II. Ramses döneminden kalma mağara içi mezar bulundu: "Son derece nadir"

"Indiana Jones'tan fırlamış bir şey gibi"

Sahilde bulunan mağara tekrar kapatılana kadar birkaç nesne çalındı (AFP)
Sahilde bulunan mağara tekrar kapatılana kadar birkaç nesne çalındı (AFP)
TT

II. Ramses döneminden kalma mağara içi mezar bulundu: "Son derece nadir"

Sahilde bulunan mağara tekrar kapatılana kadar birkaç nesne çalındı (AFP)
Sahilde bulunan mağara tekrar kapatılana kadar birkaç nesne çalındı (AFP)

İsrailli arkeologlar, Mısır Firavunu II. Ramses döneminden kalma mağara içi mezar bulunduğunu duyurdu. Dün yapılan açıklamada mezarın çömlek parçaları ve bronz nesnelerle dolu olduğu belirtildi.
Mezar, Tel Aviv yakınındaki Palmachim Milli Parkı'ndaki inşaat çalışmaları sırasında keşfedildi.

Ekskavatör, mezarlığın çatısına denk gelince İsrail Eski Eserler Kurumu (IAA) yetkilileri bölgeye çağrıldı.
Arkeologlar, MÖ 1213'te öldüğü düşünülen firavunun döneminden kalma çeşitli biçim ve boyutlarda çömleği buldu. Bazıları kırmızı renkli olan, bazılarının içinde kemik bulunan kaseler, kadehler, pişirme kapları, ok ve mızrak uçları görüldü.
Yaklaşık 3 bin 300 yıl önce gömülen eserlere hiç el değmediği belirlendi. Mağarada sağlam en az bir iskelet de tespit edildi.
IAA uzmanlarından Eli Yannai, "Mağara, Geç Tunç Çağı cenaze geleneklerinin tam bir portresini sunabilir" diye konuştu.
"Son derece nadir, hayatta bir kez görülen bir keşif" diyen Yannai, çömleklerin Kıbrıs, Lübnan, Suriye, Gazze ve Yafa'dan geldiğini söyledi. Yannai buradan hareketle keşfin, bölgede kıyı boyunca gerçekleşen ticaretin kanıtı olduğunu düşünüyor.
IAA'dan bir diğer arkeolog David Gelman'a göre ok ve mızrak ucu gibi silahlar, mezardaki kişilerin savaşçı olabileceğini gösteriyor. Gelman, bu kişilerin gemilerde görev yapma ihtimaline işaret etti ve böylece farklı bölgelerden pek çok eşya elde edilmiş olabileceğini belirtti.
Gelman, "Mağara içi mezarlar nadiren görülür. 3 bin 300 yıl önce, ilk kullanımından bu yana hiç dokunulmamış olanı bulmak da nadir. Indiana Jones'tan fırlamış bir şey gibi" dedi.
IAA kazı için planlama aşamasına geçildiğini ve çalışmalara kadar mağaranın kapatıldığını duyurdu.
Independent Türkçe, AFP, Times of Israel



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news