Kızılderili sanatçı Oscar'dan 50 yıl sonra gelen özrü kabul etti

Kızılderili aktris, Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından onurlandırıldı

Kızılderili aktris Sacheen Littlefeather (AFP)
Kızılderili aktris Sacheen Littlefeather (AFP)
TT

Kızılderili sanatçı Oscar'dan 50 yıl sonra gelen özrü kabul etti

Kızılderili aktris Sacheen Littlefeather (AFP)
Kızılderili aktris Sacheen Littlefeather (AFP)

Marlon Brando’nun 1973 yılında "Baba" (The Godfather) filmindeki rolüyle kazandığı Oscar Ödülü'nü protesto amacıyla reddetmek üzere sahneye çıkan Sacheen Littlefeather, Oscar törenlerini düzenleyen Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi'nin 50 yıl sonra gelen özrünü, kendisi için düzenlenen özel etkinlikte kabul etti.
Şarku’l Avsat’ın yerel medyadan aktardığı habere göre Los Angeles’te Kızılderili insanlara adanan bir partide Akademi, Littlefeather’dan kamuoyu önünde özür diledi.
Apaçi ve Yaki olan Littfeather, 1973 yılında Akademi Ödülleri’nde ödül alan Marlon Brando yerine sahneye çıkmıştı. Littlefeather, The Godfather filmi ile En İyi Erkek Oyuncu Oscarı alan Brando’nun neden sahneye çıkmadığı açıklamış, sahnede yuhalanmıştı. Brando, film endüstrisinin yerli ABD halkına karşı davranışları nedeniyle sahneye çıkmamayı tercih etti.
Littlefeather, yaptığı konuşmada ‘etnik kimliği ile gurur duyarak’ sahneye çıktığını belirtmişti. Konuşmasında “Gerçeği söylemem gerektiğini biliyorum. Bazıları kabul eder, bazıları ise kabul etmez” ifadelerini kullanmıştı.
Littlefeather, Oscar gecesinde güvenlik güçlerinin oyuncu John Wayne'in sahneden ayrılırken kendisine fiziksel olarak saldırmasını engellediğini açıklamıştı.
Littlefeather, konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Merhaba ben bir Apaçi'yim, aynı zamanda Amerika Yerlilerinin Olumlu Temsili Ulusal Komitesi'nin başkanıyım. Bu akşam Marlon Brando'yu temsilen buradayım. Sizinle şu an zaman kısıtı dolayısıyla paylaşamayacağım bu konuşmayı iletmemi benden istedi. Bu konuşmayı çıkışta basınla paylaşmaktan memnuniyet duyacağım. Maalesef Brando ödülü kabul etmeyeceğini söyledi. Ve bunun sebebi ise film endüstrisinin Amerika yerlilerine davranış biçimi olarak gösteriliyor. Umarım akşamınızı berbat etmiyorumdur, gelecekte kalplerimiz ile aklımız sevgi ve cömertlikle bir araya gelir. Marlon Brando adına teşekkürlerimi sunarım.”
2004'te hayatını kaybeden Marlon Brando, Kızılderili ve siyahların hakları için aktif olarak çalıştı. Hollywood sinemasının Kızılderililere karşı tutumunu pek çok yolla protesto etti.
Yaşanan olayların ardından Profesyonel Film Sendikası üyesi olan Littlefeather, bir daha oyuncu olmakta zorlandı zira yönetmenler, Littlefeather ile yolları ayırmaya karar verdi.
Akademi’nin eski Başkanı David Rubin, yaptığı açıklamada, Littlefeather’in gösterdiği cesaretin uzun süre kabul görmediğini belirtti ve yaptığı konuşmada “Cesaretiniz, uzun süre tanınmadı. Bunun için size en derin özürlerimizi ve hayranlığımızı sunarız” dedi.
Rubin, film endüstrisinin birçok kişinin cinsiyetçilik ve ırkçılık diye tanımladığı olaylar ile mücadele ettiği bir dönemde özür diledi.
Rubin, “Akademi ve sektör, bir dönüm noktasında” dedi.
Eylül 2021 yılında açılan Oscar Müzesi, ‘Rüzgar gibi geçti’ (Gone with the wind) filminde ırkçılık yapıldığı söylenen veya kadınlar ile azınlıkların film endüstrisindeki varlığı ile ilgili tartışmalar ile mücadele etme sözü vermişti. Akademi, Littlefeather’in 1973 yılındaki ünlü konuşmasına verilen tepki ile yüzleşeceğini belirtti.
Littlefeather, kendisi için Los Angeles’taki Akademi Müzesi’nde düzenlenen “An Evening with Sacheen Littlefeather” adlı özel etkinliğe katılarak, "Bu özrü kabul etmek için buradayım. Sadece benim değil, tüm milletlerimizin de bu gece bu özrü duyması ve hak etmesi gerektiğini bilerek kabul ediyorum. Şimdi, seyirciler arasındaki tüm Hintlilerin ayağa kalkmasını istiyorum. İnsanlarımıza bakın, birbirinize bakın ve hepimiz hayatta kalanlar olarak durduğumuz için gurur duyun" ifadelerini kullandı.
Littlefeather sözlerine şöyle devam etti:
"Lütfen, ben öldüğümde, gerçeğinizi her savunduğunuzda, benim sesimi, milletlerimizin ve halkımızın sesini canlı tutacağınızı her zaman hatırlatın. Ben Sacheen Littlefeather olarak kalacağım. Teşekkürler."



The Walking Dead'in yıldızından ikinci sezona dair büyük ipucu

The Walking Dead: Dead City'nin 8 bölümden oluşacak ikinci sezonunun çekimleri geçen yıl nisanda başlamış ve temmuzda Massachusetts eyaletinde sona ermişti (AMC)
The Walking Dead: Dead City'nin 8 bölümden oluşacak ikinci sezonunun çekimleri geçen yıl nisanda başlamış ve temmuzda Massachusetts eyaletinde sona ermişti (AMC)
TT

The Walking Dead'in yıldızından ikinci sezona dair büyük ipucu

The Walking Dead: Dead City'nin 8 bölümden oluşacak ikinci sezonunun çekimleri geçen yıl nisanda başlamış ve temmuzda Massachusetts eyaletinde sona ermişti (AMC)
The Walking Dead: Dead City'nin 8 bölümden oluşacak ikinci sezonunun çekimleri geçen yıl nisanda başlamış ve temmuzda Massachusetts eyaletinde sona ermişti (AMC)

The Walking Dead: Dead City'nin ikinci sezonunda Negan'ın yeni yönleri ortaya çıkacak. Yan dizi, Maggie ve Negan'ın zombilerin istila ettiği New York sokaklarında, hem dış tehditlerle hem de karmaşık geçmişleriyle mücadelesini konu alıyor. 

İlk sezon, birbirlerine düşman olan ikilinin Maggie'nin oğlu Hershel'ı Hırvat adlı yeni bir düşmandan kurtarma çabasını ve aralarındaki zoraki ittifakı ele almıştı. Aralarındaki kanlı geçmişe rağmen Dead City, Negan'ın insani yönlerini daha önce hiç olmadığı kadar öne çıkardı. İkinci sezondaysa bu dönüşüm daha da derinleşecek.

Jeffrey Dean Morgan, Jack Quaid'le başrolü paylaştığı yeni filmi Neighborhood Watch'u tanıtırken Screen Rant'e verdiği röportajda, Dead City'nin yeni sezonuyla ilgili ipuçları verdi. Morgan, karakterinin zamanla nasıl değiştiğini şöyle anlattı:

Onu ilk tanıdığımızda dünyanın en kötü adamıydı. Ama zaman geçtikçe başka bir yüzünü görmeye başladık.

59 yaşındaki Morgan kendi karakter yolculuğunu, yeni projesindeki rol arkadaşı Jack Quaid'in dönüşümleriyle kıyasladı ve şöyle devam etti:

Jack genellikle dışarıdan iyi görünen ama içinde karanlık bir taraf barındıran karakterleri oynuyor. Bense tam tersiyim. Her zaman İlk anda karanlık bir imajla çıkıyorum karşınıza ama sonra içimde başka bir taraf olduğunu keşfediyorsunuz. Bu yıl Negan'ın bir başka yönünü daha göreceğiz. Maggie’yle arasındaki ilişki ve bunun bu kıyamet sonrası New York'ta nasıl şekillendiği üzerine yeni şeyler izleyeceğiz. Hikaye devam ediyor. Eğlenceli bir yıl olacak.

Negan'ın bitmeyen kefaret arayışı

Dead City'nin ikinci sezonu Negan'ın, The Walking Dead'in son sezonlarında başlayan kefaret arayışını sürdürecek gibi görünüyor. Glenn ve Abraham gibi sevilen karakterleri acımasızca katleden zalim bir liderken; zamanla daha karmaşık, insani yönleriyle öne çıkan bir figüre dönüştü. Maggie ise yaşadığı kayıplar ve geçmişteki vahşet yüzünden hâlâ onu affedemeyen, acı ve öfke dolu bir karakter olmaya devam ediyor. İkili arasındaki bu kırılgan ateşkes ve yıllara yayılan travma, yan dizisinin duygusal merkezinde yer almayı sürdürecek.

The Walking Dead: Dead City'nin ikinci sezonu, ABD'de 4 Mayıs'ta yayına girecek. Birleşik Krallık'ta ise haziranda izleyiciyle buluşması planlanıyor. Türkiye içinse henüz resmi yayın tarihi duyurulmadı. 

Dead City'nin ilk sezonu, Türkiye'de TV+ üzerinden izlenebilir.

The Walking Dead evreni, 15 yıllık geçmişi ve pek çok yan dizisiyle bugün hâlâ genişlemeye devam ediyor. İlk dizi artık zombi türünü aşarak bir televizyon klasiği haline geldi. 

Independent Türkçe, Screen Rant, Collider