ABD, Atlantik Okyanusu’na kıyısı olan 19 ülkeyi kapsayan yeni bir ‘barışçıl blok’ oluşturmak istiyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiliz mevkidaşı James Cleverly dün New York’ta BM Genel Kurulu’nun oturum aralarında (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiliz mevkidaşı James Cleverly dün New York’ta BM Genel Kurulu’nun oturum aralarında (AP)
TT

ABD, Atlantik Okyanusu’na kıyısı olan 19 ülkeyi kapsayan yeni bir ‘barışçıl blok’ oluşturmak istiyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiliz mevkidaşı James Cleverly dün New York’ta BM Genel Kurulu’nun oturum aralarında (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiliz mevkidaşı James Cleverly dün New York’ta BM Genel Kurulu’nun oturum aralarında (AP)

ABD, İngiltere, Avrupa, Afrika ve Güney Amerika’daki ülkeler de dahil olmak üzere 19 ülkenin temsilcileri, ‘müreffeh, açık ve işbirliğine dayalı’ bir bölge arayışla Atlantik Okyanusu kıyısındaki ülkelerden oluşan yeni bir ‘barışçıl blok’ oluşturmak istediklerini açıkladı.
Duyuru, New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 77. yıllık oturumun toplantılarının oturum aralarında ABD Başkanı Joe Biden’ın yönetimi tarafından, Dışişleri Bakanı Antony Blinken başkanlığında düzenlenen bir toplantıda yapıldı.
Toplantıya Atlantik Okyanusu kıyısındaki ülkeler olarak, Kanada, İngiltere, İrlanda, İspanya, Portekiz, Hollanda, Norveç, Arjantin, Brezilya, Kosta Rika, Angola, Fildişi Sahili, Ekvator Ginesi, Gana, Gine-Bissau, Moritanya ve Senegal’den üst düzey yetkililer katıldı.
Bu girişim aynı zamanda artan jeopolitik gerilimlerin, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşının yıkıcı sonuçları ışığında, Biden yönetimini küresel güney ülkeleriyle daha fazla işbirliği yapmaya ittiği bir zamanda gerçekleşti.
Toplantı, ABD’li bir yetkilinin, Atlantik’teki denizcilik girişimlerine yıllık olarak harcanacak 400 milyon dolara ek olarak, çevreyi ve deniz güvenliğini desteklemek için 100 milyon dolarlık başka bir girişimle yeni bir Atlantik ülkeleri topluluğu oluşturmak istediklerini duyurmasıyla başladı.
Toplantının nihai bildirisinde, “Hepimiz geçimimiz için Atlantik’e bağlıyız. Burası önemli ticaret yolları, önemli doğal kaynaklar ve temel biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapıyor” denildi.
Korsanlık, sınır ötesi organize suç, yasadışı balıkçılık, iklim değişikliği, kirlilik, çevresel bozulma ve geçim kaynaklarına tehdit oluşturan diğer faktörler gibi kıyıdaş ülkelerin karşılaştığı birçok zorluğa değinildi.
Atlantik Okyanusu’nun aynı zamanda doğal kaynaklardan yeni teknolojilere kadar kullanılmayan ekonomik potansiyel sağladığı vurgulanarak, “Hiçbir ülke tek başına Atlantik bölgesindeki ulusötesi sorunları çözemez veya önümüzde duran fırsatları tam olarak ele alamaz” ifadeleri kullanıldı.
Katılımcılar, okyanuslar ve denizlerdeki tüm faaliyetleri düzenleyen yasal çerçeveyi oluşturan 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi hükümlerince öngörüldüğü gibi bu bölgede ortak hedeflere ulaşmak için işbirliğini geliştirmeye yönelik daha geniş bir diyalog oluşturmaları gereğini dile getirdi.
Ayrıca, bu bölgede bölgesel işbirliğini güçlendirme, Atlantik sorunlarına ortak bir yaklaşım geliştirme ve karşılaşılan zorlukları çözmek için ortak kapasite oluşturma çağrısında bulundular.
Sürdürülebilir bir okyanus ekonomisi geliştirmek ve okyanusun hem şimdi, hem de gelecek nesiller için artan bir nüfusu beslemekten küresel ticareti yönetmeye kadar geçim kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde desteklemeye devam etmesini sağlamak için kapsayıcı bir ekonomik model oluşturmak gibi bölgedeki ortak hedefleri birden fazla alanda ilerletmek konusunda birlikte çalışma fırsatlarını değerlendirme sözü verdiler.
Gelişmekte olan ülkelerde kalkınmayı teşvik etme ve yoksulluğu azaltma konusunda ciddi bir taahhüt olmadan sürdürülebilir bir kalkınma olmadığını kabul eden katılımcılar, kalkınmayı teşvik etmek, istihdam ve gelir yaratmak, geçim kaynaklarını desteklemek ve ülkeler arasındaki teknolojik uçurumu kapatmak için gönüllü ve karşılıklı olarak mutabık kalınan şartlarla teknoloji transferinin önemini vurguladılar.
Nihai bildiride, “İklim değişikliği ve çevresel bozulmanın zorluklarını ele almak için fırsatlar arayacağız. Kayıp ve hasarın en aza indirilmesi, önlenmesi ve  iklim direncinin oluşturulması, deniz kirliliğinin azaltılması, deniz ve kıyı ekosistemlerinin korunması dahil olmak üzere ortak hedeflerimizi ilerletmek için yenilikçi bilime dayalı çözümler üzerinde işbirliği yapacağız” ifadelerine yer verildi.
Ayrıca korsanlığı caydırmak, yasadışı, bildirilmeyen ve düzenlenmemiş balıkçılığı ele almak ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele etmek için insani müdahale ve arama kurtarma operasyonları konusunda işbirliğini sağlamak için çalışacaklarını vurguladılar.
Güney Atlantik’i uluslararası barışın geliştirilmesine önemli ölçüde katkıda bulunan bir barış ve işbirliği bölgesi olarak görme taahhütlerini açıklayan katılımcılar, Atlantik’teki birçok kuruluşun ortak hedeflere ulaşmada şimdiden önemli ilerleme kaydettiğini belirtti.
Bu kuruluşlar tarafından desteklenen transatlantik işbirliği ruhu üzerine inşa etmeye ve çalışmalarını mümkün olan en geniş ölçüde desteklemeye söz verdiler.
Atlantik kıyı devletleri ve mevcut Atlantik odaklı kuruluşlarla diyalog temelinde ek işbirliği alanları belirlemek için çalışmaya devam edeceklerini ve Atlantik devletlerini bir araya getirme fırsatlarını araştıracaklarını beyan ettiler.
Aynı zamanda, diğer Atlantik kıyı ülkelerini bu yeni bloğa katılmaya davet ettiler.



New York Post: William ve Kate söylentilerin üstesinden gelip işe dönmeye istekli

 İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)
İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)
TT

New York Post: William ve Kate söylentilerin üstesinden gelip işe dönmeye istekli

 İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)
İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)

İngiltere Kraliyet tahtının varisi Galler Prensi William ve eşi Kate Middleton’un haklarındaki ‘dedikodu ve komplo teorilerini’ arkalarında bırakma konusunda oldukça ‘istekli’ olduğu bildirildi.

Şarku’l Avsat’ın New York Post gazetesinden aktardığı habere göre Galler Prensi ve Prensesi, son haftalarda Middleton’un sağlığından, nerede olduğuna kadar birçok konuda komplo teorilerine ve söylentilere maruz kaldı.

Kate’in Ocak ayında karın ameliyatı geçirdiği ve o zamandan beri evde iyileştiği açıklanmıştı.

Kral Charles'ın eski uşağı Grant Harrold’a göre çift, görevlerine odaklanmayı ve resmi olarak Kraliyet işlerine geri dönmeyi sabırsızlıkla bekliyor.

Harrold gazeteye verdiği demeçte, “Dedikodu ve komplo teorileriyle ilgili sayfayı kapatıp, Kraliyet ailesine ve oradaki görevlerine odaklanmaya istekli olduklarını düşünüyorum” dedi.

Hafta sonu, Prens William’la birlikte Windsor’daki bir çiftlik dükkanına kısa bir ziyarette bulunan prensesin mutlu, sağlıklı ve rahat olduğu görüldü.

Harrold, The Sun gazetesinde yer alan bu görüntülere ilişkin yaptığı yorumda şu ifadeleri kullandı;

İyileşiyor gibi görünüyor. Kraliyet ailesi üzerindeki baskıyı biraz hafifletebilir, ama insanlar yine de Kate’i daha fazla görmek isteyecek. Onu toplum içinde ne kadar çok görürlerse, onun için o kadar az endişelenecekler. Bu zaman alacak, zira bu yılın sonlarına kadar tam olarak görevlerine dönmesi beklenmiyor.

Ancak Harrold, çiftin yaptığı gezinin saray yetkilileri tarafından söylentileri bastırmak için ‘kasıtlı olarak düzenlenmiş’ olabileceğini belirterek şunları ekledi;

Birdenbire ortaya çıkması oldukça tuhaf görünüyor, bu yüzden bunun halkın Kate hakkında endişelenmesini engellemek için planlandığını düşünüyorum.

Bir saray kaynağı da, devam eden söylentiler nedeniyle 41 yaşındaki William veya 42 yaşındaki Middleton’un günlük hayatlarına devam etmesinin kolay olmadığını söyledi.

Prensesin yakın zamanda ortaya çıkmasının, onun sağlığıyla ilgili çılgın komplo teorilerini ortadan kaldırmaya yeteceği umuluyor.