CIA müzesi, geçmişteki büyük operasyonları gözler önüne seriyor

Müzenin müdür yardımcısı Janelle Neises, basın üyeleri ile turda (AP)
Müzenin müdür yardımcısı Janelle Neises, basın üyeleri ile turda (AP)
TT

CIA müzesi, geçmişteki büyük operasyonları gözler önüne seriyor

Müzenin müdür yardımcısı Janelle Neises, basın üyeleri ile turda (AP)
Müzenin müdür yardımcısı Janelle Neises, basın üyeleri ile turda (AP)

ABD’nin Virginia eyaletinin Langley kentindeki CIA Müzesi, kuruluşundan bu yana halka kapalı olmasına rağmen yenilendi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre 75 yıl önce kurulan müze, CIA tarafından yönetilen en önemli operasyonları göz önüne seriyor.
Birkaç ay önce Afganistan’ın başkenti Kabil’de el Kaide lideri Eymen el Zevahiri’nin insansız hava aracı ile öldürüldüğü evin 30 cm’den biraz uzun olan minyatür modeli yer alıyor. ABD Başkanı Joe Biden, aynı model üzerinden operasyon hakkında bilgilendirilmişti. 
Müzenin müdürü Robert Byer ile müze turuna katılan müze yardımcısı Janelle Neises, “Bir şeyin gizliliğinin bu kadar hızlı bir şekilde kaldırılması olağandışı. Hikayelerimizi anlatmak için hatıratları kullanıyoruz. Bu, CIA hakkında gerçekten dürüst ve şeffaf olmanın bir yolu” dedi.
İstihbaratta elde ettikleri başarılar kadar skandalları ile meşhur CIA, hatıratların erişimini genişleterek bir kısmının internet üzerinden görülmesine izin veriyor.  
CIA yetkilileri, operasyonlardaki detaylarının gizli olduğunu açıklıyor ancak başarısızlıklar bazen halk ile paylaşılıyor.
Bazıları 1980’li yıllardan beri müzede sergilenen yüzlerce hatırat, artık ‘gizli’ olarak sınıflandırılmıyor.
Neises, CIA’in zaman zaman kütüphanelere ve diğer kar amacı gütmeyen müzelere hatırat verdiğini belirtti.
Müzede yer alan eserler arasında ABD Deniz Piyadeleri’nin 2011 yılında Usame Bin Ladin’in Pakistan’daki yerleşkesine düzenlediği baskında Ladin’in kullandığı AKM silahı da yer alıyor. Irak’ın eski başbakanı Saddam Hüseyin’in giydiği deri cekette müzede sergilenen eserler yer arasında.
Müzede Soğuk Savaş döneminden kalma U-2 ve A-12 uçak pilotları tarafından giyilen ceketlerin yanı sıra CIA Alfa Ekibi’nin üyelerinin, 11 Eylül saldırılarının ardından Afganistan’ın dağlık bölgesinde at sırtında kullandıkları ahşap çerçeveli eyerlere benzer eyerler yer alıyor.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times