Guatemala, Fas’ın Dakhla şehrinde konsolosluk açmaya karar verdi

Fas Dışişleri Bakanı ve Guatemalalı mevkidaşı Perşembe günü New York’ta yaptığı görüşmede (Fas Dışişleri Bakanlığı)
Fas Dışişleri Bakanı ve Guatemalalı mevkidaşı Perşembe günü New York’ta yaptığı görüşmede (Fas Dışişleri Bakanlığı)
TT

Guatemala, Fas’ın Dakhla şehrinde konsolosluk açmaya karar verdi

Fas Dışişleri Bakanı ve Guatemalalı mevkidaşı Perşembe günü New York’ta yaptığı görüşmede (Fas Dışişleri Bakanlığı)
Fas Dışişleri Bakanı ve Guatemalalı mevkidaşı Perşembe günü New York’ta yaptığı görüşmede (Fas Dışişleri Bakanlığı)

Guatemala, Fas’ın tartışmalı Batı Sahra bölgesindeki Dakhla şehrinde bir konsolosluk açmaya karar vererek, bölgedeki toprak anlaşmazlığının tek çözümü olarak, Fas’ın egemenliği altındaki özerklik planına desteğini yineledi.
Fas Dışişleri, Afrika İşbirliği ve Gurbetçiler Bakanı Nasır Burita ve Guatemalalı mevkidaşı Mario Adolfo Bucaro Flores dün New York’ta yaptıkları görüşmenin ortak bir bildiri yayımladı.
Bildiriye göre Guatemala, Batı Sahra üzerindeki bölgesel anlaşmazlık konusundaki net tutumunu yineleyerek, şehrin ekonomik potansiyeli ve Afrika kıtasının geri kalanına açıklığından yararlanmak için Dakhla şehrinde konsolosluk açma kararını duyurdu.
Guatemala Dışişleri Bakanı basına yaptığı açıklamada ise, “Bizim için egemenlik, barış ve toprak bütünlüğü kavramları çok önemli. Fas’ın bu konudaki tutumunu destekliyoruz ve desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
Bucaro Flores, Fas Kralı 6. Muhammed’in önderliğinde ülkede gerçekleştirilen reformları ve  Afrika ve Arap dünyasının sorunlarının barışçıl yollarla çözülmesindeki rolü ve katkısını takdir etti.
Ayrıca ülkesi ile Fas arasındaki işbirliği ilişkilerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.
Fas Dışişleri Bakanı Burita ise, Cumhurbaşkanı Alejandro Giammattei liderliğindeki Guatemala hükümetinin reformların yanı sıra bölgesel ve uluslararası düzeyde barış için oynadığı rolü memnuniyetle karşıladı.
Ortak bildiriye göre, Fas ve Guatemala, dünyanın akut bir gıda kriziyle karşı karşıya olduğu bir zamanda, özellikle tarım ve gübrelere ağırlık vererek, turizm, eğitim ve enerji alanlarında ikili işbirliğine ivme kazandırmaya karar verdi.



Pentagon, İsrail'in Refah konusundaki planları için "hala endişeli" olduklarını belirtti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Pentagon, İsrail'in Refah konusundaki planları için "hala endişeli" olduklarını belirtti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İsrail'in Gazze'nin Refah kentine yönelik olası kara saldırısı planından "hala endişeli" olduklarını belirterek, bu konuda iki taraf arasında görüşmelerin devam ettiğini açıkladı.

Pentagon Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, günlük basın toplantısında soruları cevapladı.

"İsrail'in, Refah'a olası kara saldırısı öncesi sivilleri tahliye etme planını tamamladığı" şeklinde çıkan haberler hakkındaki bir soruya Ryder, ABD ile İsrail'in Refah konusunda görüşmelere devam ettiğini belirtti.

Ryder, "Planlarının neye benzediği açısından, çeşitli eylem planları konusunda hala bazı endişelerimiz var ve dolayısıyla sivil güvenliği ve insani yardımları nasıl dikkate alacaklarına ilişkin bu endişeleri tartışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

ABD ile paylaşılan henüz detaylı, uygulanabilir ve güvenilir bir plan bulunmadığına işaret eden Ryder, "Bu noktada herhangi bir büyük kara operasyonunun başladığına dair bir belirti yok." ifadesini kullandı.

Ryder, AA muhabirinin, "ABD Dışişleri Bakanlığının yıllık insan hakları raporunda İsrail ordusunun ihlaller yaptığına yönelik değerlendirmesi üzerine Pentagon'un İsrail'e karşı silah yardımında sınırlama yapıp yapmayacağına" ilişkin sorusuna karşılık, Gazze'de sivillerin güvenliği ve insani yardımların ulaştırılması konusunu her görüşmede dile getirdiklerini ve gündeme getirmeye devam edeceklerini söylemekle yetindi.

- Zambia'daki askeri zirve

Pentagon Sözcüsü, basın toplantısında ayrıca, 22 Nisan'da başlayıp 26 Nisan'a kadar devam edecek Zambia'daki askeri zirve hakkında da bilgi verdi.

Zirvenin, ABD ile Zambia'nın katılımının yanı sıra Afrika ve Avrupa'dan 40 kara kuvvetleri askeri şefini bir araya getirdiğine işaret eden Ryder, askeri yetkililerin yanında akademik liderlerin de katılımıyla zirvede işbirliğine dayalı çözümleri tartışmak ve geliştirmek için çaba sarf edildiğini kaydetti.

Ryder, "Ulus ötesi sorunlara bölgesel çözümler" temalı zirvenin sonunda, ABD ile Zambia arasında yeni bir ortaklık anlaşması imzalanacağı bilgisini paylaştı.


İsrail cezaevlerinde idari tutuklu Filistinlilerin sayısı 3 bin 660'ı aştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail cezaevlerinde idari tutuklu Filistinlilerin sayısı 3 bin 660'ı aştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail'in cezaevlerinde idari tutuklu olarak bulunan Filistinlilerin sayısının 3 bin 660'ın üzerine çıktığı bildirildi.

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, 7 Ekim'den bu yana Filistinlilere yönelik durumun endişe verici boyuta ulaştığı belirtildi.

Açıklamada, "Gazze'de devam eden soykırımın üzerinden 200 gün geçti. İsrail hapishanelerinde nisan başından bu yana 3 bin 660'tan fazla idari tutuklu bulunuyor." ifadelerine yer verildi.

İdari tutuklu sayısının 7 Ekim tarihinden önce 1320 civarında olduğu kaydedilen açıklamada, bu tarihten itibaren İsrail'in 5210 idari tutuklama kararı aldığı aktarıldı.

Esirler Cemiyeti Medya Sorumlusu Amani Serahane, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "1967'deki işgal ve 1987'deki Birinci İntifada sonrasında idari tutuklularla ilgili bilgilerin kayıt altına alınmaya başlanmasından bu yana idari tutuklu sayısı en yüksek seviyede." dedi.

Serahane, İsrail cezaevlerinde idari tutuklu olarak bulunan Filistinlilerden 20'sinin kadın ve 40'tan fazlasının çocuk yaşta olduğunu kaydetti.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere 34 bin 183 Filistinli öldürüldü, 77 bin 143 kişi yaralandı.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 487 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail'in, son 200 günde Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te en az 8 bin 430 kişiyi gözaltına aldığı duyuruldu.


Gazze'nin Refah şehrine İsrail saldırısı: 3 Filistinli hayatını kaybetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Gazze'nin Refah şehrine İsrail saldırısı: 3 Filistinli hayatını kaybetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrine saldırısı sonucunda en az 3 Filistinlinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda Filistinlinin de yaralandığı bildirildi.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Refah şehrinin es-Selam Mahallesi'nde bulunan el-Behabise ailesine ait bir eve İsrail'in bombalı saldırısı sonucu en az 3 Filistinli yaşamını yitirdi.

Olayda çok sayıda kişinin yaralandığı, enkazdaki kayıp kişileri arama çalışmalarının sürdüğü öğrenildi.

İsrail saldırısında ölen ve yaralanan Filistinlilerin Yusuf en-Neccar Hastanesi'ne kaldırıldığı aktarıldı.

- İsrail'in Refah'a olası kara saldırısı
Uluslararası toplumdan gelen tüm uyarılara rağmen Refah'a saldırı planını onayladığını defalarca kez yineleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 8 Nisan'da yaptığı açıklamada "saldırı için tarih belirlendiğini" belirtmişti.

İsrail devlet televizyonu KAN'ın 14 Nisan tarihli haberinde ise Netanyahu'nun, tarihinin belli olduğunu açıkladığı Refah'a saldırı planının "ertelendiği" iddiasına yer verilmişti.

Ayrıca, İsrail'in, kara işgali öncesinde bölgeye sığınanları çıkarmak için iki hafta içinde Refah yakınlarında 10 bin çadır kurmayı planladığı öne sürülmüştü.

30 bin ek çadırın satın alma aşamasında olduğu, bunların da aynı bölgeye daha sonra kurulacağı ifade edilmişti.


İsrail resmi televizyonu: İsrail ordusu Refah'a çok yakında girmeye hazırlanıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail resmi televizyonu: İsrail ordusu Refah'a çok yakında girmeye hazırlanıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail ordusunun çok yakında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine karadan işgal başlatmaya hazırlandığı belirtildi.

İsrail resmi televizyon kanalı KAN'ın adı belirtilmeyen askeri kaynaklardan aktardığına göre, İsrail ordusu çok yakında çok sayıda Filistinliyi tahliye etmek üzere Refah'a karadan işgal operasyonu için hazırlanıyor.

Kanalın askeri haberler yorumcusu İtay Blumental, "İsrail ordusunun planına göre, Refah'taki 1 milyondan fazla Filistinlinin bölgeyi tahliye ederek, Gazze Şeridi'nin güneyi ve orta kesiminde son zamanda hazırlanan barınaklara gelmesi istenecek." dedi.

Blumental, Refah'tan gelen yerinden edilmiş Filistinliler için uluslararası yardım kuruluşları ve diğer devletler tarafından daha önce Gazze'nin güneyi ve orta kesiminde binlerce çadır hazırlandığını kaydetti.

KAN, yayınında, uydular tarafından Refah kenti ile Han Yunus arasında son haftalarda kurulmuş olan çadır kenti gösteren fotoğrafları gösterdi.

ABD ve adı belirtilmeyen bölge ülkelerine planın sunulduğunu belirten Blumental, İsrail ordusunun Refah'ta ilerlemesinin aşamalı gerçekleşeceğini söyledi.

Blumental, İsrail ordusunun Refah'a yönelik kara harekatı başlamadan önce tahliye edilecek bölgede bulunan insanlara bunun tebliğ edileceğinin altını çizdi.

Blumental'a göre, İsrailli güvenlik yetkililerine göre, Refah kentindeki insanların tahliyesi 4 ile 5 hafta sürecek.

- Revize edilmiş plan

KAN, ABD'nin çekinceleri sebebiyle, İsrail ordusunun hazırladığı planın 4 kez değiştirilerek revize edildiğini aktardı.

Amerikalıların başlangıçta, Refah kentine yönelik kara operasyonuna suçsuz insanlara zarar verir endişesiyle şiddetle karşı çıktıklarını ancak daha sonra kente girişin önemini kavradıklarını iddia eden İsrail resmi televizyonu KAN, Tel Aviv'in Refah operasyonu için ABD ile birlikte bir operasyon odası kurma aşamasında olduğunu kaydetti.

Adı belirtilmeyen İsrailli bir askeri yetkiliye dayandırılan açıklamalarda, yetkilinin, ABD'nin korkularını anladıklarını ancak, Refah'a girilmeksizin Gazze Şeridi'nde bir askeri operasyonun son bulmasının mümkün olmadığını ilettiği ifade edildi.

- ABD'nin pozisyonu

Israel Hayom gazetesi, Refah'a karadan işgal konusunda, Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar'ın birkaç gün evvel arabulucular aracılığıyla yapılan teklife olumsuz cevap vermesi sonucunda "Refah'a giriş kararının alındığını" yazdı.

İran'ın İsrail'e 13 Nisan'da yaptığı saldırı sonrasında İsrail'in İran'a 19 Nisan'da sınırlı karşılık vermesinin sebebi olarak "ABD'nin Refah'a yönelik operasyona karşı tutumunu yumuşatmak" gösterildi.

Refah'ın karadan işgali konusunda, "İsrail, Refah'a girmek için İsrail ordusunun gerçekleştireceği operasyon konusunda çıkarı olan tüm ülkelerle işbirliği içerisinde çalışacak." ifadelerine yer verildi.

İsrail ile Hamas arasında Mısır, Ürdün ve ABD'nin arabuluculuğunda yürütülen dolaylı müzakereler, Tel Aviv yönetiminin Hamas'ın savaşın sona ermesi ve güçlerini Gazze Şeridi'nden çekmesi taleplerini reddetmesi sebebiyle sonuçsuz kaldı.

- İsrail'in iddiaları

Gazze'de 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah'ı karadan işgal etmek isteyen İsrail, insani felaket uyarılarına rağmen, bölgeyi "Hamas'ın son kalesi" olarak nitelendirerek işgalde ısrar ediyor.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'nin kuzey ve orta kesimine yönelik yoğun hava saldırısı ve karadan işgali sonucunda Filistinliler güneye göç etmeye zorlandı.

Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere 34 bin 183 Filistinlinin ölümüne yol açan İsrail saldırılarında 77 bin 143 kişi de yaralandı.

İsrail, Gazze'deki ihlalleri nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım suçlamasıyla yargılanmasına ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ateşkes çağrısına rağmen saldırılarını sürdürüyor.

- İsrail'in Refah'a olası kara saldırısı

Uluslararası uyarılara rağmen, Refah'a saldırı planını onayladığını defalarca kez yineleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 8 Nisan'da yaptığı açıklamada saldırı için tarih belirlendiğini belirtmişti.

Buna karşın, İsrail devlet televizyonu KAN'ın 14 Nisan tarihli haberinde ise Netanyahu'nun, tarihinin belli olduğunu açıkladığı Refah'a saldırı planının "ertelendiği" iddiasına yer verilmişti.

Ayrıca, İsrail'in, kara işgali öncesinde bölgeye sığınanları çıkarmak için iki hafta içerisinde Refah yakınlarında 10 bin çadır kurmayı planladığı öne sürülmüştü.

30 bin ek çadırın da satın alma aşamasında olduğu, bunların da aynı bölgeye daha sonra kurulacağı kaydedilmişti.


Şili Devlet Başkanı Boric, İsrail'in Gazze'de "barbarlık" yaptığını belirtti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Şili Devlet Başkanı Boric, İsrail'in Gazze'de "barbarlık" yaptığını belirtti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarını "barbarlık" olarak nitelendirdi.

Boric, sosyal medya hesabından İsrail saldırısında annesini, babasını ve 4 yaşındaki kız kardeşini kaybeden Sabrin bebeğin kuvözün içindeki fotoğrafını paylaştı.

Şili Devlet Başkanı Boric, "İsrail hükümetinin Gazze'de uyguladığı barbarlığa şaşırmaktan ve öfkelenmekten vazgeçmeyelim. 34 binden fazla kişi öldürüldü ve hafta sonu hayatını kaybeden bir annenin karnından kız bir bebeği çıkarmayı başardılar. Artık ateşkes olsun." ifadelerini kullandı.

Daha sonra Devlet Başkanlığı Sarayı La Moneda da gazetecilere açıklamada bulunan Boric, Gazze'de katliamın devam ettiği sürece İsrail'den çektikleri Tel Aviv Büyükelçisinin ülkede kalmaya devam edeceğini belirtti.

Boric, 7 Ekim'deki saldırılara ilişkin, "Terör örgütü Hamas'ın 7 Ekim'de yaptığı şüphesiz barbarcaydı ancak Filistin halkı bunun bedelini ödemekle sorumlu tutulamaz." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'in 20 Nisan'da Refah'a düzenlediği saldırılarda, Sabrin bebeğin evleri bombalanmış ve bir aile yok olmuştu.

Şili Devlet Başkanı Boric, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırıları nedeniyle Tel Aviv Büyükelçilerini istişarelerde bulunmak amacıyla 1 Kasım 2023'de geri çağırmıştı.


Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Fukuşima'daki atık su tahliyesini ikinci kez denetliyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Fukuşima'daki atık su tahliyesini ikinci kez denetliyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'nde (NGS) biriken atık suyun okyanusa tahliyesine yönelik ikinci denetlemesine başladı.

UAEA heyeti, başkent Tokyo'da, Japonya Dışişleri ve Sanayi Bakanlığı yetkilileri ve santral işleticisi Tokyo Electric Power (TEPCO) temsilcileri ile bir araya gelerek fikir alışverişinde bulundu.

Heyet temsilcisi Gustavo Caruso, burada yaptığı açıklamada, heyetin, güvenlik açısından önemli teknik konuları izlemek üzere Fukuşima Dai-içi yerleşkesini ziyaret edeceğini bildirdi.

Tahliyeyi yerinde denetlemenin önemini vurgulayan Caruso, "Bu bağımsız, nesnel ve bilime dayalı yaklaşım, Japonya ve ötesinde güvenin oluşmasına yardımcı olacak." ifadesini kullandı.

Santrale yönelik bu gezi, Ağustos 2023'te başlayan atık su tahliyesi sonrası ikinci denetleme olacak. UAEA heyetinde ABD, Güney Kore ve Çin dahil çeşitli ülkelerden uzmanlar görev alıyor.

Hafta sonuna kadar Japonya'da temaslarda bulunacak heyetin, hem atık su tahliyesini yerinde denetleyeceği hem de Nükleer Düzenleme Kurulu yetkilileriyle görüşeceği aktarıldı.

- Tahliyede son durum

TEPCO'nun açıklamasına göre, 31 Mart 2024'te sona eren 2023 mali yılı boyunca 4 farklı evrede toplamda 31 bin 200 ton atık su Pasifik Okyanusu'na tahliye edildi.

2023'te gerçekleşen evrelerin ilki 24 Ağustos-11 Eylül, ikincisi 5-23 Ekim, üçüncüsü 2-20 Kasım ve dördüncüsü 28 Şubat-17 Mart'ı kapsamıştı.

TEPCO, 1 Nisan'da başlayan 2024 mali yılının ilk atık su boşaltım evresini ise 19 Nisan-7 Mayıs arası gerçekleştiriyor. Bu evrede 7 bin 800 ton atık su boşaltılacak.

31 Mart 2025'te sona erecek 2024 mali yılı boyunca işletici firma, 7 boşaltım evresinde toplamda 54 bin 600 ton atık suyu tahliye etmeyi planlıyor.

- Atık su tahliyesi

TEPCO, santraldeki radyoaktif özellikli atık suyun boşaltımını Ağustos 2023'te başlatmıştı. Atık su, deniz altına inşa edilen tünel vasıtasıyla kıyıdan 1 kilometre açığa boşaltılıyor.

Santraldeki reaktörleri soğutma işlevi gören saf su içinde oluşan radyoaktif maddeler, Gelişmiş Sıvı İşleme Sistemi (ALPS) sayesinde trityum materyali haricinde ayrışıyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Temmuz 2023'teki nihai raporunda, Japonya'nın atık su tahliye planının, uluslararası güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğunu duyurmuştu.

Japonya'da 2011'de 9 büyüklüğünde meydana gelen deprem ile sonrasındaki tsunaminin santraldeki reaktörde yol açtığı nükleer erimeler havaya karışmış ve santral çevresi tahliye bölgesi ilan edilmişti.


Hiroşima 2026 yılında Antarktika Anlaşması İstişare Toplantısına ev sahipliği yapacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Hiroşima 2026 yılında Antarktika Anlaşması İstişare Toplantısına ev sahipliği yapacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Japonya hükümeti, 2026 yılında 48. Antarktika Anlaşması İstişare Toplantısına (ATCM), Hiroşima'da ev sahipliği yapacağını bildirdi.

Japonya Dışişleri Bakanı Kamikava Yoko, açıklamasında, ülkesinin, 48. Antarktika Anlaşması İstişare Toplantısına ev sahipliği yapacağını aktardı.

Kamikava, toplantının, daha önce G7 Liderler Zirvesi'nin de düzenlendiği güneybatıdaki Hiroşima kentinde, Mayıs 2026'da gerçekleştirileceğini bildirdi.

Anlaşmanın temel ilkelerinin Antarktika bölgesinin barışçıl kullanımını vurguladığını kaydeden Japon Bakan, "atom bombası mağduru" Hiroşima'nın "anlaşmanın ruhunu temsil etmeye uygun" olduğunu belirtti.

Japon Bakan, kıtanın uluslararası işbirliğini teşvik etmek için önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasına göre Japonya en son 1994 yılında, batıdaki Kyoto kentinde ATCM toplantısına ev sahipliği yapmıştı.

Buna göre Japon hükümeti, 2026'daki toplantı kapsamında, ilgili bakanlıklar ve Hiroşima kenti ile yakın işbirliği doğrultusunda, Antarktika kapsamlı uluslararası işbirliğini geliştirmeyi hedefleyecek

2021'de Paris, 2022'de Berlin, 2023'te Helsinki'de düzenlenen ATCM toplantısı bu yıl mayıs ayında Hindistan'ın Kochi bölgesinde düzenlenecek.

Yıllık düzenlenen ATCM'de katılımcı hükümetler, bilimsel araştırmalar kapsamında Antarktika bölgesinin, barışçıl kullanımı, buradaki biyolojik kaynakların korunması süreçlerini ele alıyor.


Atina'da Afrika'dan taşınan çöl tozu etkili oluyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Atina'da Afrika'dan taşınan çöl tozu etkili oluyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Yunanistan'ın başkenti Atina'da, Afrika'dan rüzgarlarla taşınan çöl tozu etkili olmaya başladı.

Afrika üzerinden gelen çöl tozu, başkent Atina'da gökyüzünü kapladı.

Yunanistan Göğüs Hastalıkları Derneğince paylaşılan açıklamada, atmosferdeki çöl tozu parçacıklarının solunum rahatsızlığı olanlar için tehlikeli olduğu uyarısında bulunuldu.

Açıklamada, solunum sorunu ve kalp rahatsızlığı olanların açık hava aktivitelerinde bulunmaması, pencerelerin kapalı tutulması, açık havada maske kullanılması ve kronik rahatsızlıkları olanların da doktorları ile iletişim halinde olması istendi.

Çöl tozu nedeniyle şehir merkezinde ve bölgede görüş mesafesi azaldı.

Yunanistan Meteoroloji Dairesi, kuzey ve batı Yunanistan'da da çamurlu yağış beklendiğini aktardı.


ABD Senatosu, Ukrayna, İsrail ve Tayvan'a 95 milyar dolarlık yardım paketini onayladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD Senatosu, Ukrayna, İsrail ve Tayvan'a 95 milyar dolarlık yardım paketini onayladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Senatosu, içinde Ukrayna'ya 61 ve İsrail'e 26 milyar dolarlık askeri yardımın da yer aldığı toplam 95 milyar dolarlık dış yardım paketini onaylayarak Beyaz Saray'a gönderdi.

ABD Temsilciler Meclisi'nin geçen hafta sonu onaylayarak Senato'ya gönderdiği dış yardım paketi, Senato Genel Kurulu'nda gece geç saatlerde yapılan oylamada 18 hayır oyuna karşılık 78 evet oyu ile kabul edildi.

İçinde 4 ayrı tasarıyı barındıran ve Senato'da birleştirilerek tek bir paket haline getirilen tasarı, senatörlerin ezici çoğunluğu ile onaylanırken, aralarında bağımsız Senatör Bernie Sanders gibi isimlerin de olduğu bazı Demokrat isimler İsrail'e verilen desteğe, bazı Cumhuriyetçi senatörler de Ukrayna'ya sağlanan desteğe karşı çıkarak hayır oyu verdi.

Senato onayının ardından Beyaz Saray'a gönderilen pakette, 61 milyar dolar Ukrayna'ya askeri destek, 9 milyar doları Gazze dahil savaş bölgelerine insani yardım olacak şekilde 26 milyar dolar İsrail'e askeri destek, 8,1 milyar dolar da Hint-Pasifik bölgesine (Tayvan) destek amacıyla tahsis ediliyor.

Senato'da onaylanan pakette yer alan son tasarıda ise ABD'de bulunan Rusya'ya ait varlıkların dondurularak Ukrayna'ya yardım amacıyla kullanılabilmesinin ve TikTok'un ABD'de yasaklanmasının da önü açılıyor.

- Biden'dan açıklama

Öte yandan tasarıyla ilgili yazılı bir açıklama yapan ABD Başkanı Joe Biden, tasarının masasına ulaşmasıyla birlikte çarşamba günü tasarıyı imzalayacağını bildirdi.

Biden, tasarının yasalaşmasının ardından ABD'nin en hızlı şekilde Ukrayna'ya destek göndereceğini, bununla birlikte "İran tehdidine karşı" İsrail'e askeri destek sağlanacağını ve Gazze dahil çeşitli insani kriz bölgelerine yardım göndereceklerini belirtti.


FBI: TikTok, Çin'e milyonlarca kullanıcının verilerini kontrol etme olanağı sağlıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

FBI: TikTok, Çin'e milyonlarca kullanıcının verilerini kontrol etme olanağı sağlıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü Christopher Wray, Çinli Bytedance firmasının ana ortağı olduğu TikTok uygulamasının Çin'e milyonlarca kullanıcının verilerini kontrol etme olanağı sağladığını savundu.

Wray, NBC News'e yaptığı açıklamada, ABD gündemine dair değerlendirmede bulundu.

ABD'de TikTok'un yasaklanmasının gündemde olduğu bugünlerde uygulamaya ilişkin değerlendirmede bulunan Wray, "Bu, bizim için ulusal güvenlik meselesi. TikTok'un bağlı bulunduğu ana şirket, Çin hükümeti yönetiminde. Bu da Çin istihbarat servisine milyonlarca kullanıcıdan veri toplama ve algoritmaları kontrol etme olanağı veriyor." ifadelerini kullandı.

Wray, Tiktok'un "kontrol etme" yeteneği sayesinde Çin Komünist Partisine (ÇKP) hizmet ettiğini savunarak "Böylece ÇKP söylemleri öne çıkarılabiliyor, Çin hükümetine yapılan eleştiriler de önemsiz gibi gösteriliyor. Bu bağlamda milyonlarca kullanıcı ÇKP propagandasının savunucusu haline gelebiliyor." diye konuştu.

Çin hükümetinin yazılımı kontrol edebildiğini iddia eden Wray, "Bu da milyonlarca telefon ve elektronik cihazın güvenliğini tehlikeye atıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Wray, TikTok'un ABD'deki milyonlarca kullanıcısına uyarıda bulunarak "ÇKP'nin yönetimindeki Çin hükümetinin uygulamasını dikkate almanızı öneririm." dedi.

Son dönemde ABD genelindeki üniversitelere yayılan İsrail karşıtı gösterileri de değerlendiren Wray, "Bu gösteriler FBI'ın takibinde değil ancak kampüslerde oluşabilecek güvenlik tehdidine karşı polis güçleriyle istihbaratı paylaşıyoruz." ifadesini kullandı.

- ABD Senatosu, TikTok'un yasaklanmasının önünü açan tasarıyı onayladı
Bu arada ABD Senatosu, TikTok'un devredilmesinin, devredilmemesi halinde ise yasaklanmasının önünü açan yasa tasarısına onay vermişti.

"Ulusal güvenlik tehdidi oluşturduğu" gerekçesiyle TikTok'un yasaklanmasının önünü açan tasarının yasalaşması halinde, ana ortak konumundaki Çin ByteDance firması, platformu devretmek zorunda kalacak. Aksi takdirde TikTok'un ABD'deki internet uygulama mağazalarından 5 ay süreyle veya tamamen çıkarılması öngörülüyor.

Tasarının yasalaşması halinde TikTok'un ana ortağı ByteDance'in, şirketin devri konusunda Washington ve Pekin'in birbirine zıt taleplerinin baskısıyla karşı karşıya kalması muhtemel.

Eski ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, tasarının yasalaşmasıyla devri gündeme gelecek olan TikTok'u satın almak için bir yatırımcı grubu kuracağını duyurmuştu. Uygulamayı kullanıcıların sevdiğini ve kapatılmaması gerektiğini savunan Mnuchin, "Bunun ABD'li işletmelere ait olması gerekir. Çinlilerin, bir ABD şirketinin Çin'de böyle bir şeye sahip olmasına asla izin vermesi mümkün değil." ifadesini kullanmıştı.

Çin hükümetinin ByteDance'in TikTok'u ABD'li bir alıcıya satmasına izin verip vermeyeceği belirsizliğini korurken TikTokCEO'su Shou Zi Chew, satışın bir seçenek olmadığını ima etmişti.