Dinozor çeşitliliğinin meteor çarpmasından önce azaldığı keşfedildi

Araştırmacılar, Çin'in orta bölgelerinde son 2 milyon yılda dinozor türlerinin çeşitliliğinin az olduğunu belirtiyor

Reuters
Reuters
TT

Dinozor çeşitliliğinin meteor çarpmasından önce azaldığı keşfedildi

Reuters
Reuters

Yeni bir araştırmaya göre, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan büyük meteor yok olmalarına katkıda bulunmadan önce, dinozorlar halihazırda düşüşteydi.
Pazartesi günü PNAS akademik dergisinde yayımlanan araştırmada, Çin'in orta bölgelerindeki Shanyang Havzası'ndan gelen 100 fosilleşmiş dinozor yumurtası ve yumurta kabuklarını değerlendirildi. Bulgular, yaklaşık 100 ila 66 milyon yıl önceki Kretase döneminin son bölümünde, dinozor nüfusunun yok olmadan önce çok da çeşitlilik göstermediğini ortaya koydu.
Çalışmada, Çin Bilimler Akademisi'nden bilim insanları da dahil araştırmacılar, Kretase döneminin (dinozorların yok oluşundan hemen önceki dönem) sonunda yaklaşık 2 milyon yıllık bir zaman çizelgesi oluşturdu.
Shanyang Havzası verilerine dayanarak dinozor çeşitliliğinde bir azalma buldular.
Durumu örnek veren araştırmacılar, havzadan toplanan 100 dinozor yumurtası fosilinin sadece üç farklı dinozor türüne ait olduğunu belirtti: Macroolithus yaotunensis, Elongatoolithus elongatus ve Stromatoolithus pinglingensis.
Araştırmada, üç dinozor yumurtası türünden ikisinin oviraptor olarak bilinen dişsiz bir dinozor grubundan, diğerininse bitki yiyen hadrozor grubundan olduğu ortaya kondu.
Bilim insanları muhtemelen tyrannosauruslar ve sauropodaların da yaklaşık 66,4 ila 68,2 milyon yıl önce bölgede yaşadığını açıkladı.
Araştırmacılar analizlere dayanarak, kitlesel yok oluştan önceki son 2 milyon yıl boyunca Çin'in orta bölgelerinde dinozor türlerinin çeşitliliğinin az olduğunu belirtti.
Bilim insanlarına göre bulgular, dinozorları yeryüzünden silen Kretase/Paleojen yok oluş olayından önce dinozor nüfusunun küresel çapta düştüğünü gösteriyor.
Araştırmada bilim insanları, "Sonuçlarımız Kretase'nin son 2 milyon yılında düşük dinozor biyoçeşitliliğine işaret ediyor. Bu veriler dinozor biyoçeşitliliğinde, Kretase/Paleojen dönüm noktasından milyonlarca yıl önce başlayan bir düşüş olduğunu gösteriyor" diye yazdı.
Araştırmacılar, Hindistan'daki Deccan Kapanları gibi büyük volkanik patlamaların yanı sıra, küresel iklim dalgalanmaları gibi faktörlerin de Kretase Dönemi'nin sonunda dinozor çeşitliliğinde uzun vadeli azalmaya yol açmış olabileceğini ve son birkaç milyon yılda az sayıda dinozor türünün kaldığını tahmin ediyor.
Bu faktörlerin, ekosistem çapında dengesizliğe yol açtığından ve hayatta kalan türleri göktaşı etkisiyle bağlantılı kitlesel yok oluşa hazırladığından şüpheleniyorlar.
Bilim insanları, "Deccan Kapanları ve büyük meteor çarpması gibi Kretase sonundaki felaketler, muhtemelen zaten savunmasız bir ekosistem üzerinde etkili oldu ve uçmayan dinozorların yeryüzünden silinmesine yol açtı" dedi.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space