Eski ABD askerleri Ukrayna'da ‘Mozart Grubu’ kurdu

Gönüllüler Donetsk'te "Mozart Grubu’ndan" eğitim alıyor (AFP)
Gönüllüler Donetsk'te "Mozart Grubu’ndan" eğitim alıyor (AFP)
TT

Eski ABD askerleri Ukrayna'da ‘Mozart Grubu’ kurdu

Gönüllüler Donetsk'te "Mozart Grubu’ndan" eğitim alıyor (AFP)
Gönüllüler Donetsk'te "Mozart Grubu’ndan" eğitim alıyor (AFP)

Eski ABD Deniz Piyadeleri kendilerine Mozart ismini verdikleri bir grup kurdular. Rus askeri şirketi Wagner Grubu’nu "alaya almak" için bu adı benimseyen Mozart Grubu, Ukrayna’da insani yardım ve askeri eğitim faaliyetleri yürütürken hayat kurtarmaya çalışıyor. Her iki grup da ünlü bestecilerin isimlerini taşıyor, ancak Mozart üyeleri benzerliklerin burada bittiğini söylüyor.
23 yılını Deniz Kuvvetleri'nde geçirmiş 52 yaşındaki Mozart Grubu üyesi Steve şunları söyledi: “Hiçbir şekilde Wagner Grubu'nun yaptığı gibi askeri operasyonlar yürütmüyoruz.”
Steve, gıda malzemeleri taşıyan bir aracın şoförlüğünü yapıyor.  Küçük bir organizasyon olduklarını söyleyen Steve, ancak Mozart'ın "büyük organizasyonların gitmediği" yerlere ulaşabileceğini iddia ediyor.
Elinde bir ekmek ile röportaj veren altmışlı yaşlarındaki Ukraynalı Maxim, “İnsani yardım bize çok yardımcı oluyor. Kuş kadar emekli maaşımla yaşıyorum. Bu (Savaş) zamanlarında yaşamak zordur.” diyor.
Yardım araçları boşaltıldıktan sonra sivilleri cephe hattından uzaktaki daha güvenli bölgelere taşıyor. Steve ve 10 ila 25 kişilik gruptaki diğerleri sivilleri, yetişkinleri, çocukları ve evcil hayvanlarını tahliye edebiliyor. Görevleri Rus Wagner Grubundan çok farklı.
Başkan Vladimir Putin'e yakın olan Rus oligark Yevgeniy Prigozhin ile bağlantılı olduğuna inanılan gizemli askeri grup hakkında çok az şey biliniyor.  Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Wagner güçleri, Libya, Mali ve Suriye ve diğer birçok ülkede ile son olarak Ukrayna'da gözlemlendi.
ABD Deniz Kuvvetleri’nde emekli yedek subay Andy Payne, gruba Mozart adının verilmesinin Wagner'e "alaycı bir yanıt" olduğunu söylüyor.
Mozart, Ukrayna’da savaş başladıktan sonra eski bir ABD subayı tarafından kuruldu ve bağışlarla finanse ediliyor. Grup askeri eğitim veriyor. Payne, sağladıkları eğitimin aslında "birçok temel bilgiyi" içerdiğini söylüyor.
Grubun operasyon şefi Martin Witteror, “Bu askerlerin çoğu hiçbir zaman silah ateşlemedi. Silahlar, kullanmayı bilmeyen insanların elinde olduğunda çok tehlikelidir.” Diyor.

Elindeki silah, gitar değil!
Donetsk bölgesindeki bir alanda, Mozart'ın yabancı eğitmenleri yaklaşık iki düzine Ukraynalı askerden oluşan bir grubu eğitiyor.
Askerler, varsayılan bir silah sesi altında açık alanda ilerlerken, eğitmen alanın diğer tarafından "düşman burada," diye bağırıyor. Kısa süre sonra askerler yere yatıp atış yapıyorlar. Eğitimden sonra eğitmenler Ukraynalı grubun performanslarını gözden geçirerek hataları düzeltmeye çalışıyorlar.
Eğitmenlerden biri İngilizce yüksek sesle: “Bunda bu kadar karmaşık olan ne? Temel olarak yapmanız gereken sadece düşmanı vurmak.” Ve tercümanı askere şunu iletiyor: Elindeki silah, o bir gitar değil!" diye konuşuyor.
32 yaşında bir asker olan Georgie, eğitim sırasında becerilerinin geliştiğini hissettiğini şu sözlerle ifade ediyor: “Bu tür bir eğitim çok faydalı çünkü savaş deneyimiyle bile her zaman yeni şeyler öğrenebiliriz.”
Eski bir denizci Witteror, Mozart'ın eğitiminin çoğunun "savaş alanında hayatta kalma" ve "temel eğitim" etrafında döndüğünü vurguladı. Eğitim, uçaksavar montunun nasıl düzgün bir şekilde giyileceğini bilmeyi, siperler kazarak düşman topçularından korunma ve tıbbi bakım sağlama gibi konuları içeriyor. Witteror, “Bu savaşın sonucu üzerinde çok az stratejik etkimiz var ve bunu biliyoruz.  Ama bizim için mesele hayat kurtarmakla ilgili.” diyor.



Mossad Başkanı: İsrail, İran'ın nükleer programına yeniden başlamamasını sağlamalı

İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın başkanı David Barnea (X)
İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın başkanı David Barnea (X)
TT

Mossad Başkanı: İsrail, İran'ın nükleer programına yeniden başlamamasını sağlamalı

İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın başkanı David Barnea (X)
İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın başkanı David Barnea (X)

İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın başkanı David Barnea, dün yaptığı açıklamada, İran'ın 12 günlük savaş sırasında Tahran'ın tesislerini bombalamasının üzerinden altı ay geçtikten sonra, İsrail'in İran'ın nükleer programını yeniden başlatmamasını sağlaması gerektiğini söyledi.

Kudüs'te Mossad ajanlarını onurlandırma töreninde konuşan Barnea, "Nükleer bomba geliştirmeye devam etme fikri hala kalplerinde yaşıyor. Amerikalılarla yakın iş birliği içinde, ağır hasar görmüş nükleer projenin yeniden aktif hale getirilmemesini sağlamak bizim sorumluluğumuzdur" ifadelerini kullandı.

Haziran 2026'da görev süresi sona erecek olan Barnea, İsrail'in savaşta yaptığı sürpriz açılış saldırılarını övdü ve bu saldırıların İsrail ajanlarının İran hakkında topladığı istihbaratın boyutunu ortaya koyduğunu savundu.

"Molla rejimi, bir anda İran'ın tamamen açığa çıktığını ve tehlikeye düştüğünü keşfetti" dedi. Barnea, Tahran ile herhangi bir diplomatik çözüme şüpheyle yaklaştığını belirterek, "İran, dünyayı tekrar kandırabileceğini ve kötü bir nükleer anlaşma daha yapabileceğini düşünüyor. Biz kötü bir anlaşmaya izin vermedik ve vermeyeceğiz" dedi.

Batılı güçler İran'ı nükleer silah edinmeye çalışmakla suçluyor ve bunu engellemek için çalışıyor; Tahran ise bu suçlamaları sürekli olarak reddediyor. ABD Başkanı Donald Trump, ilk döneminde, İran'ın nükleer zenginleştirme faaliyetlerini kısıtlayan ve karşılığında yaptırımların kaldırılmasını öngören 2015 tarihli dönüm noktası niteliğindeki anlaşmadan çekilmişti; bu anlaşmaya İsrail karşı çıkmıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran ve Amerika Birleşik Devletleri, Umman'ın arabuluculuğuyla nisan ayında yeni bir anlaşmaya varmak için müzakerelere başladı, ancak İsrail'in 13 Haziran'da İran'a düzenlediği sürpriz saldırının ardından bu görüşmeler aniden kesildi ve 12 günlük bir çatışma başladı. Amerika Birleşik Devletleri daha sonra üç İran nükleer tesisine saldırı düzenleyerek çatışmaya katıldı.


Higseth ve Rubio, Washington'ın Karayipler'deki saldırılarını savundu

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, 16 Aralık 2025'te Washington, D.C.'deki Kongre binasında yürürken (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, 16 Aralık 2025'te Washington, D.C.'deki Kongre binasında yürürken (Reuters)
TT

Higseth ve Rubio, Washington'ın Karayipler'deki saldırılarını savundu

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, 16 Aralık 2025'te Washington, D.C.'deki Kongre binasında yürürken (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, 16 Aralık 2025'te Washington, D.C.'deki Kongre binasında yürürken (Reuters)

ABD Savunma ve Dışişleri Bakanları dün Kongre önünde, Washington'un Karayipler'de uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelendiği gemileri hedef alan hava saldırılarını savundular. Bu konu, özellikle Demokratlar arasında giderek artan bir endişeye yol açıyor.

AFP’nin haberine göre, kapalı kapılar ardında yapılan bir Kongre oturumunun ardından gazetecilere açıklama yapan Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio, saldırıları "önemli ve son derece başarılı" olarak nitelendirerek, Washington'un ABD'ye uyuşturucu kaçırmakla suçladığı terör örgütlerini ve kartelleri hedef aldıklarını savundular.

ABD Başkanı Donald Trump, eylül ayının başından bu yana, Karayipler ve Doğu Pasifik'te en az 26 gemiye hava saldırısı emri verdi ve bu saldırılar sonucunda en az 95 kişi öldü; ancak bu saldırıların uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı olduğuna dair hiçbir kanıt sunulmadı.

Bu konu, özellikle eylül başında gerçekleştirilen ve iki aşamalı bir operasyonla ilgili olarak Washington'da geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Operasyonun ikinci aşamasında, yanan bir gemiden kurtulan iki kişi hayatını kaybetti.

se
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 16 Aralık 2025'te Washington, D.C.'deki Kongre Binası'na geldi (Reuters)

Rubio ve Higseth, Temsilciler Meclisi ve Senato Silahlı Kuvvetler Komitelerinin üyelerinin, saldırıyı emreden silahlı kuvvetler komutanı Amiral Frank Bradley'nin de hazır bulunacağı bir ortamda, saldırının videosunu bu hafta içinde izlemelerine izin vereceklerini belirttiler.

Pete Higseth, "Ancak, Savunma Bakanlığının uzun süredir devam eden politikası gereği, tam, düzenlenmemiş, çok gizli videoyu kamuoyuna açıklamayacağız" dedi.

Senato Azınlık Lideri Chuck Schumer, yönetimin her senatöre kayıtların tamamını, sansürsüz olarak vermesini talep etti. Schumer gizliliğin, bölgedeki ABD güçlerinin ve bir uçak gemisi saldırı grubunun varlığıyla birleştiğinde, ülkeyi sonu görünmeyen başka bir çatışmaya sürükleyebileceği konusunda uyardı.

Senatör Rand Paul da dahil olmak üzere bazı Cumhuriyetçi milletvekilleri, bir gemi kazasından kurtulduğu düşünülen kişileri hedef almanın uluslararası hukukun ihlali olup olmadığını da sorguladı.

Uzmanlara göre, bu dava, Başkan Donald Trump'ın uyuşturucu kaçakçılığını savaş eylemi olarak ele alma yaklaşımındaki temel bir tartışma noktasını vurguluyor.

Toplantıdan ayrılırken Schumer, konuyla ilgili "yeni bir şey duymadığını" söyledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Senato, Başkan Trump'ın Kongre onayı olmadan Venezuela'ya karşı askeri harekât başlatmasını engellemeyi amaçlayan kararlar üzerinde yakında oylama yapabilir.


Trump, tüm ulusları terörist kötü güçlerle savaşmaya çağırdı

Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen Hanuka resepsiyonunda konuşurken (EPA)
Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen Hanuka resepsiyonunda konuşurken (EPA)
TT

Trump, tüm ulusları terörist kötü güçlerle savaşmaya çağırdı

Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen Hanuka resepsiyonunda konuşurken (EPA)
Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen Hanuka resepsiyonunda konuşurken (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, dün, Sidney'de bir Yahudi Hanuka festivalinde 15 kişinin vurularak öldürülmesinden günler sonra, "radikal İslamcı terörizme" karşı uluslararası savaş çağrısında bulundu.

Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen Hanuka resepsiyonunda, "Tüm uluslar radikal İslamcı terörizmin kötü güçlerine karşı birleşmeli ve biz de bunu yapıyoruz" ifadelerini kullandı.