladığı Martha karakteriyle ilgili şöyle dedi:

Bunu asla bir sapık/kurban hikayesi olarak düşünmedim. Senaryoyu okuduğum andan itibaren ona bağlandım, onunla bağlantı kurdum ve bence bu Richard'ın onun ve Donny'nin karakterlerini ne kadar iyi yazdığına bağlı.

Independent Türkçe, BBC, Deadline, Daily Mail


Disney+'ın epik tarihi draması sona erdi: Peki devamı gelecek mi?

Shogun'ın başrollerinde Hiroyuki Sanada, Cosmo Jarvis, Anna Sawai ve Takehiro Hira uer alıyor (AP)
Shogun'ın başrollerinde Hiroyuki Sanada, Cosmo Jarvis, Anna Sawai ve Takehiro Hira uer alıyor (AP)
TT

Disney+'ın epik tarihi draması sona erdi: Peki devamı gelecek mi?

Shogun'ın başrollerinde Hiroyuki Sanada, Cosmo Jarvis, Anna Sawai ve Takehiro Hira uer alıyor (AP)
Shogun'ın başrollerinde Hiroyuki Sanada, Cosmo Jarvis, Anna Sawai ve Takehiro Hira uer alıyor (AP)

Disney+'ta gösterime giren ve izleyicilerin "yeni Game of Thrones" diye nitelendirdiği drama dizisi Shōgun'ın ardındaki beyinler Justin Marks ve Rachel Kondo, James Clavell'in 1300 sayfalık romanını baştan sona okudu. Ancak sosyal medyada diziyle ilgili yazılanları okumamayı tercih ediyorlar.

Hollywood Reporter'a konuşan Marks, şöyle diyor:

Hawaii'de Maui adasında 70 tavuk ve horozla birlikte yaşıyoruz. Ve bildiğimiz kadarıyla arazimizdeki tavukların hiçbiri Shōgun'ı izlemedi. Yani ortalık epey sessizdi.

Kondo "O kadar da sessiz değil" diye Marks'ı düzeltip ekliyor:

Ama Shōgun hakkında konuşmuyorlar.

17. yüzyıl feodal Japonya'sının vahşetini gözler önüne seren FX dizisi, 10. bölümünün de gösterime girmesinin ardından sona erdi. 

İzleyiciler tarafından "inanılmaz" diye nitelenen dizi tüm sezon boyunca, internetin de sevgilisi oldu. Sosyal medya kullanıcıları, dizi için internet mimleri hazırladı, övgü dolu yorumlar yağdırdı.

Mini dizi olarak gösterime sokulan Shōgun, en azından Clavell'in romanı söz konusu olduğunda tamamlandı ancak izleyiciler dizinin devam etmesini istiyor. İkinci sezonun gelip gelmeyeceği sorusuna Marks şu yanıtı veriyor:

Bence bir hikayemiz olsaydı, bir hikaye bulabilseydik, buna açık olurduk. Ama kimsenin bir yol haritası olmadan hareket etmek isteyeceğini sanmıyorum. Ayrıca mesele şu ki, insanlar daha fazlasını istiyor mu?

Marks, dizinin bu kadar sevilmesinin ardında kitabın olduğunu düşünüyor. "Benim için önemli olan kitap" diyen senarist sözlerini şöyle sürdürdü: 

Büyük hikayelerin zamansız olduğundan bahsederiz ve bence Shōgun bir kitap olarak bunun mükemmel bir örneği. Beni daha önce hiç gitmediğim bir yere götüren, gerçekten var olduklarını hissettiren ve şaşırtacak karakterler gösteren bir şey olduğunu hissetmek istiyorsunuz. James Clavell'in Shōgun'da yaptığı her şey bu. Biz de bu bayrağı düşürmemeye çalışıyorduk.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Daily Mail


Taylor Swift rekora doymuyor: Sadece 5 günde tarih yazdı

34 yaşındaki şarkıcı, Time dergisi tarafından 2023'te Yılın Kişisi seçilmişti (AP)
34 yaşındaki şarkıcı, Time dergisi tarafından 2023'te Yılın Kişisi seçilmişti (AP)
TT

Taylor Swift rekora doymuyor: Sadece 5 günde tarih yazdı

34 yaşındaki şarkıcı, Time dergisi tarafından 2023'te Yılın Kişisi seçilmişti (AP)
34 yaşındaki şarkıcı, Time dergisi tarafından 2023'te Yılın Kişisi seçilmişti (AP)

Taylor Swift yeni albümüyle bir rekora daha imza attı.

Şarkıcının 11. stüdyo albümü The Tortured Poets Department, yayımlanmasından sadece 5 gün sonra Spotify'ın tek bir haftada en çok dinlenen albümü oldu.

19 Nisan'da piyasaya sürülen albüm, çarşamba gününe kadar 1 milyardan fazla kez dinlendi.

"Tarih yazıldı"

Bu, Swift'in yeni albümünün kırdığı ilk rekor değil.

Albüm yayımlanır yayımlanmaz, Spotify tarihinde tek bir günde 300 milyondan fazla dinlenen ilk albüm olma rekorunu da kırdı. 

Spotify, "Tarih yazıldı!" diye tweet atarak albümün dinlenme sayısının 300 milyonu aştığını bildirdi.

Swift, The Tortured Poets Department'ın ardından Midnights ve 1989 (Taylor's Version) kayıtlarıyla Spotify'da bir günde en çok dinlenen üç albüme sahip.

Bununla birlikte yeni albümde Post Malone'un yer aldığı ilk tekli Fortnight, tek bir günde en çok dinlenen şarkı oldu. 

Albümün ilk single'ı olan Fortnigh da Adele'in 2021 tarihli Easy on Me'sini geçti ve platformun bir günde en çok dinlenen parçası olarak rekor kırdı.

Geri sayımı bile rekor kırdı

Yayımlanmasından bir gün önceyse The Tortured Poets Department, Spotify tarihinde en çok önceden kaydedilen albüm geri sayım sayfası oldu.

Albümün geçtiğimiz hafta yayımlanmasının ardından Swift, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda The Tortured Poets Department'ı "zamanın hem sansasyonel hem de kederli olan kısa ve kaderci bir anındaki olayları, fikirleri ve duyguları yansıtan yeni eserlerden oluşan bir antoloji" diye tanımlamıştı.

1,8 milyon sattı

31 şarkıdan oluşan albüm, veri takip firması Luminate'in 19-23 Nisan faaliyetlerini yansıtan ilk raporlarına göre, ABD'de 1,8 milyon adet sattı. 

14 Grammy ödüllü Swift, 2023'te Spotify'ın en çok dinlenen sanatçısı unvanını elde etmişti.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Billboard