NASA, Mars'ta "hazine" buldu

"Görevde elde ettiğimiz en önemli numuneler"

Kızıl Gezegen'de 18 ay önce göreve başlayan Perseverance, şimdiye dek 12 kaya numunesi topladı (NASA)
Kızıl Gezegen'de 18 ay önce göreve başlayan Perseverance, şimdiye dek 12 kaya numunesi topladı (NASA)
TT

NASA, Mars'ta "hazine" buldu

Kızıl Gezegen'de 18 ay önce göreve başlayan Perseverance, şimdiye dek 12 kaya numunesi topladı (NASA)
Kızıl Gezegen'de 18 ay önce göreve başlayan Perseverance, şimdiye dek 12 kaya numunesi topladı (NASA)

NASA'nın Perseverance uzay aracı, Mars'ta organik madde hazinesi buldu.
Eski çağlardan kalma bir deltayı inceleyen Perseverance, karbon bazlı moleküllerin yer aldığı iki kaya numunesi topladı.
ABD'deki prestijli Berkeley Üniversitesi'nden David L. Shuster, perşembe günü yaptığı açıklamada "Bunların, mevcut görevde topladığımız en önemli numuneler olduğunu net şekilde söyleyebilirim" dedi.  
Numunelerin potansiyel yaşam izleri taşıyabileceğini belirten bilim insanları, bunların bir zamanlar Mars'ta hayat olup olmadığına dair bilgi sağlayabilmesi için incelemelerin artırılması gerektiğini söyledi.
Shuster'la görevde yer alan Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden Kenneth A. Farley de organik karbon moleküllerinin, yaşam izi taşımayan bir dizi kimyasal reaksiyon sonucunda oluşmuş olabileceğini ifade etti.
NASA'dan Sunanda Sharma ise numunelere dair "Bunu, başka bir gezegende hayat olup olmadığını dair potansiyel işaretlerin arandığı bir hazine avı gibi düşünürsek, organik madde bir ipucu olurdu. Deltada yaptığımız incelemelerde gittikçe daha sağlam ipuçları elde ediyoruz" dedi.
Bilim insanları, kurumuş bir deltanın yer aldığı 45 kilometre genişliğindeki Jezero kraterinin, Mars'ta 3,5 milyar yıl önce yaşam olup olmadığının araştırılması için en verimli bölge olduğunu düşünüyor.
Farley, "Burası, görev boyunca gerçekleştirilen incelemelerde bilimsel açıdan en büyük öneme sahip bölge. Gölde birikmiş, eski çağlardan kalma tortul kayaçların incelenmesi için en iyi fırsatı sunuyor" dedi.
Öte yandan NASA'daki araştırmacılar, Perseverance'ın taşıdığı cihazların, taşların niteliği hakkında net bilgi sağlayabilecek kapasitede olmadığını söyledi. Dolayısıyla numuneler, Dünya'ya getirildiğinde laboratuvarlarda incelenecek.
Avrupa Uzay Ajansı ve NASA, Mars'tan Numune Getirme Görevi (Mars Sample Return Mission) adı verilen bir proje kapsamında Kızıl Gezegen'e bir araç gönderip, Perseverance'ın bulduğu numuneleri geri getirmeyi hedefliyor. Görevin 2028'de başlaması, numunelerinse 2033'te Dünya'ya ulaşması planlanıyor.
Independent Türkçe, CNN, New York Times



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space