İsrail'in Batı Şeria'daki yapay zeka destekli makineli tüfek denemesi tepki topladı

İnsan hakları savunucuları, denek olarak kullanılan Filistinlilerin durumundan endişeli

Sistemin kurulduğu caddede pek çok İsrailli yerleşimci yaşıyor (Issa Amro/Youth Against Settlements)
Sistemin kurulduğu caddede pek çok İsrailli yerleşimci yaşıyor (Issa Amro/Youth Against Settlements)
TT

İsrail'in Batı Şeria'daki yapay zeka destekli makineli tüfek denemesi tepki topladı

Sistemin kurulduğu caddede pek çok İsrailli yerleşimci yaşıyor (Issa Amro/Youth Against Settlements)
Sistemin kurulduğu caddede pek çok İsrailli yerleşimci yaşıyor (Issa Amro/Youth Against Settlements)

Batı Şeria'daki bir kontrol noktasında yapay zeka destekli ve uzaktan kumandalı makineli tüfek denemesi yapan İsrail ordusu, Filistinlilerin hayatını tehlikeye attığı gerekçesiyle tepki topladı. 
Smash ismindeki sistemi üreten Smart Shooter şirketi, ses bombası ve plastik uçlu mermiyle donatılan silahların yapay zeka aracılığıyla otomatik olarak hedef alıp daha isabetli atışlar yapabildiğini iddia ediyor. Gelişkin görüntü işleme teknolojisi, hedefleri takip edip nasıl hareket edeceklerini de öngörebiliyor. 
Bu yapay zeka sisteminin herhangi bir tüfeğe takılabileceği ve nasıl kullanılacağının dakikalar içinde öğrenilebileceği de şirketin internet sitesinde belirtiliyor. 
İsrail ordusu, bu sistemle donatılmış makineli tüfeğin Batı Şeria'nın El Halil şehrindeki bir kontrol noktasında, pilot uygulama kapsamında plastik uçlu mermiler takılarak yerleştirildiğini açıkladı. 
Batı Şeria'nın en kalabalık kentinde 200 bine yakın Filistinli, 800 civarında da Yahudi yaşıyor. İsrail ordusunun desteklediği yasadışı yerleşimciler ve Filistinlier arasında sıklıkla gerginlik yaşanıyor. Bu silahın, yerleştirildiği Şuheda (Şehitler) Sokağı'ndaki kalabalık eylemlere karşı önlem olarak düşünüldüğü tahmin ediliyor. 

İnsan hakları savunucuları, İsrail'in bu tarz "deneyler" gerçekleştirmesinden rahatsız olduklarını vurgulayarak bu silahın çevredeki masumları vurabileceğini ifade etti. 
El Halil'de yaşayan Filistinli insan hakları savunucusu İssa Amro şu ifadeleri kullandı:
"Bu sistem, yoğun nüfusun olduğu bir bölgenin merkezine yerleştirildi ve oradan yüzlerce kişi geçiyor. Bu teknolojinin herhangi bir hatası çok fazla kişiyi etkiler.  Bunu, kontrolün insandan teknolojiye geçmesinin bir parçası olarak görüyorum. Biz Filistinliler, İsrail ordusunun yapacağı hiçbir şeyden sorumlu tutulmayacak yüksek teknoloji endüstrisinin deney ve eğitim nesneleri olduk."
Uluslararası Af Örgütü'nün Birleşik Krallık şubesinin Askeriye, Güvenlik ve Polislik Program Direktörü Oliver Feeley-Sprague, "İsrailli yetkililerin işgal altındaki bölgelerde düzenlenen protestolarda ve kontrol noktalarında silahsız Filistinlilere kullandığı orantısız güç konusunda halihazırda uzun ve kanlı bir sicile sahip ve bu da tehlikeli bir tırmanma olarak gözüküyor" dedi.
Plastik mermi bile kullansa bu silahın ölüm riski taşıdığına dikkat çeken Feeley-Sprague, yapay zekanın bu şekilde kullanılmasının kalabalık kontrolü ve polisliğin temel prensiplerine aykırı olduğunu da vurguladı. 



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz