İran'da öldürülen Besic milisi sayısı 5'e yükseldi

Devlet medyası, hükümet yanlısı eylemlerde "Kur'an-ı Kerim'i, camileri, ulusal bayrakları yakıp sokaklarda kadınların başörtülerini zorla çıkaran bir avuç paralı askerin" lanetlendiğini duyurdu

Yetkililer, sükunet sağlanana kadar ülkedeki internet erişiminin kısıtlanacağını söylerken hükümet yanlıları da Tahran'da düzenledikleri eylemde dev bir bayrak açtı (AFP)
Yetkililer, sükunet sağlanana kadar ülkedeki internet erişiminin kısıtlanacağını söylerken hükümet yanlıları da Tahran'da düzenledikleri eylemde dev bir bayrak açtı (AFP)
TT

İran'da öldürülen Besic milisi sayısı 5'e yükseldi

Yetkililer, sükunet sağlanana kadar ülkedeki internet erişiminin kısıtlanacağını söylerken hükümet yanlıları da Tahran'da düzenledikleri eylemde dev bir bayrak açtı (AFP)
Yetkililer, sükunet sağlanana kadar ülkedeki internet erişiminin kısıtlanacağını söylerken hükümet yanlıları da Tahran'da düzenledikleri eylemde dev bir bayrak açtı (AFP)

İran'da 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin "başörtüsü kurallarına uymadığı" gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra ölmesiyle yoğunlaşan protestolarda can kaybı artıyor. 
Devlet haber ajansı IRNA, perşembe İran'ın Batı Azerbaycan Eyaleti'nin en büyük kenti olan Urmiye'de yaralanan bir Besic mensubunun dün hayatını kaybettiğini bildirdi. İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Besic milislerinden 4 kişi daha önce 4 farklı kentte ölmüştü. Bu olaylar Kazvin, Tebriz, Meşhed ve Goçan'da yaşanmıştı. 
Yetkililer toplamda en az 41 kişinin öldüğünü, bin 200'ü aşkın kişinin de gözaltına alındığını belirtiyor. New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) yakalananlar arasında en az 17 gazetecinin olduğunu duyurdu. 
Tahran yönetimine bağlı haber kuruluşları protestoların sona erdirildiğini öne sürse de pazar günü karanlık çökünce yüzlerce gösterici aralarında başkentin de bulunduğu onlarca yerde sokaklara döküldü. 
İnternet kesintisi, güvenlik güçlerinin sert müdahalesi ve tutuklamaların engel olamadığı protestocular, hükümet ve 83 yaşındaki dini lider Ayetullah Ali Hamaney karşıtı sloganlar attı. "Diktatöre ölüm" nidaları özellikle dikkat çekti. 
Cumadan beri en az 40 kentte düzenlenen gösterilerde eylemciler kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılığın sona ermesini talep ediyor.
Göstericileri isyan ve vandalizmle suçlayan İran Devrim Muhafızları'ysa polise "ülkenin güvenliğini koruma" çağrısında bulunuyor. 
1979'daki devrimin ardından orduya bağlı olarak kurulan Devrim Muhafızları, halka seslenerek "isyan liderlerinin" isimlerinin yetkililere bildirilmesini istedi.
IRNA, pazar günü pek çok kentte toplanan yüzbinlerce göstericinin hükümet yanlısı eylemler yaptığını ve "isyancıların son sabotaj eylemlerine karşı birlik ve öfke göstermek için" toplandıklarını öne sürdü.  
Press TV de hükümet yanlısı eylemciler için şu ifadeleri kullandı:
"Kur'an-ı Kerim'i, camileri, ulusal bayrakları yakıp sokaklarda kadınların başörtülerini zorla çıkaran bir avuç paralı askerin sergilediği kötü eylemleri ve suçları lanetlediler."
Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyelerince gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı.
Emini'nin 17 Eylül'de memleketi Sakkız kentindeki cenaze töreni sonrasında Tahran ve ülkenin batısındaki kentlerde protestolar başlamıştı.
ABD merkezli CNN International, konuyla ilgili haberinde bu protestoların 2009 ya da 2019'daki benzer eylemlerden farkını vurguladı. Son gösterilerin daha kapsamlı, yoğun ve daha feminizm vurgusuna sahip olduğu bildirildi. Hamaney'in doğduğu Meşhed'de İslam Devrimi'nin sembollerinden biri olarak kabul gören heykelin yakılmasının çarpıcılığına dikkat çekildi.
Independent Türkçe, CNN International, AA, AFP



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.