Küresel piyasalarda gelecek hafta gözler merkez bankalarına çevrildi

Küresel piyasalarda enflasyonist baskılar ve resesyon riskinin arttığına işaret eden gelişmelerin ardından geçen hafta boyunca negatif bir seyir izlenirken, gözler gelecek hafta faiz kararını açıklayacak olan merkez bankaları toplantılarına çevrildi.

AA
AA
TT

Küresel piyasalarda gelecek hafta gözler merkez bankalarına çevrildi

AA
AA

ABD'de geçen hafta açıklanan verilere göre, temmuz ayında yüzde 8,5 artan yıllık enflasyon, ağustosta yüzde 8,3'e gerilemesine karşın yüzde 8,1 düzeyinde bulunan piyasa beklentilerini aştı.
Verinin ardından Fed'in federal fonlama oranı politikasına başladığı 1990'lardan bu yana ilk kez 100 baz puanlık faiz artırımına gideceği ihtimali fiyatlanmaya başlanırken, faizlerde en az 75 baz puanlık artışa kesin gözüyle bakılıyor.
Halihazırda para piyasasındaki fiyatlamalarda, Fed'in 75 ve 100 baz puanlık faiz artırımı ihtimali sırasıyla yüzde 82 ve yüzde 18 düzeyinde bulunuyor. Bankanın daha önce 25 baz puanlık faiz artırımına gitmesi daha olası görülen gelecek ayki toplantısı için ise 50 baz puana yüzde 35,2 ve 75 baz puana yüzde 54,5 ihtimal veriliyor.
Hafta boyunca başta Avrupa ve Çin olmak üzere açıklanan verilerin, büyümenin güç kaybettiğine işaret etmesi resesyon endişelerini de canlı tutarken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, küresel ekonomiye ilişkin 2022 yılı büyüme beklentisini yüzde 2,9'dan 2,4'e düşürdü. Dünya Bankası da yüksek enflasyona karşı merkez bankalarının eş zamanlı olarak faizleri artırmasının 2023'te küresel resesyon riskini güçlendirdiğini bildirdi.
Bu gelişmelerle geçen hafta boyunca küresel pay piyasalarında oynaklığın yüksek seyrettiği ve satışların arttığı gözlenirken, tahvil piyasalarından da çıkış yaşandı. Resesyon riski ve dolar talebinin gücünü koruması ile altının ons fiyatı da yüzde 2,4 değer kaybederek 1.675,5 dolardan kapandı.

ABD'de gelecek haftanın gündemi Fed
ABD'de geçen hafta enflasyonist endişelerin artması ve makroekonomik verilerin karışık sinyaller vermesi ile piyasalarda risk iştahı düşük seyretti.
Beklentilerin üzerinde gelen enflasyon verilerinin ardından açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), düşüşünü 2'nci aya taşıyarak ağustosta aylık yüzde 0,1 gerilerken, yıllık bazda da yüzde 8,7 ile tahminlerin altında kaldı. Ülkede perakende satışlar ağustosta aylık yüzde 0,3 ile piyasa beklentilerinin aksine yükseldi.
Haftalık işsizlik başvuruları da 213 binle 5'inci haftasında da düşüş kaydetti. Söz konusu pozitif verilere karşın ABD'de sanayi üretimi ağustosta aylık yüzde 0,2 artsa da beklentilerin altında kaldı. New York Fed ile Philadelphia Fed'in imalat endeksleri de sanayi sektöründe daralmanın sürdüğüne işaret etti.
Açıklanan veri ve gelişmelerle New York borsasında geçen hafta oynaklığın yüksek seyrettiği görülürken, endekslerde haftalık bazda ortalama yüzde 4,6 düşüş yaşandı. Geçen hafta genelinde Dow Jones endeksi yüzde 4,13, Nasdaq endeksi yüzde 5,48 ve S&P 500 endeksi yüzde 4,08 değer kaybetti.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi geçen haftaya başladığı yüzde 3,30 seviyelerinden yükselişe geçerek yüzde 3,45'ten kapandı. Dolar endeksi ise enflasyon verilerinin ardından yüzde 1,6'lık yükselişle 110'u test ederken, haftanın ikinci yarısından sonra yatay bir seyir izleyerek 109,8'de dengelendi.
Gelecek hafta ABD'de Fed'in perşembe günkü faiz kararının yanı sıra salı konut başlangıçları, çarşamba ikinci el konut satışları, perşembe haftalık işsizlik başvuruları ve cuma imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri takip edilecek.
Fed Başkanı Jerome Powell'ın faiz kararının ardından yapacağı konuşmada, bankanın gelecek dönem para politikası stratejisi hakkında ipuçları aranacak.

Avrupa'da enerji krizi derinleşiyor
Avrupa tarafında geçen hafta yatırımcı fiyatlamalarına yön veren temel faktör yine enerji krizi ve artan resesyon riski oldu.
Bu kapsamda uygulanması planlanan tedbirler yakından takip edilirken, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin, elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artışa karşı alınacak önlemleri görüşmek üzere 30 Eylül'de Brüksel'de yeniden olağanüstü toplanacağı bildirildi.
Artan elektrik ve doğal gaz fiyatları nedeniyle sektörde faaliyet gösteren şirketlere yönelik ilave vergiyi de kapsayan tedbirler ise resesyon kaygılarının derinleşmesine neden oldu.
Öte yandan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, enerjide arz güvenliği için Rus enerji şirketi Rosneft'in Alman yan kuruluşu Rosneft Almanya’ya kayyum atanmasından sonra Doğu Alman eyaletlerinde 1 milyar avrodan fazla yatırım yapılacağını bildirdi.
Alman hükümetinin, Almanya'nın en büyük Rus gazı ithalatçısı Uniper'in kamulaştırılmasını değerlendirdiği haberleri ise şirketin hisselerinde yüzde 18'den fazla değer kaybına neden oldu.
Makroekonomi veri tarafında ise Almanya'da açıklanan ZEW Ekonomik Beklenti Endeksi eylülde kötüleşmeye işaret ederken, Avro Bölgesi’nde ağustosta yıllık enflasyon yüzde 9,1'le rekor seviyeye yükseldi.
Bu gelişmelerle Avrupa borsalarında geçen hafta satıcılı bir seyir izlenirken, haftalık bazda Almanya'da DAX endeksi yüzde 2,65, Franca'da CAC 40 endeksi yüzde 2,17 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,56 değer kaybetti. Avro/dolar paritesi 0,99-1,02 bandında hareket ettiği haftayı yüzde 0,3 düşüşle 1,0016'dan tamamladı.
Gelecek hafta Avrupa'da İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz kararının yanı sıra Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi ile imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI, Almanya'da ÜFE verileri takip edilecek. BoE'nin yüzde 1,75 düzeyinde bulunan politika faizini, 50 baz puanlık artırımla yüzde 2,25'e yükseltmesi beklenirken, karar metninde, gelecek dönemde bankanın ne kadar şahinleşeceği sorusuna yanıt aranacak.

Asya'da gündem Çin ekonomisindeki yavaşlama ve zayıf Japon yeni
Asya genelinde, Çin'de ekonomiye yönelik endişeler ve Japonya'da zayıf yen profili gündemi meşgul etmeye devam etti.
Geçen hafta genelinde Asya'da ekopolitik gündem de yoğun geçerken, ABD'nin Çin'in olası Tayvan işgalini engellemek için bir yaptırım paketini değerlendirdiği haberlerinin yanı sıra Rus ve Çinli liderlerin yaptığı görüşme yakından takip edildi. Haftanın son günü ABD borsalarında işlem gören Çin şirketlerini denetleyecek heyetin Hong Kong'a gideceği haberleri de teknoloji hisselerinde etkili oldu.
Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) para politikasını gevşetme adımlarına ara vererek 1 yıllık politika faiz oranını (MLF) yüzde 2,75 düzeyinde bırakması da öne çıkan gelişmeler arasında yer aldı.
Makroekonomik veri tarafında Çin'de ağustosta yıllık bazda sanayi üretimi yüzde 4,2 ve perakende satışlar yüzde 5,4 artarak beklentileri aştı. Ülkede borç çevirme problemleri ile mücadele eden gayrimenkul sektörüne ilişkin göstergeler ise bozulmaya devam etti. Japonya'da ise ağustosta yıllık bazda ihracat yüzde 22,1 yükselse de beklentilerin altında kalırken, ithalat yüzde 49,9 artarak piyasa tahminlerini aştı. Ülkede temmuz ayı sanayi üretimi de yıllık bazda yüzde 2 azalarak zayıf görünümünü sürdürdü.
Öte yandan zayıf yen profiline dair yetkililerin açıklamaları, Japonya Merkez Bankası'ndan (BoJ) doğrudan müdahale beklentilerini artırırken, Japonya Kabine Baş Sekreteri Matsuno Hirokazu mevcut döviz hareketleri devam ederse herhangi seçeneği elemeden gereken adımları atmaya hazır olduklarını söyledi. BoJ'un döviz alım-satımlarına ilişkin faiz oranı kontrolü yaptığı haberleri ile dolar/yen paritesi kritik eşik olarak anılan 145 seviyesinden düşüşe geçerek 142,9'da dengelendi.
Bu gelişmelerle geçen hafta Asya borsalarında satıcılı bir seyir izlenirken, haftalık bazda Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 4,16, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,29, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 3,1, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,06 ve Hindistan'da Sensex endeksi yüzde 1,59 değer kaybetti.
Asya tarafında gelecek hafta BoJ'un faiz kararının yanı sıra Japonya'da enflasyon verilerinin piyasalara yön vermesi bekleniyor. Doğrudan döviz müdahalesi beklentilerinin arttığı bir dönemde bankanın ultra gevşek para politikasında bir değişikliğe gitmeyeceği, ancak zayıf yen karşısında sözle yönlendirme tonunu sertleştireceği öngörülüyor.

Yurt içinde gözler TCMB'ye çevrildi
Yurt içinde bu hafta Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, küresel çapta azalan risk iştahının etkisiyle satıcılı bir seyir izledi. BIST 50 endeksinde yer alan paylar için 14-16 Eylül döneminde açığa satış işlemlerinde yukarı adım kuralı uygulanırken, bankacılık sektörü hisselerinde satışların yoğunlaştığı görüldü.
Bu hafta açıklanan verilere göre, sanayi üretimi temmuzda aylık yüzde 6,2 gerilerken, yıllık bazda yüzde 2,4 yükseldi. Türkiye'nin cari işlemler hesabı da temmuzda 4 milyar 10 milyon dolar açık verirken, 12 aylık cari açık 36 milyar 585 milyon dolar oldu.
AA Finans'ın anketine katılan ekonomistler sanayi üretiminde temmuzda yıllık yüzde 6,8 artış beklerken, cari işlemler dengesinin 3 milyar 470 milyon dolar açık vereceğini tahmin ediyordu.
Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre, Tüketici Fiyat Endeksi'ndeki (TÜFE) artış beklentisi 12 ay sonrası için yüzde 41,99'dan yüzde 36,74'e, 24 ay sonrası için de yüzde 24,35'ten 20,63'e geriledi.
Bu gelişmelerle BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 4,09 kayıpla 3.377,33 puandan tamamlarken, dolar/TL haftalık bazda 0,1'lik artışla 18,2555'ten kapandı.
Yurt içinde gelecek hafta gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararına çevrilirken, bankanın politika faizini yüzde 13 düzeyinde bırakması bekleniyor.



Sürekli kruvaziyerde yaşamanın maliyeti nedir?

Konut kruvaziyer Villa Vie Odyssey, lüks bir kardeş gemiye kavuşmaya hazırlanıyor (Villa Vie Residences)
Konut kruvaziyer Villa Vie Odyssey, lüks bir kardeş gemiye kavuşmaya hazırlanıyor (Villa Vie Residences)
TT

Sürekli kruvaziyerde yaşamanın maliyeti nedir?

Konut kruvaziyer Villa Vie Odyssey, lüks bir kardeş gemiye kavuşmaya hazırlanıyor (Villa Vie Residences)
Konut kruvaziyer Villa Vie Odyssey, lüks bir kardeş gemiye kavuşmaya hazırlanıyor (Villa Vie Residences)

Yolcuların gemide sürekli yaşamasına izin verecek yeni bir lüks gemi bu hafta duyuruldu.

İkamet imkanı tanıyan kruvaziyer şirketi Villa Vie Residences tarafından Project Lumina adıyla hizmete sunulan gemide fiyatlar, okyanus manzaralı bir kabin için 539 bin 999 dolardan başlıyor.

Villa Vie Residences, 75 ila 79 yaşlarındaki yolculara Odyssey kruvaziyerinde bir kabini ömür boyu sahiplenme, kiralama veya leasing yoluyla kiralama olanağı sunuyor. Yaş ilerledikçe fiyatlar düşüyor.

Odyssey'e benzer şekilde, yeni kardeş gemi de tamamen özel konutlar ve üst düzey olanaklar sunacak.

Villa Vie Residences'ın Facebook'ta paylaştığı bir gönderiye göre, balkonlu süitler için fiyatlar 899 bin 999 dolara yükselecek.

Yeni geminin adı, tasarım özellikleri ve ilk seferi de dahil detaylar daha sonra paylaşılacak.

Villa Vie Residences yaptığı açıklamada, "Lumina'nın tanıtımıyla birlikte, gelecekteki sakinler, Villa Vie Odyssey'deki ulaşılabilir dünya seyahati evlerinden, yakında çıkacak olan Lumina amiral gemisindeki ultra lüks villa deneyimlerine kadar geniş bir yelpazede sahiplik seçeneklerinin keyfini çıkaracak" dedi.

Yeni markanın liderliğini, daha önce 6 yıldızlı konut gemisi Crescent Seas'in kabin satışlarına yardımcı olan başkan Chris Cox üstlenecek.

Cox, proje için lüks bir gemi satın alma, tasarlama ve denize indirme görevini üstlendi.

Villa Vie Odyssey, her üç buçuk yılda bir 425'ten fazla limanı (ve 140 ülkeyi) ziyaret eden "aralıksız dünya turunda".

970 yolcu kapasiteli gemi, son dakika onarımları nedeniyle Ekim 2024'te 4 ay gecikmeli olarak sefere başlamıştı.

Gemi halihazırda Güney Pasifik'te Fiji'ye doğru seyrediyor.

The Independent, yakın zamanda Villa Vie Odyssey yolcusu Sharon Lane'le bir kruvaziyerde kalıcı olarak yaşamanın nasıl bir şey olduğunu konuştu.

Independent Türkçe


Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
TT

Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)

Suudi Arabistan ekonomisi, 2025’in üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8’lik reel büyüme kaydetti. Bu büyüme, ülkenin olumlu ekonomik performansının devam ettiğini gösterirken, petrol dışı faaliyetlerin ana itici güç olduğu gözlendi. Mevsimsel olarak düzeltilmiş reel gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,4 arttı.

Suudi Arabistan Genel İstatistik Kurumu’nun (GASTAT) nihai verilerine göre, yıllık büyüme oranı, ekim ayında açıklanan ön tahminlerdeki yüzde 5’lik seviyenin biraz altında kaldı. Buna rağmen 2025’in en hızlı büyümesi olarak kayda geçti.

Yıllık toplam büyümeye en büyük katkıyı, 2,4 puan ile petrol dışı faaliyetler sağladı; bu oran, toplam yüzde 4,8’lik büyümenin yüzde 50’sini oluşturuyor. Petrol faaliyetlerinin katkısı ise 2 puan oldu. GASTAT, petrol dışı faaliyetler için büyüme tahminini yüzde 4,5’ten yüzde 4,3’e düşürürken, petrol faaliyetleri büyüme tahminini ise yüzde 8,2’den yüzde 8,3’e yükseltti.

Büyümede, ağustos sonunda OPEC+ ittifakının gönüllü üretim kesintilerinin sona ermesinin ardından petrol üretimindeki kademeli artışın etkisi oldu. Suudi Arabistan, eylül ayından itibaren günlük 547 bin varil artışla üretimini yükseltti ve kasım ayında buna ek olarak günlük 137 bin varil artış gerçekleştirdi.

Bunun yanı sıra, kamu faaliyetleri ve ürünler üzerinden alınan net vergiler de büyümeye her biri 0,2 puanlık sınırlı katkı sağladı.

Mevsimsel düzeltmelerle (çeyreklik bazda) bakıldığında, petrol ve petrol dışı faaliyetler sırasıyla büyümeye 0,8 ve 0,3 puanlık katkı sağladı.

Faaliyet türlerine göre performansa bakıldığında, tüm ekonomik faaliyetler yıllık bazda pozitif büyüme kaydetti. Üçüncü çeyrekte en hızlı büyüyen sektör, yıllık yüzde 11,9 ve çeyreklik yüzde 3,9 artışla petrol rafinajı oldu. Bunu, ham petrol ve doğalgaz faaliyetleri izledi; bu sektörler yıllık yüzde 7,3, çeyreklik yüzde 3,2 büyüme gösterdi. Elektrik, gaz ve su faaliyetleri ise yıllık yüzde 6,4, çeyreklik yüzde 1 oranında büyüme kaydetti.

Harcamaların bileşenlerine gelince, yıllık ve çeyreklik karşılaştırmalarda farklılıklar gözlendi. Özel nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 2,6 artarken, çeyreklik bazda yüzde 0,6 geriledi. Buna karşın, devletin nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 3,1 düşerken, çeyreklik bazda yüzde 1,4 arttı.

Toplam sabit sermaye oluşumu yıllık bazda yüzde 0,7 azaldı; ancak çeyreklik bazda güçlü bir artışla yüzde 6,2 yükseldi. Bu durum, üçüncü çeyrekte yatırım harcamalarının bir önceki çeyreğe kıyasla arttığını gösteriyor.

Dış ticarette ise performans, ihracattaki güçlü artışla desteklendi. İhracat yıllık yüzde 18,4, çeyreklik yüzde 7,5 yükseldi ve Suudi ürünlerine yönelik dış talebin güçlü olduğunu ortaya koydu. İthalat ise yıllık yüzde 4,3 artarken, çeyreklik bazda yüzde 1,2 azaldı.


ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
TT

ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)

Gazze savaşında ateşkesin sağlanmasında kilit rol oynayan Donald Trump yönetimi, Ukrayna için de büyük çaba gösterirken ABD'deki Cumhuriyetçiler iç siyasetten endişe duyuyor.

Cumhuriyetçilerin önemli bir kısmı, hayat pahalılığı konusunun yeterince ele alınmadığını ve bunun gelecek yıl yapılacak ara seçimlerin sonuçlarına olumsuz yansıyacağını düşünüyor. 

Wall Street Journal (WSJ), Trump'ın danışmanlarının seçmenlerin ekonomik kaygılarının giderilmesini haftalardır önerdiğini, ekonominin güçlü olduğunu savunan ABD Başkanı'nınsa Demokratların bu konuyu gündemleştirme çabalarını göz ardı etmekten yana olduğunu bildiriyor.

WSJ'nin Beyaz Saray'daki kaynakları, buna rağmen Trump'ın danışmanlarının ABD Başkanı'nın 2026 başında yapacağı konuşmaların metinlerine ekonomi vurgusunu eklemeyi planladığını aktarıyor. 

Amerikan gazetesi, istihdamda ve işsizlik oranlarında istenen iyileşmenin henüz sağlanamadığını da öne sürüyor. 

Trump ve ona yakın isimlerse Demokrat Parti döneminden kalma sorunları, muhaliflerin kendilerini hedef almak için kullandığını iddia ediyor. 

Washington Post'un (WP) konuştuğu seçim stratejistleri, Joe Biden'ın kaybetmesine neden olan ekonomik problemlerin Donald Trump önderliğindeki Cumhuriyetçi Parti'nin adaylarını da vurabileceğini vurguladı. 

Trump'ın market fiyatlarını düşürmek için Brezilya kahvesi, meyve ve kırmızı et gibi bazı gıdalara yönelik gümrük vergilerini azalttığı, ilaç şirketleriyle indirime gitmeleri için müzakere yürüttüğü ve otomobil fiyatlarının düşmesi için adımlar attığı WP'nin haberinde hatırlatıldı.

Kısa süre önce yapılan Washington Post-ABC News-Ipsos anketi, Amerikalıların yüzde 62'sinin Trump'a ekonomide düşük not verdiğini ortaya koymuştu. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Washington Post