Pink Floyd'un Polonya konseri, solistin Ukrayna'yla ilgili ifadeleri nedeniyle iptal edildi

Roger Waters,  Pink Floyd'dan 1985'te ayrılmıştı (AFP)
Roger Waters, Pink Floyd'dan 1985'te ayrılmıştı (AFP)
TT

Pink Floyd'un Polonya konseri, solistin Ukrayna'yla ilgili ifadeleri nedeniyle iptal edildi

Roger Waters,  Pink Floyd'dan 1985'te ayrılmıştı (AFP)
Roger Waters, Pink Floyd'dan 1985'te ayrılmıştı (AFP)

Ünlü İngiliz rock grubu Pink Floyd'un Polonya'da vereceği konser, grubun solisti Roger Waters'ın Ukrayna-Rusya savaşına dair ifadeleri nedeniyle iptal edildi.
BBC'nin haberinde, konser organizatörü Live Nation Polonya'nın, konserin iptal edildiğini duyurduğu belirtildi.
Haberde, Waters'ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin eşi Olena Zelenska'ya yazdığı mektubun, konserin iptaline yol açtığı ifade edildi.
Waters'ın, mektupta, Ukrayna'daki "aşırı milliyetçilerin Ukrayna'yı yıkıcı savaşa" sürüklediği ifadesini kullandığı belirtildi.
Mektupta, Waters'ın, Zelenskiy'i seçim kampanyasında Donbas bölgesine barışı getireceği sözünü tutamamakla suçladığı ve savaşla ilgili Rusya'nın sorumluluğuna değinmediği ifade edildi.
Olena Zelenska'nın ise mektuba cevaben Rusya'nın Ukrayna'yı işgal ettiği, sivilleri öldürdüğü ve şehirleri işgal ettiğine dikkat çekerek, "Roger Waters, barışı başka bir ülkenin başkanından istemeliydin." ifadesini kullandığına yer verildi.
Öte yandan, Krakow Belediyesi meclis üyelerinden Lukasz Wantuch'ın da halkı konseri boykot etmeye davet ettiği ve belediye meclisinde de Waters'ın "istenmeyen adam ilan edilmesi için" teklif verildiği belirtiliyor.



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais