Starlab uzay istasyonunun süitlerini Hilton tasarlayacak

Voyager Space CEO’su, "Hilton projeye benzersiz bir bakış açısı kazandırdı çünkü onlar uzay insanı değil" dedi

Starlab'in 4 kişilik olması planlanıyor (Nanoracks)
Starlab'in 4 kişilik olması planlanıyor (Nanoracks)
TT

Starlab uzay istasyonunun süitlerini Hilton tasarlayacak

Starlab'in 4 kişilik olması planlanıyor (Nanoracks)
Starlab'in 4 kişilik olması planlanıyor (Nanoracks)

Dünyaca ünlü turizm ve otelcilik şirketi Hilton, Starlab uzay istasyonuna el atıyor. Hilton'ın Lockheed Martin, Voyager Space ve Nanoracks'in geliştirdiği Starlab'in astronot süitlerini tasarlayacağı geçtiğimiz hafta açıklandı.
Yetkililer mürettebat süitlerinin yanı sıra tasarı, istasyon pazarlaması ve konukların deneyimlerinin geliştirilmesi için de Hilton'la çalışılacağını açıkladı:
"Hilton, uzaydaki insan deneyimini tekrar tasarlamaya yardımcı olacak ve uzun süreli konaklamaları daha konforlu hale getirecek."
Voyager Space CEO'su Dylan Taylor, Hilton'ın projeye "benzersiz bir bakış açısı" kazandırdığını çünkü onların "uzay insanı" olmadığını söyledi.
Hilton CEO'su Christopher Nassetta ise şöyle konuştu:
"Uzaydaki keşifler onlarca yıldır Dünya'daki yaşamı olumlu yönde etkiliyor. Şimdiyse Hilton, insanların seyahat ettiği her yerde misafir deneyimini iyileştirmek için bu eşsiz ortamı kullanma fırsatına sahip olacak."
İlk kez 2021'de duyurulan Starlab, NASA'nın, devre dışı kalmasının Uluslararası Uzay İstasyonu'nun yerini almasını planladığı özel istasyonlardan sadece biri.
Diğer istasyonları geliştirenler arasında Jeff Bezos'un şirketi Blue Origin ve Northrop Grumman Systems var.
Uzay ajansı Aralık 2021'de, özel istasyonları desteklemek için Voyager ve Nanoracks'a 160 milyon dolar vermişti. Blue Origin 130 milyon dolar ve Northrop Grumman System 125,6 milyon dolar almıştı.
2027'ye kadar alçak Dünya yörüngesinde kurulması planlanan Starlab'in turizm, araştırma ve üretim merkezi olması planlanıyor.
Independent Türkçe, Space.com, CNBC



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news